> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İmam-ı Şafi > Şafii nin tahsili ve ilminin kaynakları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şafii nin tahsili ve ilminin kaynakları  (Okunma Sayısı 904 defa)
14 Eylül 2010, 17:04:30
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 14 Eylül 2010, 17:04:30 »



ŞAFİδNİN TAHSİLİ VE İLMİNİN KAYNAKLARI





22- Şafiî´nin İlimdeki Mevkii, Âlîmlerîn Bu Husustaki Söz­leri:



Şafiî´nin hayatını, bütün safhalariyle, seyahatleriyle anlatmış bulu­nuyoruz. Bu esnada onun hayatındaki tutumu ve geçirdiği safhalara ışık tutacak şekilde ilminden de biraz bahsettik. Fakat Şafiî´nin ilminin kay­naklan başlı başına bir bahiste incelenmeğe lâyıktır. Yoksa onun hayatın­dan bahsederken tesadüfen söz açmak, içinde yaşadığı olayları anlatırken münasebet aldırarak bahsetmek suretiyle bu iş olmaz. Zîrâ üzerine fıkhı­nı kurduğu temel budur. Onun fıkhı ise bizim incelemek istediğimiz ko­nunun Özüdür.

Şafiî, ilmiyle ve akliyle insanları alâkadar ve meşgul eden bir zâttır. Ehl-i re´y yatağı olan Bağdad´da onunla ilgilendiler. Cüz´iyyât yerine küllî esaslar, fer´î meseleler yerine usûl kaideleri kurarak yepyeni bir fıkıh ile ortaya çıkmaya başlayınca Mekke´de de dikkatleri üzerine topladı. Fuka-hânın ihtilâflarım, bâzı ashabın ihtilâflarını kendi bulduğu usûllere göre incelemeğe başlayınca, Bağdad´da da fikirleri meşgul etti. Ulemânın ilgi­sini çekip, onları alâkalandıran bu ilim nedir? Bunun kaynaklan nedir? Biz bunlardan bâzılarına onun hayatından bahsederken temas ettik. Şim­di müstakil bir bölümde ele alacağız.

Bütün üstâdları, yakınları ve kendisinden ilim alan talebeleri ittifak etmişlerdir ki o, ulemâ arasında bir bayrak gibiydi, onunla kimse, boy ölçüşemez, yarışa giremezdi. Bunlar tarihin kayd ve nakil ettiği şehâdet-ler hâlinde bize kadar gelmiştir.

Şafiî henüz olgunlaşmamış, gayesine ulaşmamış olduğu bir zamanda üstadı Mâlik onu öğmüştür.

Abdurrahman Ibn-i Mehdî, kendisinin arzusu üzerine yazıp gönder­diği usûl hakkındaki risalesini okuyunca şöyle diyor:

"Bu, anlayışlı, zekî bir gencin sözüdür."

Mısır´daki talebesinden biri olan Muhammed b. Abdullah b. Hakîm diyor ki; eğer Şafiî olmasaydı, bir kimseye nasıl mukabele edeceğimi, na­sıl cevap vereceğimi bilemezdim. Ben öğrendiklerimi ondan Öğrendim. Bana kıyâsı o Öğretti; o, sünnet ve esere riâyet eden, faziletli, hayırsever bir kimseydi. Lisânı düzgün, üstün ve salim akıl sahibi idi.

Ahmed b. Hanbel onun hakkında şöyle demiştir: "Hz. Peygamber´-den rivayet olunduğuna göre Aîlâhu Teâlâ her yüzyılın başında bu üm­mete dînini doğrultacak bir adam gönderir. Birinci yüzyılın başında Ömer b. Abdulazîz vardı. Umarım ki ikinci yüzyılın başında da Şafiî´dir."

Dâvud b. Ali Zahirî diyor ki: Şafiî´nin öyle faziletleri vardı ki, bun­lar başkasında bir arada toplanmış değildir. Şerefli soy; din ve akîde sağlamlığı; cömertlik; hadîsin sahih olanını, olmıyanmı bilmek; nâsihini, mensûhunu tanımak; Kur´ân´ı ve hadîsi ezberlemek; ilk Halîfelerin sîre-ti üzere olmak; güzel güzel eserler yazmak. Bunların hepsi onda vardır.

Böyle onun hakkında çağında ilmî mevkiini gösteren bu k«abîl şehâ-detler çoktur. Bunların hepsini öğrenmek istersen, onun hâl tercümesi ve menâkıbı hakkında yazılmış kitaplara bak[1].

Biz o gehâdetleri bir yana bırakalım, günkü onların bir değeri olmak­la beraber, söyleyenler, Şafiî´ye taassubla bağlı bulunmakla itham oluna­bilirler. Onların aksini söyleyenler de aleyhtarlık töhmetinden kurtulamaz. Her ne kadar bâtıl da olsa gehâdete kargı şehâdettir. Bunları bir yana bı­rakıp geçersek, delil yönünden kuvvetli ve çok açık olan şahitler buluruz ki, onlar da bıraktığı eserler, yazdığı risaleler, ondan naklolunan sözler ve fetvalar, dikte ettiği kitaplar, tesbit ettiği ihtilâflar, yaptığı münaza­ralardır. Bunların hepsi onun ilmî kudretini, yüksek kaabiliyetini, bilgi ufkunun genişliğini, ifâdesinin düzgünlüğünü gösterir. O bir edib olmak­tan daha büyük, bir fakîh olmaktan daha yüksektir. [2]



23- Arap Edebiyatına Olan Derîn Vukufu:


Şafiî´ye, Allah ondan razı olsun Arap edebiyatı bilgisi verildi. Kur´ân bilgisi verildi. Bu sayede Kur´ân´m mânasını inceledi, esrarını ve maksadlarını öğrendi. Derslerinde bunları yaydı. Talabesinden bâzısı di­yorlar ki: Şafiî âyeti tefsir etmeye bağlayınca, sanki onun indirilişini gör­müş gibi vâkıfâne konuşurdu; hadîs ilmini bilirdi. Mâük´in Muvatta´ını ezberledi. Sünnetin kaidelerini kurdu. Maksûd olanı ve onu delil olarak kullanmağı bilirdi[3].

Nâsihini, mensûhunu tanırdı. Re´y ve kıyas fıkhına vâkıftı, sağlamı­nı, çürüğünü ayırmak için kıyâs kaidelerini ve ölçülerini vaz´etti. O dâima bilgi almağa davet ederdi. Şöyle derdi: "Bir kimse Kur´ân´ı öğrenirse de­ğeri artar, bir kimse hadîs yazarsa hücceti kuvvetlenir. Bir kimse fıkıhla meşgul olursa derecesi artar, bir kimse edebiyat bilirse tabiatı nazikleşir, hesab bilirse görüşü genişler. Bir kimse kendi şerefini korumazsa ilmi ona fayda vermez."

Onun ilim meclisinde türlü ilimler öğrenilirdi. Rabî* b. Süleyman di­yor ki: "Şafiî merhum, sabah namazını kıldıktan sonra kürsüsüne oturur, Kur´ân ehline ders vermeğe başlardı. Güneş doğunca onlar kalkarlar, ha­dîs ehli gelirdi. Hadîs yorumlarını, mânâlarını Sorarlardı. Güneş yükselin­ce onlar da kalkarlardı. Ondan sonra ders halkasında müzâkereler ve mü­nazaralar başlardı. Kuşluk vakti olunca dağılırlardı. Arkasından arapça, aruz, nahiv, gür yânî edebiyat erbabı gelirdi. Öğleye yakın böylece devam ederdi." [4]



24- Onun Bılgî Hamurunun Yoğrulduğu Unsurlar:


Şafiî, bunca ilmi nereden elde etti? Onu ilmin bu mertebesine ulaştı­ran kimdir? Bütün kuşaklar üzerinde böyle derin tesiri nedendir? Öyle ki, zamanında, etrafında dönülen bir kutub oldu. Herkes ona koşuyor, onu arıyordu. Bence insanı bilgiye yöneltmede tesiri olan dört unsur vardır:

1- Kişinin şahsî kaabiliyeti; istidadı ve temayülleri ki, diğerleri­nin zaten direği ve temeli budur.

2- Kendisine ilim yolunu gösteren, bilgi çığırını açan üstâdları ve rehberleri ki, bunlar onu doğru bir yöne çevirip içinde silinmez tesirler bı­rakırlar, takip edeceği yolu çizerler.

3- Şahsî araştırmaları, tecrübeleri ve incelemeleri.

4- Yaşadığı çağ, iğinde bulunduğu muhît ve kendisini besleyen fi­kir çevresi.

îşte bu unsurlardan birer birer bahsedelim. Çünkü bunların hepsinin Şafiî´yi, Şafiî yapmakta tesiri vardır. Bunların her biri muayyen bir Öl­çüde onun üzerinde tesirini göstermiş, onu yoğurup meydana getirmiştir. [5]



25- Şahsî Kaabilîyeti, Însan Pstkolojisîne Vukufu, Hakikati Aramadaki Temiz Nîyetî:


Allâhu Teâlâ Şafiî´ye Öyle bir istidâd ve kaabiliyet vermiştir ki, bu mevhîbeler onu mütefekkirlerin başına geçirir, görüg sahiplerinin birinci­si yapar.

1- Şafiî kavrayışı kuvvetli bir zattı. Aklî kuvvetleri sağlamdı. Ha­zırcevaptı. Lüzumu ânında mânalar ona akardı, düşüncelerinde durakla­ma ve tıkanma olmazdı, mânalar kapalı kalıp anlayışta tutukluğa uğra­mazdı. Okuttuklarına kendi düşünüşünden öyle ışık tutardı ki, önünde hakikatler perde perde açılır, hakikatlerin mantığı dosdoğru görünür ve gerçeklerin yolu belli olurdu. Düşüncesi derindi, zekâsı engin deniz gi­biydi. Eşyanın yalnız dışını, kabuğunu Öğrenmekle yetinmezdi. Onların, derinliklerine inerdi, dibini bulurdu. Anlayışı çok derindi. Hakikatin tâ kendisini bulmadıkça hiçbir had tanımaz ve durmazdı. Olayları ve hüküm­lerini incelerken onları umûmî kaideler altında toplamayı hedef tutardı, incelemeleri küîlî kaidelere, umûmî nazariyelere yönelmişti. Yalnız parça parga incelemeler hâlinde değildi. Şüphesiz ki küllî kaidelerin Öğrenilmesi daha kuvvetli akıl, daha keskin düşünce, daha parlak basiret ister. Cüz´î meselelerin incelenmesi böyle bir şeye ihtiyaç gösterir. Onun cüz´î mes´e-îeieri değil de küllî kaziyyeleri incelemeğe yönelmesi onu, usûl-ü fıkıh il­mini ve onun esaslarını vaz´etmeğe götürmüştür.

2- Şafiî´nin ifâde tarzı hem çok açık, hem de çok kuvvetli idi. li­sanı düzgün, ifadesi beliğ, beyânı kuvvetli olduğu gibi çok tesirli tok bir sesi vardı. Düzgün kelimelerle açık anlattığı gibi, sesinin âhengiyle de tesir ederdi, imam Mâlik´le görüştüğü zaman Mâlik, Muvatta´ım ona, bâzı ar­kadaşlarına okutmak istemiştir. O da, ben sana bir sahife okuyayım ba­kayım, demişti ve bir sahife okuyunca imam Mâlik, sonuna kadar devanı etmesini istemiş ve dinlemişti. Bu, onun sesinin güzel, tesirinin, ifadesi­nin hog olmasının bir eseridir. Kelimeleri telâffuzu tatlı idi. Sesi güzel ol­duğundan Kur´ân okuduğu zaman dinleyenleri ağlatırdı.

Ha,tîb Bağdadî, Târih´inde onun çağdaşlarından nakleder; diyorlar ki: Biz gözyaşı dökerek gönlümüzü yumuşatmak istediğimiz zaman, aramız­da birbirimize: Haydin şu Muttaübî gence gidelim, Kur´ân okutalım, der­dik. Ona geldiğimiz vakit Kur´ân okumağa başlardı. Etrafına halk topla­nırdı. Ağlayış sesleri çoğalırdı. O, bu hâli görünce okumağı keserdi.

Yine aynı kitapta nakl olunuyor: îbn-i Ebî El-Cârud, Şafiî hakkın­da şöyle diyor: "Hiçbir kimse görmedim ki, her yazdıkları, sözlerinden iyi olmasın. Ancak Şafiî böyle değildir. Çünkü onun lisanı, kitaplarından daha hoştur."

Şafiî´nin kitapları, temiz ifâde ve düşünceyi güzel tasvir bakımından en iyi bir durumda olduğu halde, konuşması onlardan daha hoş olunca, artık onun konuşması kimbilir nasıldır? İbareleri düzgün, ifâdesi tatlı, edası kuvvetli, beyânı açık bir konuşma olduğu muhakkak. Yukarıda bâ­zı çağdaşlarından naklolunan, bunu gösterir, ifâdesinin güzelliği o dere­ceye ulaşmıştır ki, îbn-i Râhavey ona Hatîbü´I-Ulemâ (Bilginlerin hatîbi) nâmını vermiştir.

3- ´Şafiî insanların ruh haletine vâkıftı. Kuvvetli bir feraset, sezgi sahibi idi. Üst...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şafii nin tahsili ve ilminin kaynakları
« Posted on: 20 Nisan 2024, 06:54:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şafii nin tahsili ve ilminin kaynakları rüya tabiri,Şafii nin tahsili ve ilminin kaynakları mekke canlı, Şafii nin tahsili ve ilminin kaynakları kabe canlı yayın, Şafii nin tahsili ve ilminin kaynakları Üç boyutlu kuran oku Şafii nin tahsili ve ilminin kaynakları kuran ı kerim, Şafii nin tahsili ve ilminin kaynakları peygamber kıssaları,Şafii nin tahsili ve ilminin kaynakları ilitam ders soruları, Şafii nin tahsili ve ilminin kaynaklarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes