๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ => ilimdunyasi.com Haberleri => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 09 Haziran 2013, 16:59:47



Konu Başlığı: Fitneye karşı dua şuuru şerri ve yanlışı engeller
Gönderen: Sefil üzerinde 09 Haziran 2013, 16:59:47
Fitneye karşı dua şuuru şerri ve yanlışı engeller

(http://www.risalehaber.com/d/news/113155.jpg)

Nihat Hatipoğlu, fitneye karşı duanın önemine dikkat çekti


Nihat Hatipoğlu, fitneye karşı duanın önemine dikkat çekti. Sabah'taki yazısında Peygamber Efendimizin (asm) "Fitne uyuyor uyandırmayın" hadisini hatırlatan Hatipoğlu, "Güzel bir yoldayız. Dünyada taşlar yerinden oynarken biz iyiyiz. Geleceğe umutla bakıyoruz. Dış devletler bize gıpta ile bakıyor. Elbette kusurlarımız, hatalarımız, eksiklerimiz var. Ama ümidimiz, umudumuz var. Hem İslam âleminin ve hem de Osmanlı'nın hatırası olan halkların umuduyuz. Beklentiler var. Gözler bizde. Dostlar, kalbi kırıklar bizi beklerken, kötü olanlar da bekliyor. Ayaklarımızın kayması bekleniyor. Hata yapmamız isteniyor. Şer odakları her zaman hazırdır, uyumaktadır ama uyanmak için fırsat kollamaktadır. Sanki bir devin, hunhar bir zalimin uyuduğu gibi uyumaktadır. Uyandırmamak lazım. Ama fitne uyandığı günde bir olmak, beraber olmak lazım. Sözü, kalbi, duayı, himmeti, gayreti bir etmek lazım. Beraber kılmak lazım. Tevhid sadece Allah'ı birlemek değil ki. Aynı zamanda kalpleri de birlemektir, birleştirmektir. Hz. Peygamber'in uyarısı hayat veren, damarlara kan veren bir uyarıdır. Fitne uyuyor, uyandırma. Fitneyi bastıracak tek yol sevgidir, kardeşliktir, metanettir, yumuşaklıktır, sabırdır, teennidir. Kucaklaşmaktır, nefeslenmektir.  Taş atana taş atmak değil, nefretle bakana nefret iadesi değil" dedi.

Peygamber Efenidimizin (asm) hayatından örnek veren Hatipoğlu, duanın önemine dikkat çekti:

"Taif'te" Efendimize (s.a.) taş atmışlardı. Mübarek yüzü kanamıştı. Yüreği kanamıştı. Bunca iyiliğe karşı taş mı olmalıydı. Taş mı hak ediyordu. Elbette hayır. "Gül hak eden bazen taş bulabilir." Taş atan ele de, gelen taşa da darılmamak lazım. Çünkü taş atan el gün gelir gelecek taşlara gövde olur, siper olur, can olur. Sabır lazım. Durulmak lazım. Kanayan yüzü silmek lazım. Bütün çevre Taif kesilse de bütün dünya putlarından arındırılmamış Mekke olsa da ötelerde bir Medine vardır. Zafer vardır, çıkış vardır. Lakin illa ki sabır lazım.

Hz. Peygamber'i taşla karşılayan Taif daha sonra kuşatılır. Ama sonuç alınmaz. Sonradan da Taif halkı kendi kendine gelir ve İslam'a girer. Kavgasız, kılıçsız, sıkıntısız. Atılan taşlar sevgiye, pişmanlığa, güle, rahmete dönmüştür. Taif'te taşlanan Hz. Resul'e (a.s.) dağların meleği gelir. İzin ver Taif'i yerle bir edeyim. Yüzü kan içindeki sevgili nefes nefesedir, üzgündür, kırılmıştır. Kalbi kırıktır. Gönül dünyasına taş dokunmuştur. Mübarek yüzüne gadir ve zulüm değmiştir. Ayakkabıları kan dolmuştur. Yanında zor günlerinde hiç ayrılmayan Hz. Zeyd vardır. Yalnızdır. Tektir. Kimsesizdir ve onca da sessizdir. Lakin dağların meleğine bakar ve şöyle der:

"Hayır! Sen aradan çekil. Sana ihtiyacım yoktur. Ben elbette Taif halkının yok olmasını istemem. Belki onların omurgalarından iman edenler çıkar." Sonra yüzünü, kendisini hiç yalnız bırakmayan sahibine çevirir. Dua eder. Çünkü O, onu hiç yalnız bırakmadı. Yüreğimize dokunacak bir duadır Taif duası. Çaresiz zannedilenlerin ne kadar yüce bir kudretten güç aldığının ilanıdır bu dua. "Kuvvetimin tükendiğini sana arz ediyorum. Gücümün azaldığını, insanların gözünde küçük düştüğümü sana şikâyet ediyorum. Ey merhametlilerin en merhametlisi; Sensin ezilmişlerin Rabbi, Sensin benim Rabbim. Beni kimin eline bıraktın? Bana gaddarlık yapan yabancıların eline mi? Yoksa zalim bir düşmana mı? Eğer sen bana gücenmediysen kesinlikle bunlara aldırmam. Lakin iyiliğin beni rahatlatacaktır. Senin nuruna sığınırım. Karanlıkları aydınlatan nuruna yeter ki sen razı ol."

Bu Taif yakarışı hepimize lazım. Millet olarak, ümmet olarak Taif aşısıyla aşılanmalıyız. Taif günü gibi yalvarmalıyız. Çünkü Taif şuuru şerri, kötü niyeti ve yanlışı engeller. Çünkü Taif günü yapılan dua, kıyamete değin hecelenecek bir zikirdir. Elbette bu zikrin Rabbin katında bir karşılığı vardır. Taif yakarışı bir zafiyetin değil bir gücün, kudretin, sahiplenmişliğin, ayakta kalışın, dik duruşun yakarışıdır. Elbette ki bir zayıflığın veya tükenmişliğin değil. Dikkat etmemiz gereken en önemli nokta şu: "Puslu havayı" sevenler her an tetikteler. Bizler onlardan daha uyanık olmalıyız. Biz uyanırsak, fitne uykuya dalar.

risale haber


Konu Başlığı: Ynt: Fitneye karşı dua şuuru şerri ve yanlışı engeller
Gönderen: Sefil üzerinde 09 Haziran 2013, 20:19:32
Esselamu aleykum ;İnşaallah bu zor günleri dua dua atlatacağız Allah yardımcımız olsun inşaallah bu sıkıntıları millet adına bir an evvel allahın izniyle sıyrılır ülke olarak tam gaz hizmetimize devam ederiz


Konu Başlığı: Ynt: Fitneye karşı dua şuuru şerri ve yanlışı engeller
Gönderen: Ekvan üzerinde 09 Haziran 2013, 20:41:13


     Dua etmeyi unutmus bir milletiz..Duamiz olmayinca,ortam da bu hale geliyor maalesef..


Konu Başlığı: Ynt: Fitneye karşı dua şuuru şerri ve yanlışı engeller
Gönderen: Kayin üzerinde 09 Haziran 2013, 22:02:52
biz birazda bana dokunmayan yılan hesabi yaşadığımız için ve malesef duadanda uzak,ilimdende yoksun..her ikisidende yoksun bi ortamda devam eden düzende en ufak bi fitnede sarsılması kaçınılmaz oluyor...inşALLAH ilk önce kendimiz duanın gücüne inanarak dua etmeli,vicdan ve merhametle muamele etmeli ve çocuklarımızıda aynı kalıba sokmalıyız...aksi halde ne düzen kalır nede sağlam bi nesil...