Konu Başlığı: Kutlu Doğum'un mutlu insanları Gönderen: Ekvan üzerinde 22 Nisan 2011, 02:28:06 Kutlu Doğum'un mutlu insanları (http://www.bugun.com.tr/newsFiles/1/0/0/1/0/1/0/0/0/0/1/0/1/1/0/1/1/file/151735.jpg) Bir insan bu kadar mı sevilir? Bir insan bu kadar mı gönüllerde taht kurar? Bir insan bu kadar mı ilgi, alaka görür? Ve bir insan bu kadar mı anılır ve anlatılır? Bir hafta öncesinden başladı Kutlu Doğum... Daha kaç gün, kaç hafta devam edecek, tahmin etmek mümkün değil. Merkezden muhite, köyünden kentine, en küçük salondan stadyumlara kadar her yer, her mekân onu anlatmak için dolup taşıyor. Diller onu seslendiriyor. Kalpler onun sevgisi için çarpıyor, gözler onun için yaşarıyor, ruhlar onunla bayram ediyor. Merhameti, şefkati, sevgisi, aşkı, sevdası gönüllerde geziyor. Yaşlısı genci, kızı erkeği, küçüğü büyüğü, dedesi bebesi her yaştan, her baştan herkes onda kendisini buluyor, onu örnek alıyor, onunla yaşamaya çalışıyor, onun mesajını yaşatmaya gayret ediyor. Peygamberimizin hayatında ve ahlâkında, her meslekten ve her seviyeden insan örnek alacak yönler bulabilir. İnsan olarak onun hayatından alacağı sayısız fazilet ve güzellik yanında, kendi mesleğini ve toplumdaki yerini ilgilendirecek yüzlerce dersi alabilir. Çünkü o hayatı her yönüyle hepimize örnektir. *** Meselâ, varlıklı bir insan, hicretten birkaç sene sonra bütün Arabistan'a hakim olup büyük servetlere sahip olan ve hepsini ihtiyaç sahiplerine dağıtan Peygamberimizi örnek alabilir. Sahipsiz ve çaresiz insanlar, Mekke hayatı boyunca akla hayale gelmeyen işkence ve baskılara maruz kalıp, üstelik bütün yakınları tarafından yalnız bırakılan, ama hiçbir biçimde davasından taviz vermeyen bir Peygamberi kendine rehber alabilir. Başarılı bir tüccar; hanımı Hz. Hatice'nin ticaretini işleten, ticarette alıp satarken doğruluktan ve dürüstlükten ayrılmayan Peygamberimizin ticarî ahlâkını rehber edinebilir. Aklı başında bir genç, gençlik yılları boyunca iffet, doğruluk, hayâ, edep timsali olan, amcası Ebû Talib'in koyunlarını otlatarak hayatını kazanan genç Muhammed'in (a.s.m) hayatını kendisine rehber edinebilir. Çünkü o yirmi beş yaşına kadar hayatı boyunca çirkin bir iş yapmamış, bir yalanına, bir hilesine rastlanmamıştır. Halkın huzuruna çıkan bir hatip, mescitte sahabesine en güzel bir dille yol gösterici hakikatleri anlatan, tavsiye ettiklerini şahsında mükemmel manada yaşayan, tek bir sözüyle kabilelerin hidayetine vesile olan mürşit Peygamberi hatırlar, onu örnek alır. Kısaca, her insan hangi şartlarda bulunursa bulunsun, hangi meslek ve sanatta çalışırsa çalışsın, sabah-akşam, gece-gündüz, her zaman ve her yerde Sevgili Peygamberimizi kendisi için güzel bir örnek olarak alabilir. *** Peygamberimizin hayatı ve yaşantısı insanların meşgul olduğu ve karşılaştıkları her ihtiyaca cevap verebilecek güzel ahlâkın bütün kurallarıyla süslenmiş nurlu bir zincir gibidir. Onun merhameti ve şefkati, o nuru arayanların önüne nur serper. Onun hidayeti doğru yolu arayanlara bir kılavuz olur. Onun takdim ettiği şifalı su, ıssız ve kavurucu gaflet çöllerinde bocalayan şaşkın ruhlara bir âb-ı hayat verir. Ondan gelen ışık huzmeleri isyan ve günah bataklığında çırpınan zavallı insanların kurtuluşa ermelerine yardımcı olacak bir projektör hükmüne geçer. Bendeniz bu hafta ve gelecek hafta her gün bir beldede düzenlenen programlara katılarak onun güzelliğini ve merhametini anlatmaya, onu sevmeye ve sevdirmeye çalışıyorum. Dün Mersin'de, yarın ve ertesi gün de Manisa ve İzmir civarlarında olacağım. Evet, 1440 sene önce gönlümüzde taht kuran o güzel insanı sevmek kadar bir başka mutluluk var mıdır? Yazan: Mehmet PAKSU Konu Başlığı: Ynt: Kutlu Doğum'un mutlu insanları Gönderen: Hadice üzerinde 22 Nisan 2011, 09:24:10 Allah razı olsun ablam...
Rabbim onun yolundan ayırmasın ona layık ümmet olabilmeyi nasip etsin ona karşı sevgimizi katmerleştirsin inş... Allahümme salli ala seyyidine Muhammediv ve ala eli seyyidine Muhammed Konu Başlığı: Ynt: Kutlu Doğum'un mutlu insanları Gönderen: Ekvan üzerinde 22 Nisan 2011, 13:33:07 ALLAH razı olsun ablam... Rabbim onun yolundan ayırmasın ona layık ümmet olabilmeyi nasip etsin ona karşı sevgimizi katmerleştirsin inşaallah... ALLAHümme salli ala seyyidine Muhammediv ve ala eli seyyidine Muhammed amin inşAllah ALLAHümme salli ala seyyidine Muhammediv ve ala eli seyyidine Muhammed Konu Başlığı: Ynt: Kutlu Doğum'un mutlu insanları Gönderen: Fatmanur-7E üzerinde 22 Nisan 2011, 20:36:48 Resul-i ekrem efendimiz, doğmadan önce ve doğduğu sırada; O'nun dünyayı teşrif etmesine alamet olarak bir çok hadiseler meydana gelmiştir:
Sevgili peygamberimizin dünyaya geldiği gece, bir yıldız doğdu. Bunu gören Yahudi alimleri, Muhammed aleyhisselamın doğduğunu anlamışlardı. Eshab-ı kiramdan Hassan bin Sabit anlatır: "Ben sekiz yaşında idim. Bir sabah vakti Yahudinin biri; "Ey Yahudiler!" diye çığlık atarak koşuyordu. Yahudiler; "Ne var, bu bağırman nedendir?" diyerek yanına toplanınca, o; "Haberiniz olsun, Ahmed'in yıldızı bu gece doğdu! Ahmed bu gece dünyaya geldi..." diye cevap verdi. Efendimizin doğduğu gece Kabe'deki putların hepsi yüzüstü yere yıkıldı. Urvet-übn-ü Zübeyr bildirdi: "Kureyş'den bir cemaatin bir putu vardı. Yılda bir defa onu tavaf ederler, develer kesip şarap içerlerdi. Yine öyle bir gün, putun yanına vardıklarında, onu yüzüstü yere yıkılmış buldular. Kaldırdılar, yine kapandı. Bu hal üç defa tekrarlandı. Bunun üzerine etrafına iyice destek verip diktikleri sırada, şöyle bir ses işitildi: "Bir kimse doğdu, yeryüzünde her yer harekete geldi. Ne kadar put varsa hepsi yıkıldı. Kralların korkudan kalbleri titredi!" Bu hadise tam Resulullahın doğduğu geceye rastlıyordu. Medayin şehrindeki İran Kisrasının sarayının on dört kulesi, burcu yıkıldı. O gece gürültüyle ve dehşetle uyanan Kisra ve halkı; yine kendilerinden bazı ileri gelenlerin gördükleri korkunç rüyaları tabir ettirdiklerinde, bunun büyük bir şeye alamet olduğunu anlamışlardı. Yine o gece, mecusi yani ateşe tapanların bin seneden beri yanmakta olan kocaman ateş yığınları aniden sönüverdi. Ateşin söndüğü tarihi kaydettiler, Kisra'nın sarayında burçların yıkıldığı geceye rastlıyordu. O zaman mukaddes sayılan Save Gölü'nün de o gece bir anda suyu çekilip kuruyuvermişti. Şam tarafında bin yıldan beri suyu akmayan ve kurumuş olan Semave Nehri vadisi yine o gecede dolup taşarak akmaya başladı. Muhammed aleyhisselamın doğduğu geceden itibaren, şeytan ve cinler artık Kureyş kahinlerine hadiselerden haber veremez oldu. Kehanet sona erdi... Daha nice olağanüstü haller... Peygamber efendimizin doğduğu geceye Mevlid Gecesi denir. Mevlid doğum zamanı demektir. Kadir Gecesi'nden sonra en kıymetli gecedir. Bazı alimler, Kadir gecesinden de kıymetli olduğunu bildirmişlerdir. Bu gecede sevgili Peygamberimiz doğduğu için sevinenler affolunur. Bu gece, Peygamber efendimizin doğduğu sırada görülen halleri, mucizeleri okumak, dinlemek,öğrenmek çok sevabdır. Sevgili Peygamberimiz kendi de anlatırdı. Eshab-ı kiram da bu gece bir yere toplanırlar, o günü yad ederler, okurlar ve anlatırlardı. Dünyanın her tarafındaki Müslümanlar, her sene bu geceyi Mevlid Kandili olarak kutlamaktadır. Her yerde Mevlid kasideleri okunarak, Kainatın sultanı hatırlanılmaktadır. Her peygamberin ümmeti, kendi peygamberinin doğum gününü bayram yapmıştır. Bu gün de, Müslümanların bayramı olup, neşe ve sevinç günüdür. Nasıl sevinilmesin? Çünkü, O doğmuştu artık... Allahın sevgilisi, kainatın efendisi, alemlere rahmet olarak gönderilen peygamber... Bütün yaratılmışların ve yaratılacakların vücuda gelişinden murad olan dünyaya geldi... Sene miladi 571. Nisan ayının yirminci günü. Pazartesi sabaha karşı. Hicri Rebiülevvel ayının 12. günü, Mekke ufukları ağarırken... :o :o :o :o (http://www.risalehaber.com/images/news/61057.jpg) |