> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > İlahi Armağan > 5. Meclis
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: 5. Meclis  (Okunma Sayısı 1266 defa)
31 Ocak 2011, 17:14:01
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 31 Ocak 2011, 17:14:01 »



5. MECLİS

 

Bu konuşma, salı günü öğleden sonra medresede yapıldı.

Konuşma tarihi: Hicrî 12 Şevval 545, Milâdi 1150.


 

Ey evlat! Hani Hakk'a kulluk? Nerede o Azîz ve Celîl olana ubudiyet? Hele getir tam kulluğu! Bir defa tam manasıyla O'nun kulu olmalısın. Bütün hâlinde yeterlik görünmeli. Yeteri kadar kulluk et. Yeteri kadar dünyaya çalış.

Sen kaçan bir kölesin. Efendine dön. O'nun kapısı önünde boynunu eğ. Emirlerine karşı tevazu göster. “Desinler”i bırak, emirlere yapış. Dedikoduyu bir yana at; yasaklardan çekil. O'nun bütün hükümlerine boyun eğ, her emrine uysallık göster. Bunlar olursa kulluk tam olur, olmadığı takdirde, hiç bir şey yerine gelmez. Efendisine kul olmak isteyen, emrini tutar. Yasak ettiklerinden kaçar. Bunları yapmayan gerçek kul olabilir mi? Olamaz.

Allah, yoluna girene yeter. Bunu şu âyet-i kerime haber verir:

“Allah, kuluna yetmez mi?” (ez-Zümer, 39/36)

Doğruluğa koyulan kulun kalbinde Allah sevgisi yer eder. Hak’la ülfet peyda olur. Güçlük olmadan Hakk'a yakınlık hâsıl olur.

Hakk'ın zatından gayrı ile sohbet sana yakışmaz. Yalnız Allah'a dön ve O'ndan razı ol. Bütün hâlinde O'ndan hoşnut olduğunu ilan et. Şu gördüğün dünya zemini ne kadar geniş, görüyorsun; yalnız senin için daralsa yine de Hakk'a darılma; başka kapı arama.

Bir şey yiyeceksen, O’nun sofrasında ye, başkasına yönelme. Musa (a.s) Peygamber gibi ol. Hak Teâlâ, onun hakkında şöyle buyurdu:

“Biz ona anasının sütünü emmeden önce, bütün sütleri haram ettik.” (el-Kasas, 28/12)

Rabbimiz hem Azîz, hem de Celîl’dir. Her şeye sahiptir. Her yerde hazırdır. Her şeyi gözetir. En yakın olan O'dur. O'nun varlığından vareste olan yoktur. Bu hâli anladıktan sonra inkâr ne kadar acıdır. Marifete erdikten sonra geri dönene yazık olur.

 

* * *

 

Yazık sana, biraz irfan sahibi olunca hemen mevhum varlığa kapılıyor, dönüyorsun. Sonradan da inkâr ediyorsun. Yazık değil mi sana? O'ndan dönme. Sonra bütün iyi şeylerden mahrum olursun. O'nunla sabra devam et. Sabrı O'ndan kaçmakta arama. Şunu bil ki, sabırlı, güçlüdür. Hani sabrın, hani aklın? Bu akılla mı yola çıkıyorsun? Bu ivedilik neye? Aceleci olan sabrı bilemez. Aceleci olan hedefine varamaz, yolunu şaşırır, ayakları dolaşır. Sabrın önemi büyüktür. Bunu şu âyet-i kerime bize anlatır:

“Ey iman sahipleri, sabrediniz; birbirinize sabrı tavsiye ediniz. Birbirinize bağlanınız. Allah'tan korkunuz. Ancak böylelikle felaha ermeniz umulur.” (Âl-i İmrân, 3/200)

Sabır hakkında daha başka âyetler de vardır.

Hakkında bu kadar ilâhî kelâm sarf edilen şey elbet önemli olmalı. Her işte sabır önemlidir. Birçok âyet-i kerime sabrın önemini belirtir. Onun hayrı çok olur. Himmeti boldur. İyi ve bol mükâfat getirir. Dünya ve âhirette rahatlığı sabır celbeder. Size sabır gerek. Şimdi ve sonra sabra devam ederseniz iyilik bulursunuz.

Sabra devam edin ve etrafınızı görün. Ara sıra kabristanı ziyaret edin. Orada iyiler de yatar, kötüler de yatar. Siz iyilere koşun.

İyi işler yapmaya bakın; işleriniz düzelebilir. Sözünüzle yaptığınız ayrı ayrı olmasın; bir olsun. Söylediğinizi yapın. Halka öğüt verip kendi yan çizenler gibi olmayınız. Öğüdü işitip iş tutmayanlara benzemeyiniz.

Dininiz dört şeyle gider:

Söylediğiniz, işinizi tutmazsa

Bilmediğiniz işlere karışırsanız

Bilmediğinizi öğrenmez, dolayısıyla cahil kalırsanız

İnsanları, bilmedikleri şeyi öğrenmekten alıkoyarsanız.

Yukarıda sayılan dört şey bir cemiyeti ayakta tutan umdelerdir.

Müspet yol tutulursa kurtuluş olur. Menfi yol ise felaketin içine atar. Bilhassa dördüncüsü her cemiyetin muhtaç olduğudur. Ona mani olunduğu zaman yıkılış mukadder olur.

 

* * *

 

Ey cemaat! Zikir meclisine fırsat buldukça geliyorsunuz. Ama ona bir ihtiyaç duyarak gelmiyorsunuz. Bu yüzden gereği gibi faydalanmak size nasip olmuyor. Şifa bulmak için ona geliniz. Vakit geçirmek için geliyorsunuz, öğütçünün hataları sizi meşgul ediyor. Onun ağzından çıkana baktığınız yok. Neden ona hata, suç isnat edersiniz, bilmem?

Söylediği sözleri unutmak için hatalarını ortaya atıyorsunuz. Hatasız insan mı olur? Herkeste hata bulunur. Her zatın gülünecek bir zayıf tarafı vardır. İyi tarafını atıp gülünecek tarafını almak sokak adamlarına hastır. Vaize hata uydurup gülmek büyük hatadır. Başınızla oynuyorsunuz. Allah, kafanızı uçurmaya kadirdir. Bir din adamı ile alay etmek Hakk'a karşı kelle koltukta meydana atılmak demektir. Allah'la şaka olmaz. Bu yersiz işinizden dönünüz. Allah'ın düşmanlarına benzemeyi özlemeyiniz. Ne işittiyseniz onunla yararlanmaya bakınız. Kurtulmak istiyorsanız, yol işte!

 

* * *


 

Ey evlat! Âdet seni bağladı. Kısmet seni kaydı altına aldı. Sebepler yolunu kesti. Sebebi yaratanı unuttun. O'na tevekkülü beceremedin. Sana ilk vazife: Amellerini tazele! Bütün işlere yeniden ve baştan başla. İhlâs sahibi ol; gözünde ve gönlünde Hak varlığından başkası olmasın. Kulluk Allah için olur. Kula kulluk edilmez, karşına çıkana şu âyeti oku:

“Cin tayfasını ve insanları, ancak bana kulluk edeler, diye yarattım.” (ez-Zâriyât, 51/56)

İnsanlar ve bu gözle görünmeyen, gizli ve şuurlu yaratıklar olan cinler, oyuncak için yaratılmış değildir. Onların yaratılışında binlerce gizli mana saklıdır. Allah, boş iş etmez. Yemek, içmek, bunları yaşatır; ama niçin yaşarlar? Oynasınlar ve zıplasınlar diye mi? Yatsınlar, uyusunlar, eğlensinler diye mi? Gaye, yalnız bu mudur?

Ey gafiller! Uyanınız; hele bir gözünüzü yumun; hayalin biraz ötesine geçin. Yaratılışınızdaki hikmeti, hemen sezeceksiniz.

Kalbinizi yürümeye alıştırın. O bir adım giderse ikinci adımı yürütmeye koyulun. O yürümeye başlarsa elinden çabuk tutarlar. Yeter ki, Şah’ın yolunu bile. O'na doğru yürüye. Kalp bir adım atsa, O Şah beş adım atar. Belki daha da fazla... O, sevdiklerine kavuşmayı en çok sevendir. Kulun sevgisi, Hak sevgisi önünde nasıl varlık iddiasında bulunur? Yokluğunu sezdiği hâlde, “severim” sözünü nasıl söyleyebilir? Sevgiyi, Allah kulun kalbine atar. Kul, o miktarda Allah'ı sevebilir; artığı olamaz. Allah, “Dilediğine rızkı sayısız verir, hesap etmez.” (el-Bakara, 2/212)

O'nun kulları, O'na vekildir; halifedir. Halife, ustasının emri dışında değildir. Arzu Şah’ındır. Şah bir emir buyurursa halife yapar; halife bir dilek dilerse hemen yerine gelir. Bu söz, şeydir, şeydir diyorum, anla! Dile bu kadar geliyor. Mana âlemini tasvir, bu kadar olur. İşte bunlara çalışalım.

Bu hâl ki tamam oldu; yolculuk da tamam oldu. Dünya nedir, âhiret nedir, sivâ -Hakk'ın zatından başkası- var mı, yoksa yok mu? Bunlar, işte anlattığım yolculuk sonunda bilinir.

Şifa bu yolda olur. Yakınlık buradan başlar. Mülk burada, ün, saltanat bu ufukta... Beylik yine bu yolda. Köşkünü buraya kuranın zerresi kocaman dağ olur. Damlası ummana döner. Yıldızı ay kadar parlar. Ayı, yılı aşar. Azı çok, yokluğu varlık olur. Bitmişini sonsuzluklar kucaklar. Hareketi, sanki kâinatı yerinden oynatıyor sanılır. Selvi dalları gibi yücelere çıkar, Arş onu kucaklar. Kökü zemin derinliğinde saklıdır. Dalları, dünya ve âhirete serin ferahlık verir. Bu dallar ilim ve hikmettir. Bunlara sahip olan başka ne ister ki? Dünya, önünde yüzük taşı kadar küçülür. Dünya, onu bağlayamaz. Âhiret ona sınır çizemez. Sultanlar ona ferman okuyamaz. Mülk onu avutamaz. Perdeciler ondan nesne saklayamaz. Ona tek el uzanamaz. Üzüntü ondan uzak olur.

İşte bu yol buraya varır; yolculuk biter. Kul, salâhını böyle bulur. Ve yine kullara döner. Bir kurtarıcı olarak ellerinden tutar, dünya denizinden çeker, çıkarır. Tabii nasibi olanı, Hakk'a uyanı…

Allah’ım, hayır dileğine eren bu büyük insan, esirgeyen olur; kulların delili, saklayıcısı, terbiyecisi, yöneticisi olur. Kalbinde saklı duran dilleri bu zat çözer. Onun nuru, sağında solunda ışık tutar. İşte, Allah'ın hayır dilediği kimseler bu zatı bulurlar. Hayır dilemedikleri de onu göremez, kör olurlar. Bulamazlar; kaybolurlar. Bunlar tek olur.

Onlar halk arasına girerken, sahipleri Hak’tır. Halkın zararı onlara dokunmaz. Her bakımdan selâmet içinde olurlar. Halkın yararı ne ise onu başarırlar. Hakk'ın yardımı onlara her güç işi kolay eder. Allah'ın yardımı ile kulları doğru yola çağırırlar.

Allah'ın salih kulları, çeşitli olur. Her birinin birkaç ismi bulunur. Bazen tümüne bir isim verilir. Onlara zahit de denebilir. Dünyayı kalbine koymadan kulluğa devam eden zahit olur. Zahitlik kolay olmaz, Allah'ın kolay ettiğine kolay olur.

Zahit vardır, âhirete düşkündür. Tek arzusu, cennete girmektir. Bütün emeli budur.

Zahit vardır, dünya gözünde yoktur. Âhireti de kabul etmez. Onları yaratana koşar. Asıl zahit budur. İyiliğe örnek olmak için böyle gerek.

Ne oldu size? Sanki hiç ölmeyeceksiniz. Hâlinizden öyle anlaşılıyor. Sanki kıyamet günü dirilip huzura çıkmayacaksınız. Ve hesap vermeyeceksiniz. Sırat köprüsünü hiç görmeyeceksiniz. Bu nasıl düşünce? Bu nice inanç? Bu hâlinize bakmadan iman ve İslâm davası için iddialar yapıyorsunuz. Yazıklar olur size! Hâlinizi düzeltiniz, yoksa batarsınız.

İşte Kur'an! Bilgi sizde yok oldu. Onunla amel etmezseniz, kıyamet günü aleyhinize şahitlik eder. Bilginlerin yanına gider, öğütlerini tutmaz, sözlerini dinlemezseniz, öbür âlemde ne olacak hâliniz? Bu da o gün aleyhinize bir delil olacak ve ateşte yanmanıza sebep teşkil edecek. Bir ilim adamının yanına gider, sözlerini dinlemezseniz, Peygamber öğüdün...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: 5. Meclis
« Posted on: 20 Nisan 2024, 16:09:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: 5. Meclis rüya tabiri,5. Meclis mekke canlı, 5. Meclis kabe canlı yayın, 5. Meclis Üç boyutlu kuran oku 5. Meclis kuran ı kerim, 5. Meclis peygamber kıssaları,5. Meclis ilitam ders soruları, 5. Meclisönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes