> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > ilimdunyasi.com Haberleri > İlk İslam kaynaklarında Kürd alfabesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlk İslam kaynaklarında Kürd alfabesi  (Okunma Sayısı 1546 defa)
10 Aralık 2009, 01:43:59
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 10 Aralık 2009, 01:43:59 »





Tüm dünyada ulus-devletin inkiraza uğramasıyla iki asırdır yazılan uydurma tarihler, tarihin çöplüğüne atılmaya başlandı. İşte, Osmanlı arşivlerinde ortaya çıkan ilk Kürd alfabesi...

EN ESKİ KÜRD ALFABESİ

Wisif Zozanî*

1-Kürdlerin Kökeni

Kürdler, Kuzeyde Azerbaycan’dan, Doğuda Hazar Denizi, Fars ve Huzistan’ı kapsayan Güney Batı İran’a, Güneyde Basra Körfezi’nden, Batıda ise Fırat Nehrine kadar uzanan coğrafyanın en kadim sakinleri arasında yer almaktadırlar. Mezopotamyanın kadim sakinleri Kürdlerin adı, dili ve ana vatanları hakkında çağlar boyunca farklı tezler ileri sürülmüştür. Fakat bu tezler çoğu zaman efsanelere dayanan ve mitolojileri bile aşan hurafelere vardırılmıştır.

Modern çağ akıl, bilim ve kritiğin öncelendiği bir yüzyıl olması hasebiyle bu tür tezlere itibar etmemeyi aksine bilimsel yöntemlerle bu ulusun tarihini, dilini ve etnografyasını ortaya koymayı zorunlu kılan bir çağdır. İşte bu etkenlerden hareketle Kürdlerin kökeni, anavatanı ve dili üzerinde yaptığımız araştırmalar sonucunda önemli sonuçlara ulaştık. Tabii ki sosyal bilimler durağan değil aksine sürekli bir devinimi bünyelerinde barındırırlar. Ulaşılan neticeler kesin konuşmak için yeterli olmamakla birlikte bu alanda yeni çalışmara zemin oluşturulması açısından temel görevi görmektedir. Öte yandan Kürdolojinin ana problemleri arasında da yer alan bu konulara katkı sunmak düşüncesiyle bu çalışma kaleme alınmıştır. Konu ile ilgili daha önce yapılmış çalışmalar yahut ileri sürülmüş tezler ve tartışmalar üzerinde durmaktan ziyade ele geçen materyali yarı işlenmiş bir şekilde konunun muhataplarına sunuyoruz.

Kürdlerle ilgili yazıldığı bilinen en eski eser Ebu’l-Hasan el-Medaini (ö. 840) tarafından kaleme alınmış ve İslam’ın yayılmaya başladığı dönemde, Kürdler ve İslam ordusu arasında meydana gelmiş olan savaşları anlatan el-Qila’ wel-Ekrad (Kaleler ve Kürdler) isimli eserdir.(1) Günümüze ulaşmayan bu eserden Taberi yararlanmıştır.

Kürdler hakkında yazılan en eski eserlerden biri de Tarih, Botanik, Dil ve Astronomi gibi bilimlerde derin bilgiye sahip olan Ebu Hanîfe ed-Dînewerî (ö. 895)’ye aittir. Dineweri, Ensabu’l-Ekrad (Kürdlerin Soykütüğü) isimli eserinde Kürdlerin kökeni ve soyu ile ilgili araştırmalarını bir araya getirmiştir. Eserin varlığı ise kendisinden çok sonra yaşamış yazarlar tarafından yapılan alıntılar sayesinde öğrenilmiştir.(2) Henüz herhangi bir nüshası günümüze ulaşmayan bu eserin, Kürdlerin kökeni ve dillerine dair önemli bilgileri içerdiği muhakkaktır. Rus Oryantalist Romaskevic yaptığı araştırmalar sonucunda Saint-Petersburg Asya Müzesi’nde Risaletu Ensabi’l-Ekrad isimli bir eser gördüğünü söylemesine rağmen bunun kime ait olduğunu kaydetmez.(3)

Bu başlık altında Muhammed Efendi eş-Şehrezori (ö. 1667) tarafından bir eserin kaleme alındığı bilinmektedir.(4) Romaskevic’in bahsettiği yazmanın bu yazara ait olma ihtimali ile beraber Dineweri’ye ait olması da mümkündür. Bu elyazması incelendikten sonra konu netliğe kavuşacaktır. Şehrezori, ayrıca Arapça bir Kürd Tarihi kaleme aldı. Tarixu Kurdistan adını taşıyan bu eser Irak’ın Samerra kentindeki Askeriyyin Kütüphanesi’ndedir. 1113/1701 yılında kopya edilmiş olan nüsha 270 varak 540 sayfadır.(5)

Kürdler hakkında eserlerinde yer veren en eski yazarlara gelince bunlar arasında muhakkak ki Mesudi ilk sıralarda yer alır. Nitekim o Murucu’z-Zeheb we Ma’dinu’l-Cevahir ve et-Tenbih we’l-İşraf isimli eserlerinin her ikisinde de Kürdlere yer vermiştir.(6)

“Kürdlerin soyları ve kollarına gelince; insanlar onların kökeni konusunda görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Bir görüşe göre Dahhak isimli kralın sırtında yılana benzer iki tane çıkıntı çıkmıştı. Bu yılana benzer çıkıntılar sadece insan beyniyle besleniyordu. Dahhak bu uğurda çok sayıda Fars öldürdü. Dahhakın veziri hergün bir erkek ve bir koç kesiyor, beyinlerini birbirine karıştırıyor ve Dahhakın sırtındaki bu iki yılana benzer çıkıntıya sürüyordu. Kurtulanlar da dağlara kaçıyorlardı. Burada yalnız başlarına yaşamaya başladılar ve çoğaldılar. İşte Kürdlerin kökeni bu olaya dayanır. İşte Kürdler dağlara kaçan bu insanların soyundandırlar. Zamanla kollara ayrıldılar.” (7)

Mesudi, Kürdlerin kökeni ile ilgili olarak ileri sürülen bütün görüşleri kaydettikten sonra kendi görüşünü de söyler. “Kürdlerin kollarına gelince ise bunlar Dinewer ve Hemedan şehirleri arasındaki bölgede yaşayan Şohcan, Azerbaycan bölgesindeki Kinkewer bölgesindeki Macurdan, Hezbaniler, el-Cibal denilen Zağros Dağlarında Şadincan, Lur, Madincan, Mezdincan, Barisan, Xali, Cabarqi, Cawani, Mistegan, Şam bölgesindeki Dünbüliler, Yakubiler, Musul ve Cudi Dağı eteklerinde yaşayan Hrıstiyan Cozkan aşiretleridir. Kürdler içerisinde Hz. Osman’ı suçlayan bir grup Harici de vardır.” (8)

Mesudi, Kürdlerle ilgili olarak mitolojiye varan akıl almaz söylencelere bile yer verdikten sonra kendi kanaatini belirtir. Ona göre Kürdler Kuzey Mezopotamya’nın ünlü Arap kabileleri Mudar ve Rebia’ya mensupturlar. Fakat gerek Mesudi ve gerek o dönemdeki bir çok yazar arasında yaygınlık kazanmış hatta bazı Kürdler tarafından bile benimsenmiş gibi görünen bu algının, Arap olmayan Müslümanların itibar kazanma düşüncesinden hareketle oluşmuş veya oluşturulmuş olduğu düşüncesindeyiz. Nitekim Arap olduğunu iddia eden Kürdlere günümüzde bile rastlamak mümkündür.

2- Kürdlerin Ülkesi ve Sosyal Yaşantıları

Kürdlerin yaşadıkları en eski ana vatanları ve tarih içerisinde yaşadıkları ülkeler yeterince bilinmemektedir. En meşhur kanaat onların Mezopotamyanın yerli halkları arasında olduğudur. Kuşku yok ki Kürdlerin tarih içerisinde yalnızca Mezopotamya’da yaşadıkları söylenemez. Çünkü yaptığımız araştırmalarda Kürd coğrafyasının daha geniş bir bölgeyi kapsadını gördük. Özellikle Batı İran’ın Kürdlerin önemli yerleşim yerleri arasında olduğu kaynaklar tarafından dile getirilir. Çoğunlukla dağlık olan bu coğrafyada yaşam koşulları tabii ki zordur. Mesudi, Kürdlerin bu çetin coğrafyada yaşamı kendi istekleriyle tercih etmediklerini bilakis maruz kaldıkları zulüm ve baskıdan dolayı dağlara çekilmeye mecbur kaldıklarını ifade eder.

Kürdlerin yaşadıkları coğrafya ilgili araştırmalar yapan bilginlerin en önemlisi kuşkusuz İbn Hawqal’dır. Aslen Nusaybin’li olan bu yazar Kürdlerin yaşadıkları coğrafya ile ilgili çok önemli bilgiler verir. İbn Hawqal, Suretu’l-Ard (Yeryüzünün Şekli) isimli eserinde en eski Kürdistan haritasını resmeder. İbn Hawqal el-Cibal denilen Zağros Dağları arasında kalan geniş bölgeyi kapsayacak şekilde Mesayifu’l-Ekrad we Meşatîhim (Kürdlerin Yaylak ve Kışlakları) adı altında Kürd coğrafyasına yer verir. Bu haritadan hareketle Kürdlerin anavatanlarından birinin Zağros Dağları olduğu kesinlik kazanmaktadır. (9) İbn Hawqal, Zağros Dağlarında yaşayan Kürd aşiretleri arasında Humeydi, Lari, Hezbani ve Mihrani gibi önemli aşiretleri sayar. (10)



Orijinal Nüshası Topkapı Sarayı Kütüphanesi 3346 Numarada Kayıtlı İbn Hawqal’ın Suretu’l-Ard İsimli Eserinde Kürd’lerin Ülkesinin Gösterildiği El-Cibal/Zağros Dağları’nı Gösteren 1086 Tarihli En Eski Kürdistan Haritası


Kürdlerin yaşadıkları coğrafya hakkında bilgi veren bir diğer bilgin Türk Dili uzmanı Qaşgarlı Mahmud’dur. Qaşgarlı Mahmud, Diwanu Luğati’t-Türk isimli meşhur Türkçe-Arapça sözlüğünde çizdiği dünya haritasında Şam Azerbaycan, Irakeyn (Irak-ı Arap ve Irak-ı Acem), Mısır ve Hicaz Yarımadası arasında kalan bölgeyi Ardu’l-Ekrad (Kürdlerin Ülkesi/Kurdistan) olarak isimlendirir. Tarif edilen bu yer tam olarakMezopotamya’yı kapsamaktadır. Böylelikle Mezopotamyanın Kürdlerin en eski yurtlarından biri olduğu kesinlik kazanmaktadır.



Qaşgarlı Mahmud’un Diwanu Luğati’t-Türk isimli eserinde yer alan dünya haritasında Mezopotamya’yı da kapsayan Ardu’l-Ekrad’ı (Kürdlerin Ülkesi/Kürdistan)gösteren bölüm..


İbn Hawqal’ın Kürdlerin anavatanı olarak saydığı yerlerden bir diğeri de Fars Körfezi’dir. İbn Hawqal burada yaşayan Kürdlerin, Zemm dedikleri bir sosyal örgütlenmeye sahip olduklarını söyler. Her bir Zemm’e ait köyler ve şehirler vardır. Bütün bu yerlerin vergisini bir Kürd yönetici toplar. Bu kişi kendisine bağlı yerlerin yararını gözetmek, kervanları güvenli bir şekilde geçirmek, bu amaçla yol güvenliğini sağlamak, bağlı bulundukları sultanın işlerini yürütmek ve emirlerini uygulamakla sorumludur. Bu Zemmler birer federal idare birimleridir. Bunlar arasında Remican diye meşhur olan Ciloyeh’in Zemm’i, Şehriyar’a ait Mazincan Zemmi, Salih oğlu Hüseyine ait Diwan Zemmi, Leys oğlu Ahmed’e ait Lewalacan Zemmi, Kariyan Zemmi gibi önemli Zemmleri sayar. Daha sonra Fars bölgesindeki Kürd aşiretlerini sıralar. Bunlar ise, Kirmani, Ramani, Meyden, Beqili, Bendazmehri, Sebbahi, İshaqi, Azırgani, Suhreki, Temadehni, Ziyadi, Sehrewi, Bendazqi, Xusrewi, Zenci, Safari, Şehyari, Mihreki, Mubareki, İstamehri, Şahewi, Furati, Selmoni, Syari, Azaddoxti, Muttalibi, Memali, Lari, Berazdoxti, Şahkani ve Celili Aşiretleridir.

İbn Hawqal Kürd, Aşiretlerinin bu saydıkları ile sınırlı olmadıklarını daha fazla olduklarını, yaklaşık olarak yüz tane aşiretin bulunduğunu kendisinin ise sadece otuz civarında aşireti saydığını söyler. Şayet Zekât Divanları incelenirse bu sayının artacağını söyler. Zira bu arşivlerde bölgede yaşayan Kürd aşiretleri ve sayıları hakkında istatistiksel veriler mevcuttu. Ona göre burada yaşayan Kürdler toplam 500 bin eve sahiptirler. Her bir aşirette bin tane atlı ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlk İslam kaynaklarında Kürd alfabesi
« Posted on: 29 Mart 2024, 14:13:43 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlk İslam kaynaklarında Kürd alfabesi rüya tabiri,İlk İslam kaynaklarında Kürd alfabesi mekke canlı, İlk İslam kaynaklarında Kürd alfabesi kabe canlı yayın, İlk İslam kaynaklarında Kürd alfabesi Üç boyutlu kuran oku İlk İslam kaynaklarında Kürd alfabesi kuran ı kerim, İlk İslam kaynaklarında Kürd alfabesi peygamber kıssaları,İlk İslam kaynaklarında Kürd alfabesi ilitam ders soruları, İlk İslam kaynaklarında Kürd alfabesiönlisans arapça,
Logged
10 Aralık 2009, 02:46:55
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #1 : 10 Aralık 2009, 02:46:55 »

Ülkem Dışında Olan Hiçbirşey  beni ilgilendirmez bu topraklar Razı Olamayacağım ve hiç istemediğim birşey var ise bu vatanaın bölünmez bütünlüğünü bozmak isteyen nankörlerdir !!!

Benim Şahsi Düşüncemde Kürt Ayrı Bir Şey Pkk lı Ayrı Şeydir. Ama şunu Herkezin bilmesi gerekir Bu ülke bir zamanlar osmanlı imparatorluğunu kurmuş bir tarih geçirmiş güçlü temellere dayanan bir orta asyayı  avrupaya bağlayan mükemmel bir ülkedir hangi ırkın bu bölünmez bütünlüğe gücü yeterki Zalimce insanları katleden haysiyetsizler ancak cehennem yolcusudur Bizim Şehitlerimiz Ölmez Bu Vatan Bölünmez.

Bu güzel ve ayrıntılı bilgiyi okumaktan mutlu oldum güzel bilgiler başka bir kültürden birşeyler öğrenmekde güzel...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 10 Aralık 2009, 02:49:12 Gönderen: Habibuddin »
Kayıtlı

10 Aralık 2009, 05:07:20
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #2 : 10 Aralık 2009, 05:07:20 »

ilginç ve güzelll... yazık ki tarihimizdeki birçok önemli bilgiyi saklıyolar yada yok ediyolar..... ilk okuldayken bize evrim teorisini analtırlardı. hz.İSA(a.s) doğmadan önceki asra karanlık çağ doğduktan sonraki asıra yeni çağ derlerdi yontma taş devirleri cilalı taş devirleriyle beynimizi doldururlardı ben bunun farkına sonradan vardın aklı balik olunca yazık yazık yok işte osamnlı şöyleydi böleydi kötüleyici sözler.. ozaman çoçuktum anlamazdım. ecdadıma dil uzatırlardı... isterlerse şimdi uzatsınlar..... >:( >:( AİLEM kürt bende kürtüm ama t.c vatandaşıyım doğal olarak türkte oluyorum ecdadımı çok seviyorumm... ve ne mutlu türküm diyene....
paylaşım için RABBİM ebeden razı olsun...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes