> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İmam-ı Zeyd > Hayatı ve dönemi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hayatı ve dönemi  (Okunma Sayısı 1486 defa)
16 Eylül 2010, 13:44:25
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 16 Eylül 2010, 13:44:25 »



HAYATI VE DÖNEMİ

ZEYD B. ALİ (H.80-122)


Doğumu


18- Künyesi Zeyd b. AH Zeynel Abidin b. Hüseyin b. AH b. Ebi Talib´dir. Baba tara­fından en büyük dedesi, İslam´ın süvarisi, ilim beldesinin kapısı, sahabenin baş kadısı, Resulullah (sav)in amcasının oğlu ve Ensar-Muhacir kardeş edinmesi sırasında Efendi­mizin kardeşi olan Ali b. Ebi Talib´dir. Anne tarafından dedesi, Allah´ın elçisi ve nebile­rin sonuncusu Muhammed b. Abdullah (sav)dır. Bu nedenle o, hiçbir soyun yakınlık ya­nsı yapamayacağı ve eğer insanlar soylanyla övünecek olurlarsa hiçbir şerefin ona yak­laşamayacağı yüce bir soya sahiptir. Fakat Muhammed (sav) Haşimoğullanna hitaben şöyle buyurmuştur: "Ey Haşimoğullan! İnsanlar benim huzuruma amellerle gelemiyor­lar da siz soylarınızla gelesiniz olur mu?"

Dolayısıyle Nebi´ye dayalı temiz sülale, bu tertemiz ve salih ameUi soya bitişmekte­dir. İşte onların nuru salih amel sayesinde önlerinde ilerlemektedir.

Zeyd (ra) Hicri 80 senesinde doğdu.[1] Alimler onun doğum tarihini belirtmemekle beraber, H. 122 yılında Hakkı savunmak için savaş meydanında şehid olmasıyla ilgili ri­vayetler intikal etmiştir. Tarihçiler katledilme gününde yaşının kırk ikiyi aşmadığı üze­rinde fikir birliğine varmışlardır. Bu nedenle onun şehadeti hayatın baharında bir genç durumundayken vukubulmuştur. İmam (ra)in katledilişi konusundaki tartışmalar esna­sında açıklayacağımız gibi hak davası aşkı onu zulme karşı ayaklanmaya sevketmişıir.

Annesi. Muhtar es-Sakafi´nin babasına hediye olarak verdiği Sind´li bir cariye idi. Hintliler derin düşünceli ve uzak görüşlü, zahidliği seven kişilerdir. Bu nedenle İmam Zeyd´de yüce bir soy, ilim ve isabetli düşünce mevcuttur ve Ali b. Ebi Talib´in zekası Hindimin derin düşünce sistemiyle bir araya gelmiştir. [2]


Babası


19- Annesiyle ilgili yeterli bir tanıtım yapamamakla birlikte, babasıyla ilgili yakla­şık bir tanıtma yapabilmekteyiz. Babası Ali Zeynel Abidin b. Hüseyin (ra.)dır. Hz. Hü­seyin (r.a.)in oğullarından hayatta kalan tek erkek oğuldur. Nitekim onun kardeşi terte­miz Fatimatü´z-Zehra´nm oğlu İmam Hüseyin´e karşı Yezid ve çapulcularının başlattığı günah dolu savaş alanında katledilmişti.

Ali Zeynel Abidin. hasta olduğundan dolayı savaş alanında bulunmadı. O sırada yir­mi üç veya biraz fazla yaşlardaydı. Belki de Allah Sübhanehu ve Teala bu savaştan son­ra Hz. Hüseyin´in kendi sulbünden soyunun devam etmesi için onu bu günahkar kılıçlar­dan geriye bıraktı. Nitekim Yczid´in işbirlikçileri onu öldürmeye yeltendi ama Allah on­ların niyetlerini kursaklarında koydu. Nihayet Ehl-i Bey t konusunda oluşturulan bu top­lu kıyımdan sonra Ye/id´c gitti. Bazı kendini bilmezler öldürmesi için Yezid´i tahrik et­tiler. Fakat Allah onu kurtardı. Ebu Fida farilimde bu olay şöyle geçer: "Bazı düşük karakterliler Yezid´e onu öldürmesi için işaret verdiler. Fakat Allah, bu emeli engelledi. Bu olaydan sonra Yezid ona ikramda bulunur. Meclislerine çağırır ve o olmadan hiç ye­mek yemezdi. Sonra onları Medine´ye gönderdi. Ali Medine´de saygı ve ta´zimle karşıla­nan bir insandı."

Ali´nin annesi Kisra´nın çocuklarından olup İran esirleri arasındaydı. Zemahşeri "Rebiul-Ebrar" adlı kitabında şöyle bahseder: "Yezdecerd´in (Yezdigird b. Behriyar) Ömer b. Hattab zamanında esir edilen üç kızı yardı. Birisi Abduiiah b. Ömer´in hanımıy­dı. Ona Salim adlı çocuğu doğurdu. Diğeri Muhammcd b. Ebu Bekir Sıddık´m hanımıy­dı. O da Kasım adlı çocuğu dünyaya getirdi. Bir diğeri de Hüseyin b. Ali´nin hanımıydı. O da Ali Zeynel Abidin´i dünyaya getirdi."

Her üçü de saygıdeğer ilim ve takvada makam sahibi alimlerden olmuşlardır.

Ali b. Hüseyin sürekli üzüntülü ve çok ağlardı. Çünkü kavmi ve Ehl-i Beytinden olan sevgili dostları öldükten sonra yaşıyordu. Bu konuda kendisine sorulduğunda (r.a.) şöyle dedi: "Yakup Aleyhisselam Yusuf unun üzerine iki gözüne ak gelinceye değin ağladı. öldüğünü kesin bilmediği halde. Ben ise Ehl-i Beytimden olan on küsur kişinin bir t- ıün sabahında diri diri boğazlandığını gördüm. O halde söyle, onların kederlerinin kalbimden silinmesini uygun görür müsün?"[3]

20- Ailesinin toplu kıyımı sonrasında gönlüne saplanan hasretlikler üzerine her bi­rinde *eniş hayırlar bulunan aşağıdaki üç durum meydana gelmiştir:

Birincisi: Nefsinin siyasi olaylara katılmaya hiç eğilim göstermemesi. Çünkü o, olaylar karşısında ailesinin başına gelenleri görmüştü. Şu kadar var ki, zulmünden dola­yı hiçbir zalimi yeğlemedi. Ve heder edilen hak karşısında da gönlü rıza göstermedi. Fa­kat o kendisini hayır ve iyilikle bulunmak, dini bilgileri edinmekle meşgul etti. O, za­lim hükümdarlar karşısında takiyye yöntemini benimsiyor ve dolayısıyle şöyle diyordu: "Emr-i bi´l-maruf ve nehy-i anil münkeri terkeden kişi, Allah Teala´mn kitabını arkaya atan kimse gibidir. Ancak o hükümdarlar karşısında takiyye içinde olunmalıdır. Kendi­sine "Takiyye nedir?" sorusu sorulunca, "înatkar, dediğini harfiyyen yapmak isteyenin saldın ve baskı yapmasından korkmaktır" şeklinde karşılık verdi.

İkincisi: İlme, ders okumaya ve hadiseleri uzaktan seyretmeye yönelmesidir. Çünkü o, kalbinin gıdasını ve gönlünün şifa suyunu, devamlı üzüntüde, eksik olmayan sıkıntı­ları avutmayı bu davranışta buluyordu.

Dolayısıyle hadis araştırmaya yöneldi. Büyük zatları aradı ve onlardan ilim Öğrendi. İster insanların gözünde makam sahibi olsun ister olmasın, kafalarında faydalanılacak bir ilim olduğu müddetçe her şahıstan ilim öğreniyordu. Rivayet olunur ki. her mescide girdiğinde Zeyd b. Eslcm´in ders halkasına oturmak amacıyla safları yarar geçerdi. Hatta Nafi b. Cübeyr b. Mat´am el-Ktrşi onu azarlayarak şöyle demiş: "Allah iyiliğini versin, sen insanların efendisi, ilim ehli, hem de Kureyşli olarak Allah´ın mahluklarını yararak gidiyorsun, ta şu siyah kölenin meclisine oturuyorsun." AH b. Hüseyin ona şu cevabı verdi: "Adam yarar gördüğü her yerde oturur. İlim her nerede olsa alınır."

Rivayet olunur ki kölelerden bir köle olan tabiinden Said b. Cübeyr ile buluşmak için koşuyordu. Kendisine "onunla ne yapacaksın?" diye sorulduğunda: "Ona Allah Te­ala nm bizi faydalandıracağı şeylerden sormak istiyorum; bunda küçültücü bir durum yoksunların ona a tıp-tuttukları şeyler bize göre onda mevcut değildir."

üçüncüsü: Üzüntü ve sıkıntı kayasının ortasında rahmet pınarım kayııatmasıdir. Kalbi onunla dolup-taşmıştır. İnsanlara karşı çok merhametli, cömert ve çok sehavetli i ı. Birisine karşı sevgisi bulunup, onun da borcu olması halinde onu ödemediği görül­memiştir, Birgün Muhammed b. Üsame b. Zeyd b. Harİse´yi ziyarete gider. Onu ağlar halde bulunca neden ağladığını sorar.

- Borçlu durumdayım. ´

- Ne kadar?

- Onbeş bin dinar! Zeynel Abidin hemen:

- O borcu ben ü/erime aldım. dedi.

Muhammcd b.İshak dedi ki: "Medine´de yaşayıp geçinen insanlar vardı. Maişetleri­nin nereden (emin edildiğini ve kendilerine kimlerin yardımda bulunduğunu bilmiyor­lardı. Fakat Ali b. Hüseyin ölünce, bu maişeti kaybettiler. Hemen onun kendilerine mai­şetlerini geceleyin getiren kimse olduğunu anladılar. Ölünce, omuzlarında dul ve yok­sulların evlerine yardım götürdüğü çantasını taşımanın izlerini müşahade ettiler."

Onun bütün sadakaları geceleyin olurdu. Nitekim (ra.) şöyle söylerdi. "Geceleyin verilen sadakalar. Rabbin gazabını söndürür. Hem kalbi, hem kabri aydınlatır. Kişinin üzerinden kıyamet gününün karanlıklarını da kaldırır."

Zeynel Abidİn´in merhameti sadece namaz kılan insanlara verilen bir bahşiş biçimin­de değil, aynı /amanda hoşgörüiülük ve affedicilik şeklindeydi. Yakınına ve uzağına, kendisine zulüm ve kötülük yapanlara karşı toleranslı idi. Amcası oğlu Hasan b. Hasan, onunla küskün olduğu halde hoşgörülü davranışına nail olmuştur: Küskün olduğu günün akşamı amcası oğlunun evine gitmiş ve şöyle demişti: "Ey amcamın oğlu. eğer ben doğ­ru isem, Allah beni bağışlasın; yok eğer ben eğri sözlü İsem. Allah senin günahlarını af­fetsin, Allah´ın selamı üzerine olsun." Sonra geri döndü. Amcası oğlu hemen peşinden yetişerek onunla barıştı.

Onun merhametliliği ve hoşgörülüîüğü konusunda çok enteresan rivayetlerde bulu­nulmuştur. Bunlardan birisi şudur: Bir cariye ibriği elinde tutuyor ve abdest alması için ona su döküyordu. İbrik Zeynel Abidin´in yüzünün üzerine düştü ve onu yaraladı. Ayıp­lar bir tarzda başını cariyeye doğru kaldırdı. Cariye ona şöyle dedi: Allah Teala şöyle buyuruyor: "Ve öfkesini yutanlar..." Zeyneb Abidin:

- Öfkemi yuttum, dedi. Cariye:

-".. Ve insanları bağışlayanlar..."

- Allah seni bağışlasın.

- Allah muhsinleri de sever. Bunun üzerine Zeynel Abidin:

- Allah aşkına sen artık hürsün" diye cevap verdi.

21- O (r.a.), Raşid imamları kötülcyenlerlc birlikte yürümezdi ve onun Ebu Bekir, Ömer ve Osman fr.a.) hakkında hayırdan başka söz söylediği bilinmemektedir. Ayrıca o, bu imamları kötüleyen ve Hz. Ali ailesine muhabbet duyan Şiilerin sevgisini yapma­cık sayardı. Hatta onları utanç vesilesi addederdi. Bundan dolayı onun bazı şiilere şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Ey insanlar, bizi İslam muhabbetiyle seviniz! Sizin sevginiz, bize utançtan başka birşey getirmedi. Hatta insanların bize nefretle bakmasına sebep ol­dunuz." Bu değerli konuşmada o. muhabbette sının aşanların sevgilerinin İslam dairesi ve adabı içerisinde olmasına, Nebi (s.a.v.)in kendisine yaklaştırdığı adil kişileri kötüle­memeye, bu kişilerin Rasulullah´a nisbetle, Hz. İsa´ya nisbetle Havarilerin durumu gibi olduğunu anlamaya davet ediyordu.

Yine rivay...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hayatı ve dönemi
« Posted on: 29 Mart 2024, 00:21:34 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hayatı ve dönemi rüya tabiri,Hayatı ve dönemi mekke canlı, Hayatı ve dönemi kabe canlı yayın, Hayatı ve dönemi Üç boyutlu kuran oku Hayatı ve dönemi kuran ı kerim, Hayatı ve dönemi peygamber kıssaları,Hayatı ve dönemi ilitam ders soruları, Hayatı ve dönemiönlisans arapça,
Logged
25 Nisan 2015, 21:11:39
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 25 Nisan 2015, 21:11:39 »

Aleykümselam.Rabbim razı olsun paylaşımdan hocam.Hz.Zeyd peygamber efendimizin evlatlığıydı.Ve peygamber efendimize inanana ilk şahaneydi.Ömrünü İslam yolun da Allah yolunda feda etmiştir....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

25 Nisan 2015, 21:15:49
Kaan Han
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 778


« Yanıtla #2 : 25 Nisan 2015, 21:15:49 »

 mükemmel bir insandı. Onun, Zeyd´in yaşlarında bir oğlu vardı. O da, Cafer Sa­dık (ra)dır. O, ilim konusunda peşinden gidilen ve Ebu Hanife gibilerin sık sık uğradığı, İmam olunca Zeyd de babasından sonra derslerini ondan aldı. Babasından aldığı rivayet­leri geliştirdi. Çünkü böyle erken yaştaki kişinin babs.stndan aldığı hadisleri en mükem­mel şekilde algılaması akla yatkın görülmez. Zaten Zeynel Abidin buluştuğu bütün ta­biinden Rasulullah (sav)in hadislerini almakta çok ar/uluydu. Bu iş de hadis rivayet işiydi. Aynı işi oğullarına da telkin etti. Bu işe tam olarak Muhammed nail oldu. Ondan sonra da hadis rivayeti işine babasından ve büyük oğuldan almak suretiyle hepsinden daha genç olan Zeyd (ra) nail oldu.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes