> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İmam-ı Zeyd > İctihad 3
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İctihad 3  (Okunma Sayısı 1168 defa)
15 Eylül 2010, 16:57:30
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 15 Eylül 2010, 16:57:30 »



İctihad 3

B- İZLENEN MÜCTEHİDLERİN ÇOKLUĞU


471- Bu mezhep çeşitli iklimlerde yayıldığına göre, çeşitli iklimlerin her birinin hal­kı için gereken ictihadla doğru orantılı olarak, tabi olunan müetehid imamlar da bulunu­yordu. Nitekim fetva ve ietihad için seçilen bu imamlar silsilesi h.8. yüzyıla kadar ke­sintisiz devam etti. Bunların her birinin, yoluna sülük eden, görüşlerini model edinen ve mezhebin bütün yanlılarının kaynak gösterdiği taraftarları vardı.

Kuşkusuz İmam Zeyd´in şehid edilmesinden itibaren kendisinden sonra imamlığı çocukları üstlenmiştir. Bunlar arasında hemen şehadet şerbetini içenler bulunduğu gibi, ietihad ve fetva göreviyle geriye kalanlar da mevcuttu. Onlar, Önder babalarının metod-lannı, tıpkı birçok görüşlerini aynen alarak değil de ietihadda bulunarak ihya ettikleri gibi canlı tutmuşlardır. Bu uğurda beraberlerinde, başlarında Hicaz´da ayaklanıp şehid düşen Hz. Hasan´ın zürriyetinden olan Muhammed b. Abdullah İbn. Hasan en-Nefs ez-Zekiyye´nin bulunduğu amca oğulları vardı. Ayrıca Mansur zamanında Irak´ta kıyam edip aynı şekilde şehid düşen Nefs ez-Zekİyye´nin kardeşi bulunmaktaydı. Her ikisinin de şehadeti h. 45. yılmdaydı.

Şüphesiz İmam Malik, zorla alınan biatin alındığı kişiyi bağlamayacağı tarzında fet­va vermek suretiyle olumsuz sonuç veren bir yardımlaşmayla en-Nefs ez-Zekiyye´yi desteklemiştir. İmam Malik konuşmalarında, zalim hükümdarlara karşı ayaklanma yapı­labileceğine işaret eden hususları arzediyordu. İfadelerinden birisi şöyledir: (İmamlara karşı ayaklanmanın cevazı soruldu):

"Eğer Ömer b. Abdülaziz gibilere karşı kıyamda bulunurlarsa onlarla savaş. Aksi halde onları bırak ki, Allah bir zalim sayesinde diğer zalimden intikam alsın. Sonra da her ikisinden intikam alsın." Eşsiz imam bu konuşması nedeniyle elim bir darb olayıyla, şiddetli eziyete maruz bırakılmıştır.

Ebu Hanife ise Irak´ta İbrahim´e hem olumlu hem de olumsuz sonuç veren yardımda bulunmuştur. Şöyle ki, Ebu Hanife Ebu Cafer el-Mansur´un seçtiği komutanı, Ebu Hani­fe adlı kitapta belirttiğimiz gibi onunla savaşmaktan vazgeçmeye zorlamıştı. İbrahim´le birlikte ayaklanmanın Allah yolunda cihad sayılacağı, hatta hac faziletine eşdeğer oldu­ğu şeklinde fetva veriyordu. Nihayet bunun üzerine hayatının son bölümünde hapisle cezalandırıldı ve Rabbi kendisinden, kendisi de Rabbinden razı bir şekiide h.150 yılında şehid olarak ölünceye kadar hapis hayatı devam etti.

Şüphesiz Muhammed Nefs ez-Zekiyye´nin, Zeydiyye mezhebi içerisinde kaleme alı­nan ve kendisiyle hüküm verilen apaçık fıkhi görüşleri mevcuttur. O görüşlerin, bu mez­hebin ilk yıllarındaki taraftarlarında olduğu gibi, araştırmalarda, fetva vermede ve apa­çık delillere tabi olmada önemli bir yeri vardır. [23]



a) Ahmed b. İsa b. Zeyd


472- Bundan sonra, İmam Zeyd´e çağdaş olan bu tabaka geliverdi. Bunlar arasında, kendisinden ders alan çocukları, torunları, torunlarının torunları, Hz. Hasan´ın torunları bulunmaktadır. Bu şahsiyetler, Zeydiyye mezhebini kendilerinden devralan imamların çoğunluğunu teşkil ediyordu.

Ahmet b. İsa, İmam Zeyd´in torunudur. Irak´ta büyümüş ve yaşantısını sürdürmüş­tür. Ebu Abdullah künyesiyle anılır. Kendisini fıkhi ictihad ve fetvalara yöneltmişti. O zamanda Irak, Ebu Hanife, Öğrencileri ve çağdaşlarının geride bıraktığı Irak fıkhını etüd etme alanıydı.

Onun Irak´ta oturması, takdiri fıkıhla hüküm vermesine ve bu yolla meseleleri geniş­letmesine neden oluşturmuştur. Bu durum, Irak fıkhı olarak ün salan ve her ne kadar bu konuda onların ulaştığı, dolayısıyle sık sık kullanarak dozunu kaçırmakla itham edildik­leri boyuta ilerleyememiş ise de İmam Şafii´nin ve diğerlerinin Örnek edindiği özel bir durumdur.

Şüphesiz Ahmed b. İsa bu tür fıkıh anlayışını, dedesinden ve Al-i Beytinden miras olarak devraldığı güçlü fıkıh anlayışına eklemiştir. Sünnet ilmiyle Al-i Beyt´in kaynak haberleri yanında fıkhi kıyas Ölçütleri ve içtihadda bulunmakla fazla meşgul olduğu için, kendisine "Al-i Beyt´in fakihi" demişlerdir.

Nitekim fıkıh dalında bir kitap tasnif etmiş ve bu kifabı kendisinden nakledenler, ki­taba el-Amâlf âdmı vermişler. Ayrıca bu kitabı kendisinden, Zeydiyye´ye aşırı sevgi besleyen Al-i Beyt taraftarlarının oluşturduğu adaletli ve sika raviler rivayette bulun­muştur. İçinde fer´i fıkıh meselelerinin delillerle ve delillerinin nasslardan istmbat yön­temleriyle bağlantı kurması nedeniyle bu kuşak içerisinde yazılan kitaplar arasında özgün bir yeri vardır. Şüphe yok ki eğer bu kitaba vakıf olabilseydik, bu delillerden istın­bat metodlarını yakından tanıyabilirdik. Belki de bu kitaba, Arap kütüphaneleri içerisin­de vakıf olabiliriz.

473- Söz konusu Ahmed, fıkıh ve hadis ilminde ve genel niteliğiyle İslami ilimlerde-ki görüş ufkunun genişliği yanında zahid, ibadete düşkün, mücahid bir savaşçıydı. Onun kalbinde, aydınlık saçan bir ilmin nuruyla engin bir algılama gücü, takva ve zahidlik önderliği, ayrıca kahramanlık ve atılganlık özelliği birleşmiştir. Bu karakteriyle, dedesi Zeyd b. Ali ile benzerlik arzeder. Atalarına bu denli benzeyen kişiye zulmedilemez. Ni­tekim onun, ibadetteki zorluğun tadına varmak için otuz kez yürüyerek hacca gittiği bi­linmektedir.

İnandığı dava uğrunda, aşın taraftarlarıyla birlikte Harun Reşid´e karşı kıyam edişi, onun cihadları arasındadır. Fakat Reşid daha baskın çıktı ve onu yakalayarak hapsetti. Daha sonra hapisten kurtarılarak Basra´da gizlendi. Derler ki, ölünceye kadar orada giz­lenmiştir (Allah ondan razı olsun). Seksen yaşını geçmişken hayatının son dönemlerinde görme duyusunu kaybetmiştir. Vefatı, h. 247 senesindeydi. 240 yılında vefat ettiğini söyleyenler de vardır. Belki de vefatındaki yaşı konusunda ihtilaf edilişinin nedeni, giz­lendiği sırada ölmesi, dolayısıyle vefatının aşikar ve aleni olmayışıdır.

Bundan da anlaşılıyor ki, gizlenişi uzun sürmüştür. Çünkü Harun Reşid´in vefatı ikinci asnn son on yılı içerisindeydi. Öyle anlaşıhyorki bu İmam ömrünün elli yılını ve­ya daha fazlasını gizlenmiş olarak yaşamıştır. Fakat biz, yirmi yıl kadar hükümdarlık yapan Me´mûn´un, imamın ikamet ettiği yeri bildiğini, kaldığı yerin kendi bilgisi dışında olmadığını, lakin Me´mûn´un kendisi biraz Şia taraftan olduğu için ona kötülük yapma­dığı, Hz. Ali taraftarlarının kanlarını akıtma eğilimi göstermediği görüşünü tercih edeniz.

Hatta şunu da söyleyebiliriz: Şüphesiz o, Me´mün, Mu´tasırn ve Vasık devrinde orta­ya çıkmıştır. Ancak Mütevekkil yönetime geçince, Mütevekkil´in Al-i Beyt´e kötü dav­ranması nedeniyle kendisini gizlemiş ve kamufle etmiştir. Bundan dolayı da Mütevek-kil´den Nasibi, yani Ali Beyt´e saldırganlığı abideleştiren kişi olarak bahsedilmiştir. Ni­tekim Al-i Beyt´i eziyet ve işkence yapmak suretiyle adım adım takib ederdi.

Bu anlattudanmizın, İslam tarihinin seyriyle uyum sağladığını görüyoruz.

Her ne olursa olsun, onun gençliğinin ilk yıllarından seksen yılını aşmcaya kadar si­yasetten el çekmesi, kendisini ilim ve ibadete yöneltmiştir. Bu fıkhi ürünler ve görüşleri, Zeydiyye fıkhının fer´i meseleleri kapsamı içerisinde dağınık bir tarzda kaleme alınmış­tır.

Onun, Irak´taki zeydi imamlar arasında olduğu gayet açıktır. Zira her ne kadar fıkıh alanında büyük basan sağlamışsa da, ikamet açısından Irak´ın dışına taşmamıştır. [24]



b) Kasım b. İbrahim er-Ressi


474- Bu şahsiyet, Hicaz beldelerinde doğup gelişen ve Kasımiyye adıyla anılan bir taifenin lideridir. Künyesi, Kasım b. İbrahim b. İsmail b. İbrahim Tabataba el-Hasan b. el-Hasan b. Ali´dir. Allah hepsinden razı olsun.

Hz. Hüseyin´in değil, Hz. Hasan´ın soyundandırl Bu özelliğiyle o, İmamiyye mezhe­bi Ölçülerine göre imam olmayıp, İmam Zeyd´in mezhebi ölçülerine göre imamdır. Çünkü İmam Zeyd, imam olacak kişinin Hz. Hüseyin zürriyetinden gelmesi şartım koy­mamış, aksine sadece Fatımatu´z-Zehra (R. Anha) soyundan olması şartını getirmiştir. Salat ve selamın en yücesi, onun babası üzerine olsun.

Bu taifenin görüşleri, zeydilik çerçevesi içerisinde karmış ve onun dışına çıkmamış ti.

Bu zatın seçkin ve sağlam bir fıkıh anlayışı vardır. O dönemde İslam diyarında Ha­nefi mezhebi egemendi ve tek söz sahibiydi. Zira o, Abbasi Devleti´nin resmi mezhebiy­di. Çünkü Kadı Ebu Yusuf ve kendisinden sonra gelen öğrencisi Muhammed, Irak fıkıh ekolünden olanlar dışında hiçbir kadıya yardımcı olmamaya aşın istekli idiler. Kendile­rinden sonra gelen kadılar, hep Irak kökenli bu ictihad üzere peşpeşe gelmişlerdir. Ka­sım, Hicaz fıkhıyla birlikle Hanefi mezhebini de en ince noktalarına kadar biliyordu.

Bu İmam, o diyarda benzerine rastlanmayan bir kişi, hatta hatırı sayılır İslam alim­leri arasındaydı. Bir şair onun tanıtımı konusunda şöyle der:

Şayet bir münadi seslense Mekke´de; Mina tepesinde, karakterleri toplayan hakkında: Kimdir yanşan efendi her alanda der ki bütün insanlar; şüphesiz Kasım´dır o.

475- H.170 senesinde doğmuştur. Doğumunun, Medine yakınlarında bir diyar olan Ress´de meydana geldiği anlaşılıyor. Çünkü babası İbrahim, Ressî olarak tanıtılır. Ve h. 242 yılında Ress şehrinde vefat etmiştir.

Burada üzerinde durmaya değer yeni bir durum ortaya çıkıyor ki, o da bu İmamın İmam Hadi diye bilinen Yahya b. Hüseyin b. Kasım er-Ressî´nin dedesi olduğudur.

Zeydiyye mezhebinin dağınıklıklarını toparlayan bir kimse sayılan bu İmam. kesin olarak Medinc-i Münevvere´de doğmuştur. Burdan hareket ederek Kasım´ın çocukları­nın kendisinden sonra Ress´den Medine´ye taşındıkları veya en azından oğlu Hüseyin´in kendisinden sonra Medine´ye taşındığı ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İctihad 3
« Posted on: 29 Mart 2024, 02:39:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İctihad 3 rüya tabiri,İctihad 3 mekke canlı, İctihad 3 kabe canlı yayın, İctihad 3 Üç boyutlu kuran oku İctihad 3 kuran ı kerim, İctihad 3 peygamber kıssaları,İctihad 3 ilitam ders soruları, İctihad 3önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes