Çocukların Manevi Eğitimini Sünnetleri Uygulayarak Kolaylaştıralım

Çocukların Manevi Eğitimini Sünnetleri Uygulayarak Kolaylaştıralım

Eğer çocuğunuz sizin için önemliyse ki, herkes için çocuğu çok önemlidir, o ileride iyi bir meslek sahibi olsun diye gayret ediyorsak...

Semerkand Aile Dergisi / Hanzade Yücel * Mart 2009 - 42.sayı

Eğer çocuğunuz sizin için önemliyse ki, herkes için çocuğu çok önemlidir, o ileride iyi bir meslek sahibi olsun, rahat yaşayabileceği bir ortam verelim diye elimizden gelenin en iyisini yapma gayretinde isek neden onun manevi geleceği için daha fazla çaba sarf etmeyelim?

Hayırlı nesiller yetiştirmede önemli bir adım olan abdestli çocuk emzirme konusundan bahsederken İstanbul Eyüp'te yaşayan Havva Hanım'ın çocuklarını yetiştirme hassasiyetinden örnek vermiştik. Havva Hanım çocuklarını emzirirken gösterdiği hassasiyeti onların her döneminde devam ettirmiş. Çok hoş bir yaklaşımla çocuklarına Efendimiz'in (s.a.v) gündelik yaşama ilişkin bazı sünnetlerini öğretmiş ve birlikte uyguluyorlar. Ayrıca Allah'ın sevgisini kazanma yollarını, güzel ahlâklı olmayı, sevgiyi ifade etmeyi öğretirken, namaz ve Kur'an'ı da eğlenceli bir şekilde çocuklara sevdirmiş. Bu yolda gayret sarf eden pek çok anne ve babaya yol gösterici olacağını düşünerek çocuklarına dini bilgiler verirken gösterdiği yaklaşımdan bazı önemli örneklere yer vermek istedik.

Havva Hanım anne karnında helal ve haramlara dikkat ederek çocuk eğitimine bu evreyle başlamış. Doğumdan sonra ise çocuklarını abdestli emzirmenin yanı sıra onlara yedirdiği her lokmada abdestli olmaya gayret etmiş. Eğer abdestli değilse tabağı masaya koyarak çocuğun kendisinin alıp yemesini sağlıyormuş. Sünnet-i seniyye doğrultusunda onlara eğitim vermeyi amaçlamış. Biri 5, diğeri 7 yaşında iki kız çocuğuyla hadisleri eğlenceli bir şekilde tatbik edişlerinden bahsederken Havva Hanım'ın mutluluk ve heyecanı kelimelerine fazlasıyla yansıyor. Çocuk eğitimindeki incelikleri ona öğrettiği için evvela Kevser Acar hocasına teşekkür ederek söze başlıyor. Bu samimiyet dolu bilgileri heyecanını yansıtması umuduyla Havva Hanım'ın ifadelerinden aktarmak istiyorum:

"Hocamdan Allah razı olsun, abdestli çocuk emzirmenin öneminden bize bahsetmiş, bu konuda menkıbeler anlatmıştı. Bu önemli inceliklere dikkat etmek zor gibi görünüyor ama Allah'a atılan bir adımın O'nun büyük desteğine vesile olacağını, sadatın himmetinin daima üstümüzde hissedileceğini bu tür eğitimlerde yaşayarak gördük."

MESLEK SAHİBİ OLMASI İÇİN HARCADIĞIMIZ ÇABAYI MANEVİYATI İÇİN DE GÖSTERELİM

Eğer çocuğunuz sizin için önemliyse ki, herkes için çocuğu çok önemlidir, o ileride iyi bir meslek sahibi olsun, rahat yaşayabileceği bir ortam verelim diye elimizden gelenin en iyisini yapma gayretinde isek neden onun manevi geleceği için daha fazla çaba sarf etmeyelim? İnanın çocuğun manevi gelişimi için gayret göstermek zor değil. Niyet hayırsa, akıbet hayır oluyor çünkü. Çocuk ağladığında eğer namaz abdestiniz yoksa almanız iki dakika bile sürmez. İki dakika ağlaması çocuğunuza hiçbir zarar vermez. Böyle durumlarda şunu düşünün: Çocuk ağlarken siz yemek yapıyorsunuz, yemeğin soğanları yanmış, aceleyle salçayı koyuyorsunuz. Dolayısıyla işinize devam ediyorsunuz. Ocağı kapatıp yemeği sonraya ertelemiyorsunuz. Çabuk çabuk karıştırıp suyunu ekliyor, o an ne kadarını yapabilirseniz yapmaya çalıştıktan sonra çocuğunuzun yanına gidiyorsunuz. Veya kapı çaldığında çocuk ağlıyor diye kapıyı açmamazlık etmiyorsunuz. Ya da telefonla konuşmayı bırakmıyor, bir yandan da çocuğu avutmaya devam ediyorsunuz. Tüm diğer davranışlarımıza bakarak önceliklerimizi iyi ayarlayabiliriz. Abdestli olma konusundaki niyetim, beni Allah'a yaklaştırmada 'bir adım' olması ümidi idi. O'nun rızasını kazanmada hayırlı çocuklar yetiştirmenin önemli bir vesile sayıldığını aklımda tutmaya çalıştım. Dini konularda çok fazla bilgili olduğumu düşünmüyorum ancak bildiklerimi uygulamaya gayret ediyorum. Bir arkadaşım bana 'Abla cennette şunlar şunlar var mı?' diye sorular sordu. Soruların çoğuna 'Bilmiyorum' dedim. 'Gitmek için bu kadar çok çaba sarf ettiğin yerde ne var ne yok bilmiyorsun, o zaman neden bu kadar çabalıyorsun?' dedi. 'Kişinin öncelikli gayesi Allah'ın rızasını kazanmak olmalı' dedim. Abdestli çocuk emzirenlere de ahiretteki müjdeleri düşünmekten ziyade ilahi rızaya giden yolda bu davranışlarının bir adım olacağı ümidini taşımalarını tavsiye ederim. Böyle düşünürlerse zorlanmadan başarabilirler.

Abdestli çocuk emziremiyorsanız bile ezberden Yasin Suresi yahut 3 İhlas 1 Fatiha veya salavat eşliğinde emzirebilirsiniz. Böylelikle içinde bulunduğumuz emzirme anının Rabbimiz'in rızasına uygun olması için en güzel şekilde değerlendirilmiş olacağı kanaatindeyim.

KUR'AN DİNLERKEN EZBER YETENEKLERİ GELİŞİYOR

Kur'an-ı Kerim'i çok seviyorlar. Onların yanında Kur'an'ı elime alıp öpüyorum. Onlar da aynısını yapıyorlar. Kur'an'ın sayfalarını çevirirken biraz hırpaladıkları için tedirgin olsam da uzaklaşmamaları için bir şey demiyorum. Sonradan sayfaları düzleştirmeye çalışıyorum. Evde iş yaparken yahut kızlarımla vakit geçirirken Kur'an cd'lerini dinliyoruz. Büyük kızım meğer öyle can kulağıyla dinlemiş ki, Yasin-i Şerif'in bir sayfadan fazlasını ezberlediğini fark ettik. Tıpkı yabancı dil yeteneği için çocuğun küçük yaşta dil eğitimine başlamasının ön görüldüğü gibi Kur'an eğitimi için de anaokulu döneminde çocuğu hazırlamak gerektiğine inanıyorum. Bu sayede çocuğun dili Arap harflerinin telaffuzuna daha yatkın oluyor. Hafızlık yapmak için de istekli davranabiliyorlar."

KAVRAYABİLECEKLERİ SÜNNETİ SENİYYELERİ ÖĞRETİYOR

Havva Hanım çocukların yaşlarına ve algılama kapasitelerine uygun olarak onlara gündelik yaşantıya ilişkin sünnetleri ve güzel davranışları usulünce öğretmeye gayret etmiş. Ayrıca güzel ahlâklı olmalarına da gayret ediyor. Söyledikleri kötü sözlerin Allah ile aralarında perde oluşturacağını ifade etmiş. Kötü söz kullanmıyorlar ve kullananları da uyarıyorlar. Her iyiliğin Allah'a yaklaştıracak bir adım olduğunu tembihlemiş. Çocuklar yaptıkları iyiliklerde Allah yolunda bir adım daha attıklarını düşünüp mutlu oluyorlar.

Günlük sadaka vermenin faziletlerinden de bahsetmiş. Okul dönüşünde kızının ayağı takılıp kaldırıma hızlı bir şekilde çarptığında hiçbir yara almayınca, sadakanın kazalardan koruduğu bilgisini hatırlatmış. Eve gelince birlikte şükür secdesi yapmışlar. Uyguladıkları günlük sünnetler ise her çocuğun severek yapabileceği türden. Mesela, evden her çıkarken "Ya Rabbi, bizleri bilmediğimiz veya bildiğimiz her türlü kötülüklerden koru" diyerek dua ediyorlar. Eve girince içeride kimse olmasa bile selam verip alıyorlar. Öğrendikleri diğer sünnetlerden bazıları ise şöyle: Yemeğe tuz ile başlıyorlar. Kıyafetlerini sağdan giyiyorlar. Yatarken dua (İhlas ve Fatiha suresini) okuyorlar. Sağ taraflarına dönerek yatıyorlar. Cuma günleri banyo yapıyorlar. Banyodan çıkarken ayaklarına soğuk su döküyorlar. Misvak kullanmaya gayret ediyorlar...

"NEŞEYLE SECCADEYE YÖNELİYORUZ"

Çocukların namaz kılmaya olan düşkünlüğü Havva Hanım'ı zaman zaman korkutuyor. Henüz 7 yaşında olan Meryem'in sabah namazlarına kalkmasına sevinmenin yanında zamanla bıkacağı endişesine kapılmış. Meryem'i karşısına alarak namaz kılmasından çok memnun olduğunu ama henüz yaşından dolayı her sabah kalkması gerekmediğini söylemiş. Namazı tatlı bir oyun gibi sevdirmiş Havva Hanım. Seccadenin başına geçerken "Namazımızı kılmalıyıız" şeklinde çocuklarıyla şarkılar söylüyorlar ve koşarak seccadeye doğru gidiyorlar. Çocuklara öğrettiği her bilgiyi kurallar çerçevesinde değil de sevdirerek ve eğlendirerek benimsetmeye gayret ediyor. Bu tutumunu çocuklar arasındaki iletişimde de devam ettiriyor. Çocuklar kavga ettiklerinde sarılıp, öptürüp birbirlerini sevdiklerini söylettiriyor.

BEBEKLİKLERİNDEN BERİ SOHBETLERE KIZLARIMI DA GÖTÜRÜYORUM

Çocuklarım vücutlarının sadakası olarak ve cennette Duha kapısından girmeleri dileğiyle her gün Duha namazı kılıyorlar. Arkasından şükür secdesi yapıyorlar. Bebekliklerinden beri gittiğim sohbetlere onları da götürüyorum. Oradaki rahmetten faydalanacaklarını düşündüm. Ablaların bir dersinde ilmihalden hadesten tehareti dinlemişler. Büyük kızım televizyondaki bir çocuk dizisinde Hades karekterini görünce 'Anne Hades'in ne demek olduğunu biliyorum abdestsizlik hali değil mi?' dedi. Öğrendiği kavramlarla gördükleri arasında bağlantılar kurmaya başlamış, iyi ile kötüyü kolaylıkla fark edebiliyordu. 'Çocuktur anlamaz' diye düşünmeyelim. Çocuklarımızı gittiğimiz sohbetlere götürelim. Anlamaz zannettiğimiz şeylerin zamanla bilinçaltlarına yerleştiğini, yeri gelince de değerlendirdiklerini göreceğiz.

KIZDIĞI ZAMAN DUA İLE İKAZ EDİYOR

Havva Hanım telefonla bir arkadaşıyla konuşurken çocuklar kavga ediyorlar. "Allah sizi iyi etsin, emi!" diye kızdığını duyan arkadaşı, "Kızarken bile dua ediyorsun" diyor. "Çocuklarımıza kızarken farkında olmadan beddua edebiliyoruz. Bu konuda çok dikkatli olmalıyız" diyor. Onları severken "Yaradan'a kurban' diyerek seviyorum. Böylelikle hem onları seviyor hem de Rabbim'i tefekkür ediyorum" diyerek aktarıyor çocukları hoş bir vesile kılarak Rabbi'ne yaklaşma çabasını...

Aslında incelikli düşünen, gündelik hayatın içinde karşılaştığı her şeyi Allah'a yaklaştıracak güzel vesileler olarak gören her anne ve babanın hem kendi maneviyatı için hem de çocuklarının güzel ahlâkı benimsemesi ve dini kaideleri öğrenmesi için pek çok yol ve sebepler var. Yeter ki ilgi ve dikkatimizi bu yöne yöneltelim, amacımız sağlıklı nesiller yetiştirmek olsun. Nitekim bunu başaran ihlaslı ebeveynler olduğunu görüyor, hi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın