> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İmam-ı Ahmed Bin Hanbel > Kur an mahluk mu meselesi ve çektikleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kur an mahluk mu meselesi ve çektikleri  (Okunma Sayısı 968 defa)
16 Eylül 2010, 20:41:55
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 16 Eylül 2010, 20:41:55 »



KUR´AN MAHLUKMU MESELESİ VE ONUN ÇEKTİKLERİ

46- Kur´an Mahlûk mu, Değil mi Mes´elesi Nasıl Başladı?


Bu mes´ele şöyle başladı: Halife Me´mun: Kur´an mahlûktur, hadistir kanaatındaydı, bunu Mutezileden öğrenmişti. Şimdi, âlimle­ri, fakihleri, hadis ulemasını da bunu kabule, bunu böyle söylemeğe dâve^ediyordu. Me´mun´un akıl hocaları, Mutezileydi, Vezirleri, yakın­ları, danıştığı konuştuğu kimseler onlardandı. Onları kendi gibi sayardı. Burada İmam Ahmed´in bu mes´ele hakkındaki görüşünü açık­layacak değiliz. Çünkü onun bu konudaki görüşünün ne olduğunda, ondan sonra âlimler ihtilâfa düşmüşlerdir. Biz de bunu, onun görüşlerini açıklayacağımız bahisteki yerine bırakalım. Ancak burada şu kadarcık İşaret edelim ki, ulemanın birleştiği nokta şudur: Ahmed, Me´mun´un bu görüşüne katılmadı ve onun dediği gibi konuşmadı, o yüzden ona bu çok şiddetli ezayı yaptı, sert işkencelerde bulundu. Bu iş Halife Me´mun zamanında başladı,Me´mun´un vasiyeti gereğince Halife Mutasım ve Vâsık devirlerinde de devam etti, aynıtutum sürdü gitti. Biz burada bu belânın ve sınamanın beyaniyle yetinelim, Ahmed´in valilere, halifelere hitabiyle iktifa edelim. Çünkü biz şimdi onun yaşamı­nın safhalarını anlatmaya çalışıyoruz.


47- Mutezile´ninVe Bazı Sapıkların İddiaları: Tarihe Mihnet:


Sınama adiyle geçen bu mes´eleyi başlatan madem ki, Halife Me´mun dur, Kur´an mahlûk mu, değil mi konu­sunu ortaya atarak İmam Ahmed´i de kendi dediği gibi dedirtmeğe

çalışmıştır. Öyleyse Me´munun dediği nedir, sapık fırkalar ve ulema ne demişlerdir, onları bilelim.

Rivayete göre ilk defa; Kur´an mahlûktur diyen Emeviler dev­rinde Ca´d b. Dirhem olmuştur. Bundan dolayı Halîd b. Abdullah Kasri onu kurban bayramında Kûfe´de öldürmüştür. Bayram günü sabahı eli kolu bağlı olarak onu meydana getirdi, bayram namazını kılıp hutbeyi irad etti ve hutbenin sonunda şunları söyledi:

« Gidiniz, kurbanınızı kesiniz, Allah kabul etsin. Ben de Ca´d b. Dirhem´i kurban edeceğim. Çünkü o: Allah Musa ile söyleşmedi, Allah İbrahimi dost edinmedi, diyor. Allah onun dediğinden ne yücedir.» Bundan sonra minberden indi ve onu öldürdü.»[1]

Cehm b. Saf vân´da buna benzer sözler söylemiştir. O, Allah´tan (kelâm) sıfatını nefî etmiş, Havadise ve sıfatlarına muhalif olması gere­kiyor diye bundan tenzih etmiş, böylece Kur´an mahlûktur, kadîm değil­dir diye hükmünü vermiştir.

Mutezileye gelince; Maâni sıfatlarını nefî ettiler, sonra daha mübalağaya kaçtılar, Allah Teâlâ müîekellim olmasını inkâr ettiler, Kur´ân-ı Kerim´de, Allah Teâlâ´nın Musa ile konuştuğunu beyan eden ayeti tevil ederek Allah ağaçta kelâmı halketti manasına aldılar. On-lar.Allah Teâlâ´yı herşeyi yarattığı gibi, kelâmı da yaratır, derler. İşte davalarını bu inanç üzerine kurdular ve Kur´an Allah´ın mahlûku­dur, dediler.

Mutezile Abbasiler devrinde Kur´an´ın mahlûk olduğu konusuna şiddetle taraftar çıktılar ve çok sarıldılar. Bu konuda, az da olsa, bazı fakihler onlara katıldılar. Bişir b. Gıyâs Merîsi bu konuda ısrar edenlerdendi. Ebû Hanife´nin talebesi olan İmam Ebû Yusuf onun hocasıydı, onu bundan nehyetti, vazgeçirmeğe çalıştı., fakat o vaz­geçmedi, bunun üzerine Ebû Yusuf onu dersinden kovdu.

Harun Reşid devrinde mutezile işi daha da azıttı, çok ileri gittiler, insanları bu inanca davet etmeğe başladılar. Fakat Harun Reşid akaid mes´elelerini kurcalamaya taraftar değildi. Filozofların sözüne bakarak bunda münakaşa edilmesinden yana değildi. Onun için Mu­tezile bu konuya fazla dalmak cesaretini gösteremedi. Hattâ Reşid´in bu kanaattaki münakaşacı Mutezile´den bir kısmını hapis ettiği söylenir. Bişir b. Gıyas´m Kur´an mahlûktur sözü kendisine ulaşın­ca: Eğer bu herif elime geçer, onu yakalarsam, öldürürüm, demiştir. Reşid´in halifeliği müddetince Bişir, gizlenmiş, meydana çıkmamıştır.


48- Me´mun Devrinde Mutezile Yüzbuldu


Me´mun Halife olunca, Mutezile onun çevresini sardılar. Bütün haşiyesi, etrafındaki adamlar onlardandı. Onları kendine yaklaş- . tirdi, yanına aldı. Onlara son derece saygı gösterir, ikram ve izazda bulunurdu. Hattâ rivayete göre, Mutezile´nin ileri gelenlerinden Ebû Hişam, onun yanına girince, yerinden biraz kımıldanırmış, neredeyse ona ayağa kalkacak. Halbuki ondan başka kimseye karşı böyle bir hareket yapmazmış!

Halife Me´mun´un Mutezileye bu kadar meyletmesinin, bu derece onlar yanlısı olmasının sebebi şudur. Me´mun, Ebu Hüzeyl Allaf´ın talebesidir. Dinler ve Fırkalar hakkında onda okurdu. Ebû Huzeyl ise. Mutezilenin başıdır.

Me´mun, o zaman âdet olduğu üzere, milletler, dinler hakkında münakaşa ve münazara meclisleri kurup tartışmalar yapılınca, Mutezile karşılarındakilere üstün gelirler, yarışı kazanırlardı. Çünkü akıllarını işle­terek herşeyi incelerlerdi. Bu yüzden Me´mun üzerinde büyük tesir bırakmışlardı. Onlardan beğendiklerini kendine muhâsib alır, onlarla konuşur, müşavere eder, istediğini vezir yapardı. Özellikle aralarından A hm e d b. Ebû Duâd´ı son derece tutar, onu himaye eder, lütuf ve ihsanda bulunurdu. O derece ki, kardeşi Mutasım´a onu umurunda müşavir yapmasını bile vasiyet etmiştir. Vasiyette şöyle demektedir: «Ebû Abdullah Ahmed b. Duâd´ı kendinden ayırma, uzak tutma. Bütün işlerinde onu müşavir yap. O senin için bu mevkie lâyık­tır.»

Mutezile, halife nezdinde itibarlarının bu kadar arttığını görünce onun Kur´an´ın mahlûk olduğunu ilân etmesi için çalışmaya başladılar. Böylece kendi mezheblerini yayacaklar, akıllarınca umum halkın takdirini kazanacaklardı. Mutezile´nin bu arzusunu Me´mun ´ uygun buldu ve Hicri 212/Miladi 827 yılında Kur´an´ın mahlûk olduğu görüşünü açıkladı. Ancak herkesi bu konuda serbest bıraktı. Mes´ele münakaşa ediliyordu. Me´mun delillerini ortaya döküyor, davasını sa­vunuyordu. İnancında, kanaatında herkes serbestti. Kimse, uygun görmediği, aklının yatışmadığı bir düşünceyi kabule zorlanmıyordu.



49- Halife Me´mun´un Halkı, Kur´an mahlûktur Demeye Zorlaması:


Halife Me´mun´un tutumu bu kadarla kalmadı, Hicri 218, Milâdi 833 yılında ki bu, öldüğü yıldır. Elinde bulundurduğu hükümet kuvvetiy­le, halkı zorla Kur´an mahlûktur diye inandırmaya kalktştı. Buna zorla­ması için Rakkâdan, Bağdad ta bulunan Nâibî İshak b. İbra­him´e emirnameler göndermeye başladı, kendisi o zaman Rakka´dan bulunuyordu. Bu nâmelerde fukahayı, Hadis âlimlerini Kur´an mahlûk­tur demeleri için zorlamasını istiyordu.

Öyle anlaşılıyor ki, önce devlet makamlarında bulunanları, idarede herhangi bir vazife alanları, hakimleri zorlamakla bu işe başlamak istiyordu. Bağdad´dakı naibi İshak´a gönderdiği ilk emirnamenin so­nunda şöyle diyordu:

«Orada bulunan kadıları topla. Emîr´ül-Mü´mininin sana gönder­diği emirnameyi onlara oku. Bu konuda ne dediklerini denemekle işe başla. Kur´an´ın mahlûk ve hadis olduğu hususundaki kanaatlarını anla! Onlara şunu bildir ki, Emır´ül-Mü´mininin görüşüne muva­fakat ederlerse, onlar hidayet ve necat üzere olmuşlar demektir, orada bulunan şâhidlere de sor, Kur´an hakkındaki kanaatlarını anla., Kur´an mahlûktur, hadistir diye ikrar etmeyenlerin şehadeti makbul sayılmaya­cak, o gibi kadılara vazife verilmeyecek, işten el çektirilecek. Oradaki kadılardan alacağın neticeyi Emır´ül-mü´minine. bildir, yaz. Bu onlara benim emrimdir. Bundan sonra onları murakabe et. kadılar: Kur´an mahlûktur demeyenin şehadetıyle hüküm vermesin. Allah´ın hükmü ancak dinde basiret üzere olan ve n.´vhıde ihlasla bağlananların şeha-detiyle nafiz olur.»[2]

Görüldüğü üzere birinci emırrumede: Kur´an mahluktur inancı kabul etmeyenlerin cezası sadece devlet memurluğundan mahrum bırakmak ve birde şahitliklerinin kabul olunmaması. Bağdad´daki Naibi İshak b. İbrahim, mektubu alınca kadıları davet etti. onlara mektup-dakileri anlatıp onları sınava çekti. O, yalnız kadılarla işi bırakmadı. Hadis âlimlerini, fetva veren, tebliğ ve irşadda bulunan bütün âlimleri, müderrisleri de sorguya çekip hepsinin bu husustaki kanaatlerini tesbit etti, aldığı cevaplan, Halk-ı Kur´an hakkındaki görüşlerini, Halife Me´mun´a gönderdi.[3] Bu cevaplan alınca Halife Me´mun arzusuna uygun olmayan bu müdafaalar karşısında küplere bindi. Kızgın bir ifade ile: Bu cevapların saçma şeyler olduğunu söyledi, en sert ifadelerle onları haşlarcasına azarladı. Ve ikinci emirnamesinde, onun dediği gibi Kur´an mahlûktur demeyen, onun görüşünü kabul etmeyenlere yapıla­cak muameleyi, verilecek cezayı bildirdi. Zehir gibi olan bu mektupta, kur´an mahlûktur demeyenlerin tevkif edilerek bağlı bir halde kendi yanına gönderilmesini istiyor ve şöyle diyor:

«Mektupta yazdığın veçhile Kur´an mahlûktur demeyenlerden olanları buraya gönder,Bunların içinde bulunan Bişr b. Velîd ile İb­rahim b. Mehdi[4] ve diğerlerini hepsi bağlı olarak Emîrül-Mümininin ordugâhına teslim etsinler. Emin ellere teslim etmeye dikkat göstersin­ler. Emlr´ül-Mü´minin onları sorguya çekecek. Eğer eski dediklerinden dönmezler ve tevbe etmezlerse, inşaaliah, hepsinin boynunu kılıçla vuracak Lâ kuvvete illâ billahi.»


50-Tehdit Karşısında İki Kişi Kanaatından Dönmedi: İbn-i Hanbel ve İbn-İ Nuh.


Me´mun baştan inanca baskı yapmazken yavaş yavaş işi azıttı. Birinci emrinde Kur´an mahlûktur demeyenleri vazifeden atmakla işe başladı, ikinci emrinde ise, işi idam sehpasına kadar götürdü!

Bu sert emri alınca, Bağdad´daki Naibi İshak b. İbrahim, hemen paçaları sıvadı, Halifenin emrini yerine getirmeğe koyuldu. Hadis âlimlerini, fukahayı, müftüleri (içlerinden Ahmed b. Hanbel de dahil) topladı, kendilerinden isteneni yapmazlar, Kur´an mahlûktur sözünü söylemezler ve Me´mun´un istediği, hükmü kabul etmezlerse sert ceza göreceklerini...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kur an mahluk mu meselesi ve çektikleri
« Posted on: 25 Nisan 2024, 12:49:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kur an mahluk mu meselesi ve çektikleri rüya tabiri,Kur an mahluk mu meselesi ve çektikleri mekke canlı, Kur an mahluk mu meselesi ve çektikleri kabe canlı yayın, Kur an mahluk mu meselesi ve çektikleri Üç boyutlu kuran oku Kur an mahluk mu meselesi ve çektikleri kuran ı kerim, Kur an mahluk mu meselesi ve çektikleri peygamber kıssaları,Kur an mahluk mu meselesi ve çektikleri ilitam ders soruları, Kur an mahluk mu meselesi ve çektikleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes