> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > ilimdunyasi.com Haberleri > Herkes 15 dakikada Osmanlıca öğrenebilir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Herkes 15 dakikada Osmanlıca öğrenebilir  (Okunma Sayısı 1020 defa)
11 Ağustos 2014, 20:03:02
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 11 Ağustos 2014, 20:03:02 »



Herkes 15 dakikada Osmanlıca öğrenebilir



Osmanlıca gerçekten kolaydır ve Osmanlıca herkes tarafından okunabilir, öğrenilebilir
Yusuf Sami Kamadan'ın röportajı:
 
2013 yılının başından itibaren 3 aylık periodlarla yayına başlayan ve gördüğü ilgi üzerine 2014 yılından itibaren aylık yayınlanan Osmanlıca Eğitim ve Kültür Dergisinden Metin Uçar bey ile, hem Osmanlıca üzerine hem de Osmanlıca dergisi üzerine bir mülakat gerçekleştirdik.
 
Sizi tanıyabilir miyiz?
 
İsmim Metin Uçar. Hayrat Vakfı bünyesinde çalışıyoruz. Burada yayın koordinatörüyüm. Bilecikliyim. İstanbul Üniversitesi mezunuyum. Hasbelkader 2013 yılından itibaren Osmanlıca eğitim ve kültür dergisini yayınlamaya başladık
 
Türkiye'de pek çok dergi yayınlanıyor fakat Osmanlıca dergi farklı bir özelliğe sahip, Osmanlıca yayın yapıyor. Bunu biraz kıyaslamak ister misiniz? Nasıl başladınız?
 
Osmanlıca eğitim ve kültür dergisinin ilk sayıları yayınlandıktan sonra ben muttali oldum. Çok ciddi bir ihtiyaçtı diyebilirim. Biz belki bunu hissediyorduk ama bu kadar karşılığı olacağını çok net bilebiliyor değildik. Osmanlıca son dönemde özellikle herkesin talip olduğu bir konu. Herkes Osmanlıca öğrenmeye gayret ediyor. Bu sadece üniversitelerde değil, belediyeler bu yönde çalışmalar yapıyor, sivil toplum kuruluşları yapıyor. Tabi bu arada Hayrat Vakfı'nın Milli Eğitim Bakanlığı ile, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile, Özel Öğretim Genel Müdürlüğü ile yapmış olduğu protokollerle Osmanlıca biraz daha geniş sahaya yayılmış oldu.
 
Şöyle söyleyeyim, 150.000 kişi iki senede sertifika aldı. Ve bu sadece üniversite öğrencileri değil, 7'den 70'e herkesin muhatap olduğu bir konu oldu. Dolayısıyla Osmanlıca bir anda her tarafa yayıldı. Bu, beraberinde materyali getiriyor. Tamam arşivler var, yazma eserler var, birçok kitaplar var, internet ortamında bir çok şeye ulaşabiliyorsunuz ama bir de güncel hayatın içerisinden size hitap eden bir şeyin de çıkması gerekiyor idi. Biz dedik ki bunu dergiye dönüştürelim, herkesin eline rahat ulaşabilecek bir şey olsun ve bu öğrendikleri Osmanlıca sürdürülebilir olsun, hayatın içerisine çekilmiş olsun. Bu düşünce ile 2013 yılında ilk etapta 3 ayda bir yayınladık, 2014'den itibaren de aylık yayınlanmaya başlandı.
 
Dergi insanlar tarafından ilgiyle takip ediliyor mu, memnun musunuz ilgiden?
 
Elbette. Tabi herşey tanınmışlığıyla ilgili. Ne kadar tanınabilirse o kadar daha rahat ulaşma imkanı var. Bu bir ihtiyaç ise, herkes bir şekilde zaten sizi buluyor. Yani insanlar kendisinin bir şekilde Osmanlıca öğrenebileceğine kanaat ettiği, kendisine faydalı olacağı bir şeyi bulursa bu onların dikkatini çekiyor. Dikkati iki cihetten çekiyor; Bir, Osmanlıca diye bir dergi yayınlanıyor. Bu Osmanlıca diye bir derginin yayınlanmış olması, kafalarda “nasıl olur?” sorusunu doğuruyor. Çünkü böyle bir şey bugüne kadar yoktu. İlk dikkati çeken tarafı burası. İkincisi, Osmanlıcayı biz öğrenmek istiyoruz, böyle bir yayın var madem, bu da bizim işimizi kolaylaştıran bir şey olacaksa, biz buna ulaşabiliriz diye dergiye talep artıyor, ilgi giderek daha da yoğunlaşıyor.
 
Osmanlıca diyoruz ama aslında bu Türkçeden farklı değil, sadece hurufta bazı değişiklikler var. Herkesin öğrenmesi gerektiğine inanıyor musunuz Osmanlıcayı, ya da neden öğrenmesi gerekir?
 
Şöyle söyleyelim, Osmanlıca tartışılan bir kavram aslında fakat normal halk arasında kullandığımız cihetiyle biz de derginin adını Osmanlıca koyduk. Çünkü maruf olan bu. “Osmanlı Türkçesi” diye kullanmak akademik dilde önemli fakat Osmanlıca dediğimizde herkes aslında bunun Türkçe olduğunu, ayrı bir dil olmadığını biliyorlar. Yeni nesil belki Osmanlıca deyince, “biz ne zaman Osmanlıca konuşmaya başlayacağız” gibi farklı bir düşünceye kapılabiliyorlar veya Osmanlıcayı Arapçaymış gibi algılayanlar olabiliyor.
 
Dediğiniz gibi Osmanlıca aslında Osmanlı döneminde kullanılan Türkçedir. Bugün konuştuğumuz, bildiğimiz Türkçeden de hariç değildir, sadece harfleri farklı. Harfleri Kur'an harfleridir. Türkler Müslüman olduktan sonra harflerini de Kur'an'ın harflerinden almışlar, bu arada Arapça, Farsça ve diğer dünya dinlerinden de alarak bir yapı ortaya koymuşlar, devam ettirmişler. Şimdi Osmanlıca öğrenmek bir kaç açıdan önemli ve herkes için önemli. Neden? Bir, siz 600 yıllık, 1000 yıllık bir kültürden, geçmişten bahsediyorsunuz ve şu an bulunduğunuz yerde o kültüre ulaştırabilecek en önemli anahtar elinizde yok. Eğer böyle bir şey varsa sizin o tarihe gidip oradan istifade etmeniz mümkün değil.
 
Atıf Yılmaz diyor ki, “bizim filmlerimiz kısa ömürlü olur.” Diyorlar ki “neden kısa ömürlü olsun?” “Çünkü biz” diyor, “75 yıllık bir birikimle, kültürle film yapıyoruz. 1928'e kadar gidiyoruz, ondan ötesine geçemiyoruz, orada karşımıza büyük bir duvar çıkıyor. Halbuki Çin sinemasına, Hind sinemasına baktığınızda veya köklü tarihe sahip devletlerin filmlerine baktığınızda, 500 yıl, 300 yıl, 1000 yıl geriye kadar gidip oranın verileriyle bir şeyler ortaya koyabiliyorlar.” Şimdi sinema açısından bakıldığında böyle bir tablo var. Halbuki tarihçisi, iktisatçısı, siyasetçisi, sosyologu, psikologu, hepsinin oralarda istifade edeceği şeyler var. Çünkü 1000 yıllık devam eden bir kültürün kodları, verileri orada birikmiş durumda ve siz buraya ulaşamıyorsunuz.
 
Dolayısıyla ben şöyle görüyorum; bugün ilk öğretime başlayan bir çocuk Türkçe öğrenmeye başlıyor. Bunların çok az bir kısmı belki edebiyatçı oluyor ama hepsi Türkçe öğrenmek zorunda. Sadece Türkçe değil, bazı dersler var, her dönemde ve bütün çocuklara veriliyor ve ilk aşamadan itibaren başlıyorlar. Bu, o dalda mütehassıs olmak manasına gelmiyor, ilerleyen dönemde isteyen oradan farklı dallara ayrılabilir. Osmanlı Türkçesini de, Osmanlıcayı da çocuklara biz küçük yaşlardan itibaren verebilirsek, isterse o alanda uzmanlaşabilir, isterse hangi alana muhatap olursa olsun, tarihi derinliğe giderek oradaki verilerden istifade etmek kaydıyla ortaya daha farklı bir şeyler çıkarabilir. Çünkü geçmişini bilmeyen geleceğe güvenle bakamaz, orayı projekte edemez. Buradan ne kadar iyi istifade edebilirse, oralardan da o kadar güzel şeyler kurgulayabilir, anlayabilir, görebilir. Bundan dolayı tarihi bağlamda, kültürel bağlamda Osmanlıcayı öğrenmek ehemmiyetli.
 
İki, biz Osmanlıcaya, Osmanlı Türkçesi diyoruz, Tarihi Türkiye Türkçesi deniyor, Eskimez Yazı deniyor. Karıştırılan birşey var; Arap harfleri kullanılıyor, aslında bunun temelinde Kur'an harfleri var. Osmanlıca sadece tarihe ve kültüre değil, ki bazı filozoflar “kültür eşittir dindir” derler, yine de taşıyan bir fonksiyonu var, Kur'an'a taşıyan bir fonksiyonu var. İlginçtir, bir röportajımızda Kadir Mısıroğlu Bey öyle söylüyordu, eskiden Kur'an kursları yokmuş. Neden? Çünkü öyle bir ihtiyaç yokmuş, Herkes o harfleri bildiğinden dolayı Kur'an'ı biliyordu. Şimdi tam tersine dönmüş, Osmanlıca kurslarına gelen insanlarımız “biz iki şey kazandık, bir Osmanlıca öğrendik, iki bu arada Kur'an'ı Kerim'i öğrendik” diyorlar. Bilmeyenler için söylüyorum. Böyle bir tarafı da var. Dolayısıyla, Türkiye'de özellikle Kur'an'ın harflerine karşı ciddi çalışmalar yapılması lazım, hem tarih hem dini anlamada hem de geleceği projekte etmek noktasında mümkün olan herkes bu harflerden istifade etmeli, öğrenmeli.
 
Biraz kendi Osmanlıca serüveninizden bahseder misiniz?
 
Osmanlıca serüvenimiz lise yllarındayken başladı. Enteresandır, bizden bir üst sınıftaki arkadaşımız, ben ona hangi bölüme gideceğini sorduğumda “arşivcilik” demişti. Ben ona “hayırdır yani arşivcilik nedir, niye gideceksin oraya?” diye sorduğumda dedi ki “Osmanlıca öğretiyorlarmış.” İlginç gelmişti bana, bende yer etmiş. Bana soranlara “ben de arşive gideceğim” diyor idim. O muhasebeci oldu fakat ben arşiv bölümüne geldim.
 
Bizim arşiv bölümünün şöyle bir artısı vardı, tarihçilerin kurduğu bir bölümdü, dolayısıyla 4 yıl boyunca biz Osmanlıcayla ve arşivlerle muhatap olmak durumunda kaldık. Tabi bu arada okul dönemimizde Hayrat Vakfı bünyesinde evlerde, yurtlarda kaldık. Hayrat Vakfı da temelinde Kur'an hakikatlerini, Kur'an harfleri ile öğreten bir müessese olması hassasiyetiyle bizim hayatımızın her cephesine Osmanlıca girmiş oldu. Dolayısıyla Osmanlıcayla hem okulda muhatapsınız, hem kaldığınız yerde muhatapsınız. Osmanlıcayı hem okuyorsunuz, oralardan verileri paylaşıyorsunuz, derken bakmışsınız Osmanlıcayı yazar çizer duruma gelmişsiniz. Yani hayatınızın etrafına böyle bir yapı oluşturduğunda siz de ister istemez bunun her tarafı ile muhatap olmak durumunda kalıyorsunuz.
 
Osmanlıcada 600 yıllık bir kültür var, gelişmiş bir kültür var. Rika gibi, nesih gibi farklı yazı türleri var. "Ben Osmanlıca biliyorum" demek için, bunların hangisini bilmek kriter? Ben mesela matbaa yazısı okuyabiliyorum, Osmanlıca biliyorum diyebilir miyim yoksa rika okuyabilmek, nesih, divani veya diğer yazıları da okumak gerekiyor mu?
 
Şimdi Osmanlıcayı bilmek iki türlü hatta üç türlü. 1- Osmanlıcanın yazısını okuyabilirsiniz. Bu bahsettiğiniz tarzda matbu harflerden başlar, siyakata kadar gider. 2- O Osmanlıca olarak yazılmış olan belgenin arka tarafındaki bilimi bilmeniz gerekir. Yani tarihi belgeyse tarih bilmeniz gerekir, edebiyat ise edebi arka plan olması gerekiyor, iktisatsa hakeza, başka kitaplarsa hakeza. Şimdi siz belki harfi çıkarabilirsiniz, okuyabilirsiniz. Bunu şey gibi düşünün; İngilizcede bir kelime yazıyor, latin harfleri olduğu için siz onu okuyabilirsiniz. Ama ne telaffuzunuz doğru olur, ne de ne manaya geldiğini bilirsiniz. Dolayısıyla sizin “bunu okuyorum, Osmanlıcanın herşeyine hakimim” deme imkanınız zannederim yok. Şundan dolayı yok, yanlış anlaşılma...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Herkes 15 dakikada Osmanlıca öğrenebilir
« Posted on: 18 Nisan 2024, 08:36:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Herkes 15 dakikada Osmanlıca öğrenebilir rüya tabiri,Herkes 15 dakikada Osmanlıca öğrenebilir mekke canlı, Herkes 15 dakikada Osmanlıca öğrenebilir kabe canlı yayın, Herkes 15 dakikada Osmanlıca öğrenebilir Üç boyutlu kuran oku Herkes 15 dakikada Osmanlıca öğrenebilir kuran ı kerim, Herkes 15 dakikada Osmanlıca öğrenebilir peygamber kıssaları,Herkes 15 dakikada Osmanlıca öğrenebilir ilitam ders soruları, Herkes 15 dakikada Osmanlıca öğrenebilirönlisans arapça,
Logged
11 Ağustos 2014, 21:32:36
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« Yanıtla #1 : 11 Ağustos 2014, 21:32:36 »

Daha önce Arap harflerini bilen için daha da kolay olacaktır Osmanlıca öğrenmek. Kolay ve okuması çok keyif verici bir dil.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

11 Ağustos 2014, 22:36:06
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #2 : 11 Ağustos 2014, 22:36:06 »

Esselamu aleykum.Evet Osmanlıca kolay öğreniliyor.Sadece hevesli olmak ve her gün tekrar etmek gerekiyor.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

21 Ağustos 2014, 16:00:35
❣ Muhammed ❣

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 3.112


« Yanıtla #3 : 21 Ağustos 2014, 16:00:35 »

Ve aleykümselam...
Bende bilmiyordum meğer öle kolaymış
Rabim razı olsun bizi bilgilendirdiğiniz için
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes