๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑ => ilimdunyasi.com Haberleri => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 03 Eylül 2009, 13:57:45



Konu Başlığı: Acil serviste iftar ve sahur sofraları
Gönderen: Zehibe üzerinde 03 Eylül 2009, 13:57:45
(http://www.risalehaber.com/images/news/61046.jpg)

Hastanelerin acil servisleri, acı içinde kıvranan hastalar ve onların endişeli yakınlarıyla dolup boşalıyor

Bağcılar Devlet Hastanesi, Ramazan'a özel olarak tüm çalışanlarına ve hasta yakınlarına iftar ve sahur yemeği veriyor. Hastane çalışanları refakatçilerle aynı masada iftar açıyor. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesi'ne iftar ile sahur arasında 700'e yakın hasta başvuruyor.

Siren sesi, yakınlarını kaybedenlerin çığlıkları, hasta yakınlarının telaşlı bekleyişi... Bir hastanenin acil servisinde hemen her gün görmeye alışık olduğunuz manzaralar bunlar. On bir ayın sultanı Ramazan'da da gelenek bozulmuyor hastanelerde. Bir yanda yakınını kaybedenlerin çığlıkları yükseliyor, bir yanda ambulanstan inen hasta karşılanıyor, bir yanda hasta yakınlarının telaşlı bekleyişi sürüyor. Doktorundan hemşiresine, hasta bakıcısından refakatçisine kadar herkes aynı iftar masasına oturuyor. Orucunu açan doktorun yemeği acile gelen bir telefonla bölünüyor. Mesainin hiç bitmediği acillerin normal günlerden tek farkı ise hastaları. İftarda dozu kaçan yemek nedeniyle hazımsızlık, tansiyon ve kalp spazmı sorunu yaşayanlar hıncahınç dolduruyor hastaneleri. Öyle ki; iftar ile sahur arası 700 hasta başvurusu olan aciller bile var.

Doktor ve refakatçi, aynı masada İftar yapıyor

İlk durağımız Bağcılar Devlet Hastanesi. İftar ve sahurda refakatçiler dahil tüm çalışanlarına yemek veren hastane, Ramazan'a özgü uygulamasıyla diğer devlet hastanelerinin bir adım önüne geçiyor. Başhemşire yardımcısı Fatma Türkeri, yemekhaneye uzun masalar kurduklarını ve Ramazan'ın ruhuna yakışır bir şekilde doktor, hemşire, hasta bakıcı ve refakatçilerin aynı masada oturarak iftar açtıklarını dile getiriyor. Türkeri, "Kimi zaman bir hasta yakını marketten aldığı meyve suyunu, kimi sıcacık Ramazan pidesini paylaşıyor bizimle." diyor.

İftardan sahura 700 hasta geliyor

Hastanelerde en çok iş kuşkusuz doktorlara düşüyor. İftar sonrası hazımsızlık, tansiyon, kalp spazmı şikâyetleriyle hastaneye koşanlar yoğunluğa neden oluyor. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servis doktoru Murat Yerliyurt, Ramazan nedeniyle gündüz gelen hasta sayısında düşüş yaşandığını, ancak iftar ile sahur arası 700 başvuru aldıklarını anlatıyor. Orucun da etkisiyle dikkat eksikliğine bağlı olarak trafik kazalarında artış yaşandığını hatırlatan Yerliyurt, "Ramazan'da darp şikayetiyle gelenlerin sayısında azalma bekliyorduk, ama tam tersine arttı." diye konuşuyor. Dr. Yılmaz Aydın ise iftar ve sahurdaki yoğunluk nedeniyle yemeklerini bile yiyemediklerini söylüyor. Çoğu zaman iftar sofrasından kalkmak zorunda kaldığını dile getiren Aydın'ın şu sözleri zorlukları özetliyor: "Birkaç gün önce tam sahurun bitmesine yakın hastalardan birine acil kalp masajı yapmam gerekti. Yarım saat uğraştım, ezan okunduğu için su bile içemeden oruca niyetlendim."

Hastane acillerinde çalışan personel, iftar saatinde iki gruba ayrılıyor. İlk grup yemeğini yedikten sonra nöbeti arkadaşlarından devralıyor. Ramazan'da hastane personelini en çok, oruçluyken agresif olan hasta yakınları zorluyor. En ufak bir problemde sinirlenen hasta yakınlarını sakinleştirmek ise yine hemşire ve doktorlara düşüyor. 5 yıllık hemşire olan 23 yaşındaki Gülsade Özkan, orucun etkisiyle hasta ve hasta yakınlarının çok agresif olduklarını, problem çıkmadan işlerini yapmaya çalıştıklarını anlatıyor.

Yaz sıcağı ve uzun günlerde Ramazan'ı hastanede geçiren hasta yakınları en çok, aileleriyle iftar yapamadıklarına üzülüyor. Onlardan biri de karaciğer kisti şikâyetiyle 36 gündür hastanede olan kayınvalidesine refakat eden Munise Ülker. İlk kez Ramazan'ı evinden uzakta geçirdiğini söyleyen Ülker, diğer hastanelerin aksine Bağcılar Devlet Hastanesi'nde ilaç kokusu olmadığı için kendini şanslı hissediyor. Hastanenin iftar ve sahur yemeği uygulamasından oldukça memnun olan Ülker, "Eğer hastane yemek vermeseydi, her gün dışarıdan yemek zorunda kalacaktık. Buna maddi olarak gücümüz yetmezdi." diyor.

Safra kesesi ameliyatı olan annesine refakat için Edirne'den gelen ve 6 gündür hastanede olan Sultan İtişken ise ev yemeklerini özlemiş. İftar saati yaklaştıkça diğer hasta yakınlarıyla sohbet edip dertleştiklerini söyleyen İtişken, "Ramazan hastanede de olsa rahmetini gösteriyor. Hiç tanımadığımız insanlarla burada arkadaş olduk." diye konuşuyor.

Hastaların hayır duaları, yorgunluğu unutturuyor

Hastanelerde Ramazan'ın en cefakarından biri de yemekhane çalışanları. Bağcılar Devlet Hastanesi'nde saatler öncesinde 500 kişi için yemek hazırlama telaşına koyulan ekip, iftar yaklaştıkça masaları düzenliyor. Ezanın okunmasıyla yemek dağıtımına başlayan ekip, herkes yemeğini yiyip yemekhaneden ayrıldıktan sonra orucunu açıyor. 7 yıldır personel sorumlusu olarak görev yapan Hacer Karataş, 10 kişilik ekiple çalıştıklarını söylüyor. Ramazan'da hasta ve hasta yakınlarının hayır dualarını almanın bütün yorgunluklarını unutturduğunu anlatıyor.
Zaman