> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İmam-ı Şafi > Sahabe i tabiin fetvaları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sahabe i tabiin fetvaları  (Okunma Sayısı 1145 defa)
14 Eylül 2010, 16:43:22
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 14 Eylül 2010, 16:43:22 »



SAHABE VE TABİÎN FETVALARI VE EHL-İ MEDÎNE´NİN AMELİ, İCMA´


52 - Sahabe Fetvaları Hakkındaki Münakaşalar:


Etrafında münakaşa cereyan eden meselelerden biri de Ashabın fet­valarıdır. Ehl-i Hadîs ve ehl-i re´y bunları kabule meyyaldir. Çünkü itti-ba´, ibtida´dan evlâdır. Yâni tabi´ olmak, yeni bir şey çıkarmaktan daha iyidir. Zîrâ Ashâb-ı Kiram bizzat müşahede ettiler, onların görüşlerinin isabette yeri vardır, dînî anlayışları yüksektir. Onlar kendilerine uyulan imamlardır, rehberlerdir. Fukahânın çokları onların re´ylerinin tesiri al­tındadır. Ebû Hanîfe´nin şöyle dediği rivayet olunmuştur: "Allah´ın Ki­tabında ve Peygamber´inin Sünnetinde bulamazsam Ashâbdan dilediği­min kavlini alırım, dilediğimin kavlini bırakırım ve sonunda onların ka­villerinden dışarı çıkarak başkalarının sözlerine bakmam. İş ibrahim (Nahaî), Şa´bî, Hasan (Basrî), îbn-i Şîrîn ve Saîd b. Müseyyib´e gelince onlar nasıl ictihadda bulundularsa, ben de İctihad ederim."

Re´y fukahâsı olan ehl-i Irak´ın îmâmı olan Ebû Hanîfe´nin, Ashabın görüşleri ve sözleri hakkındaki sözü böyle olunca, şüphe yok ki, başka­ları onların fetvaları ve onlardan nakil olunanların tesiri altında daha çok kalmışlardır (Allah cümlesinden razı olsun). Bu devirde Ashâbdan, naklolunan fetvalar o derece çoğaldı ki, bunlar fukahâyı epey meşgul etti. Ictihadlarında onları birer meş´ale gibi tuttular ve onların tesiri al­tında kaldılar. Ashabın tuttuğu yola koyuldular, onların izinden gittiler. Onların re´ylerine hürmet ettiler. Kitab ve Sünnette delili bulunmayan hususlarda o re´yleri muteber tuttular. Eğer onlar bir re´y üzerinde bir-leştilerse, kendilerinden sonra gelen müctehitlere onu almak düşer. Eğer onlardan biri bir re´y ileri sürdü ise ve ona muhalif olan da bulunmadıy­sa, fukahânın çoğu onu kabul ederler. Eğer aralarında ihtilâfa düştüler-se, müctehidlerin çoğu onların görüşlerinden kendi tutumlarına uygun bulduklarım seçerler, bir şartla ki, onların görüşleri dairesinden çıkmaz­lar, başka bir görüşü almazlar. Tabiîn ve müctehidler asrında fukahâ bu yolda yürüdüler. Ancak henüz kendilerine mahsus bir asıl ittihaz etmiş­ler, usûl-ü dinden ve hükümlerinden faydalanarak bir fıkıh kaidesi kur­muşlar değildiler. Onlar bunu böyle yapıyorlardı; çünkü biliyorlardı ki, Kur´an-ı Kerîm» Hz. Peygamber´e nazil olurken Ashâb-ı Kiram yanında bulunurlardı, gözleri önünde vahy gelirdi. Vardıkları bu görüşlerin ru­hu, elbette Hz. Peygamber1 d en aldıklarına uygundur. Hz. Peygamber´e nisbet olunan ve herhangi bir sebeple ona dayanan bir işte hiç kimsenin içtihadı olamaz. Onların re´yleri mücerruL bir fıkıh içtihadı değildir, bel­ki onlar ictihad olmaktan ziyâde Sünnete yakındır.

Bundan başka onlara tabi´ olmak, onların etrafa islâm fıkhını müj­deleyen ilk muallimler olmaları itibariyledir. Onlar ufukları islâm nu­ruyla aydınlatan yıldızlardır. [1]



53- İmam Şafiî´nin Sahabe Fetvaları Hakkındaki Tutumu:


imam Şafiî, işte bu asırda geldi. Hicaz üstâdlarından ders aldı. îmam Mâlik´ten okudu. O ise, Ashabın re´yinin alınması lüzumuna kaildi, hattâ Tabiînin ulularından bâzılarının re´yini almağa taraftardı, onların re´yle­rinin başka re´ye tercih edilmesi gerektiğine kaani idi. Ona göre ehl-i Medine´nin tutumları re´yden ileri tutulur. îmam Mâlik´in bunların te­siri altında kalması pek tabiî bir şeydir. Kıyakçıların imâmı olan Ebû Ha-nîfe bile bu tesir altında kalmıştır. Sahabe kavillerini kendi re´yinden ile­ri tutmuştur, imam Şafiî´nin de Ashâb-ı Kirâm´m görüşleri hakkında göyle dediği naklolunur: "Onların re´yleri bizim için kendi re´ylerimizden daha hayırlıdır."[2]Yine tlâmü´l-Muvakkıîn kaydediyor: "Şafiî, Risâle-i Kadîme´sinde demiştir ki: Onlar her ilimde, ictihadda, takvada, akılda ve her şeyde bizim üstümüzdedirler. Onların görüşleri bizim için çok muhteremdir, bize kendi görüşlerimizden daha iyidir."[3]

Ibn-i Kayyim, Şafiî´nin İhtilâf-ı Mâlik kitabından naklediyor: "îlim derece derecedir. Birincisi Kitap ve Sünnettir, ikincisi Kitap ve Sünnet olmayan hususlarda icma´dir. Üçüncüsü Sahâbi bir söz söyleyip ona mu­halif olan bulunmamaktır. Dördüncüsü Ashabın ihtilâflarıdır. Beşincisi kıyastır ve böylece devam eder."

a Şafiî, içtihadında Sahabe re´yine gereken yerini veriyordu. Onun usûlünden bahsederken bunu sana beyân edeceğiz. Bunlar hazırlık kabî-lindendir.

Tabiîlerin mezhebine gelince: Hadîs fukahâsı onları bâzan kıyasa tercih ederlerdi. Re´y. fukahâsı ise, üstâdları Ebû Hanîfe´nin sözünde gördüğümüz veçhile, Tabiînin ictihad ettikleri gibi kendilerinin de ictihad etmek yetkileri olduğudur kanaatmdadırlar. Şafiî´nin usûlünden bahse­derken açıkça görüleceği veçhile imam Şafiî bu ikinci meslek ashâbındandır. [4]


54- Ehl-i Medine´nin Amelî Hüccet Olup Olmadığı:


Şimdi îmam Mâlik´in ortaya attığı ve sımsıkı sarıldığı bir meseleye geçiyoruz ki, o da ehl-i Medine´nin ameli meselesidir. O Medine halkının yaptıklarım, işlediklerini delil olarak aldı. Çünkü insanlar Medine halkı­na tabi´dirler; zîrâ, Mâlik´in Leys b. Sa´d´e olan risalesinde ve Leys´in Mâlik´e cevap olan risalesinde geçtiği üzere Medine hicret yurdudur, Kur´ân-ı Kerîm´in nazil olduğu yerdir. Bu mesele bu devirdeki fukahâ arasında büyük bir münakaşa mevzuu idi. îbn-i Kayyinı Cevziyye´nin de­diği üzere, îmam Mâlik´in (Allah ondan razı olsun) ehl-i Medine´nin ame­lini alması, başka yerler halkını da bunu almağa zorlamak değildir. Bu, hiçbir suretle muhalefet edilmesi caiz olmayan dînî bir hüccet demek de değildir. Bu îmam Mâlik´in ihtiyarıdır, onu beğenmiş almış, fakat başka­larını buna zorlamamiştır. îbn-i Kayyinı, Îlâmü´l-Muvakkıîn´de der ki: "İmam Mâlik kendisi, Halîfe Harun Reşid´i bundan menetti. (Yâni in­sanları kendi mezhebiyle amele mecbur etmek istediğinde buna mâni ol­du. Bu mezhebde, amel-i ehl-i Medine delildi.) Mâlik o zaman şöyle dedi: "ResûluHâh´m Ashabı birçok ülkelere dağıldılar. Her taifenin nezdinde öyle ilimler toplandı ki, bunlar diğerlerinde bulunmaz." Bu gösteriyor ki, Medine halkının ameli Mâlik´e göre bütün ümmeti ilzam eden bir hüc­cet değildir. Medînelilerin öyle amel edegeldiklerini gördüğünden bunu ihtiyar etmiş, beğenip almıştır. Ne Muvatta´da ve ne dejaaşka yerde on­dan başkasiyle amel etmek caiz olmaz, diye asla bir şey söylememiştir. Belki o mücerret bir haber verme kabilinden olarak: Medine halkının ameli böyledir, demektedir. Yoksa aksi caiz değildir, dememiştir. Allah kendisinden razı olsun ve İslâm´a yaptığı hizmetlerinin mükâfatını ver­sin, kırk kadar meselede ehl-i Medine´nin icma´ını iddia etmiştir. Bunlar da üg nev´e ayrılır:

1- Medine halkının bu meselelerde başkalarına muhalif oldukları belli değildir.

