๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ => ilimdunyasi.com Haberleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 29 Mart 2010, 01:51:52



Konu Başlığı: İstanbulun ilkleri ve enleri
Gönderen: Zehibe üzerinde 29 Mart 2010, 01:51:52
(http://www.risalehaber.com/images/news/67492.jpg)

İstanbul, kendi tarihi ile dünya tarihinde birer ilk ve en olarak yer alacağı çok fazla olaya şahitlik etmiştir

2700 yıllık yazılı tarihi içerisinde üç büyük medeniyet ve imparatorluğa başkentlik etmiş İstanbul, birçok özelliği nedeniyle de kendi tarihi ile dünya tarihinde birer ilk ve en olarak yer alacağı çok fazla olaya şahitlik etmiştir.

İstanbul'un tarihinden bu yana ilklerini ve enlerini bir araya getiren Süleyman Faruk Göncüoğlu, bu sayede İstanbul'un kültürel ve tarihî zenginliğini de gözler önüne sermiş oluyor. Ötüken Yayınları arasından çıkan "İstanbul'un İlkleri Enleri" (Ötüken Neşriyat) kitabı, fotoğraflarla desteklenerek şehrin anatomisini ve hafızasını gözler önüne seriyor. Toplam 307 sayfadan oluşan kitabın içerisinde ilk denizaltıdan ilk uçan insana, ilk köprüden ilk kütüphaneye, en büyük mezar taşı müzesinden en büyük akıl ve ruh sağlığı hastanesine kadar İstanbul'la ilgili çok ilginç bilgiler bir araya getiriliyor.

***

İstanbul'un İlkleri

İstanbul'daki ilk org: İngiltere Kraliçesi 1. Elizabeth, Sultan III. Mehmed'e tahta çıkışından beş yıl sonra altın, gümüş ve kıymetli taşlarla süslenmiş saatli bir org hediye etmiştir.

İstanbul'daki ilk nüfus sayımı: İstanbul nüfusu 4. yüzyılda 200 bin civarında idi. Fetihten önceki nüfus ise 50 bin idi. 1455'te Fatih Sultan Mehmed'in emriyle yapılan ilk bina ve nüfus sayımının ardından 1477 yılındaki kayıtlara göre İstanbul yakasında 14.803 hanelik nüfusun 8.501'ini Müslüman Türkler, Galata'da ise 1.521 hanelik nüfusun 535'ini Müslüman Türkler oluşturuyordu. Nüfus toplamda 100 bine ulaşıyordu.

İstanbul'da füze ile uçan ilk adam: Lagari Hasan Çelebi (1623-1640) kartal kanatlarından faydalanarak yaptığı füze ile elli okkalık bir barut macunu ile çalışan yedi kollu roketin itiş gücünden yararlanarak IV. Murat'ın kızı Kaya Sultan'ın doğum şenliklerinde uçmuştur. Fişeklerdeki barut bitince kollarındaki kartal kanatlarını açıp Sarayburnu önlerinde denize inmiştir.

İstanbul'un ilk kıraathanesi: Okçular Kıraathanesi ismiyle Beyazıt'ta açılan kıraathanede dönemin birçok meşhur isimleri buluşmuştur.

İstanbul'daki ilk otomobil: Özel izinle Hotchkiss ve Mercedes marka iki otomobil Sultan Abdülhamid'e hediye edilmiştir. Bunun dışında 1895 yılında halk ilk otomobili Fenerbahçe'de görmüştür. İlk otomobil sahibi ise Meclisi-i Mebusan'ın Basra Mebusu Zehirzade Ahmed Paşa idi. İlk şoför ise Acem Abdurrahman'dı. Acemi kelimesi bu kişinin at ahırlarındaki seyislik görevinden şoförlüğe geçişinden sonra ortaya çıkmıştır.

İlk trafik kazası: 1912 yılında Şişli Camii önünde olmuştur. İtalyan elçiliğinin şoförü bir Arnavut vatandaşa çarparak yaralanmasına sebep olmuş, kazayı yaptıktan sonra kaçarken Pangaltı'da arabası ile polisler tarafından yakalanmıştır.

İlk alafranga çatal-kaşık kullanımı: Serasker Hüsrev Paşa 1829 yılında İngilizlerin verdiği bir baloda ilk kez gördüğü çatal ve kaşığı Sultan II. Mahmud'a özendirerek anlatmış ve Topkapı Sarayı'na süslü bir çatal-bıçak takımı armağan etmiş ve ilk kez yemekte çatal-kaşık kullanılmıştır.

 

İstanbul'da ilk kahve ve kahvehane

İstanbul'un Enleri

En büyük kapalı sarnıcı: 6. yüzyılda yapılan Yerebatan Sarnıcı'dır.

En büyük sarayı: İstanbul'daki sarayların en büyüğü Topkapı Sarayı'dır.

En büyük elmas: 1679 yılında Eğrikapı çöplüğünde 84 kıratlık Kaşıkçı Elması bulunmuş ve padişahın emriyle Topkapı Sarayı'na getirtilmiştir.

Anneye ithaf edilen en gözde çeşme: Sultan III. Selim'in 1806 yılında Beykoz'da Küçüksu Kasrı'nın yanına yaptırdığı Küçüksu Çeşmesi, sultanın annesi Mihrişah Sultan'a sunulmak üzere inşa edilmiştir.

En garip cemiyet: Kimyager Nureddin Münsi ve Müderris Salih Murat Bey tarafından 1931 yılında kurulan Ölüleri Yakma Cemiyeti'dir. 1930'lu yılların başında Zincirlikuyu Mezarlığı'nın yapıldığı sırada mezarlık içerisine bir de krematoryum yapılmış ancak bunun bizim geleneklerimize uymadığı görülüp kullanımından vazgeçilmiştir.

En eski tıraş bıçağı fabrikası: 1917 yılında İstanbul'da Süleymaniye Tahtakale'de Zaza Han'da üretilmiştir.

İstanbul'un en büyük kubbesi: 30,31 metre çapındaki kubbesi ile Ayasofya'dır.

Zaman


Konu Başlığı: Ynt: İstanbulun ilkleri ve enleri
Gönderen: Çiçekler üzerinde 29 Mart 2010, 19:39:59
ayrıca Peygamberimizin övgüsüne de mazhar olmuş İstanbul'u fetheden ne güzel kumandandır demiştir.