> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > ilimdunyasi.com Haberleri > Selam olsun o hattatlara ve o hafızlara
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Selam olsun o hattatlara ve o hafızlara  (Okunma Sayısı 548 defa)
01 Mart 2015, 01:33:09
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 01 Mart 2015, 01:33:09 »



Selam olsun o hattatlara ve o hafızlara



Başbakan Davutoğlu, hattın sadece bir yazı yazma sanatı olmadığını ifade ederek, "Hat, kelamı muhafaza etme hikmetinin yansıdığı bir sanattır" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Topkapı Sarayı Zülüflü Baltacılar Koğuşu'nda düzenlenen Karahisari Mushafı'nın tıpkı basımının tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, ne zaman bir hat eseri karşısında biraz tefekkür etme imkanı bulsa aklından beş hususun geçtiğini söyledi.

Bunun birincisinin "Hattın mushaf-ı şerif ve kelam arasındaki ilişki bağlamında varlık bilinci ve idraki, varoluşun sebebi hususunda bu eserlerin zihnimizde, ruhumuzda uyandırdığı derin etki" olduğunu ifade eden Davutoğlu, şu bilgileri verdi:

"Kelam, kalem ve kemal. Kelam, bir anlamda vahiy eğer tarihle buluşması, fiziğin, metafizik, metafiziğin fizikle buluşması ise hat ve hat üzerinde kalem bu buluşmanın vuslat anlamında aracısıdır. Bu vuslat yaşanır her hat eserinde. Öylesine bir vuslat ki, fizik, metafizik olarak zihninizden ne geçiyorsa onu fizikle buluşturur, vahiy tarihle buluşur. Siz kendi idrakinizi, varoluşunuzun idrakini inşa edersiniz. Her hat eseri karşısında bunu hisseder, deruni bir şekilde varoluşunuz sebebini Kur'an-ı Kerim'de kaleme and edilmesi üzerinde ve ilmin kalemle doğrudan alakasını kurması bağlamında ilahi kelamın kalemle bir kemal üzre yeryüzüne ve tarihe inzal edilmesi bir anlamda tarihle buluşması. Bu bir vuslat, manevi bir vuslat. Estetik, ahlaki bir vuslat. Bu anlamda deruni bir şekilde bu hat eserleri karşısında, bu güzel eserler karşısında hissettiklerimiz tekrar tekrar keşfetmemiz anlamına geliyor."

Davutoğlu, ikinci boyutun ise bilginin ve bir vahyin kitabi bir nitelik kazanması, yazıya geçmesi olduğunu dile getirerek, dinler tarihine bakıldığında İslamiyetin mucizevi özelliklerinden birisinin kutsal kitabın daha vahyedildiği peygamber yaşarken onun kayda geçmesi olduğunu anlattı.

Diğer birçok dini geleneklerde, vahyin sözlü olarak intikal ettirildiğini, kaleme ve kalem üzerinde kağıda geçmemesinden dolayı tahrifat görme imtihanıyla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Davutoğlu, "Mushaf-ı şerif geleneği daha Hazreti Peygamber zamanında vahyin kağıda ve kaleme hat üzerinden dökülmesiyle bir anlamda muhkem kılınmış, sadece ve sadece o vahiy geleneği üzerinden, yazı üzerinden ilahi hikmetin anlaşılmasını mümkün kılmıştır. Bu, Kur'an-ı Kerim dışında hiçbir kutsal metin için geçerli olmayan bir husustur. O kutsal metinler aslı muhafaza edilmiş hususlar vardır" dedi.

Hattaki estetik

Başbakan Davutoğlu, hat sanatının ilim ve dini geleneğe, telakkiye, dinin bilgi temeline tam bir kayıt getirme mucizesi olduğunu belirterek, "Eğer kalem olmamış olsaydı, eğer hat ilmi sanata Hazreti Peygamber döneminde ilk numuneleriyle başlamamış olsaydı, bir çok dinde ileriki dönemlerde yaşanan tartışmalar yaşanmış olacaktı. Dolayısıyla hat sadece bir yazı yazma sanatı değildir. Kelamı muhafaza etme hikmetinin yansıdığı bir sanattır. Bu yönüyle de ulvidir. Sadece estetik değil, ulvi bir sanattır. Neredeyse ilahi bir hikmet ve vecizeyle ilahi kelamın korunması için güzelleştirerek, gittikçe kemale doğru yürüyerek, tarihin içinde o kelamın var oluşunu, hikmetinin ve aslının muhafaza edilmesini temin etmiştir" diye konuştu.

"Selam olsun o hattatlara ve o hafızlara" diyen Davutoğlu, bir mümin olarak ilahi kelama onların göz nuru, imanı, estetik arayışı vesilesiyle muhatap olunduğunu söyledi.

Davutoğlu, hattın estetik boyutuna değinerek, başka hiç bir gelenekte yazının bir estetik aracı olarak, mukaddes bir kelamı muhafaza etmek için bu derece güzel bir şekilde geliştirilmediğini kaydetti.

"Hat üzerinden İstanbul'u yaşamak mümkün"

Hiç bir yazıda geometrik ya da herhangi bir şekilde fiziki formların bu kadar insan ruhuna hitap edecek şekilde esneklik kazanmadığını dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bu açıdan bakıldığında şehrin estetiği mimari, insanın estetiği ahlak, yazının ve kalemin estetiği de hattır. Estetiğin olmadığı bir yerde sıradanlık ya da barbarlığa kadar gidecek süflilik söz konusu olur. Bizim medeniyetimiz sadece vahiy medeniyeti değil. Vahyi estetikle buluşturan, zihni gönülle buluşturan, bilgiyi hikmetle buluşturan bir medeniyettir. İstanbul'u hiç görmeden hat üzerinden İstanbul'u yaşamak mümkündür. Zaten hattın ve hatla birlikte gelişen bütün sanatların bize sağladığı, bizim sadece gözümüze değil, gözümüzün ötesindeki başka göze hitap eden yönüdür ki hala baktıkça doymayız, baktıkça tekrar tekrar bakmak isteriz. Evimizi süsleyen hat eserleri eğer başka bir madde olsaydı, bir müddet sonra bizde bir bıkkınlık oluşturabilirdi, aynı şeyi görmekten. Ama kendi evinde, odasında, kütüphanesinde hat eseri bulunan birinin ahlaken herhangi bir süfliliğe, o mekanda yürümesi mümkün değildir. O mekanda gıybet etmesi, insanoğluna yakışmayan süflilikleri icra edebilmesi mümkün değildir. O mekan hat ile süslenmişse, size o mekana girdiğiniz anda öğrettiği ilk şey tevazu, kendini bilmek üzerinden rabbini bilmek, rabbini bilmek suretiyle kendini bilmektir."

"Hat eseri size bir halde Allah'a teslimiyeti hatırlatır"

Kütüphanesindeki hat eserlerinin her birine baktığında her gün bir anlam yükleyerek yola çıktığını ifade eden Davutoğlu, eğer sert bir müzakere, çetin bir yola çıkarken hattaki bir tek elif harfini gördüğünde Allah'a niyaz ettiğini söyledi.

Ahmet Davutoğlu, kütüphanesindeki diğer hat eserine de değinerek, şöyle devam etti:

"Artık ihtimaliyet hesabı sizi korkutmaz. Hiç bir senaryo, politik ya da sosyal bütün senaryoları çalıştıktan sonra aldığınız karar üzere yürüdüğünüzde, hiç bir senaryo sizi korkutmaz. Çünkü arkanızda teslim olduğunuz bir merci vardır. Başka bir zaman birinin herhangi bir şekilde şu veya bu ideolojiye, yanlış yaklaşıma aşırı bağlılığını gördüğümde de 'ah teslimiyet' derim. Teslim oluşun hakkını vermeyen birisi başka bir şeye teslim olmuşsa da yine ah teslimiyet. Bir hat eseri size bir halde Allah'a teslimiyeti, diğerindeyse yanlış bir teslimiyeti hatırlatır ve onun üzerinden tefekkür ederiz. Ben hiçbir gerçek hat eseri görmedim ki bize konuşmamış olsun. Bize bir şey söylememiş olsun. Görünüşte biz ona bakarız ama aslında o bize konuşur. Her hat bizi uyaran, bize bir şekilde çağrıda bulunan, tebliğ eden bir estetik şaheserdir. Duvarı süsleyen bir malzeme değil. Baktığımızda bize konuşan bir ahlak abidesidir."

Hattın mekana ruhunu verdiğini belirten Davutoğlu, Karahisari hattının bütün tecrübeleri yansıttığını söyledi.

Anadolu'daki şemslerden birinin Karahisari Şems-i Hat olduğunu belirten Davutoğlu, "O güneşe baktığınızda, o güneş sizi yormaz, sizin gözünüzü kamaştırmaz, gözünüze nur katar. Baktığınızda Karahisari hattına herhangi bir yazıya bakıyor olmazsınız. Kelama, kelamın estetik niteliğine bakmış olursunuz" dedi.

"Bizim kul olarak ve bugün yürüttüğümüz devlet sorumluluğumuz olarak görevimiz, bu sanatları desteklemek"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, kul ve yürüttükleri devlet sorumluluğu olarak görevlerinin geleneksel sanatları desteklemek ve gelecek nesillere aktaracak imkanları bulmak olduğunu belirtti.

Davutoğlu, Hattın, orta çağda modern resmin dini mekanlarda kullanılmasının aksine bir şey empoze etmediğini dile getirerek, katedrallerde, kiliselerde melek ve şeytan simgelerinin farklı yüz ifadeleriyle gösterildiğini anlattı.

Kurtuba Camisi'ni ziyaret ettiğinde iki ayrı dünyanın nasıl aynı mekanda bir arada bulunup da birbiriyle hiçbir zaman buluşamadığını fark etiğini ifade eden Davutoğlu, şunları anlattı:

"Ortaçağ'ın zirvesinde estetiğin zirvesi olan o caminin, maalesef bu nurdan nasiplenmeyenlerin eline geçtiğinde, en önemli mucizesi ışıkla güneşle olan ilişkisidir ve neresinde olursa olsun nur saçan ve ışığın içeride yansıması mucizevi özelliği olan Kurtuba Camisi'nin, sırf içeriye ışık girmesin diye bütün pencereleri kapatılmıştır, örülmüştür duvar şeklinde. Caminin içine bir ucube şeklinde yerleştirilen katedral karanlık olması gerektiği için caminin nuru kapatılmıştır. Orada bir tarafta son derece basit ama basit olduğu kadar da insan ruhuna hitap eden eski Kurtuba Camisi vardır, sizi alıp götürür. Sanki mihraba doğru yürüseniz hiç mihraba ulaşamayacaksınız gibi alır sizi mihrabın derinliğine doğru götürür. Diğer tarafta tam içine yerleştirilen katedralde ise sizi neredeyse boğmaya çalışan figürler yer alır. Bir tarafta hattın kendisini içine çeken, sizinle buluşan özellikleri, diğer taraftan ister melek ister şeytan ya da iblis formunda olsun mutlaka size, zihninize bir şey empoze etmeye çalışan yaklaşım."

Başbakan Davutoğlu, hattın insanı tefekküre, bir manevi serüvene davet ettiğini belirterek, "Diğerinde ise taraflar bellidir, yolculuğa gerek yoktur, sadece korkmanız gerekir ya da sevmeniz gerekir. Niçin korkacağınızı, niçin seveceğinizi düşünmeden buna tabi olmanız gerekir. Çünkü apayrı iki zihnin, iki vahiy anlayışının forma, sanata yansıması" dedi.

"Hat eserlerin olmadığı, bir şekilde keşke her evde olabilse el yazması Kur'an-ı Kerimler ama bugün olduğu gibi tıpkı basım Kur'an-ı Kerimlerin o güzel mushafı şeriflerin olmadığı evlerde bir nasipsizlik vardır" ifadesini kullanan Davutoğlu, bunların hakkıyla sanat değeri olarak da muhafaza edilirse, en nasipsiz sanılan mekanlara bile hat ile nasip, ruhaniyet geldiğini ve kişinin hata ne kadar yabancı olursa olsun ondan etkilenmemesinin mümkün olmadığını söyledi.

Davutoğlu, sanat eserlerinin zihinde bıraktığı izlenimden birinin, tarih anlayışı ve tarihin zirve dönemleriyle ilgili yansıması olduğunu kaydederek, medeniyetlerinin her alanda zirvey...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Selam olsun o hattatlara ve o hafızlara
« Posted on: 25 Nisan 2024, 08:39:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Selam olsun o hattatlara ve o hafızlara rüya tabiri,Selam olsun o hattatlara ve o hafızlara mekke canlı, Selam olsun o hattatlara ve o hafızlara kabe canlı yayın, Selam olsun o hattatlara ve o hafızlara Üç boyutlu kuran oku Selam olsun o hattatlara ve o hafızlara kuran ı kerim, Selam olsun o hattatlara ve o hafızlara peygamber kıssaları,Selam olsun o hattatlara ve o hafızlara ilitam ders soruları, Selam olsun o hattatlara ve o hafızlaraönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes