> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Büyükleri > İmam Ebu Hanife > Ana Delil Kitap
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ana Delil Kitap  (Okunma Sayısı 1034 defa)
16 Eylül 2010, 10:42:58
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 16 Eylül 2010, 10:42:58 »



ANA DELİL- KİTAP

  74- Kur´ân-I Kerîmin Tarifi : Kur´ân Lâfz Ve Mânâdır


Fukahâ Kur´ân-ı Kerîm´i tarif ederken şu mes´eleleri ortaya attılar: Kur´an nazım ve mânânın mecmûı mı? Yâni ibare ile iba­renin delâlet ettiği mânâ mı? Yoksa Kur´ân mânânın ismi mi? Cum­huru ulema, Kur´ân nazım ve mânânın ismidir, derler. Ebû Hanîfe´-ye göre Kur´ân, yalnız mânânın ismi midir, yoksa o da Cumhur ule­ma gibi nazım ve mânânın mecmuudur mu? diyor. Bunun hakkın­da Ebû Hanîfe´den bir nas yoktur. Şöyle veya böyle dememiştir. Fakat iki re´yden birine delâlet eden bir fer´i mes´ele vardır ki, bu fer´iden onun re´yim çıkarma hususunda fukahâ arasında münaka­şa cereyan etmiştir...


75- Kur´ân´da Hâs Ve Âm Kelimeleri


Kur´ân-ı Kerîm, islâm Şeriatının esasıdır. Bunlar onda icma-len beyan olunur, umumî kaideler orada mezkûrdur. Zamanların ve mekânların değişmesiyle değişmeyen ahkâm ondadır. Bütün in­sanlara umumi teklifler getiren ebedî şeriatı beyan eder. Peygam­berin sünnetleri, kuvvetini ondan alır, beyana muhtaç olanı beyan eder. Onda icmalen bildirileni Sünnet tafsilâtiyle bildirir. Onun için Pezdevî, Hanefiyye fıkhını beyan ederken burada şöyle diyor:

«Şeriatın aslı Kitap ve Sünnettir. Bu asılda kusur etmek kim­seye helâl olmaz.»

Asıl delil olan Kitab´a son derece önem verdiklerinden onun nazmım ve ibarelerini incelemeğe, delâlet ettiği ahkâmı beyâna, de­lâletin kuvvetine, karinelerin yardımına muhtaç olup olmadığını araştırmağa koyuldular. İbareleri delâlet ve derecelerine göre bir­birinden farkh mertebelere ayırdılar. Tefsir, te´vil, tearuz, takyîd, ıtlak için kaideler vazettiler.

Biz burada bunların beyanına, Hanefiyye fukahâsımn görüş­lerini anlatmağa ve bu görüşlerin Ebû Hanîfe´ye ve ashabına nis-bet derecelerini anlatmağa kalkışacak değiliz. Bu hususta söz uzun­dur. Bunun yeri usul-ü fıkıh ilmidir.

Lâkin burada bu bahislerin bir kısmından bahsetmemizi icabettieren sebepler var. Yâni Kitap ve Sünnetten ânı ve hâs, Kur´-ân?ın hâs ve âmları karşısında Sünnet´in mevkii nedir? Sünnet hâssın beyan edicisi, âmmi da tahsis yapıcısı mıdır? Bunları bil­memiz lâzım.

Biz diğerlerini değil de yalnız bunları mevzuubahis ediyoruz. Çünkü bunlarda re´y fukahâsınm görüşü, Hadîs fukahâsınm görü­şünden ayrıdır. Ebû Hanîfe´yi incelerken bu görüş ayrılıklarına temas etmek ihtiyacındayız. Çünkü O, re´y fukahâsınm imamı ve üstadıdır. Usul-ü fıkhın bu mes´elelerini incelerken İmam-ı A´zam´i bu cepheden incelemiş olacağız.

76- Hâs Ve Âmmın Tarîflerî


Şimdi hâs ve âmmi anlayalım. Pezdevî hâssı şöyle tarif eder. Münferid ve muayyen bir mânâya vazoîunan kelimedir. Yâni, hâs olan kelime yalnız bir mânâya delâlet eder. Murat olunan mânâda ortaklığı kabul etmez. Ona başka birşey katılmaz. Meselâ ister cins olsun; hayvan gibi; ister nevi olsun; insan, adam gibi; ister şahıs olsun; Bekir, Hâlid gibi. Murat olunan bir çok tane değil de yalnız birse işte ona hâs denir.

Âm: Bir çok mânâlara şâmil olan kelimelerdir ki, ya lâfz iti­bariyle cemi olup bir çok şeylere delâlet eder, Bekirler, Hâlitler, mü´minler gibi. Sigası cemi olmadığı halde umum, çokluk mânâ­sını ifade eden kelimeler de böyledir. Kavm, cin, ins gibi. Cerhi mâ­nâsına gelen kelimeler bunlardandır. îsm-i mevsul, ism-i şartlar gibi.[1]

Hanefiyye usulü fıkhını yazanların hepsi Pezdevî´nin bu tari­fine uymuşlardır. Menar sarihler ve saire hep böyle yapmışlardır. Bunların tarifleri mantıkçıların ânımı ve hâssı tarifine uymaz. Usul ulemasının çoğunun tarifleri böyle değildir.

Mantıkçıların tarifleri şöyledir: Âm: Mânâda bir, fakat sayı­ca müteaddit, birbirine mugayir yerlere delâlet eden isimdir, hay­van, insan gibi, insan hem erkeğe hem kadına delâlet eder. Bekir, Hâlid gibi isimlerin delâlet ettikleri şahıslar başka başka ise de, insanlık mânâsında birleşirler. Her birine aynı kelimeyi haber yapmak doğrudur, mübteda, haber olarak birbirine bağlanırlar: Meselâ Bekir insandır, Hâlit insandır, kadın insandır denir. Bunların hepsi bir mânâ, yâni: insanlık mânâsı altında toplanıp bir­leşiyor demektir. Hepsinden aynı kelime ile haber doğru oluyor.

.Hâs: Am mefhumunun delâlet ettiklerinden birine delâlet eden isimdir. İnsana nisbetle Bekir, adam gibi.. Hâs, aslında bâzan âm olabilir, adam gibi. Çünkü adam aynı mânâda birleşen muhtelif şahıslara ıtlak olunur. Fakat insana nisbetle hâs´tır. însan da hay­vana nisbetle hâs´tır. Hayvan da canlılara nisbetle hâstır.

Pezdevî´nin tarifiyle mantıkçıların tarifleri arasındaki fark açıktır.[2] însan kelimesi Pezdevî´ye göre daima hâs´tır. Çünkü muayyen ve bir mânâya delâlet ediyor. Mantıkçıların tarifine gö­re âm da olur. Çünkü bir mânâya delâlet etse de başka başka olan şahsiyetler de bu mânâya dahildir.

77- Hâssın Hükmü Kat´idîr, Beyana Hacet Yoktur


Hâssın hükmü Hanefiyyeye göre kafidir. Beyâna hacet yok­tur, açıklama istemez. Beyâna ihtimali de yoktur. Kur´ân´m hâsla­rı kat´i olup beyâna ihtiyaç yoktur. Mânâsını kat´i olarak gösterir. Onun hükmünü değiştirecek ancak başka bir nas olabilir ki, bu da nesihtir. Nesih yapabilmek için nâsihin mensuh kuvvetinde ol­ması lâzımdır. Sübut bakımından aynı kuvvette olmazsa ona iti­bar olunmaz. Kur´ân´m hâssını o değiştirmez.

Hanefiyye usul-ü fıkıh ulemasının dedikleri böyledir. Ebû Ha-nîfe´den ve ashabından bu hususta bir söz naklolunmuş değildir. Fakat bunlar onların hallettikleri fürû´ mes´eleler inden çıkarılmış bir hükümdür. Onların bir nevi tevcihidir. Onun için Pezdevî bu kaidenin arkasından Hanefiyye ve Şafiîyye arasında ihtilâf mev­zuu olmuş mes´eleleri zikrederek kaidenin uygun olduğunu göster­mek istemiştir.

1- Rükûda tadil-i erkânın şart olup olmadığı hususunda Ebû Hanîfe ile Ebû Yusuf ve Şafiî arasındaki ihtilâf: Ebû Hanîfe-ye göre; namazda rükûda tadil-i erkân namazın sıhhatinin şartla­rından değildir. Ebû Yusuf´la Şafiî´ye göre ise, tadil-i erkân şart­tır. Ebû Hanîfe diyor ki: Bu hususta asıl delil «Rükû´ edin, secde edin» âyetidir. Rükû, ayakta iken eğilmenin ismidir. Bu mânâda hâs´tır, diyor. Hâssın hükmü kat´idir, eğilmek bulununca matlup

hâsıl olmuştur. Başka beyâna ihtimal yoktur. Rükû´un mânâsını beyan eden her takyit nasihtîr. Ayet, Hadîsle nesih olunamaz. Onun için rükû´da tadil-i erkâna riayet etmeyen A´ra"biye, Hz. Peygam-ber´in «Kalk, namazını tekrar kıl, çünkü sen namazını kılmış değil­sin» buyurması âyeti neshedemez.

2- Hâssın hükmüne müteallik ihtilâflardan biri de Abdest Âyetidir. ALLAH´û Teâlâ buyurur: «Ey îman edenler, namaza katıl­dığınız vakit yüzünüzü yıkayınız, kollarınızı dirseklerinize kadar yıkayınız, başını meshediniz, ayaklarınızı topuklarınıza kadar yı­kayınız.» Âyetin abdest alırken yapılacak şeylere delâlet hâssın de­lâleti kabilindedir. Öyle olunca beyan istemez. Hâssın hükmü kat´-idir. Onun için Peygamber´in Hadîsi onu beyan edici değildir. Ha­dîs şudur: «Bir kimse tahareti yerli yerince yapmadıkça namazını ALLAH kabul etmez: Evvelâ yüzünü yıkar, sonra ellerini.» Buna göre âbdestte tertip şarttır. Fakat âyette şart yoktur.

«Besmeleyi okumıyan kimsenin namazı yoktur» Hadîsi de bu kabildendir. Besmeleyi şart koşuyor, fakat bu da beyan edici ola­maz. «Ameller niyetlere göredir» Hadîsi de niyeti şart koşuyor. Hanefiyye tertip ve niyeti âbdestte şart koşmuyor, böylece Şafiî´ye muhalefet ediyorlar. Besmele çekmeği ve azayı birbiri ardı sıra yı­kamayı şart koşan Mâlik´e de bu mes´elelerde muhalefet ediyor­lar. Çünkü âyet âbdestte bunları şart koşmuyor, âyet hâstır, be­yâna muhtaç değildir ki, Hadîsler onu beyan etmiş olsun. Bu Hadîsler Haber-i vahit olduklarından Kur´ân´ı nashedecek bir dere­ceye yükselmezler.[3]

78- Haber-i Vahit Kur´ân´ı Tahsis Ve Neshedemez

İşte Hâssın delâleti kat´i olup ziyade beyâna ihtiyacı olmadı­ğına, eğer ziyade ona muhalifse nâsih olduğuna dair usulcülerin zikrettikleri fürû´ mes´ele bunlardır. Neshedilmesi içinse nesihte aranan şartlan hâiz olmak lâzımdır.

Usulcülerin bu kaideyi Ebû Hanîfe´ye ve ashabına isnat etme­diklerini söylememiz de isnaf icabıdır. Her ne kadar sözlerinden onların bunu aldıkları ve fürû´ mes´eleleri buna göre çıkardıkları anlaşıhyorsa da sarahaten isnat etmemişlerdir.

Bence bu zikroîunan fürû´ mes´eleler gösteriyor ki, re´y fuka-hâsı Kur´ân´m, nâssını i´rnal mümkün oldukça Kur´ân´dan alıyor­lar, haber-i vâhid olan Hadîsi almıyorlar. Ulemanın zikrettikleri usulleri böyledir. Onlar Kur´ân-ın delâletlerini, ibarelerini, işaret­lerini alıp hüküm çıkarıyorlar, haber-i vâhid olan Hadîsleri riva­yeti kabule ihtiyatlı hareket ederek bırakıyorlardı. Sıdkında şüphe olmıyan Kur´ân-i Kerîm´in nâssını, yalan hadîs vazetmenin revaç-da bulunduğu bir zamanda sıdk ve kizbe ihtimali olan Hadis riva­yetlerine tercih ederlerdi.

Bu, Ebû Hanîfe´nin bu mes´eleleri hallederken bu babda riva­yet olunan Hadîsleri bildiğini farzettiğimize göredir. Halbuki ben Ebû Hanîfe´nin bu hükümleri verirken bu Hadîs malûmu olduğu­na şüpheliyim. Çünkü bunların çoğu ibâdete mütealliktir. Halbuki Ebû Hanîfe ibâdet hususunda gayet ihtiyatlı hareket eder. Rivayet olunan Hadîsler her ne kadar haber-İ vâhid olsalar mezkûr âyet­lerle birleşip onların delâlet ettikleri mânâların yanısıra bu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 16 Eylül 2010, 12:01:17 Gönderen: LivaülHamd »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ana Delil Kitap
« Posted on: 24 Nisan 2024, 04:01:21 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ana Delil Kitap rüya tabiri,Ana Delil Kitap mekke canlı, Ana Delil Kitap kabe canlı yayın, Ana Delil Kitap Üç boyutlu kuran oku Ana Delil Kitap kuran ı kerim, Ana Delil Kitap peygamber kıssaları,Ana Delil Kitap ilitam ders soruları, Ana Delil Kitapönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes