> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > ilimdunyasi.com Haberleri > Kur'an ve sünette ekoloji
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kur'an ve sünette ekoloji  (Okunma Sayısı 744 defa)
16 Kasım 2012, 12:01:11
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 16 Kasım 2012, 12:01:11 »



Kur'an ve sünette ekoloji



İslâm, ekolojik dengeyi koruma mevzuunda çok hassastır

Prof. Dr. Davut Aydüz'ün yazısı:
 
İslâm, insan haklarını koruma mevzuunda ne kadar hassas ve ne kadar evrensel bir çizgi takip etmişse, ekolojik dengeyi koruma mevzuunda da o kadar hassastır.

Çoğu bilim dalında olduğu gibi, çevre koruma alanında da fizikî olarak ortaya konan konuların manevî yönden de değerlendirilmesi gerekir. Konunun mânevî yönü ile ele alınarak incelenmesi, genellikle toplumun o konuda şuurlanmasına ve meselelerin çözümüne yardımcı olmaktadır. Aslında, çevre koruma konusu bu yönden değerlendirildiğinde, meselenin yeni olmadığı, İslâm'ın bu meselelere çok eski zamanlarda sahip çıktığı, dinî sınırlar içerisinde topluma uyulması gereken kurallar koyduğu ve kurallara uymayanları günün şartlarına göre cezalandırdığı görülmektedir. Çevre konusunun bu yönü ile de incelenerek topluma götürülmesi, büyük bir açığın kapatılması bakımından önem taşımaktadır.

Bu makalenin gayesi, her canlıyı yakından ilgilendiren çevre problemleri veya çevre sağlığı gibi önemli bir konuda, İslâm'ın bakış açısını ortaya koymaktır. Hemen kaydedelim ki, "çevre problemleri veya sağlığı" tabirleri her ne kadar son devirlerde müstakil bir mevzu olarak ele alınmış ise de, bunun muhtevasına giren meselelere değişik münasebetlerle âyet ve hadîslerde yer verilmiş ve konuya yeterince dikkat çekilmiştir. Bu tabirin klâsik kitaplarımızda bugünkü şekliyle yer almamış olması, konunun ihmal edildiği, mevzua ehemmiyet verilmediği mânâsına gelmez. Aksine, insanı ilgilendiren her hususa kıymeti nispetinde yer vermiş olan İslâm, bu konuya da yeterince eğilmiş, açıklık getirmiştir. Bizim yapacağımız iş, değişik münasebetlerle zikredilmiş açıklamaları, çevre sağlığı tabirinden bugün anlaşılan müfredata göre tanzim etmek, bir araya getirmek olacaktır.

İslâm'da ekolojinin tarihi


Çevrecilik tarihi açısından bakıldığında, İslâm'daki ekolojik hareketin ortaya çıkışı oldukça eskidir. Buna vesile olan, hiç şüphesiz İslâm dinidir; daha açık bir ifadeyle, Kur'ân-ı Kerîm'in kendisidir. Kur'ân-ı Kerîm'in hem insanların kalblerine şifa olmak, hem onları küfrün karanlığından aydınlığa çıkararak beden ve ruhlarını temizlemek, hem de dünya işlerini düzene sokmak için gönderildiği düşünüldüğünde, insanın mânevî dünyası kadar maddî dünyası ile de ilgilenmesi tabiidir. Her konuda olduğu gibi, çevre konusunda da Kur'ân-ı Kerîm Müslümanlara rehberlik etmiştir. İşte bunun için, İslâm'ın doğuşuyla birlikte, ona inananlar için çevre, üzerinde durulması gereken önemli bir husus olmuştur.

Tabiî olarak, bir Peygamber ve Müslümanların lideri olması dolayısıyla çevre işleriyle fiilen ilgilenen ve sözleriyle bu konuda Müslümanları uyaran ilk kimse, Peygamber Efendimiz'dir (sallallâhu aleyhi ve sellem). Sonra O'nun yerine geçen ilk halifeler, özellikle Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer başta olmak üzere sahabeden ileri gelenler bu konuyla ilgilenmişler; Allah Resûlü'nün (sallallâhu aleyhi ve sellem) bu konudaki sünnetlerini yaşatmışlardır. Daha sonraki devirlerde, bu çevre hassasiyetinin, bazı sebeplerle bazı yönleri unutulmuş veya bu hassasiyet sadece bir kısım gruplar tarafından kısmen yaşatılmış ise de bazı yönleriyle devam ede gelmiştir.1

Kur'ân'da ekoloji

Hiçbir mukaddes kitap, Kur'ân-ı Kerîm kadar, insana tabiattan, daha geniş mânâda kâinattan bahsetmez. Kur'ân, insana kâinatın nasıl yaratıldığı, niçin yaratıldığı, ondaki çeşitli varlıkların yapısı hakkında çok çeşitli genel bilgiler verdiği gibi, insanın onunla nasıl bir münasebet içerisinde olması gerektiği hakkında da bilgi vermektedir, ona yol göstermektedir.

1.Ekolojik denge: Kur'ân-ı Kerîm'in kâinatla ilgili olarak ısrarla üzerinde durduğu konulardan birisi de, ekolojik denge meselesidir. Kur'ân, yaratılmış her şeyin bir ölçü, düzen, adalet ve denge içinde yaratıldığını insana sık sık hatırlatmaktadır: "Muhakkak ki Biz her şeyi bir kaderle, bir ölçü ile yarattık." (Kamer, 49), "Hiçbir şey yoktur ki onu meydana getiren hazinelerin anahtarları elimizde olmasın. Biz onu ancak belirli bir ölçü ile indiririz." (Hicr, 21).

2.Ekolojik dengenin korunması: Allah insandan tabiî çevresini ve kâinatı korumasını, onların tabiî ve ekolojik dengelerini bozmamasını istemektedir. Aksi takdirde, bizzat insanın kendisinin bundan zarar göreceğini ifade etmektedir. Allah, aşağıdaki âyetlerde görüleceği üzere kâinatta bir tabiî ve ekolojik dengenin var olduğuna dikkatlerimizi çekerek arkasından bunu koruyunuz demekte; aksi hâlde insanlığın istenmeyen durumlarla karşılaşabileceğini belirtmektedir: "Göğü bu âhenkle O yükseltti ve bu mîzânı koydu ki siz de ders alıp ölçü dışına taşmayasınız. Öyleyse siz de tartıyı adaletle yapın, sakın teraziyi, dengeyi aksatmayın." (Rahmân, 7-9), "Allah'ın buyruklarını umursamayan şu insanların kendi tercihleri ile yaptıkları işler yüzünden karada ve denizde (bütün dünyada) fesat (bozukluk) ortaya çıktı, nizam bozuldu. Doğru yola ve isabetli tutuma dönme fırsatı vermek için, Allah, yaptıklarının bazı kötü neticelerini onlara tattırır." (Rûm, 41).

Kur'ân-ı Kerîm'de doğrudan veya dolaylı olarak tabiî çevrenin korunmasına dâir kurallar ve buna teşvik edici birçok nasihat vardır. Bunlara birkaç misâl verelim.
a. Ahlâk ve çevre: İslâm'a göre çevre ve ekoloji problemi, aynı zamanda ahlâk sorunudur. Kur'ân-ı Kerîm'de genel ahlâk kuralları ile çevrenin korunması arasında çok sıkı bir münasebet kurulduğunu görüyoruz. Allah insana tabiatı korumasını emretmekle kalmıyor, bunu nasıl ve hangi yollarla koruyabileceğini de gösteriyor ki, bunlardan en etkini ve dinî açıdan yaptırım gücü olanı ahlâkî ilkelerdir. Ahlâken kötü olan davranış ve fiiller çevre ve kâinatın düzeni için de kötüdürler. İslâmiyet her safhada güzel ahlâkı emretmekle sağlam temellere dayalı bir ahlâkî çevre oluşturmuştur. Ahlâkî çevreyi oluşturanlar insanlardır. İyi ve güzel ahlâklı insanların yaşadığı bir mânevî çevreye elbette ki iyilik ve güzellik hâkimdir. Böyle bir çevrede zulüm, haset, kıskançlık, riya ve rüşvet yoktur. Burada hayâ, adalet, şefkat, yardımlaşma ve kardeşlik vardır. Bu demektir ki; kötü hasletlerin yaygın olduğu bir çevre, maddî yönden ne kadar temiz tutulursa tutulsun, temiz bir çevreden beklenileni veremez. Mânevî şartları iyileşmiş bir çevrenin de kirlendiği görülmez.

Şimdi Kur'ân'ın konuyla ilgili olarak özellikle zikrettiği kötü ahlâkî davranışlardan bazılarını zikredelim:
İsraf: Bugün, bütün çevre kirliliğinin ve tabiî dengenin bozulmasının ana sebeplerinden birisi hiç şüphesiz israftır. İsraf, bugünkü ev ekonomisinde var, üretim ve tüketimde var, sanayi ve teknolojide var. Âdeta insanlık israf için yarışıyor gibi. Fantezi ihtiyaçlar meydana getiriliyor ve sun'î yere tabiî kaynaklar tüketiliyor. Neticede tabiî denge bozuluyor, hava ve sular kirletiliyor. O hâlde sağlıklı bir çevre için, her türlü israftan kaçınmak gerekiyor; insanlığın ihtiyaçlarla orantılı bir üretim ve tüketim içinde olması gerekmektedir. Onun için Kur'ân-ı Kerîm'de israfla ilgili olarak şöyle buyurulmaktadır: "Yiyin, için fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri asla sevmez." (A'râf, 31), "Sakın saçıp savurma. Çünkü savurganlar şeytanların kardeşleri olmuşlardır. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür." (İsrâ, 27)

Görüldüğü gibi israfı yasaklayan, her şeyde ölçülü olmayı emreden, ihtiyaç fazlasını infak ettirerek bencilliği ortadan kaldıran, insanı maddî çıkarların kölesi değil kâinatın efendisi ve en şereflisi sayan, insana, hayvanlara, bitkilere ve bütün kâinat düzenine saygıyı öğreten İslâmî öğreti bugünkü çöküntüye karşı en güçlü alternatifi oluşturmaktadır.2

Fesat: "İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatına dâir sözleri senin hoşuna gider. Üstelik sözünün özüne uyduğuna Allah'ı da şahit gösterir. Hâlbuki gerçekte o düşmanların en yamanıdır. Senin yanından ayrılınca, ülkede fesat çıkarmaya çalışır, ürünleri ve nesilleri mahvetmek için uğraşır. Allah, elbette fesadı (bozgunculuğu) sevmez." (Bakara, 204-205). Âyette de açıkça belirtildiği gibi, fesatçı olan kimseler, sadece insan ve toplumlara zarar vermek ve kötülük etmekle kalmazlar, aynı zamanda tabiî çevreye de zarar verirler. İşte bunun için, Allah insanların fesatçı olmalarını yasaklıyor. Onların çevreye karşı olumsuz tesir edebileceklerine dikkatimizi çekiyor. Ayrıca Kur'ân-ı Kerîm'de, inançsızlık, fesatçılık, israfçılık, nankörlük, itaatsizlik ve bozgunculuk gibi gayr-i ahlâkî davranışları sebebiyle bazı milletlerin hem kendilerine hem de çevrelerine zararları yüzünden kendi elleriyle yok olup gitmeleri misâl verilmektedir. (Sebe' 15-16; Şu'arâ, 134, 146, 148, 176)

b.İbadet ve ekoloji: Geniş mânâlarıyla ve bütün hikmetleriyle düşünüldüğü zaman, İslâm ibadetlerinin, özellikle de hac ibadetinin ekolojik bir yönü olduğu anlaşılır. Hac veya umre için ihrama giren kimselerin, Harem dâhilinde hayvan öldürmesi, ağaçları kesmesi otları koparması yasak edilmiştir. Bu yasak fiillerin İslâm hukukundaki adı cinayettir. Bu cinayetleri işleyen insanlar, mutlaka günahlarının affı için Rablerine yalvarıp yakarmak zorundadırlar. Tevbe, bu günahın affedilmesi için asıl şart iken, bundan başka bir de insanın sadaka vermesi dinî bir hükme bağlanmıştır. Sadakanın sınırı ise, fidye miktarından, koyun kurban etmeye veya telef edilen şeyin kıymetini vermeye kadar geniştir.

Bu, âdeta Müslümanlara çevreci olmalarını hatırlatan bir durumdur. Namaz ve oruç gibi ibadetlerde de doğrudan veya ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kur'an ve sünette ekoloji
« Posted on: 28 Mart 2024, 18:01:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kur'an ve sünette ekoloji rüya tabiri,Kur'an ve sünette ekoloji mekke canlı, Kur'an ve sünette ekoloji kabe canlı yayın, Kur'an ve sünette ekoloji Üç boyutlu kuran oku Kur'an ve sünette ekoloji kuran ı kerim, Kur'an ve sünette ekoloji peygamber kıssaları,Kur'an ve sünette ekoloji ilitam ders soruları, Kur'an ve sünette ekolojiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes