๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ => ilimdunyasi.com Haberleri => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 12 Ekim 2015, 08:46:50



Konu Başlığı: Hz. Yusuf’dan akseden güzellik
Gönderen: Sefil üzerinde 12 Ekim 2015, 08:46:50
Hz. Yusuf’dan akseden güzellik

(http://www.milligazete.com.tr/img/Hz_Yusufdan_akseden_guzellik_2.jpg)

O, uzun boylu, nurani yüzlü ve son derece yakışıklı bir kimseydi. Hz. Ömer (r.a) onun hakkında:

Amine Ateş Kabaktepe

O, uzun boylu, nurani yüzlü ve son derece yakışıklı bir kimseydi. Hz. Ömer (r.a) onun hakkında:

“Cerir İbni Abdullah bu ümmetin Yusuf’udur.” derdi. Onun İslâm’a gelişini Rasûlallah (s.a.v.) ashabına önceden haber verdi. Bir gün hutbe okurken:

“Size şu taraftan hayırlı bir kimse geliyor. Yüzünde melek nişanesi vardır.” buyurdu. Cerir İslâm’a girişini şöyle anlatıyor:

“Medine’ye gelince devemi çökerttim. Heybemi açıp yeni elbisemi giydim ve mescide girdim. O sırada Rasûlallah (s.a) hutbe okuyordu. Kendisine selâm verdim. Cemaat beni göz ucuyla süzüyordu. Ben de yanına oturduğum şahsa dönerek:

 “Ey Allah’ın kulu Rasulallah benim hakkımda bir şey söyledi mi?”

O da: “Evet! Seni en güzel şekilde anlattı. Hutbe okurken şöyle dedi:

“Şu kapıdan Yemen’in en hayırlısı bir kişi girecek. Dikkat edin, onun yüzünde melek kokusu vardır.”

“O şahıstan bu sözleri duyunca Allah (c.c.)’a hamd ettim.”

Cerir b. Abdullah, ancak güzellik ve cemaliyle hatırlanırdı. Hz. Ömer (r.a.) diyor ki:

“Bu gençten daha güzel bir kişi görmedim. Cerir’in şekli Yusuf’un güzelliklerinden bize akseden bir şekildir.”

Veda Haccından çok az bir zaman önce H. 10 senesinde Ramazan ayında Müslüman oldu.

Cerir (r.a) Müslüman olduktan sonra Resûl-i Ekrem (s.a)’in kendisini her gördüğünde gülümsediğini söyler. O, Efendimizle çok az bir zaman beraber olmasına rağmen, tebessümlerine ve iltifatlarına sık sık mazhar oldu. Bir gün iki Cihan Güneşi Efendimiz mescitte ashabıyla oturuyordu. Cerir İbni Abdullah (r.a) içeri girdi. Ona yer açılmadığını gören Efendimiz Cerir’e ridâsını çıkarıp attı ve:

“Ey Ebû Amr, al onu, üzerine otur!” buyurdu. Cerir alıp oturdu ve:

“Ey Allah’ın Resûlü! senin bana ikram ettiğin gibi Allah da sana ikram buyursun.” diyerek teşekkür etti. Bunun üzerine Rasûlallah (s.a.) Efendimiz çevresindekilere dönerek:

“Size bir topluluğun kerem ve şeref sahibi büyüğü geldiği zaman, ona ikramda bulunun ve saygı gösterin.” buyurdu.

Zülhalesa ne oldu?

Resûl-i Ekrem (s.a) Efendimiz Cerir’i gördükçe “Zülhalesa ne oldu?” diye sorardı. Cahiliye döneminde burası “Yemen’in Kâbesi” olarak bilinirdi. Bu tapınağın ayakta durmasına gönlü râzı değildi. Beytullah’a rakip gösterilmesinden daima huzursuzluk duyan iki Cihan Güneşi Efendimiz bu tapınağı yıkmak üzere bir seriyye hazırladı. Cerir’i de seriyye kumandanı olarak görevlendirdi. O da kabilesinden 200 kişiyle bu tapınağı tahrip ederek yıktı. Ebû Ertat ve Husayn İbni Rebia’yı Medine’ye müjdeci olarak gönderdi. Daha sonra Cerir İbni Abdullah (r.a) Medine’ye döndü. Sevgili Peygamberimiz onu görünce: “Yıktın mi onu?” dedi. Cerir de: “Seni hak din ile Peygamber gönderen Allah’a yemin ederim ki, onun üzerinde olanları tutup öldürdük. Zülhalesa’yı da ateşe verip yaktık.” dedi. Bunun üzerine Fahr-i Kâinat (s.a) Efendimiz Ceriri tebrik etti. Cerir (r.a) vedâ haccında Resûl-i Ekrem (s.a) ile birlikte bulundu. Efendimiz onu Medine’ye döndüklerinde Himyerîlerin emiri Zülkelâ ile yahudi olduğu rivayet edilen Yemen krallarından Zû Amr’ı islâmiyet’e davet etmek üzere gönderdi. Her ikisiyle de görüşen Cerir (r.a) onların islâm’a gelmelerine vesile oldu. Birlikte Medine’ye doğru yola çıktılar. Fakat yarı yolda Sevgili Peygamberimizin dâr-ı bekâ’ya irtihali haberini aldılar. Zülkelâ ile Zû Amr ziyareti gerçekleştiremeden geri döndüler. Cerir (r.a) ise Medine’ye gitti. O, dört halife devrinde de güzel hizmetlerde bulundu. Hz. Ebû Bekir (r.a) onu Has’am ve Becile kabilelerinden irtidat edenlerin üzerine gönderdi. İsyanları bastıran Cerir (r.a) yeni emir alıncaya kadar Necran bölgesinde bekledi. Irak’ta yapılan çeşitli harplere katıldı. Sonra Hz. Halid İbni Velid’e yardım etmek üzere Yemame’ye gitti. Hz. Ömer (r.a) zamanında Celûla savaşlarına katılan Cerir (r.a) oraya yerleşti. Hz. Osman döneminde Kufe valisi Mugire’ye bağlı olarak bir süre Hemedan valiliği yaptı. Daha sonra Saîd İbni As kumandasında Azerbaycan fetihlerine katıldı. Hz. Osman (r.a) Fırat kenarındaki bir kısım toprakları ona verdi. Karkisiya şehrinde uzlete çekildi ve yüze yakın hadis rivayet etti.

Milli Gazete


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Yusuf’dan akseden güzellik
Gönderen: Ceren üzerinde 12 Ekim 2015, 22:09:47
Esselamu aleykum.Rabbim bizlere Hz.Yusuf'un imanından,iffetinden,edebinden,hatasından nasip etsin.Rabbim razı olsun paylaşımdan Hakim abi...