2- Ehl-i Medine´nin başkalarına muhalif oldukları meseleler, ki, bendi aralarında ihtilâf edip etmedikleri malûm değil.

3- Ehl-i Medine´nin kendi aralarında ihtilâf ettikleri meseleler.

Allah kendisinden razı olsun, takvasından dolayı, bu muhalefet edil­mesi câiz olmayan bir icmâı ümmettir, demedi."[5]. Birinci kısmı Hadîs-i sahiha takdim etti. İkinci kısmı haber-i vâhidden ileri tuttu, ancak bu nakli olan umurdadır, yâni ictihad ile olmayacak şeylerdedir. [6]



55- Ehl-i Medîne´nin Amelî Hakkında Şafiî´nin Görüşü:



Şafiî´nin hayatından öğrendik ki, o İmam Mâlik´in taiebesidir. O il­mî hayatının büyük bir kısmını ona muâraza ve reddetmeden geçirdi, bâzı muhalefet ettiği olurdu. 184 senesinde Bağdat´a ilk seyatında O, îmam Mâlik´in talebesinden sayılırdı. Orada ehl-i Medine´nin fıkhını müdafaa ederdi. Bu yüzden onunla Muhammed b. Hasan arasında münazaralar oluyordu. (Allah her ikisinden râzı olsun.) Böyle olunca, bu hususta üs­tadının görüşleri tesiri altında kalacağı şüphesizdir. Ondan ehl-i Medine´­ye saygıya dair sözler naklolunmaktadır. Beyhakî, Menâkıb-ı Şafiî kitabın­da Yunus b. Abdul´a´lâ´dan naklediyor: "İmam Şafiî (Allah ondan razı olsun) bir §ey hakkında münazara yapıyordu. Şöyle dedi: Allah´a yemin ederim ki, sana sırf öğüt için söylüyorum: Medine halkını bir §ey üze­re bulursan, kalbine hiç şüphe girmesin ki, o şey haktır, doğrudur. Sana gelen haber ne kadar kuvvetli de olsa, ona bir asıl bulamazsan, sen ona itibar etme, ona bakma." Bundan görülüyor ki, O, ehl-i Medine´nin ame­lini almıştır. O´nun Hadîse muhalif olması, Hadîsin sıhhatini zedeler ve

o Hadîse itibar edilmez.

Anlaşıldığına göre onun bu sözü, kendisi için ictihad ve istinbat yo­lunu tâyin ederek bir mezheb kurmasından önce idi. Zîrâ o mezhebini tesîs edip ictihad yolu karar bulduktan sonra, göreceksin ki, Hadîse Ki-tâbullah´dan. başka hiçbir şeyi tercih etmemektedir. Allah´ın izniyle bu­nu ileride yeri gelince beyan edeceğiz. [7]



56 - Îcma´ Etrafındaki Münakaşalar:


Bu geçenlerden anlaşılıyor ki, Ashâb bir re´y üzerinde ittifak etmiş­ler ve o re´ye muhalif olan yoksa, cumhur fukahâ onu delil olarak al­maktadırlar. Bu hususta İslâm fukahâsının hepsi yâni re´y fukahâsı ve Hadîs fukahâsı müsavidir. Sonra gördük ki, Medine ehli bir iş üzerinde birlestilerse, İmam Mâlik onu delil olarak almaktadır, hattâ onu sahih Hadisten bile ileri tutmaktadır. Zîrâ Hadîsin, Medîne halkının bu icma´ına muhâh´f bulunmasını, o Hadisin sıhhatini zedeleyen bir sebep itibar et­mektedir. Hz. Peygamber Efendimiz´in şu Hadîş-i Şerifleri de vardır:. "Ümmetim dalâlet üzere toplanamaz. Allâhu Teâlâ sizi üç şeyden kurtar­mıştır: Peygamberiniz sizin aleyhinize dua ederek...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sahabe i tabiin fetvaları
« Posted on: 28 Mart 2024, 19:39:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sahabe i tabiin fetvaları rüya tabiri,Sahabe i tabiin fetvaları mekke canlı, Sahabe i tabiin fetvaları kabe canlı yayın, Sahabe i tabiin fetvaları Üç boyutlu kuran oku Sahabe i tabiin fetvaları kuran ı kerim, Sahabe i tabiin fetvaları peygamber kıssaları,Sahabe i tabiin fetvaları ilitam ders soruları, Sahabe i tabiin fetvalarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes