> Forum > ๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ > ilimdunyasi.com Haberleri > Dindarların psikoloğa ihtiyacı olmaz mı?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dindarların psikoloğa ihtiyacı olmaz mı?  (Okunma Sayısı 688 defa)
05 Ocak 2010, 01:14:54
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 05 Ocak 2010, 01:14:54 »





Psikoloğa gitmek de "deli doktoru"na gitmek gibi algılanıyor hâlâ

Adem Güneş'in yazısı:
(Uzman Pedagog)


İnanan insanın gerçekten psikoloğa ihtiyacı olmaz mı?

"İnançlı bir insanın psikoloğa ihtiyacı yoktur" gibi bir kanaat var. Psikoloğa gitmek de "deli doktoru"na gitmek gibi algılanıyor hâlâ. Gerçekte inanan insanın psikolojik dengesi de bozulabilir ve bunalımlar yaşayabilir. Bu durumu inanca bağlamak doğru olmaz. İnanan insan için kabz ve bast hallerinden bahsedilir.

Halk arasından "İnançlı bir insanın psikoloğa ihtiyacı yoktur." diye çok yaygın bir düşünce bulunmakta ve bu nedenle psikoloğa gidiyor olmak, psikolojik danışma hizmeti almak istemek "deli doktoruna" gitmek olarak alaycı ve aşağılayıcılıkla karşılanmaktadır. Peki gerçekten durum böyle mi? İnanan bir insanın psikolojik dengesi bozulmaz mı? Maalesef, İslam topluluklarında genel yaygın bir kanaat ile psikoloji bilimi aşağılanmış, hafife alınmış, psikolojik sorunlar yaşıyor olmayı inançsızlıkla eşit tutulmak gibi büyük bir gaflet içine düşülmüştür. Halbuki inanan insan da insandır ve inanan insanın da bazen ruhunun kaldıramayacağı derecede bunalımlar yaşadığı olur. Ve hatta daha da ötesi, inanan insanın problemleri inançsız bir insanın problemlerinden daha çok olabilir.

İnanan insan belli kurallar içinde yaşamaya and içmiştir. Ve bir ömür boyu o kurallarla yaşamak, çizgi dışına çıkmamak için ciddi gayret sarf eder. Hiç beklemediği bir anda çok güvendiği bir arkadaşından ihanete uğrar ama kin tutmamak için kendini, nefsini, egosunu yenmek için çabalar... Etrafındakiler yalan ile iş görmeyi bir yetenek haline getirmiştir ama o yalana bulaşmamaya yeminlidir. Oturup kalktıkları kişiler gece alemde, gündüz stres atmak için denizdedir, inanan insan yanılıp da bir kahkaha atsa, ardından "estağfirullah" diyerek hep hüzün halini korumaya çalışır... Ve inanan insan koca bir ömrünü dünyadan gam almak için değil bir bilinmeyeni ve bir "gayb"ı beklemekle geçirir...

İşte bu nedenledir ki, inançlı insanın tarifinde "kabz" ve "bast" halinden bahsedilir. Yani bazen öyle neşeli ve öyle coşkuludur ki, sanki cennetin kapıları açılmış ve cennet kokularını solukluyor gibi coşkuludur... Ve bazen de sanki ruhunda cehennem zebanileri canını daha dünyada iken alıyor gibi bunalımlıdır...

Bütün bunların yanı sıra birtakım psikolojik rahatsızlıklar vardır ki (şizofreni gibi) genetik olarak nesilden nesle aktarılır. Yaşanmış bir travmanın insan beyninde oluşturduğu kimyasal tahribatın da inanç ya da inançsızlıkla uzaktan yakından ilgisi yoktur.

Daha da ötesinde, yaşanmış birtakım acı olaylar, sadece yaşandığı ile kalmaz, beyinde birtakım tahribatlara yol açabilir. Örneğin bir anne yolda yürürken, elinden tuttuğu çocuğuna birden bir araba çarptığını görse ve kanlar içinde ölümünün şahitliğini yaşamış olsa, böylesi bir annenin sırf inanıyor olmasından dolayı ertesi gün her şeyin yolunda gitmesini beklemek insan tabiatına aykırıdır.

Eskiden manevi önderler vardı


İşte bu gerçeğin çok ciddiye alınması ile İslam toplumları kendi dönemlerinde psikolojiyi hiç de hafife almamış, bir inanan insanın ruhunda yaşadığı bunca gel-gitlere tarikat önderleri, şeyhler, dedeler gibi toplum önderleri sahip çıkmış ve bugünkü psikolojinin temel uğraş sahası ile bizzat kendileri meşgul olmuşlardır. Böylece hem insanların dertlerine derman olmak için ciddi fedakarlıklarda bulunmuşlar ve hem de derman arayan insanlara iman telkin etmişlerdi.

Bu açıdan değerlendirildiğinde, gerek Osmanlı'da ve gerek diğer Müslüman ülkelerde ciddi psikolojik sorunların yaşanmamasının nedeni insanların o dönemde daha inançlı olmasından değil, aksine bizzat o dönemde insan ruhu ile ilgilenen, insanı ciddiye alan doğal psikologların, manevi önderlerin görev yapıyor olmasından kaynaklanıyor.

Günümüzde "psikolog misikolog nedir, eskiden böyle bir şey mi vardı?" diye psikoloji bilimi ve onunla birlikte insan ruhunun hafife alınması ciddi bir bilgisizlik ve talihsizliktir. Maalesef, yirmi birinci yüzyılda Müslüman ülkeler psikoloji biliminde ilerleme kaydedememiş, teoriler geliştirememiş, insan ruhunun yaşayacağı sorunları görmezden gelerek ve hatta psikolojik sorun yaşamayı ciddi bir imani zafiyet olarak görerek hata yapmıştır.

Zaman

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dindarların psikoloğa ihtiyacı olmaz mı?
« Posted on: 26 Nisan 2024, 12:18:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dindarların psikoloğa ihtiyacı olmaz mı? rüya tabiri,Dindarların psikoloğa ihtiyacı olmaz mı? mekke canlı, Dindarların psikoloğa ihtiyacı olmaz mı? kabe canlı yayın, Dindarların psikoloğa ihtiyacı olmaz mı? Üç boyutlu kuran oku Dindarların psikoloğa ihtiyacı olmaz mı? kuran ı kerim, Dindarların psikoloğa ihtiyacı olmaz mı? peygamber kıssaları,Dindarların psikoloğa ihtiyacı olmaz mı? ilitam ders soruları, Dindarların psikoloğa ihtiyacı olmaz mı?önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes