> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İmam-ı Zeyd > Sahabilerin fetvaları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sahabilerin fetvaları  (Okunma Sayısı 894 defa)
15 Eylül 2010, 17:03:53
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 15 Eylül 2010, 17:03:53 »



Sahabilerin fetvaları

SAHABİLERIN FETVALARI


377- Zeydiyye´ye göre icma´ konusundaki açıklamalardan, Zeydiyye´nin, sahabenin bir görüş üzerinde ittifak etmesi durumunda icma´lannın hüccet teşkil edeceği noktasın­da cumhurla oybirliğine vardıkları sonucunu elde ediyoruz. Aynı zamanda sahabenin iki görüş üzerinde fikir ayrılığına düşüp, bu ihtilafları devam ederken yaşadıkları dönem de sona erdiği takdirde daha sonra gelenlerin bu iki görüşe karşı çıkmalarının doğru olma­yacağı, bilakis o görüşler arasından birini seçip, onun dışına çıkmamalarının zorunlu olacağı tarzındaki görüş üzerinde cumhurla ittifak ettikleri sonucuna varıyoruz. Ebu Ha-nife aynen bu şekilde yaptığı gibi İmam Şafii de aynı şekilde davranıyordu. Nitekim son kitabı olan eî-Umm´da, Rebi´in rivayeti ile şöyle demiştir:

"Eğer Kitap ve sünnet´te bulamazsa, Rasululİah (s.a.v)´in ashabının veya onlardan birisinin görüşüne yakınlığını ararız. Daha sonra bu konuda taklide yaklaşmamız duru­munda Ebubekir, yahut Ömer yahut Osman´ın görüşü bize daha sevimli geJir."

Ebu Hanife´den de aynı tarzda rivayet edilmiştir. Nitekim kendisinin şöyle söylediği nakledilir:

"Eğer Allah´ın Kitabında ve Rasulullah´ın sünnetinde bulamazsam, sahabenin sözle­riyle hüküm veririm. Dilediğim sahabinin görüşüyle hükmeder, dilediklerimi de bırakı­rım. Ama onların görüşünden vazgeçip, diğerlerini kabul etmem."

378- Bütün bunlar, Zeydiyye´nin görüşüyle uyum sağlamaktadır. Fakat sadece bir görüşün dışında hiçbir şeye rastlanmadığı takdirde fukahamn cumhurunun, o görüşle hüküm verdiklerini görüyoruz. Bu durum, sözkonusu sahabiden sahih bir senedle riva­yet edildiği müddetçe sahabi görüşünün hüccet teşkil ettiği sonucunu doğurur. Acaba bu görüş, Zeydiyye´nin anlayışıyla bağdaşır mı?

Bu soruya cevap verebilmek için deriz ki, sahabe arasından Hz. Ali´nin görüşü, Zey­düer´e göre ittifakla hüccettir. Hiç kimsenin buna karşı çıkmasına mahal yoktur. Çünkü o, (Hz. Ali, Hz. Fatımatu´z-Zehra, Hz, Hasan ve Hz. Hüseyin´den ibaret olan) dört ma­sum şahsiyet içerisinden masum bir şahsiyettir. Şüphesiz bunlardan herhangi birisinin

görüşü, Zeydiyye´ye göre hüccet sayılır.

Fakat diğerlerine gelince, acaba onların da yalnız başına ortaya koydukları bir gö-rüs, kendisiyle hüküm verme zorunluluğu bulunan hüccet sayılır mı? Kendi görüşlerine göre kaleme alınan usûl kitaplarının belgelerinden, sahabi görüşünün hüccet teşkil etme-di5ini belirttiklerini görüyoruz. Bu konuda dile getirdikleri görüşler, sadece kendilerinin olmayıp, bütün fıkıh sistemlerinin görüşlerini teşkil eden aşağıdaki üç husustur.[1]

1- Sahabi görüşleri hüccet değildir. Zeydiyye´nin görüşü budur. Mi´yâr eî-Ukûî fî İlm´el-Usuî adlı kitap sahibi, bu konuda aralarındaki fikir ayrılığından bahsetmez. Sö­zün gerçeği şu ki, bu hususta aralarında ittifak sağlanmıştır.

2- Sahabiye karşı hüccet olmayıp diğerlerine karşı hüccettir. Bu görüş, cumhurun görüşüyle uyum sağlamaktadır. Çünkü sahabinin görüşüyle hüküm verilmesini elverişli kılan sebep, olayları bizzat gören ve müşahede eden, aynca risaletin tebliğini Nebi (s.a.v)´in kendisinden algılayan bir sahabi oluşudur. Bu durum, sahabi sözünü, başkasın­da bulunmayan bir öîçü durumuna getirir. Bu özellik ise, her sahabide bulunur.

3- Sahabinin görüşü mutlak anlamda kendi dışındakilere karşı hüccettir. Fakat bu sahabinin, fakih olarak bir görüş sahibi olması, diğerinin ise fakih olmaması gerekir. Mesela Ebu Hureyre´nin, Hz. Ömer´in görüşüyle hükmetmesi gerekir; fakat aynı derece­de müçtehid oldukları için, Hz. Ali´nin, İbn Mes´ud´un ve bir İbn Abbas´ın, aynı görüşle hüküm vermeleri gerekmez. Nitekim Hz. Ali´nin Hz. Ömer´in görüşüne, İbn Abbas´ın Hz. Ali ve İbn Mes´ud´un görüşüne, Zeydb. Sabit´in deHz. Ali´nin görüşüne... muhale­fet ettikleri kaynak haber olarak nakledilir.

379- Görüldüğü gibi Zeydüer, şayet sahabinin görüşü üzerine hangi türüyle olursa olsun bir icma tesadüf etmemişse, hüccet sayılmadığı görüşünü benimserler. Yani saha­binin görüşü tek başına kaldığında hüccet sayılmaz. Çünkü bu düşüncenin varacağı nok­ta, sahabi görüşünün bizatihi Rasulullah´tan nakledilişinde hataya düşmesi ihtimali gö-zönüne alınarak model alınacak bir sünnet olmasıdır. Bazen sahabi içtihad yapıp hata edebilir; nitekim Ömer´ül Faruk b. Hattab (r.a)´ın nasıl hataya düştüğünü, ilim, fazilet ve Rasululİah (s.a.v) ile sohbeti açısından kendisinden daha alt düzeyde bulunan kişinin kendisini nasıl doğru düşünmeye uyardığını gördük. Demek oluyor ki, sahabinin görü-Şü, dayandığı belgesi ve delili düşünülmeden bu hususla hüccet teşkil etseydi, her sahabi bir başkanın görüşüyle bağımlı duruma gelirdi. Şüphesiz aralarındaki fikir ayrılığı her zaman yürürlükte kalır, mücadele ederler, deliller araştırırlar, daha sonra da bu fikir ay-nfcğı üzerinde devam ederlerdi.

Şüphesiz cumhurun ortaya koyduğu belgeler Zeydiyye nazarında, sahabi görüşünün hüccet olmasını isbatlamak için yeterli olmaz. Ortaya koydukları hüccetlerin en güçlüsü, (s.a.v)´iri şöyle buyurduğu rivayet edilen haberdir:

"Benim ashabım yıldızlar gibidir; hangisine uyarsanız, hidayet bulursunuz." Aynca Nebi (s.a.v)´in şöyle buyurduğu rivayet edilen haberde aynı şekildedir: "Benim sünnetime ve benden sonraki halifelerimin sünnetine sanlın." Şüphesiz eğer sahihlerse bu iki hadis Zeydiyye nazarında sahabenin bu tür görüşle­rini model almanın gerekliliğini belirtmeyip, sadece onlara uymanın yahut onların edin­dikleri yol üzerinde yürümenin zorunluluğunu gösterir. Onlara uymak ise tıpkı yaptıkla­rı içtihad gibi içtihadda bulunmayı icabettirir. Ayrıca onların edindikleri yolu model seçmek de, yalnızca bu tür görüşleri model kabul etmek yahut hiçbir delil aramaksızın taklid etmek suretiyle değil de, tıpkı o sahabilerin araştırıp etüd ettikleri gibi bir metod izlemekle olur. Şöyle ki Nebi (s.a.v)´den sonra gelen halifelerin anlayışları, adet gere­ğince ilan edilmiş ve herkes tarafından duyulmuş olması gerekir. Karşıt bir görüş de or­taya çıkmadığı takdirde icma´ şekillerinden birinin kapsamına girer.

380- İşte tek başına beyanda bulunan sahabinin kavli konusunda Zeydiyye´nin görü­şü budur. Biz, onlarla cumhurun usul alimleri arasındaki sürtüşmenin dozajına göz at­mak istiyoruz. Nihayet incelememiz sırasında, ihtilafın dar ve geniş boyutlara varmayan tek bir noktayla sınırlanmış olduğunu görüyoruz.

Görüşüyle tek başına kalan ve başkasının da aynı konuda açıklamasına rastlanma­yan, böylelikle karşıtının bulunup-bulunmadığı belli olmayan sahabinin görüşü iki bö­lümdür:

a) Sahabi görüşünün meşhur ve ilan edilmiş olması, aynca hiçbir karşıtına da rastla-nılmamasidır. Bu durumda Zeydiyye, sahabi görüşünün model alınabileceğini ve bunun bir icma´ çeşidini oluşturduğunu, altıncı mertebeden ibaret bir mertebeye sahib olduğu­nu söyler. Böylece, müçtehidlerin ilan edilmiş, karşıtına da rastlanılmamış herhangi bir görüşü beyan etmekten çekimser kalmaları tarzındaki icma´ türünden sayılmıştır. Zeydi-ler´e göre böyle bir icma1 tartışmasız olarak hüccettir, fakat bu hüccet oluşu sahabi kavli olması açısından değil, icma´ olması açısındandır. Sebebi ne olursa olsun, o hüccettir.

b) Karşıtı ortaya çıkıncaya veya sahabenin sükut etmesinin, rıza göstermelerine ya­hut en azından inkâr etmediklerine delâlet eden birşey ortaya çıkıncaya kadar sahabe döneminde şöhret bulmayan, belirginleşmeyen ve tanınmayan sahabi kavlidir. Bu tür kavli Zeydiler benimsemiyorlar. Şüphesiz sahabeden, herkesçe bilinmeyen bir görüş ri­vayet edilip de icma1 sayılacak kadar şöhret bulmasına çok az rastlanır.

Bu şekilde bir görüş rivayet edildiği takdirde bu görüşün bir bölümü üzerinde tartış­ma sözkonusu olur. Bu tartışma sahabi sözü olduğu için değil de, senedinin zayıflığın­dan doîayı meydana gelir.

Bu durumu gözönüne alırsak, Zeydiyye ile cumhur arasındaki sözkonusu sürtüşme, iki görüş arasında ortak çözüm noktası bulunmayacak kadar büyük bir uçurumun varlığı tarzında geniş boyutlu olmaz. [2]



10-KIYÂS


381- Zeydiyye nazanndaki içtihad yapmanın temel ilkelerini belirttik. Nitekim bu yönteme göre üzerinde icma´ edilen meseleler, hiçbir müslümamn dışına çıkması doğru olmayan İslam´ın ana çerçevesini teşkil ettikleri için, malum ve mütevatir icma´ ilk sıra­yı almıştı. Ayrıca altı mertebenin tamamının. Kitap ve sünnetin kavranışına dayalı oldu­ğunu da açıkladık. Bu mertebelerden sonra da, Kitap ve sünnetten sonra gelen icma´ı sözkonusu ettik. Çünkü her ne kadar usulle ilgili açıklamalarımızın başında açıkladığı­mız gibi farizaların temel ilkeleri konusundaki icma´ kitap ve sünnetin üzerine değil de, onlardan yapılacak içtihad üzerine tekaddüm etmiş olsa bile, o icma´ın birçok şekilleri istinbat sözkonusu edilirken Kitap ve sünnetten sonraya alınmıştır. İcma´ konusuyla sıkı bağlantısı bulunmasından dolayı sahabenin sözleri üzerinde de açıklamalarda bulunduk.

Şimdi de her ne kadar üzerine hamledilse bile nasslarm bizzat kendilerinden kay­naklanmayan istinbat konusundaki açıklamalara geçiyoruz.

382- Zeydiyye, istinbatm temel ilklerinden biri olması itibarıyla kıyasla hüküm ve­rir. Zeydiyye´nin usul kitapları da tıpkı cumhurun usul kitaplan gibi. Önce konuyla ilgili sürtüşmelerden sözeder, sonra da kendi benimsediği kanaate vanr.

Nitekim Mi´yar el-Ukui adlı kitapta önce kıyasın tanımı, sonra da bu tanım etrafın­da alimlerin fikir ayrılıkları, daha sonra da kıyasla hüküm verme hususundaki tartışma­lar ele alınır ve kıyasın tarifini de şöyle yapar:

"Lügatta kıyas, ölçmek demektir. Istılahta ise arada bir çeşit benzerlik bulunmasın­dan dolayı bir şeyi diğerine hamletmektir. İbn Hâcib, fer´i b.ilginin, e...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sahabilerin fetvaları
« Posted on: 19 Nisan 2024, 01:17:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sahabilerin fetvaları rüya tabiri,Sahabilerin fetvaları mekke canlı, Sahabilerin fetvaları kabe canlı yayın, Sahabilerin fetvaları Üç boyutlu kuran oku Sahabilerin fetvaları kuran ı kerim, Sahabilerin fetvaları peygamber kıssaları,Sahabilerin fetvaları ilitam ders soruları, Sahabilerin fetvalarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes