๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ => ilimdunyasi.com Haberleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 16 Ekim 2010, 01:20:54



Konu Başlığı: Siyer Merkezi modern çağın Suffa Mektebi
Gönderen: Zehibe üzerinde 16 Ekim 2010, 01:20:54
Siyer Merkezi, modern çağın Suffa Mektebi

(http://www.risalehaber.com/images/news/72380.jpg)

O'nun örnek hayatını konu alan siyer ise hadis ilmi ve İslam tarihi içerisinde yer edindi.


Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin ilk siyer merkezi açıldı. İstanbul'un Eyüp semtinde yer alan merkez, siyer ışığında halka Efendimiz'i (sas) anlatacak, hacimli kütüphanesiyle araştırmacıların vazgeçilmez mekanı olacak.

Âlemlere rahmet, insanlığa mağfiret Hz. Muhammed'in hayatını, getirdiklerini, hal tercümesini anlatır siyer. Bir yönüyle hadis ilmiyle bütünleşmiş, bir yönüyle İslâm tarihinin içine girmiş. Bu yüzden zaman zaman ihmal edilmiş. Siyere gönül veren bir grup, Asr-ı Saadet'te olduğu gibi aslı da saadet olan o çağdan ilham alarak yarınları inşa etmeye ant içmiş. 2009 yılında kolları sıvamış, Eyüp'teki Zekai Dede Sokağı'ndaki araziye kazmaları vurmuşlar. Tuğla tuğla üstüne derken Siyer Araştırmaları Merkezi'ni tamamlamışlar. Bir yıllık yoğun çabanın sonunda tamamlanan bu merkez, geçtiğimiz pazar günü âlimlerin, akademisyenlerin katılımıyla mütevazı bir törenle açıldı. Bu merkezin Siyer Araştırmaları Merkezi Derneği (SAMED) tarafından kurulduğunu da söylemeden geçmeyelim.

Siyer Araştırmaları Merkezi kurucusu Muhammed Emin Yıldırım, siyerin başlı başına incelensmesi gereken bir ilim dalı olduğuna dikkat çekiyor. Yıldırım'a göre siyer, hadis ilmine ve İslam tarihine serpiştirilmiş. Çok konuşulan ama üzerinde derinlemesine çalışma yapılmayan bir alan olarak varlığını sürdürüyor. Yıldırım, tefsirin, hadisin, kelamın usulü varken siyerin usulü olmadığından dem vuruyor. Bu alandaki boşluğu doldurmak için de siyer merkezini kurduklarını ifade ediyor. Siyerin nasıl büyük bir rahmet olduğunu "ALLAH'a yemin ederim ki, size gecesi gündüz kadar beyaz, yani aydınlık, genişçe bir yol, yürünecek bir cadde ve takip edilecek bir gidişat bıraktım." hadisiyle anlatıyor.

Yıldırım, dinin 'ALLAH, kitap, peygamber' şeklinde üç temel üzerine kurulu olduğunu söylüyor. ALLAH'ı tanıdığımız nispette kitabı, kitabı tanıdığımız nispette Peygamber'i tanıyacağımızdan bahsediyor. Peygamber'i tanımak için de siyerin vazgeçilmez olduğunu belirtiyor. Yıldırım'a göre, İslam ümmeti 1400 yıldır Hz. Peygamber'i anlama yolunda ciddi gayret ortaya koymuş. İlk günden bu yana da siyer alanında kitaplar kaleme almış. Günümüze geldikçe bu güçlü sermayeden istifade edememeye başlamışız. Artık, zihin ve yürek terleri ile yoğrulan düşüncelerin hayata taşınma vakti, aradaki zaman ve mekân farkına bakmadan, siyer ışığında O'nun iklimine kapılma vakti. Yıldırım, "Sıra alkışa, taltife takılmadan toprağa tohum ekmede." diyor.

Sahabelerin ve Furkan Doğan'ın adına sınıflar var

Siyer Araştırmaları Merkezi'ni dolaşmaya başlıyoruz. Yığınlarla kitap, rafları boydan boya süslüyor. Darü'l Erkam, Sa'd bin Hayseme, Es'ad bin Zürare, Zekai Dede, Recep Vardar ve Mavi Marmara'da vefat eden Furkan Doğan adına açılmış sınıflar olduğunu görüyoruz. Sebebini merak ediyoruz. Muhammed Emin Yıldırım her ismin bir mana sakladığını söylüyor.

Erkam b. Ebü'l-Erkam el-Mahzûmiye, evini risaletin davasına feda eden gencecik bir yürekti. 'Evimiz evindir ya Resulallah.' demişti ve risalet davasına hizmet eden yiğitler o evden yetişmişti. Yeni yiğitler yetişsin diye bir odaya onun adı verilmiş.

Akabe'nin zor yokuşlarını yürünecek yol haline getiren Es'ad bin Zürare, tohum ekip arkasına bakmayanlardan, beklentisizce kulluk yolunda yürüyenlerden. Gelenler, Es'ad'ın duruşunu anlasın ve 'beklentili olma' hastalığını gidersin diye bir odaya onun adı verilmiş.

'ALLAH var, dert yok.' diyen Sa'd bin Hayseme, Asr-ı Saadet'in ilk öğrenci evini açan sahabe. Sa'd'ın yaktığı bu meşale ilham olmuş kendinden sonra gelenlere. Bu meşale hiç sönmesin diye merkezdeki bir oda ona ayrılmış.

Merkezin idare odasına Zekai Dede adı verilmiş. Çünkü Osmanlı'nın son döneminde yaşayan ünlü bestekâr Zekai Dede'nin arsasına yapılmış bu merkez. 'Mademki toprak onun, idare de onun olmalı.' diyerek idare odasına onun adı verilmiş. Bu merkezde emeği geçen ancak ömrü merkezi görmeye vefa etmeyen Recep Vardar adına bir vefa odası yapılmış.

Mavi Marmara gemisinde Hakk'a yürüyen Furkan Doğan için de bir oda ayrılmış. Onun adının verildiği sınıfta Furkan gibi gençler eğitim görecek.

Merkezin en alt katında Suffa Mektebi denilen konferans salonu bulunuyor. Efendimiz'in Medine'de eğitim verdiği yerin adı Suffa. İlmin yeşerdiği bir yer. Bu merkezde ilim üretme odaklı kurulduğundan salona Suffa Mektebi adı verilmiş.

***

Merkez hem akademik dünyaya hem halka hizmet verecek

Siyer Araştırmaları Merkezi, halkın doğru bir peygamber algısına kavuşması için çalışmalar yapacak. Halka açık siyer söyleşileri olacak. Örneğin, bugün saat 20.00'de Arabistan'dan gelen siyerci Muhammed Ali es-Sabuni'yi ağırlayacak. Sonraki haftalarda siyer söyleşileri dünyanın dört bir yanından gelecek isimlerle mayısa kadar devam edecek. Ayrıca siyer medresesi adı altında üçer aylık periyotlarla siyer seminerleri düzenlenecek. Yaş ya da diploma şartı yok. Merkezin diğer ayağı ise akademik dünyayı ilgilendiriyor. Türkçe, Arapça ve İngilizce olmak üzere tüm dillerde Efendimiz (sas) ile alakalı yapılmış tüm çalışmalar merkez bünyesinde toplanacak. Tez çalışmaları raflardaki yerini alacak. Tüm kitap ve çalışmalar dijital ortama aktarılacak. Kısacası, Siyer Araştırmaları Merkezi'nde tüm siyer talebelerinin istifade edebileceği zengin bir kütüphane olacak.

Buradaki ilmi komisyonların ve üretilen bilginin yayın ayağını oluşturacak yayınevi de kurulmuş. Merkezin Siyer Yayınları adıyla bir yayınevi bulunuyor. Muhammed Emin Yıldırım'ın 'Hz. Peygamberin Albümü' ve 'Siyer Atlası' adlı iki eseri basılmış bile.

Hayrettin Karaman, Osman Zeki Soyyiğit, Reşit Haylamaz, İhsan Süreyya Sırma, Sibel Eraslan, Emine Şenlikoğlu, Fatma Barbarosoğlu ve daha birçok isim Suffa Mektebi'nde seminerler verecek. Programları 'siyerarastirmalarimerkezi.org'dan takip edebilirsiniz.

Zaman