> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İmam-ı Malik > Aam ve has
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Aam ve has  (Okunma Sayısı 909 defa)
17 Eylül 2010, 16:29:10
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 17 Eylül 2010, 16:29:10 »



AAM VE HAS

80-Aam ve Hükmü:


Karâfi âami şöyle tarif eder: Hükmü her birine şâmil olmak üzere küiîî mânaya vaz´olunan lafızdır. Aammın şümulüne giren herşey onun taşidığı-amum hükmüne girer. Akıl bâüğ olan insan, namaz, zekât, oruç ve hacla mükelleftir. Dediğin zaman, insan ismi verilen herkes bu hükme dahildir. Sâri´: Hırsızın eli kesilir, deyince, hırsızlık vasfı tahakkuk eden herkes bu hükme girer. Böylece âam efradından her birine müşte­rek miktarda delâlet eder. Lafz onlara uyar, bunun gereği olarak hü­kümde tatbik olunur.»[1]

Eğer kelimeyle umumda müşterek değif de, belli miktarı isteni­yorsa o hâstır. «Mü´min köle âzad etmek» ayetinde veya «temes etme­den önce köle azat etmek» ayetinde olduğu gibi bunlarda kelime hâstır, Çünkü bunlarda kelimenin vasfının uyduğu hepsi değil, ancak biri murad edilmiştir. Birincide bir sıfatla mukayyed ise de ikincide o kayıd yoktur, mutlaktır.



81- Mâliki ve Hanefîlere Göre Aam´ın Hükmü:



Bu sözlerden anlaşılıyor ki, âam´ın tarifi ve hükmü bakımından Mâliki ve Hanefî görüşleri farklıdır. Hanefî kitaplarına göre âam: Bir çok şeyleri toplayan bir kelimedir, çoğul kelimeler, bir topluluğa delalet eden kelimeler gibi: Aliler, kavm, ins, cin... Hâs ise tek tek bir mânaya mevzu olan kelimedir, yani bir mânaya delalet eder, ortaklık kabul etmez; hayvan kelimesi gibi cins olur, insan sözü gibi nev´i olur, Ali gibi şahıs, has isim olur. Bunların delalet ettikleri şey birdir.[2]

Bundan iki mezhebin tarifteki farkı görülmektedir. Birinci hüküm kasdolunan müşterek mânada her külliyi âam itibar eder, ikinci onu lafz ve mânada âhada şümulü itibar eder. İkinci fark da hüküm bakımından olup Mâliklere göre âam olan kelimenin karinesiz umuma delâleti, zahirin delâleti kabilinden olup bu itibarla zannldir. Hanefîlere göre âam´ın umuma olan delâleti kafidir, delilden neş´et etmiyen ihtimalin tesiri olmaz.


82- Şâtıbî, Aam Zannî Olamaz, Diyor:


Mâliki mudakkık âlimlerinden olan Şâtibl, anlaşıldığına göre, Ha­nefi görüşünü seçiyor ve âam´ın zannl delil veya kafi delil sayılmasını önemli buluyor ve bunu Arapların ve şer´İn naâıl kullandıklarına bakarak neticeye bağlamak istiyor ve şöyle diyor: «Zahirde bu ihtilaf kötüdür. Çünkü dini delillerin pek çoğunun temeli âam olan kelimelerle varid olmuştur. Umumların hepsi veya çoğu tahsis edilmiştir, denirse: O takdirde şeriatın çoğu ihtilaflı olur, bu hüccet midir, değil midir? denir. Bu daha kötü diğer birşeye götürür. Kur´an´daki umumi lafızların delil olma durumu ne olur? Onlar tahsisten sonra delildir, denirse bunda da Kur´an´ıp külliyatını zedeler, Bu ise dini delilleri bir nevi´ zayıflatma sayılır. Onlar bu hususta İbni Abbas´ın şöyle dediğini naklederler: «Kur´an´da hiçbir âam yoktur ki, ondan tahsis yapılmış olmasın, ancak Allah Teâlânın: «Allah herşeyi bilir.» kavli müstesna,» Bunların hepsi Arapların sözüne muhaliftir. Selef-i Salih´in Kur´an´ın umumları kafi olduğu görüşüne de aykırıdır. Dilde Arapların kasdettiklerine, şâri´in ahkâmda kasdettiklerine bunlar hep terstir. Malumdur ki, Hz. Peygam­ber Aleyhisselâm Cevami-i Kelâm ile gönderilmiştir. O kelâmı gayet muhtasar, en derli toplu ve beliğ surette söyler. Bu cevâmiin başı tabirde de umum olan kelimelerdir. Kur´an´da cevâmi´ mevcut olmadığı farzolunursa, bu umumlar muhtasar cevami´ olmaktan Çıkar, bu. bir takım kayıdlara muhtaçtır. İbni Abbas´dan naklolunan sahih bir yolla sabit olursa, o zaman te´vil ihtimali mevcuttur.»[3]


83- Hâssın Hükmü Kafidir;


Hâssın delâletinin kafi olduğunda ulema arasında ihtilaf yoktur. Onun için, âamın delaleti zahir kabilindendir, diyenlerce de onun delâleti en kuvvetli mertebededir. Hâssın delâleti, nassın delâleti gibi kafidir. Delâleti nass kabilinden kafi olan şüphesiz ki, delaleti zahir kabilinden olanın delaletinden daha kuvvetlidir, bunu biliyorsun. Hanefî-lere göre ise hâs ile âam aynı mertebededirler. Onun için hâs ile âarri tearuz ederse, zarrian itibariyle yakınsalar, hâs âamı tahsis eder, her ikisi de imai edilir, aralarını tevfik etmek mümkün olmayınca bu yola girilir. Eğer zaman bakımından ayrı iseler, sonra gelen, baştan gelenj nesh etmiş sayılır. Sonra gelen âam olsun, hâs olsun, hep birdir. Çünkü Hanefilerce âam, hâs´ı- nesh eder, diğer imamlar buna muhaliftir....


84- Tahsis Olunan Aamın Hükmü:


Aam, fukahanin çoğuna göre, her birferd hakkında delaleti icma´a yakın bir kuvvetle sabit olmakla beraber, tahsis kabul eder. Yani tahsis eden bir delil bulununca hüküm şamil olduğu ferdlerden bazısına ait olur. Tahkik erbabı ulemaya göre tahsis, âam´ın umumuna dahil olduk­tan sonra bazı ferdieri ondan çıkarmak değil, şâri´in maksadının daha baştan oniarı tahsis edip ayrı tuttuğunu beyandır. Zira sözlük anlamı olarak âam´ın şâmil olduğu âhadın hepsi baştan delâlete girmiş değil­dir. Gazali Mustesfa´da bu gerçeği şöyle beyan eder: «Delillere Muhas-sıs demek mecaz yoluyladır... Tahsis eden delil söyleyenin iradesiyle bellidir. O mevzu´ kelime ile, hâs bir mana murad eder. Buna göre tahsis, kelimenin vasfı itibariyle umumilikten hususi manaya çıktığını beyandır. Bu şuna benzer: Kelimenin hakiî mânadan mecaz manasına çıktığını beyan için getirilen karine gibidir.

Gerçekten tahsis ile nesh arasındaki farkın temeli budur. Nesh, sabit olan hükmü değiştirir, aâm veya hâs, nesh olduğu zaman bazı âhada sabit olan hüküm değişir. Tahsis ise, kelimenin delâlet ettiği hükme daha baştan bazı âhadın girmesini menetmektir. Böylece o âam olan kelimenin hükmünün bazı âhada münhasır olduğunu göstermek­tedir.


85- Aam Neyle Tahsis Edilir:


Asıl vasfı itibariyle âam olan kelimenin delaletinin kuvvetine göre, tahsis eden az veya çok olur. Aslı itibariyle âam´ın umum âhadı hak­kında delâleti kafidir, diyenlere göre tahsis edici az olur. Çünkü onu tahsis edecek mertebeye çıkan şey, onun gibi kafi olmak gerekir, zanniler onu tahsis edemez. Onlara göre Kur´an´ın umumları, hem sübut ve hem de delâlet bakımından o mertebede olanlar ancak tahsis eder. Buna göre haber-i vâhid olan hadisler Kur´an´ın umum olan kelimelerini tahsis edemez, onlar umum mânada kalırlar. Çünkü haber-i vâhid olan hadisler sübut bakımından zannldtrler, mevzuuna delâlet bakımından kafi olsalar da, sübut zannldir. Kur´an´ın umumları ise Hanefilere göre her iki bakımdan kafidir.

Âam´ın delâletini zannldir, diyenler, âam´ı tahsis edenleri genişle­tip çoğalttılar. Onlara göre, haber-i vâhid´in sübuti zannl olduğu gibi Kur´an´ın umumları da delalet bakımından zannldir, zannl olanı tahsis eder. Bildiğin üzere, Mâlikilerin dediğine göre, İmam Mâlik, âam´ın, umum âhâdına delâleti, zahirin delâleti ise zannldir, kafi değil. Çünkü zanninin delilden neş´et etmeyen ihtimale bile mâni durumu yok. Onun için âam´ı tahsis edici, Mâlik´e göre, çoktur, tahsis ihtimali yakındır, uzak değil, onun görüşü gereği bu.



86- Mâlikîlerce Aam´ı Tahsis Edenler:



Kar´âfi, Mâlik´e göre âam´ı tahsis edenlerin 15 olduğunu söyler ki, onlar da şunlardır:[4] 1 - Akıl, 2- İcma1,3- Kitabı kitapla, 4- Kıyas-ı celi ve hafi, 5- Mütevâtir sünnet misliyle, 6- Kitap, mütevâtür sünnetle, 7-Kitap haber-i vâhidle, 8- âdetler, 9- Şart, 10- İstisna, 11- Sıfat, 12- Gaye, 13- İstifham, 14- His. Mâlikilere göre mefhum muhalif, âamı tahsis eder, denilmiştir. Bu sayı biraz kabarık olup hayret uyandırabilir, Çünkü âam´ı tahsis kapısını çok geniş açıyor. Biz Mâliki Mezhebinde âam nasslan tahsis edenlerin çokluğunu, bunda şüpheye yer olmadı­ğını itirafla beraber, şunu da söyleyelim ki, bu 15 sayısı, çoğuna göre tahsis türünden olmıyan şeyleri de içine almıştır. Meselâ aklı, his sayı­yorlar. Halbuki bunları biz âam olan kelimeyi îsti´mal yönünü gösteren hal karineleri itibar etmekteyiz, hakikat mânasından mecaz mânasına götürür. Yine istisna, şart, sıfat ve gayeyi de tahsis edici sayıyorlar. Halbuki bunlar sözde kayıdlardır. Söz onlarsız tam olmaz, ondan ayrı değildirler. Onun için Hanefiier bunları tahsis edici değil, sözü takyid edici sayarlar... Bunların dışında 8 tahsis edici kalıyor. Bunların dördün­de, fukaha arasında ittifak vardır. Onlar da: Kitabın kitapla ve mütevâtir sünnetle tahsisi,, mütevâtir sünnetin mütevâtir sünnetle ve kitapla tah- sisi, bunlarda diğer fukaha, Mâliklerle ittifak halindedirler, bunda icrna´ vardır. Ancak sünnetin kitapla tahsisine Şafiî muhaliftir. Kitabın icma´la kıyasla, haberi vâhidle ve âdetlerle tahsisi ihtilâf konusudur. Öyleyse Mâük´le diğer fukahanın bu mes´efelerdeki ihtilâfı üzerinde ayrı ayrı konuşalım:


87- İcma´la Tahsis:


Kitabın icma´la tahsisinde Mâiîk´le diğer fukaha arasındaki ihtilâfı çözmek kolay. Çünkü Kur´an´ın öyle umumları var ki, Sahabe ve Tâ-bi´inin uleması ve onlardan sonra gelenler, itimad ettikleri delillerle bunların tahsis edildiğinde icmâ´ halindedirler. Bunlardan biri Allah Teâlâ´nın «Veya elinizin altında bulunanlar» ayetidir, çünkü bu ayet umumi olup tahsis edilmiştir, Çünkü bunlardan süt kız kardeşte diğer nikâhı haram olanlar çıkarılmıştır, diyorlar. Fakat bana kalırsa, burada tahsis eden icma´ değil, Kur´an´ın kendisidir. Çünkü «Size analarınız haram kılındı...» ayeti, hem nikâh akdini, hem de cinsi yaklaşmayı haram kılar, bunda icmâ´ vardır. Burada tahsis icma´la değil, tahsis burada icma1 mahallidir, tahsis eden ise Kür´an´dtr. Kitap, kitapla tahsis edilmiştir.


88- Aam´in Haber-i Vâhidle Tahsisi:



Aam´ın icma´la tahsis kaziyyesi o kadar karışık değil. Başka bir şeyle takviye edilmiş haber-i vâhidle tahsis de öyle, bunu sünnet bah­sinde açıklayacağız. İmam Mâlik bu kaziyyeyi ıtlakı üzere almıyor ve ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Aam ve has
« Posted on: 29 Mart 2024, 10:53:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Aam ve has rüya tabiri,Aam ve has mekke canlı, Aam ve has kabe canlı yayın, Aam ve has Üç boyutlu kuran oku Aam ve has kuran ı kerim, Aam ve has peygamber kıssaları,Aam ve has ilitam ders soruları, Aam ve hasönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes