๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ => ilimdunyasi.com Haberleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 27 Temmuz 2009, 10:28:01



Konu Başlığı: Avrupa'nın İslam korkusu asılsız
Gönderen: Zehibe üzerinde 27 Temmuz 2009, 10:28:01
(http://www.risalehaber.com/images/news/59841.jpg)

Araştırmalar, Avrupa'da etkisini giderek artıran İslamofobinin yersiz vehimlerden türetildiği görüşünü güçlendiriyor

'Avrupa'daki İslamcı ayaklanma korkuları soluyor' başlıklı bir haber yayınlayan İngiliz Observer gazetesi, Avrupa ülkelerinde vehimlerin aksi bir süreç yaşandığını vurguladı.

İngiliz The Observer gazetesi, Avrupa ülkelerinde yaşayan Müslümanların radikalleşeceği yönündeki tahminlerin doğru çıkmadığını yazdı. Beş yıl önce meydana gelen bombalama olayları ve isyanların, bu yöndeki endişeleri körüklediğine dikkat çeken gazete, Avrupa'daki Türklerin aşırı radikal bir İslamcı inancın oluşumuna kuvvetli bir şekilde direndiğini vurguladı.

The Guardian gazetesinin pazar günleri yayınladığı The Observer'in, 'Avrupa'daki İslamcı ayaklanma korkuları soluyor' başlıklı haber incelemesi özellikle uluslararası kamuoyu yoklama şirketi Gallup'un son anketine dayanıyor. Müslümanlarla ilgili şimdiye kadar yapılan en geniş kapsamlı araştırmalardan birisi olan Gallup'un anketi, Avrupa'da yaşayan 20 milyon Müslüman'ın kitlesel olarak radikalleşeceği korkularının gerçekleşmediğini ortaya koyuyor. Sivil halkı hedef alan şiddet eylemleri meşru olabilir mi? sorusuna Avrupa'da en fazla Müslüman nüfusunun yaşadığı Fransa'daki Müslümanların yüzde 82, Almanya'da Müslümanların ise yüzde 91'i 'hayır' cevabını verdi. Marjinal gruplarla, genel Müslüman nüfusun birbirinden ayrı tutulmasının 'önemli' olduğunu ifade eden Gallup yetkilisi Magali Rheault, radikal grupların genelde gereğinden daha çok dikkat çektiğini belirtiyor.

Haberde Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin güvenlik danışmanı eski Fransa Büyük Doğu mason locasının Büyük Üstadı Alain Bauer'in Müslümanlarla ilgili görüşlerine de yer veriliyor. Fransa'daki Müslümanların yüzde 10'unun Batı'yı ve Avrupa'yı şiddetli bir şekilde reddettiğini, yüzde 10'unun Avrupalılardan daha fazla Avrupalı olduğunu, geriye kalan yüzde 80'inin ise ortada durduğunu ifade eden Bauer, kaygılarının 'ülkede yetişmiş' veya 'ithal edilmiş teröristler'den daha çok İran gibi ülkeler olduğunu söylüyor.

The Observer, geçtiğimiz yıllarda dillendirilen 'Avrupa şeriata geçecek' gibi iddiaların temelsiz çıktığını göstermek için Avrupa ülkelerinde yaşanan bazı değişimlere dikkat çekiyor. Londra'daki metro saldırılarıyla Müslümanların diken üstünde olduğu İngiltere geçtiğimiz hafta, güvenlik alarmı seviyesini, 11 Eylül eylemlerinden bu yana en düşük seviyeye düşürdü. Gazeteye konuşan İngiliz yetkililer, bunun ardından güvenlik güçlerinin çabalarının yanında İngiltere'deki Müslümanların şiddetli radikalleşmeye karşı çıkmasının da etkili olduğunu ifade etti.

İslam karşıtı ırkçı siyasetçi Geert Wilders'in provokasyonlarıyla gerginliğe neden olduğu Hollanda'da Müslümanlar radikal akımlara karşı aynı tepkiyi gösteriyor. Hollanda Terörle Mücadele Ajansı koordinatörü Judith Sluiter, radikal grupların etkisinin azaldığına dikkat çekiyor. Haberde Hollanda istihbarat teşkilatı AIVD'nin Türklerde 'radikal İslami ideolojilere karşı direncinin güçlü olduğu' ve 'kısa ve orta vadede, radikal dinî akımların Hollanda'daki Türkler arasında rağbet görmesine ilişkin hiçbir tehlike bulunmadığı' yönündeki yorumuna yer veriliyor. Brüksel'in 'Küçük Fas' olarak adı çıkan Molenbeek bölgesine muhabirini gönderen gazete, aynı trendin Belçika'da da gözlemlendiğini yazdı. Haberde, Almanya'da büyüyen Türk erkeklerinin sadece yüzde 8'inin Alman kadınları ile evlendiğine, Alman erkekleriyle evlenen Türk kadınlarının oranının yüzde 3'te kaldığı da belirtiliyor.

Müslümanlar uyumsuz değil

Gallup'un Müslümanlarla ilgili Birlikte Yaşama İndeksi başlıklı araştırması, azınlık olarak yaşayan Müslümanların bulundukları ülkelere uyum sağlamamakta direndiği yönündeki tabulaşmış inancı yıkıyor. ABD, Kanada ve Avrupa'da gerçekleştirilen araştırmaya göre, Avrupalı Müslümanlar, yaşadıkları ülkelere sadık ve bu toplumlarla kaynaşmış durumda. Buna karşın, her fırsatta Müslümanları sadakatsizlik ve uyumsuzlukla suçlayan Avrupa ülkeleri, Müslüman vatandaşlara aynı oranda açık değil ve onları kucaklamıyor. Fransa, İngiltere ve Almanya'da, Müslümanların çoğu, kendilerini 'çok güçlü bir şekilde' veya 'kuvvetlice' yaşadıkları ülkelerle özdeşleştiriyor. Örneğin, İngiltere'deki Müslümanların dörtte üçü kendilerini İngiltere ve İngiliz kurumlarıyla tanımlıyor.
Zaman