๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ => ilimdunyasi.com Haberleri => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 18 Haziran 2009, 01:59:09



Konu Başlığı: Rus filozofların İslam düşünceleri
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 18 Haziran 2009, 01:59:09
Rus filozofların İslam düşünceleri

(http://www.risalehaber.com/images/news/58697.jpg)

İgor Alekseyev, Rus düşünürlerinin İslam üzerine araştırma yaptığı gerçeğini belli tarihsellik içerisinde yazdı


Şu anda yaygın olan düşünceye göre Rus düşünürleri İslâm'a yabancıdır. Ancak bu ne kadar gerçek? Henüz onuncu yüzyılda Kiev kralı İbrahim (a.s)'ın hanif dinini tercih etmiş ve elçilerini Müslüman ülkelerine göndermiştir. Slav halkları ile Müslümanlar arasında diyalog her zaman mevcut olmuştur. Maalesef her zaman bu diyalog ilişkileri barış üzerine bina edilmemiş. Ancak bu iki kültürün zaman zaman çatışmalarına rağmen yakın bir ilişki bağının olduğunu söylememiz mümkün. Rus imparatorluğının genişlemesi ve bazı Müslüman halkları da içerisine katmasıyla İslâm Rusya'nın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak Rusya, Müslümanlarla Hıristiyanların hayatlarını birleştirme çabalarına her zaman yabancı olmuştur. Rus düşünür ve yazarları hem bu sorunlar hem de Hz. Muhammed (s.a.v)'in getirdiği din hakkında araştırmalar yapmışlar.

19. yüzyılın başlarından sonra Rusya'da Çadayev, Solovyev, Danilevski, Homuakov ve Leontyev gibi din felsefecileri, Ostroumov, İlminski gibi Hıristiyan misyonerleri, Çernışevski, Belinski gibi devrimciler ve Bartold, Krımski gibi oryantalistler İslâm düşüncesini araştırmaya başladılar. Mezkur şahıslar, Fransız düşünürlerin yolundan giderek İslam'ı Hıristiyan mantığına göre araştırıyor ve insanların tarihi süreç içerisinde gelişme kaydederek kâmil Hıristiyanlığın oluşacağını düşünüyordu. Rus filozoflara göre Hıristiyan olmayan kültürler manevî bağımsızlık arayışındaydı. Zamanla Rusya'nın içerisine kattığı Müslüman halklar imparatorluk içerisinde ciddi manada sorun olarak görülmeye başlamışlardı. Bu ise Rusya'nun Müslümanlara olan ilgisini artırıyor ve Müslümanların dini yaşam pratiklerini sosyo-kültürel açıdan araştırmasına yönelik ilgiye sebep oluyordu. Müslümanlar hakkında yazılan kitaplardan ilki 1. Petra'nın emriyle Kantemir tarafından 1722'de Petersburg'ta yazıldı. "Muhammedî dinin kitap sistemi veya durumu" isimli kitapta, İslâm sert bir dille eleştirilmişti. İkinci yazılan kitapta Çadayev, araştırmasında Rusya'yı İslâm dünyası ve batı toplumu ile kıyaslıyordu.

Çadayev'e göre İslam medeniyeti, dünya tarih haritasından Hıristiyanlığın hakikatlerini ortaya koyuyordu. Çadayev Hz. Muhammed (S.a.v)'i yazan yazarlara göre anlayışlı bir çaba göstererek, Peygamberi anlamaya çalışmış ve "akil" insanların aslında onu anlamadığını belirtmişti. Çadayev'e göre Peygamber, Musa (a.s) ve Davut (a.s) ile aynı sıraya koyarak peygamblerlerin Alah'ın yüce yasalarını birer uygulacısı olduğunu kaydetmişti.

Diğer Rus düşünür Homyakov'un kitaplarında Hz. Muhammed (s.a.v) kahraman şair olarak tanıtılmakta, Peygamberin düşüncelerini sentez ederek Arapların yaşam şekillerine uygun bir şekilde inananlara sunuduğunu iddia ediyor.

Rus düşünür Leontyev ise diplomatik faaliyette bulunduğu sırada İslam konusuyla ilgileniyor ve ilginç bir tespitte bulunuyor: Rusya'nın gerçek düşmanının İslam değil İngiltere olduğunu öne sürüyor.

İnançlı bir Hıristiyan olan Solovyev ise Hz. Muhammed (s.a.v)'ın tüm peygamberleri kabul ettiğini ve kendisinin de İbrahim, Musa ve İsa (a.s)'ın getirdikleri dini tamamlamak üzere geldiğini dikkat çekiyor. Solovyev, Kur'ân-ı Kerim'in kaza ve kader ayetlerini bir Müslüman gibi yorumlamakla birlikte, cihadın kafirleri Müslüman yapmak maksadıyla değil kafirleri kontrol altında tutulmak amacıyla yapıldığını öne sürüyor. Solovyev, insanların Kur'ân'a ihtiyacı olduğunu ifade ediyor.

Ünlü Rus yazarı Lev Tolstoy'da İslâm ve Müslüman dünyasına eserlerinde geniş yer vermiştir. Tolstoy'un İslâm'a olan ilgisi Kazan üniversitesinde Türkçe ve Arapça öğrendiği zaman ortaya çıkmış. Tolstoy İslâm'ın ahlaki değerlerinin çok önemli olduğuna da vurgu yapmış.

Müslüman modernist ve reformist düşünürler Tolstoy'un dikkatini çekmiş. Tolstoy, Mısır müftüsü Muhammed Abduh ile mektuplaşmış ve Abduh'un düşüncelerinin kendisine yakın olduğunu ileri sürmüş.

İsmail Gasprinski( Gaspralı İsmail) Doğu ile batı dünyasının sentezini yapılmasında en önemli rolün Rusya tarafından üstlendiğini düşünüyordu.
Dünya Bülteni