๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ => ilimdunyasi.com Haberleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 09 Eylül 2009, 02:15:50



Konu Başlığı: Merkezi ezan ve vaaz kalkıyor
Gönderen: Zehibe üzerinde 09 Eylül 2009, 02:15:50
(http://www.risalehaber.com/images/news/61210.jpg)

Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, merkezi ezan ve vaaz uygulamasını kaldıracaklarını açıkladı

Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, merkezi ezan ve vaaz uygulamasını kaldıracaklarını açıkladı.

Bardakoğlu konuyla ilgili şunları söyledi:

"Merkezi ezan ve vaazların hem olumlu, hem de olumsuz tarafları var. Merkezi vaazdan başlayalım. Gönül ister ki; her bir din görevlimiz cemaatiyle yüzyüze konuşsun, gözgöze gelsin ve dinî konularda cemaatini aydınlatsın, vaazı nasihatte bulunsun. Doğrusu budur. Çünkü hoparlörden yapılan vaazın yeterli iletişimi sağlayamadığı, hocaya ilgiyi çekemediği yüzyüze vaaz gibi netice vermediği ortadadır. Ancak din görevlilerimizin yarıdan fazlası İmam Hatip mezunudur. İlahiyat Fakültesi mezunları çok az olduğu, olanlar da öğretmenliği tercih ettiği için, İlahiyat Fakültesi mezunları çok amaçlı yetiştirildiği ve bazıları cami içi vaaz ve irşad hizmetlerine yeterince yatkın olmayabilecekleri için, her din görevlisinin camide vaazını sağlayamıyoruz.

Din görevlileri içinde İlahiyat mezunlarının oranı yüzde 10 civarındadır. Bu oran tüm İmam Hatipliler arasında ise yüzde 6-7’dir. Vaaz edebilecek din görevlilerimizin sayısı fazla değildir. Ancak, biz eksiklerimizin üzerine yatmıyoruz. Gidermeye çalışıyoruz.

Peki bu durumda ne yapmak lazım? Ya imamları, din görevlilerini devreye katacağız, ya da merkezi vaaz uygulamasını yürüteceğiz. Şu anda bir çırpıda merkezi vaazı kaldırmamız, irşad faaliyetlerine boşluk meydana getirebilir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın orta vadeli projesi, hoparlörden vaaz sistemi yerine, cemaati ile birebir muhatap olan, cemaatinin gözünün içine baka baka konuşan, bilgili ehliyetli din görevlilerini işin içine katmaktır. Sadece Kur’an okuyan değil, aynı zamanda cemaatini Kur’an, Hadis, Siyer, Fıkıh konularında bilgilendiren kişi olması lazım. Bunun için gerekli materyalleri veriyoruz, din görevlilerimizi de o konuda cesaretlendiriyoruz.

Anadolu’da din görevlilerimizle yaptığım konuşmalarda -ki bütün illere gittim, bu Diyanet tarihinde bir ilk- önümüzdeki birkaç yıl içinde her bir din görevlimizin, kendi hutbesini yazabilen, kendi vaazını yapabilen ve cemaatiyle bizzat ilgilenip cemaatini ve çevresini irşat faaliyetine aktif bir şekilde katılan kişi olması gerektiğini söyledim.

Merkezi ezanın bir de mahzurları var. İlk mahzur, din görevlilerimizin ezan okuma kabiliyetleri dumura uğruyor. Belli şahıslar okuduğu için, din görevlilerimizin ezan okuma becerileri zayıflıyor. Daha önemlisi, merkezi ezana bağlanan civar köylerde, din görevlilerimiz görevi ihmal edebiliyorlar, merkezi ezan okunduğu için de orada din hizmetlerinin yürüdüğü zannediliyor. Merkezi ezanın okunmuş olması, din görevlilerimizin hizmeti aksatmasına yol açabiliyor. Bir başka mahsur, bazen de frekanslar karışıyor, olmadık anlarda araya radyo vesaire giriyor, olumsuz durumlar ortaya çıkabiliyor.

Kademeli şekilde merkezi ezan yerine, her bir minarede ehil arkadaşlarımızın ezan okumasını hedefliyoruz. Bir defa, merkeze bağlı köylerdeki merkezi ezan uygulamasını kaldıracağız. Çünkü köy kendi imamının sesini duymak istiyor. Ve biz de, arkadaşların büyük bir kısmı görevine bağlı ama bir kısmı için söylüyorum; merkezi ezan uygulaması göreve devamsızlık açısından bir gölgeleme olmamalı.

Birincisi bu, ikincisi: Bu konuda il müftülerimize takdir hakkı verdik. Katı bir merkezi ezan uygulaması yerine; güzel ezan okuyabilen, makâmı, edâsı, sadâsı iyi camilerde merkezi ezan uygulamasının sona erdirilip din görevlisinin bizzat ezan okumasını istiyoruz. Şimdi, işin bir başka kısmı da kişisel tavrım: Küçük ilçelerde, tek bir celsede ezan okunup bitmesinin yerine farklı seslerde, farklı makamlarda bir ezan, coşkunun minarelerden yükselmesini daha estetik buluyorum. Seslerin birbirine karışarak bir ahenk oluşturduğu ezan coşkusunu daha estetik buluyorum.
Vakit