> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İmam-ı Zeyd > Kur an ve hadisin meftumları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kur an ve hadisin meftumları  (Okunma Sayısı 1307 defa)
15 Eylül 2010, 17:27:25
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 15 Eylül 2010, 17:27:25 »



KUR´AN VE HADİSİN MEFHUMLARI




338- Lafızların mefhumuyla istinbatta bulunmak, nasslardan istinbat yapmanın bir türü sayılmaktadır. Çünkü bunların hepsiyle yapılan istinbat da lafızdan dolup taşmakta­dır. Şüphesiz mefhumların bir kısmı lafzın kendi bünyesinden, bir kısmı da o lafızdan üreyen tomurcuktan meydana gelir. Nitekim usul alimleri lafızların delaletini, birisi. "mantûk" diğeri de "mefhûm" olmak üzere iki kısma ayırmışlardır. Lafzın kendi yapı­sından veya lüzûmî manalarından anlaşılan şeylere mantûk, konuşulan lafzın dışında an­laşılan, fakat yine lafızdan dolup taşan hususlara da mefhûm adı verilir. Sözü, Zeydiy-ye´nin usul alimlerine bırakalım ve mantûk ve mefhûm´u mantık açısından tanımlamala­rını görelim. Nitekim eî-Fusûl el-Lû´lüiyye sahibi bu konuda şöyle diyor:

"Lafzın delalet ettiği şey hem mantüktur, hem mefhûmdur. Lafzın mantık çerçevesi içerisinde delalet ettiği şey mantüktur. Buna, "mananın ash" da denilir."[1]

Bu tanımın örneği, ALLAH Teâlâ´nın:

"Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar),fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresinİz." (Maide 90) ayetidir. Şüp­hesiz bu nass mantuku ile şarap, kumar ve yüce nassda adı geçen diğer hususların haram olduğunu ifade eder. Mefhumu da şöyle tanımlamıştır:

"Mefhum, lafzın mantık alanı dışında delalet ettiği husustur. Bu da "mefhüm-u mu­vafakat" ve "mefhum-u muhalefet" diye ikiye ayrılır. Birincisi olumluluk ve olumsuzluk noktasında hükmü maritûkun hükmüne uyum sağlayanıdır... Bu tanım üzerinde ihtilaf edilmiş ve bunun delâletinin lafzı olduğu söylenmiştir. İkincisi ise, hükmü mantûkun hükmüne muhalefet eden bölümdür. Buna mefhûm-u muhalefet denilir."[2]

339- Şüphesiz bu açıklama, "nassın delâleti" adı verilen mefhum-u muvafakat ile mefhum-u muhalefet arasında ayrım yapmanın açıklığa kavuşturulması konusunda çok ince bir beyandır. Mefhum-u muvafakatin, yahut nassın delâletinin, veyahut bazı fakih-lerin deyimiyle birinci delâletin misali, ALLAH Teâlâ´nm şu kavlidir:

"Yetimlere mallarım verin, temizi pis olanla değişmeyin. Mallarınızı onların malla­rına katarak yemeyin, çünkü bu, büyük bir günahtır."
(Nisa 2) Şüphesiz bu nass mantûkuyla yetimlerin mallarının kendilerine verilmesini, velilerinin, bu mallan kendi mallarına katarak yemelerinden sakmdırmayı, böylece yetimlerin tertemiz mallarını kendi kirli mallarıyla değiştirmelerinden kaçınmalarını ifade ediyor. Ayrıca bu nassın kendisinden, mefhumuyla, yetimin malım saçıp savurmaktan ve onu koruma konusunda kusurlu davranmaktan nehyetmek anlamı çıkarılır. Bu mefhuma dayalı mana, asıl olan mantûk manasıyla uyum sağlamaktadır. el-Fusul el-Lû´lüiyye sahibi, mefhum-u muva­fakat konusunda ihtilaf edildiğini belirtir. Acaba o, mantûk olan lafzın kendi bünyesin­den anlaşılan hükmü elde eden delaletlerden midir ki, medlulünden, aynı kuvvete sahip bir parça olduğuna delâleti konusunda kendisine tabi olsun; şayet o lafız nass ise kendisi de nass, eğer zahir ise kendisi de zahir olsun? Bir kısım Zeydiyye fakihleri ve diğerleri bu şekilde söylerler. Şafiiler de bunlar arasındadır. Şüphesiz onlar, işaretin delâletinin, ibaretin Iüzumî manalarından anlaşılması esnasında nassın delaletinin, lafzın kendi bün­yesinden anlaşılması itibariyle muvafakatin delâletini nassların işaretinden önceye alır­lar. ALLAH Teâlâ´nın:

"Onların beslenmesi ve giyimi iyilikle baba tarafına aittir." (Bakara 233) ayetinin, çocuğun nesebinin babaya ait oluşunun sübûtuna ve çocuğun malı üzerinde babanın Şibh-u mülk sahibi olduğuna delâlet etmesi, ALLAH Teâlâ´nın:

"Onlara (anne ve babaya) öf bile deme; onları azarlama, ikisine de güzel söz söy­le." (İsra 23) ayetindeki dövmeyi önlemenin açıklığı tarzında değildir. Diğerleri ise bu delâletin lafzın delâleti türünden olmadığı gibi, ibarenin delâleti kuvvetinde de olmadı­ğını söylemişlerdir. Her iki görüşteki bu delâlet, mefhûm-u muhalefetinden daha güçlü­dür.

Birinci görüşe göre mefhûmu muvafakat eğer nassın mefhûmu olmuşsa nasslar mertebesinde, zahirin mefhumu olmuşsa, zahir mertebesinde bulunur. İkinci görüşe göre ise nass ve zahirin ikisinden de sonra gelir. Mefhûm-u muvafakat ile hüküm vermek üzerinde, müsîüman alimleri hatta bu alimlerin yanında diğerleri de ittifak etmişlerdir. Çünkü o, lafzın kendi bünyesinden dolup taşmakta, mana yönüyle de onunla uyuşmak­tadır. İbn Hazm ez- Zahirî dışında hiç kimse onunla hüküm vermeyi terketmemiştir. İbn Hazm´ın terkedişi de kural dışı sayılır. Mefhûm-u muvafakat ile hüküm verip mutlak an­lamda onu mantûk lafızdan sonraya bırakmak Zeydiyye mezhebinin zahir görüşüdür. Zeydiyye İmamları da aynı görüştedir. Aynca mefhûm-u muvafakat, uygulamalı konu­larda mefhum-u muhalefetten önceye alınır. Çelişmeleri halinde ise gene ona öncelik ta­nınır. [3]



Mefhum-u Muhalefet


340- Daha önce belirttiğimiz şekilde mefhum-u muhalefeti, mantuk olan hükmün karşıt hükmünü ortaya koymakla tanımlamışlardır. Bu tanım, usulcüler cumhurunun, "kelam, hükmü bu tarz kayıtla sınırlı hale getiren bir sınırlamayla kayıt altına alındığı takdirde mantuk olan hükmün karşıt hükmünü, ifade edilmeyene tanımak" tarzındaki ta­nımıyla uyuşmaktadır. Nass, mantukuyla hakkında nass getirilen hükme delalet ederken, mefhum-u muhalefetiyle de nassın konumu dışında karşıt hükme delalet eder. ALLAH Teala´im:

"İçinizden, imanlı hür kadınla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin altında bulunan imanlı genç kızlarınız (sayılan) cariyelerinizden alsın." (Nisa 25) ayeti, buna misal teşkil eder. Bu nass, mantukuyla hür bir kadınla evlenme imkanının bulunmaması ile sınırlandırılmış olarak cariyelerle evlenmenin helal olduğunu gösterir. Muhalif mef­humu ile de, hür kadınla evlenme imkanı bulunması durumunda cariye ile evlenmenin haram olduğunu belirtir.

Zeydiyye kitaplarının tümü, her ne kadar bir değil, birden çok menşeleri bulunsa da, bütün nevilerinde mefhumu muhalefetle hüküm verdiklerini belirtmektedir. Bütün şekilleriyle mefhum-u muhalefetle hüküm vermek, imamlarının tümünün ittifakıyla de­ğil, ileride her türünü açıklayacağımız gibi ancak birkaç imamın görüşüdür.

Nitekim onlar, herhangi bir vasıf veya kaydın mefhumuyla hüküm vermediklerini açıkça belirtmişler, hatta vasıf veya benzerinin lafza sınır getirmek için serdedi İm ediğini gösteren bir karinenin bulunmamasının şart kılındığını net olarak ifade etmişler, bunu benimsemişlerdir.

Bu nedenle el-Fusul el-Lu´luiyye´Ğe, nass içerisinde zikredilmeyen hükmün bir amaç için terkedilmemesinin, ayrıca zaiın-ı galib, soru veya bir olay veya hatta bir emir dolayısıyla; aynca ilgi uyandırmak, korku vermek ve kötülemek, yahut benzeri bir nedenden dolayı hükümden çıkarılmamış oynaşının şart kılındığı geçmektedir.[4] Nitekim hüküm vermede, nass veya zahirden hiç birisiyle çelişmemesi de şart koşulur.

341- Hanefiyye, mefhum-u muhalefetin istisnasız bütün türleriyle hüküm vermeyi reddetmiş ve bununla ilgili olarak birkaç delil getirmiştir:

Birincisi: Şer´i nasslar, mefhum-u muhalefetle hüküm vermenin geçersizliğini gös­teren deliller getirmiştir. Bunlardan birisi, ALLAH Teala´nın: "Gökleri ve yeri yarattığı günde ALLAH´ın yazısına göre ALLAH´ın katında ayların sayısı oniki olup, bunlardan dör­dü haram aylardır. O aylar içinde (ALLAH´ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize zul­metmeyin." (Tevbe 36) ayetidir. Burada mefhum-u muhalefetle hüküm vermek, zulmet­menin bu aylarda haram, diğer aylarda ise helal oUuğu anlamında tutarsız bir manaya götürür. ALLAH Teala´nın şu kavli de bu cümledendir:

"ALLAH´ın dilemesine bağlamadıkça hiçbir şey için "Bunu yarın yapacağım" deme." (Kehf 23-24)

Eğer mefhum-u muhalefeti ile hüküm verilseydi, varacağı sonuç, o şahıs için "inşa-ALLAH" demeden "ben o işi bir ay sonra yaparım" söylemesinin mubah olduğudur. Çünkü nehyedişte sayı (bir gün) belirtilmiş ve hüküm onunla sınırlandırılmıştır.

İkincisi; Vasıflar ve benzerleri çoğu durumlarda sadece hükme sınır koymak için değil, bilakis ilgi uyandırmak ve olayların zann-ı galibini belirtmek için getirilir. ALLAH Teala´nın: "... Ve eslerinizin anaları, kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup, evleri­nizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer onlarla (nikahlanıp da) henüz birleşmemişseniz kızlarını almanızda size bir mahzur yoktur." (Nisa 23) ayeti gibi. Bu­rada iki vasıf vardır;

a) Üvey kızların annenin yeni kocasının himayesinde olması,

b) Annenin o kocayla gerdeğe girmiş olması.

Şüphe yok ki son şık, buradaki sınırlamanın mefhum-u muhalefeti alındığında helal olma hükmünün doğacağını ifade ediyor. Ne var ki Kur´an-i Kerim, böyle bir mefhum-u muhalefetle hüküm vermemize müsaade etmiyor; bilakis helal olma hükmünü: "Eğer onlarla (nikahlanıp da) henüz birleşmemişseniz kızlarını almanızda size bir mahzur yoktur." ayetiyle açıklığa kavuşturuyor. Birinci şıktaki vasıf, hükmün normal akışı içe­risinde geldi. Dolayısıyla ikinci şıkta belirtildiği gibi, sınırlamanın ortadan kalkması du­rumunda helal olacağı belirtilmedi.

Üçüncüsü: Hanefiler kıyasla hüküm verdikleri için, onlara göre hükümlerin illetleri belirlenmiştir. Kıyasa göre hüküm veren herkes, hükümlerin illetini de belirler. Hüküm­lerin illetleri belirlendiği takdirde nassın konumunun dışına taşarlar. Böylece ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 15 Eylül 2010, 17:29:05 Gönderen: Sidretül Münteha »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kur an ve hadisin meftumları
« Posted on: 26 Nisan 2024, 03:38:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kur an ve hadisin meftumları rüya tabiri,Kur an ve hadisin meftumları mekke canlı, Kur an ve hadisin meftumları kabe canlı yayın, Kur an ve hadisin meftumları Üç boyutlu kuran oku Kur an ve hadisin meftumları kuran ı kerim, Kur an ve hadisin meftumları peygamber kıssaları,Kur an ve hadisin meftumları ilitam ders soruları, Kur an ve hadisin meftumlarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes