> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İmam-ı Şafi > Kitab
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kitab  (Okunma Sayısı 1011 defa)
14 Eylül 2010, 13:48:28
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 14 Eylül 2010, 13:48:28 »



KİTAB (KUR´ÂN-I KERÎM)

128- Şafii, Îstidlâl Hususunda Kitab İle Sünnete Aynı Mer­tebede İ´tibar Eder:


Şafiî Kitabla Sünnete gerîat ilminde bir derecede i´tibâr etmektedir. Bu ikisini din ilminin biricik kaynağı addetmektedir. Çünkü bu ikisinden başka istidlal kaynakları da bu ikisine dayanmaktadır; bu ikisinin ruhundan alınmadır. Delillerin kaynakları ne kadar çok ve türlü olsalar da Kitab ve Sünnetten terekküp eden bir asla râci´-dirler. Fakat bakıyoruz, Şafiî´den sonra usûl hakkında yazanların iba­releri, ondan önceki fukahânın sözleri ve hattâ bâzı kitaplarında bizzat Şafiî, Sünneti, Kitab mertebesinde tutmuyorlar. Onu Kitabla bir değil, ondan sonra gelen bir mertebede sayıyorlar, öyleyse neden Şafiî, yuka­rıda zikrettiğimiz bu ikisini bir mertebede i´tibâr etmiştir Şafiî buna şöyle cevap veriyor: Kitab ve Sünnet her ikisi de Allah´dandır. Çünkü Resûl-i Ekrem (Ona salât ve selâm olsun) kendi arzusuna uyarak bir şey söylemez. Onun söyledikleri kendine vahyolunan vahy´dir. Kitab gi­bi Sünnet de Allah´dandır; yolları ve sebepleri ayrılsa da ikisi de vahiye­dir. Sünnet Kitâbullah´dan alınma bir ilimdir. Öyleyse Sünnet Kitaba mülhaktır. Sünnet Kitabla birlikte şerîatı tamamlar. "Allah´ın Kitabın­daki farzlarını kabul eden herkes, Resûlullah´dan da Sünneti kabul eder. Allah Resulüne itaati insanlara farz kılmıştır, onun hükmünü kabul et­melerini bildirmiştir. Resûlullâh´m hükmünü kabul eden Allah´dan kabul ediyor demektir. Zîrâ Resulüne itaati Allah farz kılmıştır. Allah´ın Ki-tâbındakini ve Resulünün Sünnetini kabul etmek, bunların ikisinin´ de Allah´dan olduğunu kabul demektir. Bunların vâsıtaları ayrılsa da ikisi de birdir. Allâhu Teâlâ muhtelif sebeplerle dilediği gibi helâl eder, haram kılar, farz eder, yasak eder. O yaptıklarından sorulmaz, halbuki onlar sorumludurlar."[1]

Kitabdaki küllî mes´elelerin mücmeli beyan ister. Sünnet Kitabın beyanı mesabesindedir. Beyan edicinin, ilimde, beyan olunan mertebesinde olması lâzımdır. Ashabdan birçoklarının görüşü, Şafiî´nin bu görüşü gibi idi.

Rivayet olunuyor ki, Abdullah îbn-i Mes´ûd, şu sahîh Hadîsi rivayet etti: "Vücûduna döğme yapan, jüzü&Iib tüylerini yolan, güzel tasun di­ye diglesiîsi yontup gedik yapas, Allah´ın yarattığı şekli bozan kadınlara Allah lâ´net «tsim." Bu Hadîsi Esed oğullarından bir kadın duydu. O Kur'ân okuyan bir kadındı, Abdullah Ibn-i Mes´ûd´a; "Senden duyduğum bu Hadîs nedir, sen şöyle göyle yapanlara lanet okuyorsun." dedi. îbn-i

Mes´ûd da:

Hz. Peygamber´in lanet ettiklerine ben neden lanet etmeyeyim? Bu Allah´ın Kitabında da var, dedi.

Ben Mushaftn iki kapağı arasındakilerin hepsini okudum, böyle bir şey bulamadım, dedi.

AbduHah îbn-i Mes´ûd:

Dikkatle okursan bulursun, dedî, Allâhu Teâlâ şöyle buyurur: size ne getirdiyse onun, sizi neden nehyettâyse ondan kaçınsın [2]



129- Şâfii nin Maksadını Doğru Aklamak Îçîn Üç Noktanın Gözönünde Tutulması:


Şafiî´nin maksadım gayesinden ayırmamak veya sözünü başka yere çekmemek için, bâzılarının idrâkinden kaçması muhtemel olan üg mese­leye işaret etmemiz gerekiyor:

1- Şafiî Sünnet ilmini umûmî olarak Kur´ân mertebesinde tutmak­tadır. Fakat bu, Peygamberden her rivayet olunan, rivayet yolu ne olursa olsun, sıdkı kat´î olan mütevâtir âyetler mertebesinde demek de­ğildir. Hattâ haber-i vâhid olan Hadîsler, sübûtu kat´î olan Kur´ân âyet­leri mertebesinde olmak söyle dursun, mütevâtir veya meşhur, müstefiz Hadîsler mertebesinde bile değildir. Şafiî buna dikkati çekmiştir. Çünkü Kur ân mestebesinde saydığı Sünneti, Sünnet-i sabite  Sübut bulmuş Sünnet olmakla takyid etmiştir. Şöyle demektedir: "Birinci mertebede olanlar: Kitab ve sabit olan Sünnettir..." Şafiî her ne kadar Kur´ân ile sabit Sünnetin ilimde mertebesinin bir olduğuna hükmetmiş ise de istidla­lin teferruatını açıklarken arada fark olduğu göze çarpar. îsnad bakı­mından hiçbir şey Kitab´a denk olamaz. Halbuki Sünnet´te isnadın birta­kım mertebeleri vardır. Onun delil olarak muteber olması bu mertebele­re tabf dir. Kitab ve Sünnetin delâlet bakımından mertebeleri vardır, bi­ri, delâletçe diğerinde bulunmayan mertebeyi hâizdir.

2- Fürûa dair hüküm çıkarırken Sünnet ilmini Kitab mertebesin­de tutmanın mânası, akaidi isbat hususunda Sünnetin hepsi Kitab derecesindedir demek değildir.Zira Sünnetle sabit olan bir şeyi inkar etmek Kur an-ı Kerim in sarahatiyle sabit tevil taşıyan veya tevile hiç müsait olamayan bir şeyi inkar etmek değildir.Zira Kur an-ı Kerim le bu yolda sabit olan bir şeyi inkar eden İslam Dininden çıkmış olur.Fakat haber-i vahid olan Sünnetle sabit olan bir şeyi inkar eder ise İslam Dini nden çıkmış olmaz.Çünkü itikada Mütaallik meselelerin senedi (sübütu)ve delaleti kati olan sağlam bir yolla sabit olması gerekir.Halbuki haber-i vahidlerin senedi kati değildir.Öyleyse onlarda bulunan bir şeyi inkar eden İslam Dininden çıkmaz fakat haber-i vahidler amel hususunda delil olarak alınır.Bu Şafii nin Cimaul-İlim kitabında münazara yaptığı kimsenin ağzında böylece söylenmiştir.Şaffi de bunu reddedip karşılık vermemiştir.

3- Füra dair hükümler çıkarırken Şaffi nin Sünnet ilmini Kur an mertebesinde itibar etmesi Kuran-ı Kerimin bu dinin temeli esas direği hücceti ve Peygamber Efendimizin büyük mucizesi olmasına asla aykırı değildir.Çünkü Sünnet fürudur,Kitab da Sünnetin aslıdır.Onun için Sünnet kuvvetini Kitabdan almaktadır.Feri hükümler çıkarırken Kitab mertebesinde tutulması şu bakıkmdadır:Kuran-ı Kerimin ihtiva ettiği hükümleri beyan edip açıklama hususunda Kitaba yardım ediyor.Bu dinin insanların dünyasına ve ahiretine yararlı ,üstün bir medeniyet kurmağa matuf hükümlerini beyan hususunda Kitabı tekid ediyor.

Burada şunu da belirtelim ki Sünnet Kitaba taaruz ederse Kitab alınır,Sünnet alınmaz.Eğer Kitabın nassı muhkem olup tefsire ihtiyaç yoksa ,istidlal hususunda yalnız o alınır.Onun için hüküm evvela Kitabda aranır. [3]



130- Kuran'ın Arapça Olduğu:


Safi devrinde bahsederken söylediğimiz gibi birçok karışık ve sarsık sözlerin söylediği dini fırkaların çoğaldığı bunların birbiriyle çatıştığı bir çağda yaşadı.Şaffi bu gibilere cevap vermiş ve Kuran-ı Kerimin arapça olduğunu isbat etmiştir,sonra bunun üzerine bazı hüküm çıkarma meseleleri kurmuş Kerime mahsus bazı hükümler beyan etmiştir[4]



Kur'an daki âm Ve Has Kelimeleri

131- Mantıkçılara Ve Usulcülere Göre Am Ve Has Nedir?


Ammı mantıkçılar ve usul uleması şöyle tarif ederler:Adetleri başka başka manası bi olan şeylere delalet eden isimdir.[5] İnsan kelimesi gibi. Çünkü bu kelime erkeğe, kadına, siyaha, beyaza, Zeyd´e, Bekir´e, Hâlid´e delâlet eder. Bu ferdilerin sayısı, şahıslan başka başkadır. Fakat insanlık mânasında müşterektirler, insan kelimesi bunların her birine ıt­lak olunur, bunlardan her biri mevzu´ olur, insan kelimesi de mahmul olur. Yâni bunlardan biri mübtedâ, insan kelimesi de haber olarak söyle­nir: Beyaz insandır, siyah insandır, kadın insandır, Zeyd insandır; denir. Demek bunlar bir mânâda birleşiyorlar ki, o da insan olmaktır. Çünkü bunların her birine onu haber yapmak doğru oluyor.

Hâs ise: Âm olan mefhumun delâlet ettiklerinden bâzısına delâlet eden kelimedir[6], insana nisbetle erkek, beyaz gibi. Bâzan hâs, haddiza­tında âm da olabilir. Erkek kelimesi gibi. Çünkü bu kelime şahısları baş­ka başka, fakat bir mânâda birleşen birçok kimselere ıtlak olunur. Fa­kat erkek .kelimesi insana nisbetle hâs´dır, nasıl ki insan kelimesi hayva­na nisbetle hâs´dır, hayvan da canlıya nisbetle hâs´dır... [7]



132- Kur´âısrdaki Âm Lâfızlarının Üç Kısma Ayrılması:


Bu başlangıçtan sonra, Şafiî´nin Kur´ân-ı Kerim´de geçen âm lâfız­lar hakkında ne dediğine gelelim. Şafiî Kur´ân´daki âm kelimeleri üç kıs­ma bölüyor:

1- Âm olduğu zahir yâni umûmî mânâda olduğu açık olan kelime­ler ki, siyak karînesiyle onun mefhumuna giren her şey murad olunur.

2- Kendisiyle âm murad olunan ve zahiren âm olan kelime ki, buna hususî manâlar da girebilir; ileride beyan olunacaktır.

3- Kendisiyle hâs murad olunan âm kelimeler.


Böylece Şafiî, Kur´ân-ı Kerîm´de vârid olan âmm´Iarı bu üç kısım altında toplamış oluyor. Kelimenin lügatte kullanılan mânâ bakımından sigasınm âmm olmasından, onun umum murad edilmiş olması lâzımgel-mez. Sözün gelişi (siyak) hâl karineleri, asıl murad olunan mânâyı gös­terir. Öyleyse siyak ve hâl karinelerinden yardımlanmak gerekir. Eğer muradı tahsis edici bir siyak ve hâl karinesi bulunmazsa, tahsis eden bir Sünnet de yoksa, bu gibi hallerde lügatçe kullanma tarzı, muradı tâ­yin eder. Yâni kelime lügatçe delâletinin iktizasına bırakılır. Şafiî´nin ge­tirdiği bâzı misâllerle bunu îzah edelim:

Şafiî umûm murad edilen âmme şu âyet-i kerîmelerle misâl veriyor: "Allah her şeyin Halikıdır." "O her şeye vekildir.", "Gökleri ve ye­ri yarattı.", "Yeryüzünde bir hayvan yoktur, rızkını Allah vermiş olmasın.

Şafiî bu âyetlerin umûmunu şöyle anlıyor: Gökte, yerde ne varsa, canlı, cansız ve başka her şeyi Allah yarattı. Yerde debelenen her hay­vanın rızkını Allah verir, onların duracak ve barınacakları yeri bilir.

Umûm murad olunmakla beraber hususa da giren âmme misâl su âyet-i kerimeleri gösteriyor:

Medine halkina ve cevrelerinde bulunan Bedevi Araplara savasta...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kitab
« Posted on: 23 Nisan 2024, 13:34:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kitab rüya tabiri,Kitab mekke canlı, Kitab kabe canlı yayın, Kitab Üç boyutlu kuran oku Kitab kuran ı kerim, Kitab peygamber kıssaları,Kitab ilitam ders soruları, Kitabönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes