Öğrenciler akıl, kalp ve ruhen de doymalıdır

Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Eğitim eski Genel Müdürü Aysal Aytaç öğretmenlik mesleğinin toplumda itibarlı hale gelmesi gerektiğini söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Eğitim eski Genel Müdürü Aysal Aytaç öğretmenlik mesleğinin toplumda itibarlı hale gelmesi gerektiğini söyledi. 24 Kasım Öğretmenler Günü sebebiyle Tüm Çalışanlar ve Emekliler Yardımlaşma Eğitim Kültür ve Sanat Derneği (TÜMÇED) tarafından düzenlenen "Öğretmenliğin değeri ve önemi" konulu konferans için Bartın'a gelen Aysal Aytaç, Belediye Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen konferansta kalabalık bir topluluğa hitap etti.
Bartın Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Fırıncıoğlu, Bartın Milli Eğitim Müdürü Hacı Ali Yeşilyurt, Bartın TSO Başkanı İsmail Toksöz, Bartın TSO Meclis Başkanı Halil Çelen, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Hüseyin Uzun, Müftü Yardımcısı Dr. Halil Taşpınar, daire amirleri ile öğretmenlerin katıldığı konferansta konuşan Aytaç, kainatın en muazzez varlığı olan insanı yetiştiren öğretmenlerin maddi, manevi her yönden kalkındırılarak öğretmenlik mesleğinin toplumda itibarlı hale getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Türkiye'de görmediği tek il olan Bartın'a gelmenin mutluluğunu yaşadığını ifade eden Aytaç, dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunan Türk okullarının Türk eğitim sistemini dünya eğitim sistemi haline getirecek kadar güzel çalışmalar yaptığını anlattı. Aytaç "Bu yıl 115 ülkeden gelen öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen 7. Türkçe Olimpiyatları'nı dünya izledi. Bu öğrenciler kolay mı yetiştiriliyor. Kendilerine tavsiye edilen ülkelere giden Türk öğretmenlerimiz gittikleri ülkelere dönmek için değil kalmak için gidiyor. Seçtikleri bu çile yolunda bin bir sıkıntı ve zorluklar içerisinde destanlar yazmayı başarıyorlar. Bu kutsal ve çileli yoldaki tüm öğretmenlerimizin önünde saygıyla eğiliyor, ebediyete intikal edenleri de rahmetle anıyorum." dedi.

Öğretmenliğin bir sevgi mesleği olduğunu ifade eden Aytaç, şu tavsiyelerde bulundu: "Öğrencilerinizi sevin. Daha ilk gündün ismini öğrenin ve ismiyle çağırın. Bu öğrencinin size karşı sevgisini artıracak, size bağlanacaktır. Sizi hayat boyu unutmayacaktır. Sabırlı olun. Bir öğrenci hata yaptığında çok sert bir şekilde azarlamayın, genel olarak uyarın. Eğer olumsuzluklar devam ediyorsa, öğrencileri arkadaşlarının gözü önünde kırmak, bağırmak çağırmak yerine, birebir görüşün. Öğrencilerinizi dinleyin ve önyargılı olmayın. Neşeli ve güler yüzlü olun. Kendinizi çok iyi yetiştirin. İnancımızın da eğitim ve öğretime büyük önem verdiğini, Kur'an-ı Kerim'de 'Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?' ayetiyle bilmenin övüldüğünü, Hz. Peygamber'in (sav) 'İlim Çin'de de olsan gidin alın' dediğini, Hz. Ali'nin 'Bana bir harf öğretinin 40 yıl kölesi olurum' ifadesini hatırlatan Aytaç, şöyle konuştu:

"Öğretmenlik çok kutsal, şerefli, onurlu bir meslektir. Doğumdan ölüme kadar hayatı şekillendirir. Çocuk anne ve babasından çok öğretmenin sözüne itibar eder. Bu sebeple öğretmen kendini çok iyi yetiştirerek öğrencilerini akıl, kalp ve ruhen de doyurmalıdır."

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın