Cezaevinde İslam'ı seçtiler hayatları değişti

(http://d.risalehaber.com/news/194825.jpg)

Maltepe Cezaevi’nde cezaevi vaizi olarak görev yapan İbrahim Hamarat beş yılda 38 yabancı uyruklunun İslam’ı seçmesine şahitlik etmiş.

“Birleşmiş Milletler” gibi farklı ülkelerden bin 363 yabancı tutuklunun kaldığı koğuşa girdik ve Müslümanlığı seçenlerle konuştuk. Birer suç makinasıyken, Allah’a teslim olmuş kullara nasıl dönüştüklerinin hikayelerini anlattılar.

Maltepe Cezaevi'nde farklı ülkelerden bin 363 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Çoğu Afrika ve Ortadoğu ülkelerinden olan bu tutuklular arasında İslam dinini seçenlerin sayısı hızla artıyor. Beş yıldır 'Cezaevi vaizi' olarak görev yapan İbrahim Hamarat bugüne kadar 38 kişinin şehadetine şahitlit etmiş. Geçtiğimiz yıl yabancıların kaldığı koğuşta başlattıkları Kur'an-ı Kerim Kurslarına 80 tutuklunun katıldığını dile getiren Hamarat, aynı zamanda tutuklu ve hükümlülerin dini içerikli hem sorularını yanıtlıyor hem de onlara dini içerikli kitaplar hediye ediyor. Hamarat, yaptığı sohbetlerde farklı dil, uyruk ve mezhepten olan Müslümanlar tutuklulara 'İslam kardeşliği'ni hatırlatırken diğerlerine de sık sık 'Hepimiz Âdem'in çocuklarıyız' vurgusunu yapılıyor.

BİRAZ DAHA BURADAYIM

Beş bine yakın kitabı barındıran kütüphaneye 10 farklı dilde Kuran'ı Kerim meali kazandıran Hamarat, cezaevi vaizliğinin imamlıktan çok farklı olduğunu dile getiriyor. Dünyanın dört bir köşesinden gelip İslam ile ilk kez cezaevinde tanışan insanlara doğru örnek olmak için büyük gayret sarfettiklerini belirten Hamarat, “Faydalı olduğum sürece burada kalmaya devam edeceğim” diyor. Şimdi cezaevinde İslam'ı seçenlerin hikayesini dinleyelim:

İSLAM BENİM GERÇEĞİMMİŞ

Aleksandr L., 35 yaşında bir Rus. 15 yıldır Türkiye'de cezaevinde. 6 yıl önce geldiği Maltepe 3 Nolu L Tipi Ceza İnfaz Kurumunda Müslümanlığı seçip “Ali İskender” ismini aldı. 2007 yılından bu yana İslam'a ve Kuran'a ilgi duyduğunu ve sürekli kitap okuyarak araştırma yaptığını söyleyen Aleksandr, İslam için şu ifadeleri kullanıyor; “Araştırmalarım sonunda şuna inandım ki, İslam benim gerçeğimmiş..”

CEZAEVİNDE YENİDEN DOĞDUM

Müslüman olduktan sonra Ömer ismini alan H. Montero, Ekvador'dan, 43 yaşında. O da Maltepe Ceza İnfaz Kurumu'nda İslam'la tanışanlardan. 1 yıldır Müslüman olarak hayatını sürdürüyor ve İslam için “yeniden doğdum” ifadelerini kullanıyor. Hayatında bir Müslümanla ilk kez cezaevinde karşılaşan Ömer, daha önce Katolik'miş. İslam'ın kendisini en çok etkileyen özelliğinin 'yardımseverlik' olduğunu vurgulayan Ömer Montero, “Ben kendimi sadece Müslüman olarak tanımlıyorum ve dinimden dönmeyi de hiç düşünmüyorum” diyor.

NAMAZ KILMAYI ÇOK SEVİYORUM

C. F. Raul, Bolivyalı ve 43 yaşında, İslam dinini benimsedikten sonra Abdullah ismini almış. 6 yıldır tutuklu. 3 yıl önce koğuşta tanıştığı Bolivyalı bir Müslümandan etkilenmiş. “İslam'ı çok seviyorum ve bunun doğru din olduğuna inanıyorum” diyen Raul, namaz kılmaktan büyük bir zevk aldığını söylüyor.

PAYLAŞIMI BENİ ETKİLEDİ

B. Gonzalez, Dominik asıllı İspanya'da yaşıyor, 30 yaşında ve onun ismi artık Yusuf. 2013 yılında cezaevinin hobi atölyesinde tanıştığı bir Türk'ten etkilenen Gonzalez, onun hareketlerini takip etmeye başlamış. Bir gün onu abdest alırken görmesiyle merakı artan ve sorular sormaya başlayan Gonzalez, bu Türk tutuklu arkadaşının ailesinin dışardan getirdiği hediyeleri kendisiyle paylaşmasıyla adeta şaşkına dönmüş. “Kendime sürekli 'neden kendisine gelen bir hediyeyi benimle paylaşıyor, ne menfaati var' diye soruyordum, sonra bunun İslam'dan kaynaklandığını anladım” diyor.

İslam benden bir parça

C.K, 53 yaşında bir Yunanlı. 4 yıldır tutuklu ve en yeni Müslümanlardan biri. O da Ali Galip ismini almış. 2,5 ay önce İslam'ı seçen Ali Galip, TIR şoförü olarak tüm dünyayı dolaştığını, çok farklı dinleri, kültürleri gördüğünü hatta Yunanistan'da yaşayan Müslümanlara rastladığı halde cezaevine girene dek İslam'ı bu kadar yakından gözlemleme şansı olmadığını belirtiyor. “İslam'da kendimden bir parça hissettim” diyen Yunanlı Ali Galip, Müslümanların bir aile olduğunu ve bu ailenin bir parçası olmanın kendisini çok iyi hissettirdiğini söylüyor. “Hangi farklı ülkeye gidersem gideyim bir kişi Müslümansa, hep aynı tepkileri veriyordu” diyen Ali Galip, Kuran derslerine devam ediyor ve henüz namaz kılamadığını ama buna çok saygı duyduğunu ifade ediyor.

En büyük hayali Boenos Aires'teki camide namaz kılmak

B. Alfredo, Arjantinli, 27 yaşında. Henüz hükümlü değil, yakında mahkemesi var ve her an salıverilebilir. Buraya geleli 4 ay olmuş. En yeni Müslümanlardan biri de o. Koğuşta namaz kılan arkadaşlarından birinden etkilenip Müslüman olmayan karar veren Alfredo, İbrahim ismini almış. Henüz hiç Türkçe bilmiyor. Ancak Kur'an derslerine katılıyor. Hem dil konusunda hem İslam konusunda koğuş arkadaşları ona yardımcı oluyor. “İslam düzenli bir hayat demek, ben yeni bir yol seçtim, bir kapıdan girdim artık hayatımı İslam'a göre düzenleyeceğim” diyen İbrahim'in en büyük hayali, ülkesine döndüğünde Boenos Aires'teki büyük camiye gidip namaz kılmak.

Yeni Şafak