Camilerin müdaim ve mübarek teyzeleri

Eskiden yalnız erkekler camiye gider, namaz sonrasında bir kahvede oturur sohbet ederlerdi. Şimdilerde kadınlar da cemaatle namaz kılabilmek için camiye gidiyor.

Beşiktaş Sinan Paşa Camii'nin de namaz vakitlerini kaçırmayan müdavimleri var. Kimi elinde bastonla Etiler'den geliyor, kimi 'Bu cami benim mescidim.' diyor, 83 yaşına ve uzun bir yokuşa aldırmadan secdeye kapanıyor.

'İstemediğim biriyle evlendirildim. Hayatım karardı. Çok hastayım şimdi bir bilseniz, her gün bir avuç ilaç alıyorum. Beni ayakta tutan tek şey var: İbadetim.' Bu cümleler, 50 yaşındaki Lale Aydın'a ait. O, dermanı dualarda arıyor. Bu nedenle yıllardır, her gün Beşiktaş'taki Sinan Paşa Camii'ne geliyor, ellerini Rabb'ine açıyor ve kalbinden geçenleri dile dökerek yakarışlarına devam ediyor.

Geçtiğimiz hafta yine Sinan Paşa Camii'nde dua ederken karşılaştık kendisiyle. Biraz sohbet ettikten sonra öğrendik ki bu caminin müdavimi bir o değilmiş. Onun gibi nice dertlinin evi olmuş Sinan Paşa Camii. Yaklaşık 20 kadın, hemen her gün burada bir araya gelip tesbih çekiyor, Kur'an okuyor, dua ediyor. Hepsiyle olmasa da bir kısmıyla tanışma fırsatı bulduk.

İçlerinde yaşça en büyük olan 84 yaşındaki Hâdiye Girgin de Lale Hanım gibi dualarına cevap bulmaya Sinan Paşa Camii'ne geliyor. Hem de ta Etiler'den... Hiç yorulmadan; yağmura, çamura, güneşin yakıcı sıcağına ve yaşına aldırış etmeden her gün... Elinde bastonuyla girdiği camiden gözleri yaşlı çıkıyor. Derdini sorduğumuzda caminin avlusundaki bankı işaret ederek konuşmayı teklif ediyor. Eşini kaybettiğinden beri, 17 yıldır yalnız yaşıyormuş Hâdiye teyze: "3 oğlum var, ama gelinlerim bana bakmakla mükellef değil, kimseye yük olmak istemem." diyor. Ancak şimdilerde huzurevi arıyormuş. Nedeni, yalnızlık ya da kendine bakamayacak durumda olması değil; 2 ay önce evine giren hırsızdan dolayı geceleri uyuyamaması. Etiler Huzurevi'nden gelecek cevabı bekliyordu konuştuğumuzda. Oraya kabul edilebilmek için Sinan Paşa Camii'nde dua etmeye devam ediyor. Hâdiye teyzenin, bu camiye sürekli gelmesi, 7 yıldır Beşiktaş Kur'an Kursu'nda talebe olmasından kaynaklanıyor. "84 yaşında talebe mi olur?" demeyin. Hâdiye teyze küçük yaşlardan beri Kur'an-ı Kerim okumasını biliyor. Ancak 'hâlâ öğreneceklerim var' diyerek kendini talebe olarak tanımlıyor. Kur'an kursunda öğrenimine devam ederken, namazlarını da camide eda ediyor.

4 kez hacca giden 83 yaşındaki Muazzez Ünlü de Sinan Paşa Camii'nin en eskilerinden. 60 yıldır Beşiktaş'ta oturuyor ve namazlarını bu camide kılıyor. Evinin yakınlarında Tuzbaba ve Abbas Ağa camileri olmasına rağmen Sinan Paşa'da secdeye kapanıyor. O atmosferi soluyabilmek için yaşına aldırış etmeden yokuş inip çıkıyor her gün. Muazzez teyzenin şu cümleleri neden burayı tercih ettiğini özetliyor: "Ben burada feyz alıyorum yavrum. Burası benim mescidim."

Hoşgörü sohbetleri yapılsın, 'cemaatle namaz nasıl kılınır' anlatılsın...

Nejla Üçertaş ise 69 yaşında. Evine birkaç adım uzaklıkta Yeraltı Camii var. Ama o da Sinan Paşa Camii'ne geliyor. Nejla teyze, "Allah razı olsun, nur içinde yatsın, Sinan Paşa yaptırmış burayı. Bu camiyi çok seviyorum. Beşiktaş'ın en güzel camisi. Bizim oradaki camilere gitmiyorum. Her gün Ihlamur Kasrı'nın oradan buraya geliyorum. Hem benim için de yürüyüş oluyor. Nerede hareket, orada bereket." diyor.

Namazlarına bu kadar hassasiyet gösteren kadınların tabii ki istekleri de var. İbadetlerine Sinan Paşa Camii'nde devam eden Necmiye Akçebol bunlardan biri. İnsanlarla konuşmayı, sohbet etmeyi çok seven Necmiye Hanım, "Lütfen haberinize şunu da yazın." diye anlatmaya başlıyor: "Hocalar hep cehennemden bahsetmesinler. Sevgi, dostluk, hoşgörü sohbetlerine ihtiyacımız var bizim. Yurtdışında herkes birbirine selam veriyor, gülümsüyor. Burada kimse kimsenin yüzüne bakmıyor. Öfke saçıyoruz etrafımıza. Hoşgörü ikliminin oluşturulması gerekiyor."

Sinan Paşa Camii'ni evim diye tanımlayan Hatice Erdil ise cuma namazlarını kadınların kılması için ortam sağlanmasını istiyor ve "Biz de o sevaba nail olmak istiyoruz." diyor. Kadınların camiden çok uzak olduğunu söyleyen Sevgi Özsoy, camiye gelen pek çok kadının cemaatle namaz kılmayı bilmediğinden yakınıyor. Ona göre imamlar her namazdan önce "Cemaatle nasıl namaz kılınır?" anlatmalı. Özsoy, "Bunu anlatmak 5 dakika bile almaz. Namaz kılmaya gelenler sorularını hep bize soruyor. Biz de yarım yamalak anlatıyoruz. Kadınlara bu konuda sağlıklı bilgi verilmeli." diyor.

Zaman

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın