Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla yaptığı konuşmada çok tartışılan Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı övdü

Türkiye'de sessiz bir devrim gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "TÜİK memnuniyet anketlerine göre vatandaşımız yüzde 76 oranında sağlık hizmetlerinden memnun." dedi. Doktorların, hastalar için var oldukları anlayışından uzaklaşmaması gerektiğini söyledi.

"Sağlık, insan hayatındaki en önemli değerlerden biri. Bu alanda görev yapan sağlık çalışanlarının özveri ve gayretleri de her türlü övgünün üstünde." Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri kapsamında katıldığı toplantıda bu sözlerle başladı konuşmasına. Tüm çalışanların bu özel gününü kutladı ve Sağlıkta Dönüşüm Programı ile Türkiye'de sessiz bir devrim gerçekleştirdiklerini belirtti. 2011 TÜİK memnuniyet anketlerini örnek göstererek, "Vatandaşımız yüzde 76 oranında sağlık hizmetlerinden memnun. Birilerine göre 'bu halk bilmez, anlamaz' ama bizce bu halk çok iyi bilir." dedi.

Recep Akdağ, Ufuk Üniversitesi'nde düzenlenen Tıp Bayramı etkinliklerindeki konuşmasında daha çok eleştirilere cevap verdi. Eleştirel yaklaşımlarda sevgi ilişkisini zedeleyecek tavırlar içerisine girilmemesi gerektiğine şu örnekle dikkat çekti: "Performanstan, paradan, kazançtan bahsederken bu ülkede 750 TL asgari ücretle aile geçindirmek durumunda olanları hatırlamak gerekiyor. Aksi takdirde tartışmaları bu çerçevenin dışında götürürsek bir süre sonra biz sağlık çalışanlarının toplumla, bireyle ilişkilerinde arazılar ortaya çıkabilir." Bakan Akdağ, hekimlerin hastalar için var olduğu anlayışının kaybolduğunda 'hakikaten her şey bitmiş demektir' yorumunda bulunarak hekimliğin zor olduğunun bilinerek tercihte bulunulduğunu söyledi. Yaşanan birçok sıkıntıyı kendisinin de tecrübe ettiğini dile getirerek, "Beyaz önlük giyinmenin ne kadar sıkıntılı bir iş olduğunu ve bunu hak etmek için ne kadar emek sarf edilmesi gerektiğini biliyoruz." dedi. Geçmiş yıllardaki sağlık sorunlarına ilişkin örnekler veren Akdağ, çok sayıda bebeğe gerekli cihaz olmadığından ağız ağza solunum yapıldığını anlattı. İlk kez yeni doğan nakil kuvözünün 1990'ların sonunda hastaneye geldiğini ifade ederek cihazın NASA'dan gelen bir cihaz gibi ilgi gördüğünü belirtti. Hekimlerin sorunlarının bulunduğunu kabul ettiklerini kaydeden bakan, sorunların özlük haklarından ya da sistemden kaynaklanabildiğini söyledi.

 Sağlık Bakanlığı'nın verdiği 14 Mart Tıp Bayramı ödülleri de sahiplerini buldu. Yaptıkları kol, yüz, kalp ve diğer nakiller ile uzun süre gündemde kalan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibine, 'Yılın Sağlık Çalışanları Ödülü' verildi. Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yaptıkları karaciğer nakilleri dolayısıyla Prof. Dr. Seza Yıldırım ve ekibi, 'Yılın Sağlık Çalışanları Ödülü'ne layık görüldü. Üstün Hizmet Ödülü dalında da Genel Cerrah Hüseyin Talha Demirağ, Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Çağatay Güler ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hüsrev Hatemi ödüllendirildi..

Zaman
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın

insanlar hastahane köşelerinde;bir taraftan dertleriyle  uğraşırken,diğer taraftan derdine derman bulamazken ... o günleri hatırlayınca şimdiki duruma gelme noktasında emeği geçenlerden ALLAH razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın