> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > ilimdunyasi.com Haberleri > Muhteşem yüzyılın muhteşem hattatı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Muhteşem yüzyılın muhteşem hattatı  (Okunma Sayısı 616 defa)
07 Eylül 2013, 01:18:04
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 07 Eylül 2013, 01:18:04 »



Muhteşem yüzyılın muhteşem hattatı



Süleymaniye Camii’nin yazılarını yazan Ahmed Karahisârî, kendi devrinde sanatının zirvelerinde dolaşmıştı.

Ardında yüzlerce sanatlı yazı bırakan hattatlar pîrinin hayat hikâyesi, eserlerinin aksine son derece gösterişsiz ve sade.

Karahisarî merhum, nazik-ten (ince bedenli) idi. Bir beyaz nimtenî (mintan, gömlek) yedi sene miktarı giyip yine bir fakire hibe etmişlerdir ki yeni dikilmiş gibi hiç yıpranmamıştı.” diyor Nefeszâde Seyyid İbrahim. Gülzar-ı Savab (Doğruluk Bahçesi) adlı eserinde bu iki cümle ile tasvir ettiği hattatlar piri Karahisârî’nin sade ömründen işte böyle haber veriyor. Ne hayret vericidir ki; sanatına yansımış siretiyle Karahisârî, dervişlik terbiyesini tam idrak etmiş olacak ki benliğine bir dem göz açtırmaz. Öyle ki, vefat yıldönümlerinde başına gidip Fatiha okuyacak bir mezar taşı bile kalmamış günümüze.

Ahmed Karahisârî’nin, 1470 yılı öncesinde doğduğu tahmin ediliyor. Sultan II. Bayezid devrinde dünyaya geldiği, Afyonkarahisar’dan ayrılarak Dersaadet’e geçtiği ve ömrünün sonuna kadar burada yaşadığı biliniyor. Bu hattatlar pirinin bazı raviyânın aktardığından öte gidemeyecek kadar az malumat edinebildiğimiz hayatı, ibret verici sırlarla örülü.

Hat sanatının güneşi oldu

Karahisârî, Şeyh Hamdullah’ın yazı talebelerinden İshak Cemaleddin Halvetî’ye intisab etmiş ve böylelikle tarikat yoluna da girmiş. Ketebelerinden yani yazılarına koyduğu imzalarından anlaşılacağı üzere Esedullah Kirmanî’nin talebesi. Hattat Karahisârî hakkında söz söyleyenler, kendisinin Arab ve Fars lisanlarında şiir söyleyebilecek kadar bu dillere vâkıf olduğunu kaydediyor. Aklam-ı sitte denilen altı ana hat türüne hâkim olmakla birlikte “özellikle sülüs ve nesih yazılarda Şeyh Hamdullah mektebi satır nizamı ve harf güzelliği bakımından da Osmanlı tarzını da ortaya çıkarmış.”

Her ne kadar bu mecrayı yenileyecek atılımlarda bulunsa da yazıda ‘Yâkut-ı Musta’sımî’nin geliştirdiği ekole bağlı kalmış. O devirde geçerli olan Yâkut ekolünün en güzel örneklerini veren büyük hattat, bu tarzı geliştirerek bugün kendi ismiyle anılan Karahisârî tarzını ortaya çıkarmış. Böylece kendi devrinde “Şemsü’l-Hat (Hat Güneşi), Yâkut-ı Rûm” diye anılmaya başlamış.

Hak kelamıyla verilen gözler yine onun fermanıyla alındı

Devrinin ileri gelen sanatkârları arasında yer alan Karahisârî, artık sarayın gözde hattatı olacak ve bugün Türk-İslâm mimarisinin doruk noktası olan Süleymaniye Camii’ni de tezyin etme şerefine erişecekti. 90 senelik uzun ömründe evlat sevgisine erememiş olsa da Ferhad Paşa ve Derviş Mehmet gibi yetiştirdiği ve evlat edindiği Hasan Çelebi’yle gelecek kuşaklara tecrübesini aktarmış. Hattatın tarihçe-i hayatında önemli bir dönemeç, uğruna gözlerini kaybettiği Süleymaniye yazılarıdır. Karahisârî’nin gözlerini yitirmesi şöyle nakledilir: “O cami kubbesinin yazılarını yazma vazifesi Ahmed Şemsüddin Karahisârî’ye verilmişti. Karahisârî, yanına talebesi Üsküdarlı Hasan Çelebi’yi de alarak gece gündüz kesif bir gayretin içine girer. Süleymaniye gibi muhteşem bir mabedin yazılarının da aynı muhteşemliği aksettirecek seviyede olması için bütün kuvvet ve kudretini sarf eder büyük sanatkâr. Öyle ki, son yazının -Nur Sûresi’ndeki ‘Allah gökleri aydınlatmıştır’ ayeti- son tashihinde gözlerinin feri tükenir ve âmâ olur.” Karahisârî’nin, kalemiyle yazdığı her bir harfin sonunda metrelerce yükseklikteki iskeleden inerek şükür secdesi yaptığı, sonra işine devam ettiği anlatılır. Kainata kapanan gözleri hakikate açılınca, caminin kalan yazılarını talebesi Hasan Çelebi tamamlar.

Hattatlar da atışır

Devrin bu en kıdemli hattatının şöhreti, imparatorluğun her köşesine yayılınca, gıpta damarı kabaran bazı hattatlar onunla rekabet ederler. Gülzar-ı Sevab, kendisine imrenen hattatlar arasından Bursalı Şerbetçizade İbrahim Efendi’nin, Karahisârî’ye mektup yollayarak şiirle taşlamada bulunduğunu anlatır. Tabii Karahisârî de bunun altında kalmaz. Yolladığı Farsça beyitlerden anlaşıldığı kadarıyla aralarında önü alınmaz bir yarış vuku bulmuş. Tarihçiler, daha sonra Bursalı hattatın İstanbul’a gelip Karahisârî’yle tanıştığını ve aralarında kadim bir dostluk kurulduğunu nakleder.

“Hatt-ı hûb içre beyaza çıkarak kend-özünü, Yazının Karahisarî’dir ağartan yüzünü.”

Karahisâri’nin bugün bir kısmı Topkapı Sarayı ve Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nde muhafaza edilen Mushaf, En’am, dua mecmuası ve murakka’ tarzında birçok eseri bulunuyor. Kendi devrinde zirvelerde dolaşan Karahisârî’nin ekolü tahmin edilenin aksine pek de uzun sürmedi. Vefatının ardından en fazla bir kuşak sonrasına kadar kalabildiği görülen Karahisârî ekolünün son temsilcisi, Tophane’deki Kılıç Ali Paşa Camii’nin hattatı Demircikulu Yusuf olmuş (öl. 1611). Süleymaniye kubbesine nakşeylediği yazıları ise 19. yüzyılda yapılan restorasyona kadar yaşayabilmiş. Tarihi kayıtlardan İstanbul Sütlüce’de Mahmud Ağa Mescidi haziresinde medfun olduğunu bildiğimiz büyük hattatın ne kabri ne de kendi elleriyle yazdığı kitabesi maalesef bugüne kadar gelebilmiş.

zaman

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Muhteşem yüzyılın muhteşem hattatı
« Posted on: 20 Nisan 2024, 01:56:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Muhteşem yüzyılın muhteşem hattatı rüya tabiri,Muhteşem yüzyılın muhteşem hattatı mekke canlı, Muhteşem yüzyılın muhteşem hattatı kabe canlı yayın, Muhteşem yüzyılın muhteşem hattatı Üç boyutlu kuran oku Muhteşem yüzyılın muhteşem hattatı kuran ı kerim, Muhteşem yüzyılın muhteşem hattatı peygamber kıssaları,Muhteşem yüzyılın muhteşem hattatı ilitam ders soruları, Muhteşem yüzyılın muhteşem hattatıönlisans arapça,
Logged
07 Eylül 2013, 02:37:24
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 07 Eylül 2013, 02:37:24 »

Rabbim onlara ne büyük bir yetenek vermiş.Bu denli ince ve zor çalışmalar ve tanınmışlık.Benim en çok öğrenmek istediğim sanat hattır.İnşallah onlar gibi bu denli yapabilirim.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes