> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > ilimdunyasi.com Haberleri > Gençler de ölür mü?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gençler de ölür mü?  (Okunma Sayısı 1265 defa)
19 Mart 2016, 15:47:32
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 19 Mart 2016, 15:47:32 »



Gençler de ölür mü?



DKM Üniversite seminerlerinde bu hafta “Gençlik ve Ölüm” konusu işlendi

Diyarbakır Kültür Merkezi’nin hazırladığı Üniversite Seminerlerinde bu hafta Telhan Vural, “Gençlik ve Ölüm” konusunu işledi. “Ahirzamanda Gençlerin Ölümü Unutması”, “Ölüme Hazırlık” ve “Gençler de ölür mü?” başlıkları altında yapılan seminer içeriğinden bazı notlar ise şöyle:

“Allah insanoğlunu bu dünyaya göndermiş ve bir sınava tabi tutmuştur. Onların sadakatini ve itaatlerini ölçüyor. Yaptıklarının karşılığını vermek için ölüm hakikati ile mükafat ve mücazat alemine gönderiyor.

İşte İslam inancına göre ölüm bir hal değişikliğidir. Bir yokluk değildir. Sonsuza açılan bir kapıdır. Bu konu hakkında Üstad Hazretleri şu ifadeleri beyan etmiştir. “Mevt, vazife-i hayattan bir terhistir, bir paydostur, bir tebdil-i mekândır, bir tahvil-i vücuddur, hayat-ı bâkiyeye bir davettir, bir mebde'dir, bir hayat-ı bâkiyenin mukaddimesidir.”

AHİRZAMANDA GENÇLERİN ÖLÜMÜ UNUTMASI

Evet bu ahir zamanda ahlakları bu kadar yozlaşmış ve adeta hiç ölmeyecekmiş gibi gençlik hevesatıyla asıl vazifesini unutan gençliğe dünya bütün şaşasıyla yüzüne gülüp gençleri mıknatıs gibi içine çekiyor. Büyük vazifelerin bulunduğu küçük daire yani kalp dairesine çok az çalışıp yada hiç çalışmadan bütün mesaisini belki bazen vazifelerinin bulunduğu cezibedar olan büyük daireye sarfediyor.

Hayatın her alanında günahlardan uzak kalmanın zor olduğu bu dönemde televizyon programları ve internet sitelerinin gençlerin cebine taşınmasıyla hislerini okşayarak gaflete düşürüyor adeta aklı ve kalbe iptal ediyor. Çünkü hayat tarzımızın Allah ve Resulü’nün istediğinin yanında oradakileri kendimize örnek yapıp onlar gibi yaşamaya, giyinmeye, konuşmaya başladık.

Dönemimize baktığımız zaman gençlerin önünü kesmek zorlaşmıştır. Peki bu gençlik nasıl bu hale geldi? Toplum içerisinde günahları meşrulaştırılması, nasihat istersen ölüm yerine gençlere zehirli bal hükmünde sefahat ve dünya eğlencelerinin tavsiye edilmesi, aslı saadetin ahirette olduğunu unutturup sanki bu dünyadaymış gibi gösterilmesi, ölümünü düşünüp ahiretine çalışan gençlik yerine dünyayı düşünüp ona çalışan bir gençliğin türetilmesi gibi nedenler etkili olmuştur. Ayrıca ihtiyarların bu zamanda ölümü unutmak için genlere tempo tutmaları da işin hayret verilen yönlerinden bir tanesidir. Üstad Hazretleri bu konuyla alakalı bir Hadis-i Şerifi şöyle yorumlamaktadır. "En hayırlı genç odur ki; ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesatına esir olmayıp gaflette boğulmayandır. Ve ihtiyarlarınızın en kötüsü odur ki; gaflette ve hevesatta gençlere benzemek ister; çocukçasına hevesat-ı nefsaniyeye tâbi olur. "

İşte bütün bu etkilerin sonucunda dünyaya dalan gençliğin neticesi ne olabilir? Evet bu sarhoşluklarıyla ve gafletleriyle dünyasını zehirlemenin yanında ahiretini dahi mahvedip insanlığın başına bela olur. Örneğin bir dakika intikam lezzeti için hapiste dört-beş sene azab çeker, tövbe edip günahlarından pişman olmaz ise canavar bir hayvan hükmüne geçer, hem dünyasını hem ahiretini mahvetmiş olur. Bunun için Bediüzzaman Hazretleri ahirzaman gençlerinin haline çok acımıştır.

Ölüme hazırlık

Peki bu sarhoş gençliğin önüne geçip durdurmanın bir çaresi yok mu? Elbette bu ahir zamanın fitneleri karşısında biz gençlerin imdadına Kur’an’ın dersiyle Resul-i Ekrem (ASM)’ın talimiyle yazdırılmış olan manevi bir ilaç hükmündeki Risale-i Nur’dur.

“Sizdeki gençlik kat'iyyen gidecek. Eğer siz daire-i meşruada kalmazsanız, o gençlik zayi' olup başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem âhirette kendi lezzetinden çok ziyade belalar ve elemler getirecek. Eğer terbiye-i İslâmiye ile o gençlik nimetine karşı bir şükür olarak iffet ve namusluluk ve taatte sarfetseniz, o gençlik manen bâki kalacak ve ebedî bir gençlik kazanmasına sebeb olacak.”

Bilindiği üzere bu kısacık hayatın her alanında sınavlar olduğu gibi büyük sınav olan ölüm dahi hiç kaçışı yoktur ki gelecek. Dünya lezzetlerine dalsak da, gaflette boğulsak da sarhoşlukla unutmaya çalışsak da, yatsak da, çalışsak da bu sınav gerçekleşecektir. Fakat bu sınava hazırlamanın iki yolu vardır. Birinde kanun ve nizama tebaiyet vardır diğerisin de ise serbestiyet ve hürriyet vardır. Kanun ve nizama tebaiyetin bulunduğu yolda külfet içinde emniyet ve saadet vardır diğerinde ise serbestiyet içinde bir rahatlık varsa da zahmet ve sıkıntı vericidir çünkü cismi bir ağırlıktan kurtulmuş olsa da kalbi binler batman ağırlıkları altıdadır. Bunu bir örnek ile açalım.

Mesela geçtiğimiz pazar arkadaşlar YGS sınavına hayırlısı ile girdiler. ÖSYM’nin tanıdığı süre içinde sınava tabi tutuldular. Bu tanınan süre içerisinde onlara sınav görevlileri atadı, kitaplar bastı. En iyi kazanma ve çalışma yolarını göstermiştir. Bunlardan dünya zevklerinden, lezzetlerinden ve rahat döşeğinden feragat edip çalışanlar YGS barajını geçip kazanırlar. Ancak muallimleri dinlemeyen, kitaplara kulak asmayan ve dünya lezzetleri peşinden koşan ve hazırlık yapmayan öğrenci ise YGS barajı altında kalıp kazanamaz.

Aynen öyle de Allah bizi ölüm sınavına girmek için belli süreliğine dünyaya göndermiştir. Bu ölüm sınavı hazırlığında Peygamberler göndermiş ve kitaplar indirmiştir. Her asra uygun hazırlık çalışmasının nasıl olacağını göstermek için mücedditler göndermiş. Bunun üzerin eğer insanoğlu dünya zevklerinden, lezzetlerinden ve rahat döşeğinden feragat edip peygamberleri ve kitabı dinleyip hayatına tatbik ederse bu sınavı geçip ebedi bir saadete ulaşacaktır. Ancak peygamberleri dinlemeyen ve kitaplara kulak asmayanlar ve dünya lezzetlerine dalarsa ölüm sınavında iman barajı altında kalır ve cehennem ile cezalandırılır. Nitekim Resul-i Ekrem (ASM) “Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çok zikrediniz buyurmuştur.” buyurmuştur.

Tekrarı olan dünyevi sınavlara bu kadar çalışılıp sadece bu dünyamızı kazandıracakken baki bir alemi ve ebedi bir saadetin girişi olması hasebiyle ve tekrarı olmayan ölüm sınavı için ne kadar çalışılması gerektiğini tahmin edebiliriz. Bu ölüm sınavına herkes kendi imanın derecesine göre giriş yapacaktır. Çünkü ölüm için renk, makam, para, şöhret, ırk gibi unsurların hiçbiri fayda vermeyecektir. Nitekim Allah (cc) bir ayeti kerimenin mealinde şöyle buyurmaktadır. “…Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve en üstün olanınız takva bakımından en üstün olanınızdır…” Mesela Karunlar, Firavunlar, Nemrutların malları dünyevi makamları yüksek olmalarına rağmen zamanlarının peygamberlerini ve kitaplarını dinlemedikleri için Allah’a itaat etmeyip helak olup gitmişlerdir. Fakat sahabe hazretlerine baktığımız zaman en fakirleri Allah’a ve Resule tabiiyeti ile birlikte ebedi bir saadet ve cennet gibi büyük bir makam sahibi olmuşlardır zenginleri ise mallarını Allah yolunda sarf ederek ebedileştirmişlerdir. İşte ölüm sınavı günü ebedi hayatımızı kurtaracak olan ne dünya zevkleri ne de sefahatlerdir yalnızca Allah’ın rahmeti ve amellerimizdir. Buda gösteriyor ki dünya malları ancak kabir kapısına kadar insana eşlik eder.

Evet ölüm ömrünü Allah’a ve Resul’üne adamış insanlar için sevdikleri ile buluşmadır. Ama ömrünü boş yere heba edenler için ise çetin bir gün olacaktır. Nitekim Allah ve Azrail as meleği arasında ki konuşma bizlere bu gününün çetinliğini göstermektedir. Ve ölüm meleğine der ki : “Öl Ey Ölüm Meleği” Ve ölüm meleği ölür… Ölüm sarhoşluğunu hissettiği zaman diyecek ki: “Ey azamet ve izzet sahibi Rabbim, Eğer ölüm sarhoşluğunun bu kadar can yakıcı olduğunu bilseydim, Sen’den kullarının ruhlarını kabzettiğim için af dilerdim.”

Böyle masum ve günahsız bir meleğin ölüm anı bu kadar zor ise hayatını günahlarla geçirenler için ise ne kadar zor olacağını tahmin edebiliriz. Ancak ölüm sadece bir başlangıçtır. Başlangıcı bu zor olan bir girişin ahiret aleminde zerre kadar işlediğimiz günahların hesabının sorulacağı günün ne kadar zor olacağını kafamızda diri tutmamız gerektiğini düşünüyorum. Onun için günah işlemeye bu kadar müsait olan gençlik döneminde bu ölüm gününün kolay olması için ancak Sünneti Seniyye ittiba ve Kur’an’ı Kerim’e sarılmakla olur tek kurtuluş yolu budur.

GENÇLERDE ÖLÜR MÜ?

İnsanların gençlik dönemlerinde uzun emelleri olduğundan sonsuza dek yaşayacağına dair sanki elinde senedi varmış gibi o değerli ömrünü değersiz işlerle geçirebiliyor. Dünyaya rahatlıkla sevk ediyor dünya meşgaleleriyle uğraştırıp gaflet uykusuyla uyutuyor. Örneğin; “daha üniversiteyi kazanacağım, iş sahibi olacağım, evleneceğim ondan sonra zaten ihtiyarlık gelecek ibadetleri o zaman yapacağım” gibi zanlara kapılıyor. Nitekim bu örneği gençlerden sürekli duyabiliyoruz çevremizdeki gençlere (Tabi çevremizdeki gençler deyince okul da içtimai hayata karşılaştığımız bazı kişilerden bahsediyorum) niçin ibadet etmiyorsunuz diye sorduğumuzda verdikleri cevap maalesef ölüm celladının gizli ve her an kafamızı kesebilir hakikatiyle hiç bağdaşmıyor. Daha gencim ne ölümünden bahsediyorsun hele bir yaşlanayım o zaman Hacca da gideriz, namaz da kılarız gibi sözleri rahatlıkla duyabiliriz. (ancak bizimde bu tür sözleri söylemememizin temel sebeplerinden olan Risale-i nur için Allah’a şükretmeliyiz ve sorumluluğumuzun daha fazla olduğunun farkında olup ve ehli dünyadan çok daha fazla çalışmalıyız. Biz Risale-i nur okuyan gençler olarak hizmetimizi ne kadar iyi yapsak zaten manevi kazançları yanında maddi kazancıda vardır.

 

1- Rızıkta bereket,

2- Kalbde rahat ve sürur,

3- Maişette sühulet,

4- İşlerinde muvaffakıyet,

5- Talebelik faziletini almakla, bütün Risale-i Nur talebelerinin dualarına hissedar olmak olduğu v...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gençler de ölür mü?
« Posted on: 25 Nisan 2024, 07:30:43 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gençler de ölür mü? rüya tabiri,Gençler de ölür mü? mekke canlı, Gençler de ölür mü? kabe canlı yayın, Gençler de ölür mü? Üç boyutlu kuran oku Gençler de ölür mü? kuran ı kerim, Gençler de ölür mü? peygamber kıssaları,Gençler de ölür mü? ilitam ders soruları, Gençler de ölür mü?önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes