๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ => ilimdunyasi.com Haberleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 18 Ağustos 2010, 02:12:21



Konu Başlığı: Ertuğrul Sağlama başörtülü eş soruları
Gönderen: Zehibe üzerinde 18 Ağustos 2010, 02:12:21
(http://www.risalehaber.com/images/news/71193.jpg)


Bugün'e konuşan Bursaspor Teknik direktörü Ertuğrul Sağlam, başörtülü eşiyle ilgili sorulara cevap verdi.


Bugün Gazetesinden Seda Şimşek'e konuşan Bursaspor Teknik direktörü Ertuğrul Sağlam, başörtülü eşiyle ilgili sorulara cevap verdi.

İşte Seda Şimşek'in röportajından ilgili bölümler:


*Eşinizin başörtülü olmasından dolayı Beşiktaş'ta istenmediğiniz iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Beşiktaş'ta böyle bir mahalle baskısı yaşadınız mı?

İmza aşamasındayken bu yönde birkaç haber çıktı ama böyle bir baskı yaşamadık. Ben dinini yaşamaya çalışan bir insanım. Bence Müslüman'ım diyen her insan dinini yaşamak istiyordur. Kimi tam anlamıyla yaşıyor, kimi yaşamıyor. Bu kişinin kendisiyle, onu yaratan arasındaki ilişkidir. O yüzden dinini yaşayana, yaşamak isteyene de, kendi istediği şekilde hayatını yaşamak isteyene de herkesin saygı göstermesi gerekiyor. Bu türlü durumların sporun içine sokulmasını ben kabul edemiyorum.

*Futbolculuğunuz, teknik adamlığınız döneminde spora bunlar karıştırıldı mı?

Ben bugüne kadar hiç hissetmedim. Futbol oynarken de bu nedenden ötürü somut bir sıkıntı yaşamadım. Antrenörlüğümde de yaşamadım. Antrenörlükte yaşadığımız başarıların ya da başarısızlıkların altında hiçbir zaman böyle bir şey aramadım.

*Mesela gençliğinizde Beşiktaş'ta oynarken bir dışlanmışlık duygusu yaşadınız mı?

Biz yabancı ülkelerden gelen futbolcularla da çok sıkı dostluklar kurduk. Almanya'dan gelen Kuntz'la da Nijerya'dan gelen Amakochi ile de ailecek görüştük. Onlar insana insan olarak değer verdikleri için, işin bu kısmını hiç ön plana çıkarmadılar. Farklı dinlere mensup insanlarla da çok sıkı dostluklar kurdum. Böyle bir baskıyı hiç hissetmedim. Biz kendi dinimizi yaşarken, kendi inançlarımız doğrultusunda hayatımızı devam ettirirken, kendimizi hiçbir zaman hayattan, toplumdan soyutlamadık. Hep sosyal olmaya dikkat ettik. Bu yönümüzü ön plana çıkartarak kendimize hiçbir zaman avantaj sağlamaya çalışmadık. İşimizi hep en iyi şekilde yapmak için mücadelemizi verdik. Sonuçta da bizi herkes sevdi, her kesimden insandan saygı görebiliyoruz.

*Eşiniz nasıl yaşadı o günleri?

Tabii ben burada büyük fedakârlık yapıp, hiçbir insanı düşüncesinden ve inanışından dolayı ayırt etmeyip, onlarla çok iyi ilişkiler kuran, insana insan olduğu için değer veren eşime çok teşekkür etmek istiyorum. Bu işin sıkıntısını çeken o oldu. Hiçbir olumsuzluktan etkilenmeden hem bize destek olmaya çalıştı hem de bir anne olarak çocuklarını büyüttü. Hani derler ya "her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır" diye, benimle ilgili de kesinlikle böyle. Bu kadar yoğun çalışan bir insana dayanmak çok zor. Yeri geliyor, 2-3 gün eve gidemiyorum, kamplarda evden bir aya yakın uzak kalıyoruz, ama o kadar sıkıntıya rağmen hiçbir zaman "of" bile demedi. Her anını bize destek olmakla geçirdi. 13 yaşında oğlum, 8 yaşında kızım var. Onlarla ilgili belki de hiç yardım edemedik, ama hiç serzenişte bulunmadan çoçuklarımızı büyüttü, çok iyi bir eş oldu. Başarımızın mimarı oldu, ona bir kere daha teşekkür ediyorum.

Bugün