> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İmam-ı Şafi > Îmam Şafii hayatı ve yaşadığı çağ
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Îmam Şafii hayatı ve yaşadığı çağ  (Okunma Sayısı 1338 defa)
14 Eylül 2010, 17:19:25
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 14 Eylül 2010, 17:19:25 »



Îmam Şafii hayatı ve yaşadığı çağ


(150-204 H. / 767-820 M.)


8- Neden Şafiî´yi Öne Aldık?


Bu yıl, sizinle etüd için, îmam Şafiî´yi seçtik. Dersimize onunla baş­ladık- Zîrâ Şafiî´nin fıkhı, İslâm fıkhım en parlak ve en olgun devrinde en mükemmel bir surette temsîl etmektedir. O, re´y ehli fıkhı ile Hadîs ehli (Bağdad fıkhı ile Hicaz fıkhı) arasını âdil ölçülerle birleştirmektedir. Şafiî, fıkıhta re´y kaidelerini tesbit etmiş, Kıyas ölçülerini koymuş bir fakihtir. Aynı zamanda Sünneti zabt ve tesbit etmeğe çalışan, bu iş için Ölçüler ve mikyaslar koyan ilk hadîsci fakîhtir. Kitap ve Sünneti anlama­nın yollarını aydınlatan, nâsih ve mensûhu beyan eden odur. Giriştiği bu iğlerle, vaz´ettiği usûl-ü fıkıh ile hüküm istinbâü için sabit esaslar kur­muş, tahric yoluyla hüküm çıkarma usûlünü vaz´etmiştir. Onun nasslar-dan hüküm alma usûlünü etüd eden kimse, îslâm fıkhını, gelişmiş ve ol­gunlaşmış, esasları aydınlanmış, çığırı düzelmiş bir halde incelemiş olur.

İmam Şafiî´yi ve fıkhını etüd eden kimse, bu araştırmayı yaparken Hicaz fıkhına, onların bahis usûllerine de temas eder. Çünkü o, hicret yurdunun imamı, çağında Hicaz´ın en büyük üstadı olan îmam Mâlik´ten ders aldı. Yine bu inceleme isinde Irak ehlinin fıkhına da temas eder. Çünkü îmam Şafiî, onların kitaplarını okudu, Hanefî fıkıh kitaplarını derleyen Muhammed b. Hasan´la görüştü; ondan ders aldı ve onların arasında yaşadı; onlarla münazara ve münakaşalar yaptı; mücâdele edip uğraştı. Mücâdele yapan kimseye, mücâdele yaptığı kimselerden bâzı şey­ler geçer. Onların tutumundan, düşünce tarzından bir şeyler alır. Nasıl ki, harb yapan kimse, karşısındaki düşmanın tutumuna, plânlarına göre ha­reket eder, ondan bir şey alıp faydalanır. Fikirler insanlara, dostlardan olduğu gibi düşmanlardan da geçer. Hanhelîlerden bir takimı, bâzı dinsiz­lere cevap vermeğe koyulmuşlardı. Muhaliflerinin bâza görüşleri, düşünce­lerin geçişi yoluyla, farkına varmaksızın kendilerine geçtiğini sezdiler... îşte Şafiî de böylece, her iki taraftan da bâza şeyler almış oldu. Re´y ve Hadîs taraftarlarından faydalandı. Bu bakımdan Şafiî´yi incelemek, îs­lâm fıkhını, gelişme, olgunlaşma çağında en üstün derecesine çıkarken her yönden onu incelemek demektir.

Bunların üzerine ilâve olarak Şafiî, Usûl-ü Fıkhın da va´zıdır. Nass-Iardan hüküm çıkarmanın, istinbât ilminin umumî esaslarını ve usûlünü o kurmuştur. Onu etüd etmek, usûl-ü fıkhı incelemek ve öğrenmek de­mektir. Böylece usûl-ü fıkhın sınırlan çiz kendine mahsûs bir yer al­mağa başladığı görülür. Fer´î mes´elelerden ve onun genel kayıdlanndan ayrılır. Bu incelemenin kendine mahsus meyveleri ve faydalan vardır. Çünkü bu füru´ mes´eleleri ve hükümlerini inceleme ilminden ayn, bam­başka bir ilim tarihinin etüdü demektir.

îmam Şafiî, mezhebinin usûlünü ve içtihadının yönlerini toplayan kitaplar te´lif etmiş ve yazmıştır. Böylece o, bu çığın ilk açmış demektir. Aynı zamanda bu yolu gösteren işaretleri koyarak, incelemelerde bulun­mak isteyenlerin yoluna da ışık tutmuş, yollarını aydınlatmıştır.

Biz bu araştırmamızda îmanı Şafiî´nin yetişmesini, kültürünü, üstad-lannı, talebelerini inceleyeceğiz. Bütün bunlar onun hayatını etüd etmek demektir. Bundan sonra onun yaşadığı çağı, fıkhını, kitaplannı inceleye­ceğiz. Kitaplarım nasıl te´lif ettiğini, onlardaki kültür derecesini araştı­racağız. Daha sonra umûmî olarak istinbât ve hüküm çıkarmak için vaz´­ettiği usûlleri inceleyeceğiz. Mezhebini vaz´ederken tuttuğu sistemi, onun derli toplu görüşlerini etüd edeceğiz. Sonra da mezhebini ve yayılmasını, gelişip genişlemesi sebeplerini araştıracağız. [1]


9- Doğumu Ve Soyu:


Rivayetlerin çoğuna göre îmâm-ı Şafiî Suriye´de (Filistin´de) Gazze´de doğdu. Fukahâ tarihçilerinin ve Tabakât yazarlanmn büyük bir ço­ğunluğunun görüşleri bunda birleşiktir. Fakat, çoğunluğun benimsediği bu rivayetin yanısıra onun Askalân´da doğduğunu söyleyenler de vardır. Askalân, Gazze´den üç fersah uzaktadır. Hattâ Suriye´den Yemen´e atla­yarak onun Yemen´de doğduğunu söyleyenler bile olmuştur[2]. Fakat ekseriyet bunlardan doğru olanı seçip almıştır. Bâzıları bu üç rivayetin arası­nı şöyle birleştirmek ister: O Yemen´de doğmuştur, demekten maksat, Yemenlilerin bir mahallesinde doğmuş demektir. O Askalân´da ve Gaz-ze´de yetişti. Askalân´da Yemenli kabileler ve Yemen soyundan olanlar vardır. Bu itibarla Yemenliler arasında doğmuş demektir. Yâkût Hamevî der ki: "Eğer o rivayet doğru ise, bu tarzda anlamak bence güzel bir te´vildir."

Bütün rivayetler onun 150 yılında doğduğunda ittifak eder. Aym se­nede îmam-ı A´zam Ebû Hanîfe vefat etmiştir. Hattâ bâzıları Ebû Hanîfe´nin öldüğü gece Şafiî´nin doğduğunu söylerler. Bu, halk tarafından; bir imam öldü, aynı gece de diğer bir imam doğdu, tarzında söylenmiş bir sözden başka bir şey değildir. Bundan ne fazilet çıkar?

Nesebine gelince, fıkıh tarihini yazanların çoğunun benimsediği riva­yete göre o, Kureyş ve Muttalib kabilesinden olan bir babadan doğmuş­tur. Çoğunluk onun soyunu şöyle tesbît eder: Abdi Menâf oğlu, Muttalib oğlu, Hâşim oğlu, Abdi Yezid oğlu, Ubeyd oğlu, Sâib oğlu, Şâfi´ oğlu, Os­man oğlu, Abbas oğlu, İdris oğlu Muhammed´dir. Soyu, Hz. Peygamber´le Abd-i Menâf da birleşmektedir.

Şafiî´nin nesebinin vardığı Muttaîib, Abdi Menâfin dört oğlunun bi­ridir. Onlar da şunlardır: Muttalib, Hâşim, Emevîlerin atası olan Abdi Şems, Cübeyr b. Mut´im´in atası Nevfel. Bu Muttalib, Hazret-i Peygam-ber´in Atası Hâşinı´in kardeşi oğlu Abdulmuttalib´i büyütüp yetiştirmiş­tir. Muttalib oğulları ile Hâşim oğullan beraber olup bir taraf idiler. Câ-hiliyet zamanında Abdi Şems oğulları yâni Emevîler onlara karşı idiler. Bunun İslâmiyet devrinde iki işte eseri görülmüştür:

1- Kureyşîiler Hz. Peygaraber´e ve akrabasından onun tarafını tu­tanlara boykot ilân edince, Muttalib oğulları Peygamber´in yardımına koştular. Bu işte Müslüman olan da, olmıyan da beraberdi. Peygamber´in yanında ezâ ve cefaya katlanmağı kabul ettiler.

2- Hz. Peygamber: Ganimet taksimine dâir olan âyet-i kerîme­de zilkurbâye ayrılan hisseden Muttalib oğullarına da pay ayırdı. Abdi Şems oğullarına, Nevfel oğullarına böyle bir pay ayırmadı.

Cübeyr b. Mut´im rivayet ediyor: "Hz. Peygamber Hayber´den alınan ganimetten Zevilkurbâ hissesinden Benî Hâşim´e ve Benî Muttalib´e pay verince ben ve Osman b. Affân Hz. Peygamber´e gittik. Ben dedim ki: Yâ Resûla´llâh, bunlar Benî Hâşim´den aenin kardeşlerin. Onların fazileti in­kâr olunamaz. Allâhu Teâlâ Seni onlardan kıldı. Ancak Sen Abdü´l-Mutta-lib oğullarına pay verdin, bizi bıraktın. Biz onlarla aynı derecedeyiz."

Hz. Peygamber cevaben: "Onlar, hem câhiliyette, hem de Islâmiyet-te bizden hiçbir vakit ayrılmadılar. Hâşim oğulları, Muttalib oğulları hep bir şeydir." buyurdular ve sonra da iki elini birbirine kilitlediler[3].

Nesebi hakkında Cumhur´un benimsediği budur. Fakat Şafiî´ye karşı olan bâzı Mâliki ve Hanefî Mezhebi mutaassıbı arı, mezhebler arasında taassub fikrinin nefret derecesinde hüküm sürdüğü devirlerde, Şafiî´nin soy itibariyle Kureyş olmayıp, kölelik vön;:.ıvlen Kureyş olduğunu iddia ettiler. Çünkü atası Şafiî, Ebû Leheb´in kölesi imiş. Hz. Ömer onu Kureyş kölelerine katmamış. Ömer´den sonra Osman onu bunlara katmış. Bu çü­rük bir iddiadır. Bu, Şafiî´nin soyu hakkında kendisinin söylediklerine uymaz. Onun söylediklerini çağında hiçbir kimse yalanlamadı. Mevsuk râviler nesebi hakkındaki sözleri ondan naklettiler; kitaplar bunu birbi­rinden alarak böylece yazdı. Bu haber her tarafa böyle yayıldı. Meşhur olan bir habere aykırı birşey ileri sürenler dâvalarını isbât edecek kuvvet­li bir delil, sağlam bir sened getirmelidirler. Halbuki bunların elinde böy­le bir şey yok[4].



10- Soyu Hakkında Söylenenler:


Anası ise Ezd kabîlesindendir; Kureyşten değildir. Şafiî´ye taraf­tarlıkta ileri gidenlerden bâzıları, onun Kureyşten, Hz. Ali sülâlesinden olduğunu ileri sürer. Doğrusu, Fahrürrâzî onun Kureyşten olması riva­yetini şaz bulur, icmâa muhalif görür. Bu konuda şöyle der: "Şafiî´nin annesi tarafından nesebi hususunda iki kavil vardır: Birincisi, Hâkim Ebû Abdullah Hâfız´m rivayeti olup ki bu şazdır Şafiî´nin annesi Fâtıma bint-i Abdullah b. Hüseyin b. Hasan b. Ali b. ebî Talib´dir. İkin­cisi meşhur olan rivayettir ki, o da Ezd kabilesinden olduğudur."

Soyu hakkında Şafiî´nin lisânından naklolunan rivayetlerin hepsin­de anasının Ezd kabilesinden olduğu kendi lisâniyle tasrih edilmektedir. Bunun üzerinde icmâ vardır. Şafiî´nin babasının soyu, anasının lüzum­suz bir surette Kureyşten olduğunu iddiadan onu müstağni kılar. [5]



11- Gazze´den Mekke´ye Göçen Yoksul Blr Âîlenin Çocuğu:



Yukarıda beyan ettiklerimizden görülüyor ki, Şafiî Kureyştendir. Kendisi Filistin´e sığınmış fakir bir aileden yetişti. Yemenlilerin yaşadık­ları semtte oturdu. Şafiî´den naklolunan müteaddit rivayetler gösteriyor ki, babası, o henüz küçükken vefat etmiştir. Şerefli nesebi zayi´ olmasın diye annesi onu alıp Mekke´ye götürmüştür.

Yâkût Hamevî, Mu´cemül-Üdebâ´da Şafiî´nin şöyle bir rivayetini nakleder; demiş ki: "Ben 150 senesinde Gazze´de doğdum, iki yaşında iken Mekke´ye götürüldüm." Kendisinden Mekke´ye on yaşında iken var­dığı da rivayet olunur. Hatîb Bağdadî, Tarih-i Bağdad´da, Şafiî´ye ulaşan bir senedle der ki, Şafiî şöyle demiş: "Yemen´de doğdum, anam, soyumun gaybe uğramasından korktu ve bana: Kabilene katıl ki...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 14 Eylül 2010, 17:20:33 Gönderen: Sidretül Münteha »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Îmam Şafii hayatı ve yaşadığı çağ
« Posted on: 25 Nisan 2024, 07:00:43 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Îmam Şafii hayatı ve yaşadığı çağ rüya tabiri,Îmam Şafii hayatı ve yaşadığı çağ mekke canlı, Îmam Şafii hayatı ve yaşadığı çağ kabe canlı yayın, Îmam Şafii hayatı ve yaşadığı çağ Üç boyutlu kuran oku Îmam Şafii hayatı ve yaşadığı çağ kuran ı kerim, Îmam Şafii hayatı ve yaşadığı çağ peygamber kıssaları,Îmam Şafii hayatı ve yaşadığı çağ ilitam ders soruları, Îmam Şafii hayatı ve yaşadığı çağönlisans arapça,
Logged
27 Haziran 2016, 18:13:46
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 27 Haziran 2016, 18:13:46 »

Esselamu aleykum.Imami safi hazretleri Gazzede dogmus ve omrunu islam icin islama hizmet etmek icin harcamistir.Rabbim bizleri imami safi hazretlerinin yolunda giden ve ona tabi kalan kullardan eylesin.Rabbim razi olsun bilgilerden kardesim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes