> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > İhya-u Ulumiddin 3-4 > Allah´ın rahmetinin genişliği
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Allah´ın rahmetinin genişliği  (Okunma Sayısı 1658 defa)
25 Ocak 2010, 15:23:12
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 25 Ocak 2010, 15:23:12 »



Allah´ın Rahmetinin Genişliği


Eseri böyle bir bölümle son erdirmeyi iefe´üî kabilinden yapıyoruz; zirâ Hz. Peygamber güzel bir konuşmayı dinleyip yorumlamayı severdi. Çünkü bir amelimiz yoktur ki onunla Allah´ın affını ümit edelim. Öyleyse tefe´ül bilhayr hususunda Hz. Peygamber´e uyalım ve ümit edelim ki dünya ve âhirette sonumuz hayırla kapansın! Nitekim kitabımızı da Allah´ın rahmetini belirtmekle sonuçlandırdık.

Allah kendisine ortak koşulmasını affetmez. Bundan başka günahları dilediği kulu için affeder. (Nisa/48)

Ey nefislerine karşı haddi aşmış kullarım! Allah´ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir. (Zümer/53)

Kim bir fenalık yapar, yahut nefsine zulmeder de sonra Allah´tan mağfiret dilerse, Allah´ı bağışlayıcı ve merhametli bulur.(Nisa/10)

Biz ayağımızın kayışından, elimizde bulunan şu kitabımızda kalemimizin hududu aşmasından ve diğer kitaplarımızdaki hatalarımızdan ötürü af talep ediyoruz. Kusurlu olmakla beraber Allah´ın dinini bilmeyi iddia ettiğimizden ötürü de Allah´tan af talep ederiz. Allah´ın rızasını talep ederken, başka şeylerin karıştığı her ilimden ve amelden ötürü de Allah´tan af talep ederiz. Vermiş olduğumuz, sonra yerine getirmekte kusur ettiğimiz her sözden ötürü de affını talep ediyoruz. Bize vermiş olduğu ve bizim tarafımızdan günahta kullanılan her nimetten ötürü affını talep ediyoruz. Bizim niteliğimiz olan her kusurlunun kusurüyla ve her eksiğin eksikliğiyle her türlü târiz ve tasrihten de affını talep ediyoruz. Bizi tasannua, tekellüfe, yandığımız bir kitapta insanlara süslü görünmeye, nazmettiğimiz bir kelâmda, ifade ettiğimiz veya istifade ettiğimiz ilimde belirttiğimiz tekellüfe bizi davet eden her tehlikeden ötürü de affını talep ediyoruz. Bütün bunlardan ötürü affını talep ettikten sonra hem kendimiz, hem de bu kitabımızı veya diğer kitablarımızı mütalaa eden veya dinleyen kimseler için af, rahmet, görünür görünmez bütün günahlardan vazgeçmekle şereflendirilmemizi diliyoruz; zira keremi umûmîdir. Rahmeti geniş, cömertliği bütün mahlûklar üzerine oluk halinde akmaktadır. Biz de Allah´ın mahlûklarından bir mahlûkuz. Allah´a olan vesilemiz ancak onun fazl ve keremidir.

Nitekim Hz. Peygamber (s.a) şöyle demiştir:

Allah´ın yüz rahmeti vardır. O yüz rahmetten bir tek rahmeti cinler, insanlar, kuşlar, hayvanlar ve haşerât arasına indirmiştir. O rahmet ile birbirlerine şefkat ederler, onunla birbirlerine merhamet gösterirler. O yüz rahmetten doksandokuzunu, Allah Teâlâ, nezd-i ilâhîsinde bekletmiştir. Kıyamet gününde onlarla kullarına rahmet edecektir.301

Rivayet ediliyor ki kıyamet gününde Allah Teâlâ arşının altına şöyle yazar: ´Rahmetim öfkemi geçmiştir. Ben rahmet edenlerin en merhametlisiyim. Bu bakımdan cennet ehlinin iki misli kadar cehennemden insanlar çıkarılıp bağışlanır.

Hz. Peygamber (s.a) şöyle demiştir:

Allah Teâlâ (ce), kıyamet gününde bizim için (şânına yakışır şekilde) gülerek tecelli eder ve şöyle buyurur: ´Ey müslümanlar, sevinin! Zira sizden hiçbir kimse yoktur ki onun yerine ateşte bir yahudi veya hristiyan kılmamış olayım´.302

Allah Teâlâ, kıyamet gününde Âdem´in (a.s) zürriyetinden yüz bin kere yüz bin (bir milyon) ve on bin kere yüz bin kişi hakkında şefaatini kabul eder.303

Allah Teâlâ kıyamet gününde mü´minlere şöyle der:  ´Benimle mülâ-kî olmayı sever miydiniz?´ Mü´minler ´Ey rabbimiz! Evet, severdik´ derler. ´Neden severdiniz?´ diye sorunca, mü´minler ´Senin affını ve mağfiretini ümid ederdik de ondan!´ derler.

Allah Teâlâ bir hadîs-i kudsî´de şöyle buyurmaktadır:

Size mağfiretimi gerekli kıldım.304 Hz. Peygamber (s.a) ise şöyle buyurmaktadır:
Allah Teâlâ kıyamet gününde şöyle emir verir: ´Beni birgün zikreden veya herhangi bir yerde benden korkan herkesi ateşten çıkarın´.305

Cehennem ehli cehennemde toplandıkları ve onlarla beraber kıble ehlinden Allah´ın diledikleri bir araya geldikleri zaman kâfirler müslümanlara ´Siz müslüman değil miydiniz?´ diye sorarlar. Müslümanlar ´Evet!´ derler. Kâfirler ´O halde İslâmiyetiniz size bir fayda sağlamadı; zira siz de bizimle beraber ateştesiniz´ deyince, müslümanlar derler ki: ´Bizim günahlarımız vardı. O günahlardan ötürü muâhaze edildik´. Bunun üzerine Allah Teâlâ onların dediklerini işitir ve ehl-i kıbleden olanların cehennemden çıkarılmasını emreder. Böylece müslümanlar cehennemden çıkarlar. Kâfirler bu durumu görünce ´Keşke biz de müs-lüman olsaydık! Onlar gibi biz de çıkmış olsaydık!´ derler.

Bunları söyledikten sonra Hz. Peygamber şu ayeti okudu:

Kâfirler azabı gördükleri zaman ´Keşke müslüman olsaydılar´ diye temenni ederler.(Hicr/2)

Yine Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:

Allah mü´min kulu hakkında, çocuğuna karşı şefkatli olan anneden daha merhametlidir.306

Cabir b. Abdullah şöyle demiştir:
´Kıyamet gününde kimin se-vapları günahlarından fazla ise, hesaba tutulmadan cennete girer.. Kimin günahlarıyla sevapları eşit ise, o az hesaba tutulur, sonra cennete girer. Hz. Peygamberin şefaati ancak o kimse içindir ki nefsini helâk etmiş, yükünü iyice ağırlaştırmıştır´,

Rivayet ediliyor ki Allah Teâlâ, Musa´ya (a.s) hitaben şöyle demiştir
: ´Ey Musa! Karun senden imdâd bekledi. Fakat ona yardım etmedin. İzzet ve celâlime yemin olsun! Eğer benden imdâd isteseydi yardımına koşar ve onu affederdim´.

Sa´d b. Hilâl şöyle demiştir:
"Kıyamet gününde iki kişinin ateşten çıkması emrolunur. Allah Teâlâ onlara hitaben ´Ateşten çıkışınız, ellerinizin yapmış olduğu iyilikten ötürüdür. Ben kuluma zulmedici değilim´ der. Onların tekrar cehnenneme döndü-rülmesini emreder. Buna karşılık onlardan biri bağlı bulunduğu zincirleriyle koşa koşa cehenneme dalar. Diğeri ise ağırlaşır. Allah Teâlâ emreder, ikisini geri getirirler ve ikisini de yaptıklarından sorguya çeker. Cehenneme koşanı der ki: ´Ben mâsiyetin vebalinden korktum. Ben asla ikinci bir defa senin öfkene kendimi mâruz bırakamam´. Duraklayan kimse de der ki: ´Senin hakkındaki beni cehennemden çıkardıktan sonra tekrar oraya göndermeyeceğini zannettim. Onun için geciktim´. Allah Teâlâ bunların ikisinin de cennete götürülmesini emreder".
Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:


Kıyamet gününde arşın altından bir dellâl şöyle bağırır:
 ´Ey Muhammed Ümmeti! Benim sizde olan hakkımı size hibe ettim. Ancak kul hakları kalmıştır. Siz de haklarınızı hibe ediniz. Rahmetimle cennetime giriniz.307

Bir bedevî İbn Abbas´ın ´Siz ateşten bir çukurun kenarında bulunuyordunuz (Allah) sizi ondan kurtardı´, (Alu İmran/103) ayetini okuduğunu işitince şöyle haykırdı: ´Allah´a yemin olsun! Sizi o ateşe sokmak istediği halde sizi ondan kurtarmaz?´ Bunun üzerine İbn Abbas yanındakilere ´Bu hükmü fakih olmayan bir kimseden edinin!´ dedi.

es-Senabihî308 der ki: Ubâde b, Samit ölüm hastalığında iken huzuruna vardım ve ağladım. Bana şöyle dedi:
´Sakin ol! Neden ağlıyorsun? Allah´a yemin olsun, Hz. Peygamberden dinlediğim ve sizin için hayırlı olan hiçbir hadîs yoktur ki size söylememiş olayım. Ancak bir hadîs kalmıştır. Onu da bugün nefsimi kap-sadığı halde size söyleyeceğim:

Kim Allah´tan başka ilah olmadığına, Muhammed´in Allah´ın Rasûlü olduğuna şahidlik ederse Allah onu ateşe haram kılar.309

Abdullah b. Amr b. el-Âs Hz. Peygamberin şöyle buyurduğunu rivayet eder:

Allah Teâlâ benim ümmetimden bir kişiyi kıyamet gününde mahlûkların gözü önünde kurtarır. O kişi hakkında 99 defter açılır. O defterlerin herbiri gözün alabileceği kadar büyüktür. Sonra Allah Teâlâ o kişiye der ki:
Bu defterde yazılanlardan bir şeyi inkâr ediyor musun? Hafaza meleklerim sana zulmettiler mi?
- Hayır, yârab!
- Senin herhangi bir özrün var mı?
- Hayır, yârab!
- Evet! Bizim nezdimizde senin bir sevabın vardır. Muhakkak ki bugün sana zulüm yok!
Allah Teâlâ bir kâğıt çıkarır. O kâğıtta ´Eşhedü en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah´ (Allah´tan başka ilah olmadığına ve Muhammed´in O´nun Rasûlü olduğuna şahidlik ederim) yazılıdır. Bunun üzerine kul sorar:
- Bu kâğıt, şu defterlerin yarımda ne yapabilir yârab?
- Sana zulüm yapılmayacaktır!
Bunun üzerine defterler terazinin bir kefesine, o kâğıt öbür kefesine konur. Defterler havalanır, o kâğıt ağır basar; zira Allah´ın isminin karşısında hiçbir şey ağır gelemez.310

Hz. Peygamber (s.a) uzun uzun kıyamet ve sırat´ı vasıflandıran bir hadîsin sonunda şöyle demiştir:

Allah Teâlâ meleklere şöyle emir verir: ´Kimin kalbinde bir miskal hayır görürseniz onu ateşten çıkarın´.
Melekler birçok kimseyi çıkardıktan sonra şöyle derler: ´Ey rabbimiz! Bize emrettiklerinden kimseyi içerde bırakmadık!´

Bundan sonra Allah Teâlâ şöyle buyurur:
 ´Dönün! Kimin kalbinde zerre miskali hayır görürseniz onu cehennemden çıkarın´.

Melekler birçok kimseyi daha çıkardıktan sonra şöyle derler: ´Ey rabbimiz! Bize emrettiklerinden kimseyi cehennemde bırakmadık!´

Ebû Said der ki: Eğer bu hadîsi tasdik etmezseniz şu ayeti okuyun:
 ´Allah zerre kadar haksızlık etmez, zerre kad...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Allah´ın rahmetinin genişliği
« Posted on: 28 Mart 2024, 16:14:43 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Allah´ın rahmetinin genişliği rüya tabiri,Allah´ın rahmetinin genişliği mekke canlı, Allah´ın rahmetinin genişliği kabe canlı yayın, Allah´ın rahmetinin genişliği Üç boyutlu kuran oku Allah´ın rahmetinin genişliği kuran ı kerim, Allah´ın rahmetinin genişliği peygamber kıssaları,Allah´ın rahmetinin genişliği ilitam ders soruları, Allah´ın rahmetinin genişliği önlisans arapça,
Logged
24 Nisan 2016, 15:13:31
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 24 Nisan 2016, 15:13:31 »

Esselamu aleykum.Kainati ve sonsuz evreni yaratan ve onu rahmeti ile susleyip yoneten allahdir.Sen allaha ne kadar yakin olursan ne kadar onun yolunda gisersen onun rahmetine merhametine nail olursun.Rabbimin merhametine rahmetine nail olan ve cennet ehli olacak kullardan olalim inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

24 Nisan 2016, 17:03:11
Sevgi.
Bölüm Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 17.947


« Yanıtla #2 : 24 Nisan 2016, 17:03:11 »

  Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Rabbimiz'in lütfu ne güzel ne hoş elhamdülilah. Bizlere öyle çıkış yolları sunuyorki biz kulları için tevbe kapısını herdaim açık tutuyor. Mevlam bizleri kendine lâyık kul olanlardan eylesin inşaAllah. Amin
  Paylaşım için Allah ( Celle Celalühu ) Razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes