๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ => ilimdunyasi.com Haberleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 10 Ekim 2011, 11:34:30



Konu Başlığı: Yaşlı cemaat camide çocuk istemiyor!
Gönderen: Zehibe üzerinde 10 Ekim 2011, 11:34:30
Yaşlı cemaat camide çocuk istemiyor!

(http://www.risalehaber.com/images/news/84672.jpg)

Diyanet araştırma yaptırdı, sonuçlarından korktu


Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof Dr. Hasan Kamil Yılmaz, yaptıkları bir araştırmada 40 yaşın üstündeki cemaatin yüzde 70'inin camide çocuk görmek istemediğini söyledi

Prof. Dr. Yılmaz, Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri kapsamında Ankara'nın Polatlı ilçesinde, 'Caminin İhyası' konulu konferans verdi. 13 Eylül Kültür Merkezi'ndeki konferansa, Polatlı Kaymakamı Gürsoy Osman Bilgin, Polatlı Belediye Başkanı Yakup Çelik, Polatlı İlçe Müftüsü Mehmet Muslu, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda din görevlileri katıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığının hayata geçirdiği, 'Cami Çocuk Buluşması' projesine Başta Diyanet İşleri Başkanlığının, kendi personellerinin, anne ve babaların, cemaatin özellikle yaşlı cemaatin hoşgörülü olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, "Yaşlı cemaatimizin biraz sabır konusunda zengin davranmaları lazım. Hoşgörülü olmaları lazım. Biz emaneti çocuklarımıza onlar kendi çocuklarına ulaştırmazlarsa camiler Allah korusun baykuşların şakıdığı yerler haline gelir. Onun için Caminin ihyası fiziki ihya, ama önce manevi ihyası yani oraya cemaat yetiştirmek." dedi.

Prof. Dr. Yılmaz, Çocuğun camiye geldiğinde amcalarının onlara şefkat gösterdiklerinde çocuğun her gün camiye gelmek isteyeceğine değinerek, bunun yapılacak bir şey olduğunu ve bu duyarlılığın bir süre ihmal edildiğini düşündüğünü yeni başlattıkları kampanya ile de bunun şaha kalkacağını ifade etti.

"CAMİLERDE ÇOCUKLAR AZALDI"

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, asrı saadette caminin içerisinde kadın, çocuk, işçi, patron herkesin olduğunu anlatarak, günümüzde camilerde çocukların azaldığını belirtti.

Prof. Dr. Yılmaz, Bu sene Camiler ve Din Görevlilere Haftasında, 'Cami çocuk buluşması' projesi ile camilerde toplamayı hedefledik. Hatta Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Camilerimizde çocuklarımıza oyun imkanı sunacak yerler koymayı düşünüyoruz. Çocuk ezan okunana kadar oyununu oynasın, ezan okununca camiye girsin. Ama mutlaka camiye girsin. Çünkü çocukların hayatında oyunun çok büyük yerinin olduğunu söylüyor pedagoglar. Çocuk oynayarak öğrenir ve tanır diyorlar. Oynamadığı şeyi tanımız ve bilmez. Dolayısıyla camiye geldi oynuyor. Oynayacak tabi tanıyacak. Camide top oynayacak, atlayacak. Özetle Cami ile buluşacak çocuk." diye konuştu.

"CAMİLER HEP HAYATIMIZIN MERKEZİNDE OLDU"

Camilerin fiziki şartlarını anlatan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Mescidin ilmin üretildiği, ibadetin yapıldığı, hastalıkların tedavi edildiği, ticari hayatın konuşulduğu mekanlar olduğunu kaydetti. Peygamber Efendimiz (SAV)'den sonraki süreçte de camiler bizim hayatımızın merkezinde olarak hep şehirlerin ortasında, köylerin merkezinde diyen Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Camilerin yanında mutlaka mektep, medrese, tekke, çarşı bazılarında kışla olmak üzere hayatın merkezinde yer almış ve Özellikle Selçuklu ve Osmanlı döneminde kubbeleri ve minareleri ile bu toprakların tapu senedi gibi adeta dışarından bakanlara burası İslam diyarıdır.

Burası Müslüman ülkesidir diyerek, idam etmektedir kendisini. Yukarıdan kuş bakışı uçakla baksanız İstanbul'un üzerinde şöyle bir tur atsanız, İstanbul'a bir baksanız, birde Mekke'ye baksanız hangisi daha çok İslam şehrine benziyor. Kabe'yi göremeseniz, İstanbul çok daha İslam şehri.

Niye oradaki camilerin minareleri, kubbeleri semaya el açmış gibi o güzel minareler ben İslam diyarım diyor. Ama maalesef Kabe'nin etrafındaki o binalar gölgelerini Mekke'nin Kabe'sine düşürmüş. Adeta Kabe sıkışmış kalmış gibi. Ecdat Kabe'den yüksek bina yaptırmamış oraya o zamanlar. Kabe'nin boyuyla ölçüşen bir bina asla yaptırmamış. Hedef belli her yerden Kabe görünsün.

Onun azameti, onun izzeti insanların gönüllerine düşsün. Bizim Ecdadımız caminin nereye oturması gerektiğini, camiye nasıl önem gösterilmesi gerektiğini gerçekten göstermiş. Kurdukları medeniyeti cami merkezli bir medeniyet olarak kurmuşlardır."

Cihan