> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İmam-ı Şafi > Sünnet 2
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sünnet 2  (Okunma Sayısı 1080 defa)
11 Eylül 2010, 21:22:33
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 11 Eylül 2010, 21:22:33 »



Sünnet

153- Şafii´ye Göre Sünnet Kîtabın Ahkamına Asla Muhalif Olamaz. Birbirine Muhalif Sünnetlerin Arasını Bul­mak:


Buraya kadar geçenlerden görülüyor ki, Şafiî Hadîslerin senedinin muttasıl ve mürsel olmaları bakımından onlardan ve rivayet eden adam­lardan söz etmektedir. Râvîler de birtakım şartlar aranmasını ileri sü­rüyor M, kendisinden sonra gelen ricâl-i Hadîs ulemâsı bunlarda ona uymuşlardır. Şafiî yalnız bununla iktifa etmiyor, Kitaba uygun ol­ması bakımından Hadîsin metnine mütaallik illetlerden, Hadîslerin birbi­rinden muhtelif olmasından söz açmış, böylece amel olunması veya olun­maması bakımından Hadîsin metnine temas etmiş oldu.

Şafiî´ye göre Hadîslerin, ALLAH´ın Kitâbindakilere muhalif olması as­la mümkün değildir; muhkem nasslarla hükmü bildirilip neshedilmeyen-leri nakzedici de olamaz. Bu hususta diyor ki: "Hz. Peygamber´in, Sün-netiyle tegri´ ettiği her hüküm, ALLAH´ın Kitabının nassma uygundur. AI-lâhu Teâlâ tarafından Kitabı beyan edicidir. Beyan yoluyla Kitabı daha açıklamaktadır, tefsir etmektedir. Kitab ALLAH´ın nassında bulunmayan bir şey teşri´ ederse, Allâhu Teâlâ Resulüne İtaati emrettiğinden onun emrine de tabi´ oluruz." Bu sözün mânâsından ve kasdından anlaşılıyor ki, Sünnet, Kur´ân´m muhkem nasslarma asla muhalif olamaz. Sünnet ya Kitabı beyan eder, yahut Kitabın mücmelini tafsil eder, veyahut da Kur´ân´m nassmda bulunmayan bir hüküm getirir. Allâhu Teâlâ Kur´ân-ı Kerîm´de Resulüne itaati emrettiğinden Kur´ân´dan nass bulunmayan hususlarda Resulüne tabi´ oluruz. Öyle olunca Sünnet Kitaba asla muha­lif olamaz. Çünkü Sünnet kuvvetini Kur´ân´dan almaktadır. Buna binâen Kur´ân´m muhkem hükümlerine aykırı olarak gelen her haber (Sünnet) reddolunur, kabul edilmez. Sünnet arasındaki ihtilâfa gelince, Şafiî bunu iki kısma ayırmaktadır:

1- İhtilâf nesihten doğmaktadır, hangisinin nâsih, hangisinin men-sûh olduğu bilinmemektedir. O zaman nâsihle amel edilir, mensûlı olan bırakılır. Çünkü Sünnet, Sünnetle nesholunur, bu ihtilâf sayılmaz. Men-sûh olan Sünnetle amel edilmek yine başka bir Sünnetle kaldırılmıştır. Buna kıble mes´elesini misâl getirmektedir: Hz. Peygamber ilk zamanda namazı Beyt-i Mukaddes´e doğru kılıyordu. Hz. Peygamber Beyt-i Mukad­desle doğru namaz kıldığından herkes Peygamber´in bu Sünnetine uyu­yordu; namazda başka yere dönmek caiz değildi. Allâhu Teâlâ Beyt-i MukaddesMn kıble olması hükmünü kaldırınca Hz. Peygamber ve Müs­lümanlar Kâ´be´ye doğru namaz kılmağa başladılar. Artık kıble Kâ´be oldu. Bir Müslümanın namazda ondan başkasına doğru dönmesi caiz de­ğildi. Artık Beyt-i Mukaddes´e dönmek kat´iyyen yasaktı. Bunların hepsi kendi vaktinde doğrudur. Hz. Peygamber Beyt-i Mukaddes´e dönerken orası Hak Kıble idi. Sonra Beytü´l-Harâm yâni Kâ´be-i Şerîf kıyamete kadar Hak Kıble oldu... Bu misâl Kİtabda ve Sünnetteki nâsihi ve men-sûhu açıklamaktadır. Hs. Peygamber, bir şeyi Sünnet kılar da Allâhu Teâlâ onu başka bir şeye çevirirse, o Sünnet olur. insanlar artık ona sarılırlar, böylece insanlar mensûh olan hükümden ayrılsınlar ve nâsih olana sarılsınlar diye Hz. Peygamber bunu Sünnetiyle insanlara bildirir.

Şafiî bununla şunu isbat ediyor ki, kıble´nin Beyt-i Mukaddes´ten Beytii´l-Harâm´a çevrilmesi yalnız Kitabla olmuş değil, belki bu Sünnet­le de olmuştur. Çünkü Allâhu Teâlâ kıblenin Kâ´be´ye çevrildiğini bildirin­ce Hz, Peygamber, Kitâb´ı beyan için Sünnetiyle de bunu gösterdi. Yeni Sünnet, eski Sünneti neshetmiş oldu. Şafiî bunu ta´lil için şöyle diyor: ´´Hz, Peygamber bir Sünneti vaz´eder, Kitabda da bir hüküm vardır, li­sanı veya Sünnetin Kitâb´a nazaran mertebesini bilmeyen, Kitab Sünneti neshediyor sanır. İşte kimse böyle bir şüpheye düşmesin diye Hz. Pey­gamber, Sünneti Sünnetle nesheder." Şafiî bununla anlatıyor ki, Kitâb´a nazaran Sünnetin mertebesi Kitâb´m icmâlen bildirdiklerini beyan etmek­tir. Kitab yalnız olarak, tek başına Sünneti neshetmez, Kitabda Sünneti nesneden bir §ey varsa, aym şeyi nesneden bir Sünnet de bulunur, böy­lece Sünnet Sünneti neshetmiş olur. Çünkü Sünnet, Kitâb´m beyanı me­sabesindedir. Bu noktayı, Şafiî´ye göre nesihten bahsederken açıklaya­cağız.[30]



154- Nâsîh Ve Mensûh Olan Bilinmediği Zaman Birbirine Muhalîf Sünnetlerin Arasını Bulmak:


Sünnet arasında ihtilâf varsa ve nâsih ile mensûh bilinirse, Şafiî´nin görüşünü ve getirdiği misâlleri naklettik. Birbirine muhalif olan Hadîs­lerin birinci kısmı budur. İkinci kısım ise şudur: Hadîsler arasında ihti­lâf olup da hangisi nâsih, hangisi mensûh bilinmezse, Şafiî bu kısmı da ikiye ayırır: Birincisi, aralarını bulmak mümkün olan nev´idir ki, ihtilâf zahirîdir, mânâ ve maksadda ihtilâf yoktur. Herhangi bir suretle iki Ha­dîsin arasım bulmak ve birleştirmek mümkünse bu yapılır. Analarını bir­leştirmek mümkün olmadığı takdirde ihtilâf üzere bırakılır.

1- Hadîsi bâzı râvîlerin bütün olarak teferrüâtiyle, bâzı râvîlerin

de kısa olarak rivayet etmeleri zahiren bu iki Hadîs arasında ihtilâf var gibi gösterebilir. Eğer Hadîs, icmâ´en ve tafsîlen bilinmiş olsa, muhta­sar olanla mufassal olan arasında ihtilâf olmadığı anlaşılır. Şafiî bu hu­susta diyor ki: "Hz, Peygamber´e bir şey sorulur, o da o mes´ele hak­kında sorulan kadarına cevap verir. Bir râvî bunu kısaca rivayet eder, bir kısmını alır, başka bir râvî mes´eleyi etrafiyle rivayet eder. Biri mes´elenin başında bulunmaz, yalnız cevaba yetişir, onu rivayet eder. Cevaba sebep olan mes´eleyi cevaptan çıkarır."

2- Hz. Peygamber bir Sünneti bildirir ve onun hükmünü açıklar. Başka bir halde ona muhalif bir hüküm bildirir, Ayrı ayrı hükümleri îcâbettiren o iki hâl beyan olunmaksızın o iki hüküm rivayet olunur, böy­lece ikisi arasında muhalefet göze çarpar. Eğer ayrı hükümlerin ayrı hâl­leri beyan olunsaydı arada ihtilâf olmadığı, her hükmün kendine has bir hâli bulunduğu anlaşılırdı.

3- Bâzan Hz. Peygamber bir mânâdan dolayı bir hükmü Sünnetle bildirir. Aynı mânâyı taşıyan diğer bir şey hakkında başka bir sebeple başka türlü hüküm verir. İkinci şeydeki fazlalık dolayısiyle onun hükmü de değişik olur. Râvîlerden her biri ?sebepleri belirtmek sizin? hüküm­leri bellerler. Ulemâ, her râvinin ayrı ayrı rivayet ettikleri hükümleri du­yunca, arada ihtilâf var sanırlar, halbuki hakîkatta arada ihtilâf yoktur. Şafiî bu hususta diyor ki: "Bir mânâdan dolayı bir hükmü Sünnetle bil­dirir, bir i´tibarla ona benzeyen başka bir i´tibarla ondan ayrılan bir şey hakkında başka türlü hüküm verir; çünkü durumları başka olduğundan hükümleri de başkadır. Biri bu Sünnetlerden birini, diğeri başkasını bel­ler. Her râvî bellediğini rivayet edince, bunları dinleyen bâzı kimseler, arada muhalefet olduğunu sanırlar. Halbuki ortada böyle bir şey yoktur."

Bu suretlerin hepsinde Hadîsleri birleştirmek mümkündür. Hadîsleri incelemek, rivayetleri araştırmak, insanı kat´î olarak bu neticeye götürür. Eldeki Hadîslerdeki ihtilâfın arasını bulmak mümkün olmazsa, işte ikin­ci kısım budur. Bu kısımda ihtilâf yalmz zahiren değildir, zahiren ve ma­nen ihtilâf mevcuttur. Şafiî (ALLAH ondan razı olsun) bu kısımda da üç yol tutuyor. Bunlardan her biri kendinden önceki mümkün olmamağa gö­re sıralanır:

1- Hadîslerden birinin önce, diğerinin sonra olmasını farz ve tak­dir eder. Sonraki Hadîs, öncekini neshetmiş olur. Mensûh Hadîsi rivayet eden râvî, nâsıh olan Hadîsi bilmediğinden onu rivayet etmiştir. Eğer böyle bir nesih varsa, bunu araştıran kimse, tahkik neticesi olarak bunu bulur. Çünkü bir neshi, bâzı ulemâ görmediyse de bütün ulemânın gözün­den kaçması olamaz, araştıran bunu behemehal bulur.

2- İki Hadîs arasındaki ihtilâfı te´lif yoluyla birleştirmek müm­kün olmadığı gibi, araştırma neticesi nesholduğu da bulunmazsa, o za­man Şâfü bu iki Hadîsi sened yönünden mukayese yapar. İki Hadîs sü­bût bakımından aynı derecede değilse yâni biri rivayet i´tibâriyle diğerin­den daha kuvvetli ise, o zaman sübutça daha kuvvetli olan alınır, diğeri bırakılır.

3- îki Hadîsten birinin delâlet ettiği şeyi, ALLAH´ın Kitabından ve­ya Peygamber´in sabit Sünnetlerinden takviye eden bir delâlet varsa ve­ya o mânâyı gösterir başka delil bulunursa o Hadîs alınır.

imam Şafiî (ALLAH ondan razı olsun), iki Hadîs arasmda ihtilâf bu­lunsun da bunların arasım bulmak mümkün olmasın, böyle bir şey farzet-miyor. Ona göre Hadîslerin ya arası birleştirilir, ya nâsih ve mensûh olan bilinir, ya sübût bakımından kuvvetli olan tercih olunur. îki Hadîs sübût bakımından aym kuvvette olsunlar da aralarında ihtilâf bulunsun da bunu birleştirmek mümkün olmasın, bu olamaz. Nâsih ve mensûh Ha­dîslerde cereyan eden neshin, bütün ulemânın gözünden kaçmış olmasına ihtimal vermez. Şafiî´nin bu görüşü araştırmaya dayanmaktadır. O bu hususta amel: düşünür, tatbikata bakar. Bir esasa dayanmayan, senedi bulunmayan faraziyyeler peşinde koşmaz. Onun için şöyle diyor: "Hz. Peygamber´in birbirine muhalif iki Hadîsi olsun da o ihtilâftan kurtul­manın yolu bulunmasın, böyle bir şey yoktur. O iki Hadîsten birini ya Kitabdan veya başka bâzı delillerden birine uygun olmasiyle tercih et­mek vardır." Şafiî, ileri sürdüğü her kaideye birbiriyle taaruz hâlinde olan Hadîslerden misâller getirmekte, onların arasını telif ederek birleş­tirmekte veya birinin neshedildiğmi göstermekte veyahut aralarında ter­cih yapmaktadır. [31]

KİTABA NAZARAN SÜNNETİN YERİ


155- Kur´ân-ı Kerîm´e Nîsbetle Sünnetin Beş Durumu:



İmam Şafiî (ALLAH ondan razı olsun), Allâhu Teâlâ´nın Kitabına na­zaran Sünnetin yeri nedir, bunu beyan etmiştir. Ona göre Kur´ân-ı Ke-rîm´e nisbetle Sünnet beş kısma ayrılır:

1- Sünnet, Kitabın mücmelini beyan eder. Kur´...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 11 Eylül 2010, 21:24:04 Gönderen: Sidretül Münteha »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sünnet 2
« Posted on: 28 Nisan 2024, 20:25:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sünnet 2 rüya tabiri,Sünnet 2 mekke canlı, Sünnet 2 kabe canlı yayın, Sünnet 2 Üç boyutlu kuran oku Sünnet 2 kuran ı kerim, Sünnet 2 peygamber kıssaları,Sünnet 2 ilitam ders soruları, Sünnet 2önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes