> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İmam Ebu Hanife > Hariciler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hariciler  (Okunma Sayısı 898 defa)
16 Eylül 2010, 15:15:34
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 16 Eylül 2010, 15:15:34 »



HARİCİLER


105- Haricîler Kimdîr?


Hâriciler, kendi inançlarına ve fikirlerine müthiş bir taassup­la bağlı, gayet dindar görünen bir İslâm firkasıdır. Akidelerini çıl­gınca savunurlar. Korkunç hükümleri olan serkeş insanlardır. Ve kanaatleri uğrunda, gayeleri yolunda göğüs gererek savaşırlar, çe­kinmeden ileri atılırlar. Onları buna sürükleyen, şey, zahirine bağ­landıkları bâzı sözler olmuştur. Bunu mukaddes din sandılar ve mü´min olan ondan asla ayrılmaz addettiler. Onların aklı: «Bâ hükme illâlillâh hüküm ancak Allah´ındır» sözüne saplandı. Bunu bir dîni düstur gibi tutup, muhaliflerinin yüzüne daima haykırdı­lar. Konuşmak istiyenlerin sözünü bununla kestiler. Hz. Ali´yi ko­nuşurken gördüler mi, hemen bu sözü söylerlerdi. Bu söz onların kalkanı olmuştu. Hz. Ali onlar bu sözü söyleyince şöyle demiştir: «Doğru bir söz, fakat bununla bâtıl murad olunuyor, bunu kötüye kullanıyorlar. Evet, hüküm yalnız Allah´ındır. Fakat bunlar amir­lik ancak Allah´ındır, diyorlar, insanlar için doğru veya sapık bir emîr lâzımdır. Onun emri altında mü´min amel eder, kâfir de fay­dalanır. O vergiyi toplar, düşmanla çarpışır, yollarda emniyet ve asayişi sağlar, zaif´in hakkını kuvvetliden alıverir, böylece hayırlı olan kimse rahata kavuşur, facirden kurtulmuş olunur.»

Hz. Osman´dan Hz. Ali´den ve zâlim olan hâkimlerden kendi­lerini uzak tutmak* onlardan teberrî etmek düşüncesi Hâricileri o kadar şaşırttı ki, akıllarını bile bozdular. Bu fikre öyle körü kö-üine saplandılar ki, anlayışlarına hâkim olan hep bu düşünce ol-. :1u. Hakka götüren yol, onlar için adetâ kapalı kaldı. Hz. Osman´-den, Hz. Ali´den, Talha ve Zübeyr gibi ashabın ulularından, Eme-vîlerin zâlim hükümdarlanndan ayrılanlar hep bunlara katıldılar ve bu fikre saplandılar, onlara karşı diğer prensiplerinden vaz ge­çerek hep bu teberrî prensibini tuttular. Abdullah b. Zübeyr, Emevîlere karşı ayaklandı .Hâriciler onun tarafına geçtiler. Ona yar­dım yapacaklarını, onun saflarında döğüşeceklerini vadettiler. Fakat onun, kendi babası Zübeyr ile Talha´dan, Ali ve Osman´dan teberrî etmediğini öğrenince ondan ayrıldılar, onun etrafından sa-vulup gittiler!

Emevî Halifelerinden Ömer b. Abdulazîz, Hâricilerden Şevzeb ile münakaşa yaptığı zaman, münakaşanın merkezini bu teberrî mes´elesi teşkil ediyordu. Halbuki; Ömer b. Abdulazîz Emevîlerden zu]üm yapanlara muhalifti, onları zulümlerinden menetmişti. . Haksızlığa uğrayanların hakkını alıp adaleti yerine getiren âdil bir Halife idi. Fakat Hâricilerin münakaşasına teberrî fikri saplanmış-, ti. Muayyen şahıslardan tekeni etmiyenleri Müslüman saymıyor­lardı. Bu sebeple Ehli Sünnet ve cemaat topluluğuna giremediler. Sapık fırkalardan oldular.


106- Hârîcilerîn Mümeyyiz Vasfı


Hâriciler, parlak ve yaldızlı sözlerin tesiri altında kalmakta Fransa´da en korkunç cinayetleri irtikaptan çekinmiyen Yakubî´le-re benzerler. Bunlar, hürriyet müsavat, kardeşlik kelimelerini tut­turdular ve bunlar namına kan döktüler, nice canlara kıydılar: Hâriciler de (îman, hüküm ancak Allah´a aittir, zâlimlerden teber­rî) naralarını tutturdular ve bunlar adına Müslümanların masum kanını mubah sayıp kan içtiler. İslâm ülkesini kana boyadılar. Etrafa baskınlar yapıp canlara kıydılar. Haiz oldukları bu atılgan­lıktır ki, Hâricileri Yakubîlerîe birleştiren bir nokta olmuştur. Bu iki taifenin birbirine benzeyen işleri, bu cesaret ve saldırgan his­siyattan doğmadadır. Onları ölçüsüz hareketlere sevkeden bu his­siyattır, Gustave le Bon Fransa ihtillâi adh eserinde Yakubîleri şöyle anlatmaktadır:

Yakubîîik zihniyeti kısa düşünceli, dar görüşlü, inatçı bir gö­rüş mahsûlü olup, sahibini eavet basit bir adam derecesine düşü­rür. Bu zihniyetin sahibi işlerin ancak dış tarafım görür, ruhun­da has"ıl olan evhamı, hakikat sanır. Olayları birbirine bağhyamaz. Gözünü dikmiş olduğu cinayetleri akıl ve mantık saikasiyle işle­miyor. Çünkü akıl ve mantıktan onun nasibi yoktur. O, zaif aklına uyarak bu gibi şeyler peşinde koşuyor. Halbuki yüksek idrâk bu­rada durur kalır.»

Yakubîlerin bu hâli, bir çok cephelerden Hâricilerin hâîet-i nahiyesine uygun düşmektedir. Aşağıda zikri gelecek hâdiseler ve münakaşalar bunu göstermekte ve isbata kâfi .gelmektedir.


107- Rûhı Hâletlerî


Hamaset duyguları ve kelimelerin zahirine saplanmak hevesi. Hâricilerin vazıh vasıflan, yalnız bunlar değildir. Bunların yanısı-ra diğer bâzı vasıflar da yer almaktadır. Meselâ, fedakârlık, serkeşlik, ölümden çekinmemek, tehlikelere atılmak gibi vasıflar bunlar meyanındadır. Bu hareketlerin bâzıları heves mahsûlü idi. Bâzısı kahramanlık göstermek ve mezhebine şiddetle sarılmak eseri de­ğildi. Onların bu hâli Endülüs´te Arap hâkimiyeti aîtmda bulunan Hıristiyanlara benzer. Onlardan bir kısmı öyle bir hevese kendile­rini kaptırmışlardı ki, koyu bir taassup, bozuk bir fikir uğrunda ölüme atılmaktan çekinmiyorlardı.

Komte De Cactrie, onlar hakkında neler yazıyor bir bak. Oku­yunca bunun bir çok bakımdan Hâricilere de uyduğunu görecek­sin. Diyor ki:

«Bu Hıristiyanlardan her biri mahkemeye giderek Muham-med´e söğüp öyle ölmek istiyordu. Bunlar fevc fevc mahkemeye koşuyorlardı. Kapıcı onları çevirmekten usanmışh. Hâkim idamla­rına hükmetmemek için sözlerini işitmiyeyim diye kulaklarım tı­kıyor, Müslümanlar bu zavallılara acıyorlar, onları delirmiş sanı­yorlardı.»

Hâricilerin içinde öyleleri vardı ki. Hz. Ali hutbe okurken sö­zünü keserlerdi. Hattâ o namaz kılarken namazını bile kesenler

bulunurdu. Allah´tan sevap umarak Müslümanlara meydan oku­yanlar vardı. Böyle yapmakla Allah´a yaklaştığım zannederlerdi. Abdullah b. Habbâb b. Ereti[1] öldürdüler, cariyesinin karnını deştiler. Bu feci cinayeti işlediler. Hz. Ali onlara:

? Kaatilleri bize teslim edin, dedi.

? Onun kaatilleri biz hepimiz, cevabını verdiler ve teslim et­mediler. Hz. Ali onlarla savaştı. Onları tepeledi, hepsini imha edecekti. Buna rağmen geri kalanlar yine bildiklerinden şaşmadılar, kudurmuşça s ma eski yollarından yürüdüler. O Hıristiyanlarla bun­lar arasında bu bakımdan bir benzerlik yok mu?

Bunların çoğunda güya İslâm´a hulûsla hizmet etmek düşün­cesi hâkimdi. Fakat bunda yanlış yoldan yürüdüler. Ters bir isti­kamet tuttular. Hataları burada idi. Rivayet olunduğuna göre; Hz. AH onlarla münakaşa yapmak üzere lbn-i Abbas´ı gönderdi. Ibn-i Abbas yanlarına gelince izaz ve ikramla karşıladılar. Ibn-i Abbas karşısında öyle adamlar gördü ki; uzun müddet secde ede ede alınları dağlanmış gibi yara olmuş, elleri, yerlere çöken deve dizleri gibi kalınlaşmış. Sırtlarında yıkana yıkana eskimiş göm­lekler var.[2]

Bunların akidelerinde ihlâs üzere olduklarında şüphe yok. Fa­kat bu ıhlasın noksan tarafları da çok: Evvelâ dînî anlayışları yanlış. Dalâlete sapmışlar, dînin özünü anlamıyorlar. Kendilerine muhalif olan her müslümanın kanını helâl saymaları büyük hata­dır. Müslümanın kanı daima masumdur. Ebû Abbas Müberred, El-kâmilinde diyor ki : Hâricilerin enteresan olaylarından biri de şudur: Bir defa bir Müslüman ile bir Hıristiyana tesadüf etmişler, Müslümanı öldürmüşler, Hıristiyana peygamberine olan ahdini muhafaza etmesini tavsiyede bulunmuşlar... Abdullah b. Habbâbe rastladılar» boynunda Mushaf-ı şerif asılı, yanında da gebe olan ka­rısı var. Bu insafsızlar Abdullah´ı yakalayıp:

? Şu boynunda asılı olan kitap bize seni öldürmemizi em­rediyor, dediler. Ve ona:

? Ebû Bekir ve Ömer hakkında ne dersin? diye sordular. O

da onları hayırla yâdetti.

? Hâkem tâyin etme hâdisesinden önce Hz. AH hakkında ve keza Hz. Osman´ın altı senesi hakkında ne dersin? dediler.

O da, yine hayırla yâdederek cevap verdi.

? Hakem mes´elesİ hakkında ne dersin? diye sordular. O da, şu cevabı verdi:

? Benim diyeceğim şudur: Hz. Ali Allah´ın kitabını sizden çok daha âlâ bilir. Dînini sizden daha iyi korur, sizden çok daha basiret sahibidir.

? Sen hidayete tâbi olmuyorsun, adamlara isimlerine baka­rak tâbi oluyorsun, dediler ve onu dere kenarına çekip hayvan bo­ğazlar gibi kestiler! Orada bulunan bir Hıristiyandan hurma satın almak istediler. O da:

? Hurma parasız sizin olsun, dedi.

? Parasız asla kabul etmeyiz, dediler. Hıristiyan bu adamların yaptıklarına şaşarak:

? Ne acayip kimseler,, dedi. Abdullah b. Habbâb gibi bir zatı öldürdüler, bizden parasız hurma kabul etmezler...


108- Taassupları


Bir düşünceye bu kadar taassupla bağlanmak nedendi? Onu müdafaa uğrunda, bu derece haşîn ve sert hareket etmeğe sebep ne idi? Ona davette bu kadar kükreyip coşmak niçindi? İnsanları kılıç kuvvetiyle, merhamet ve şefkat tammıyan bir tazyikle dînin müsamahakâr ruhiyle barışmaz bir şekilde zorlayarak şiddet kul­lanmak acaba neden ileri geliyordu? Bunun sebepleri bence şun­lardır :

Hâricilerin çoğu bâdiye ? Çöl Araplarındandı. İçlerinde köy­de, şehirde sakin olan Araplar azdı. Çöl Arapları tslâmiyetten ön­ce dahi son derece fakir halli, yokluk ve sıkıntı içinde yaşarlardı. İslâmiyet gelince de onların malî durumlarında, maddî vaziyetlerin­de bir iyileşme olmadı. Çoğu çölde hayat darlığı içinde sıkıntılı bir halde yaşamağa devam ettiler. İslâm sevgisi kalplerine girdi, fakat basit ve sade kaldı. ^Tasavvurları vardı. îlincfen uzak kaldı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hariciler
« Posted on: 18 Nisan 2024, 09:30:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hariciler rüya tabiri,Hariciler mekke canlı, Hariciler kabe canlı yayın, Hariciler Üç boyutlu kuran oku Hariciler kuran ı kerim, Hariciler peygamber kıssaları,Hariciler ilitam ders soruları, Haricilerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes