15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri => 15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri => Konuyu başlatan: ღ۩Bilgin۩ღ üzerinde 24 Kasım 2016, 00:13:40



Konu Başlığı: Gazi Enes Alacayaka 15 Temmuzda Sabah Namazında..
Gönderen: ღ۩Bilgin۩ღ üzerinde 24 Kasım 2016, 00:13:40
Hainlerin namaza bile saygısı yoktu

Aşağıdaki resme tıklayarak Gazi Enes Alacayaka resmi adresine ulaşabilirsiniz.

(http://image.prntscr.com/image/cfeb1b2da4cb4233bd7572809c1309ee.png) (https://www.facebook.com/enes.malik.7393)

15 Temmuz Gazisi Enes Alacakaya, 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaşananları Yeni Akit gazetesi muhabiri Süleyman Yaşar'a anlattı.


Ayağından yaralanan Gazi Enes Alacayaka, 15 Temmuz gecesi yaşananları anlatarak, "Külliye'nin duvarında saf tutarak namaza Fetih süresiyle başladık ama bu hainlerin namaza da saygısı yoktu" dedi.

15 Temmuz gecesi neler Yaşadınız, sokağa çıkmaya nasıl karar verdiniz?


O gece ailemle oturuyordum. Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine sokağa çıkmaya karar verdim. Evimden hiçbir şey için öyle hızlı çıktığımı hatırlamıyorum. üzerime 50 lira para aldım ve bir pantolon bir gömlek sokağa çıktım. Aileme Sincan meydanına gideceğimi söyledim. Bu canı, vatan ve millet için vermek en ulvi anlamıyla şehadet şerbeti içmek için dışarı çıktım.

Sincan'da tekbirlerle bir araya gelen bir kalabalık vardı. Servis dışı yazan bir otobüs gördüm. Şoföre. "Bu otobüs nereye gider?" dedim. 0 da "şehadete" dedi. Üzerimde kart olmadığını söyledim. Şoförde bana gülümseyerek, "Bugün kart geçmiyor, kalp geçiyor" dedi. Bende kalbimi bastım ve o otobüse bindim. Külliye'ye giderken bir F16 uçağı üzerimizden alçak uçuş yaptı. Otobüs F16'nın şiddetiyle hemen Külliye'nin ilerisinde durdu. İş makineleri yolu kapatmıştı. Koşarak Külliye'deki yerimizi aldık.

"TEKBİRLERLE KÜLLİYE'YE KOŞTUK"

Çatışmaların en şiddetli yaşandığı yerlerden biri de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ydi. Orada nelere şahit oldunuz?

Külliye'nin ana kapısında polisler vardı. Askeri araçlar Külliye'nin sağ çaprazında bekliyordu. Bir süre sonra 1 zırhlı cip ve 2 askeri kamyon geçti. AOÇ kapısına doğru ilerlediler. Bu arada ilerideki kapıdan çatışma sesleri gelince oraya doğru koştuk. Daha sonra tanklar geldi.

Helikopterler ateş açmaya başladı. Tankın üzerindeki askeri aşağı çektik. O kalabalık iman gücüyle hareket ediyordu. Bu karmaşa esnasında ayağımda bir sızı hissettim ama önemsemedim. Çünkü benden daha ağır yaralılar vardı. İki saat boyunca hiç bir şey hissetmedim. Sabah namazında abdest alacağım zamana kadar sekerek yürüyordum. Bu şekilde bizden daha ağır yaralılara müdahale ettik. Onları taşıdık. Abdest alacağım zaman ayağımın kanadığını ve şişip, morardığını gördüm. Bir şarapnel parçası gelmişti, vatan sağolsun.

Külliye'nin duvarlarında saf tutup namaz kıldınız. Bu nasıl gelişti? Namaz kılarken hangi duygulan yaşadınız?

Sabah namazı vakti gelmişti. Abdest alacak yer arıyorduk. Açık market olmadığı için suyu idareli kullanıyorduk. Yarım litrelik bir suyu 10 kişi paylaşarak içtiğimizi biliyorum. Yani abdest alacak kadar suyumuz yoktu. Orada bir sulama fıskiyesi olduğunu fark edince oraya doğru ilerledik. Kardeşlerimiz o gün hiç olmadığı kadar cömertti. Yüzlerce insan o sudan sabırla abdest almayı bekledi. "Namaz uykudan hayırlıdır, namaz nöbetten hayırlıdır" diyerek sabah namazının vaktinin girdiğini duyurdum. O güzel ortamdan etkilenip hayatında hiç namaz kılmayan kardeşlerimiz bizim yanımızda saf tuttu.

Külliye'nin duvarında saf tutarak namaza Fetih süresiyle başladık ama bu hainlerin namaza da saygısı yoktu. Namaz esnasında üzerimizden sürekli alçak uçuş yapıyorlardı. Secdeye kapandığımız sırada çok şiddetli bir patlama sesi geldi. Sesin şiddetiyle secdede şehadet getirdim. Hayatım gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti. Belki 3 saniyelik bir olaydı ama o 3 saniye hiç bitmedi.

Ateş altında namaz kılarken korkmadınız mı?


Korkmadık. Şahadet aşkıyla yaşamış ataların torunları olarak bırakın korkmayı şehadete hasrettik. Kucak açtık şehadeti bekliyorduk lakin bize nasip olmadı. Çok yakın tanıdığım Erkan Yiğit kardeşim şehit oldu. Bazılarımız Uhud'un Hamza'sı, bazılarımız ise Ali'si oldu.

Kaynak:Yeniakit /Süleyman Yaşar