> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > İhya-u Ulumiddin 3-4 > Güzel Ahlâkın Alâmetleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Güzel Ahlâkın Alâmetleri  (Okunma Sayısı 1063 defa)
13 Ocak 2010, 19:26:44
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 13 Ocak 2010, 19:26:44 »



Güzel Ahlâkın Alâmetleri

Her insan, nefsinin ayıplarının câhilidir. Ne zaman büyük günahları terkedinceye kadar nefsiyle az bir mücahedede bulunsa zanneder ki nefsini tertemiz yapmış, nefsi tertemiz olmuş, ahlâkı güzelleşmiş ve artık mücahede etmekten müstağnidir! Mâdem ki durum budur, o halde güzel ahlâkın alâmetini belirtmek gerekir. Çünkü güzel ahlâk, imanın ta kendisi, kötü ahlâk ise münâfıklığın ta kendisidir. Allah Teâlâ mü´min ve münafığın sıfatlarını Kur´an´da zikretmiştir. O sıfatların tamamı güzel veya kötü ahlâkın meyveleridir. O halde biz onlardan bir kısmını, güzel ahlâkın alâmeti bilinsin diye zikredelim.

Ayetler

Felaha ulaştı o mü´minler ki onlar, namazlarında huşû içindedirler. Onlar boş şeylerden yüz çevirirler. Onlar zekâtlarını verirler ve onlar ırzlarını korurlar. Ancak eşleri, yahut câriyeleri hariç (bunlarla ilişkilerinden dolayı da) onlar kınanmazlar kim de bu helâlden başkasını ararsa, işte onlar haddi aşanlardır ve onlar emanetlerine ve verdikleri söze riayet ederler. Onlar namazlarını gereği üzerine devamlı kılarlar. İşte (Firdevs´e) vâris olacaklar onlardır.(Mü´minûn/1-10)

(...) Tevbe edenler, ibâdet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rükû ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah´ın sınırlarını koruyanlardır; o mü´minleri müjdeler(Tevbe/112)

Mü´minler o kimselerdir ki Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Onlara Allah´ın ayetleri okunduğu zaman imanlarını artırır ve rablerine tevekkül ederler. Namazlarını kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan verirler. İşte gerçek mü´minler onlardır.(Enfal/2-4)

Rahman´ın o kulları ki yeryüzünde tevâzu ile yürürler. Cahiller kendilerine lâf attıkları zaman ´selâm´ derler. Gecelerini rablerine secde ederek O´nun divanında durarak geçirirler:
´Rabbimiz cehennemin azabını bizden uzaklaştır, doğrusu onun azabı sürekli bir azaptır´ derler. Orası ne kötü bir karargâh ve ne kötü bir makamdır! Ve harcadıkları zaman ne israf ederler ne de cimrilik ederler; harcamaları bu ikisi arasında dengeli olur ve onlar Allah ile beraber başka tanrıya yalvarmazlar. Allah´ın haram ettiği canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler. Kam bunları yaparsa cezasını bulur. Kıyamet günü onun için azap kat kat yapılır ve o azabın içinde hor ve hakir olacak kalır. Ancak tevbe edip inanan ve sâlih amel yapanlar, işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere değiştirecektir. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir. Kim tevbe eder ve sâlih amel yaparsa, o makbul bir kimse olarak Allah´a döner. Onlar yalan ve boş laf (konuşanlar)a rastladıklarında vekar ile geçip giderler ve kendilerine rablerinin âyetleri hatırlatıldığı zaman onlara karşı sağır ve kör davranmazlar ve ´Rabbimiz! Bize gözler sevinci eşler ve çocuklar lûtfet ve bizi korunanlara önder yap´ derler. İşte onlar, sabretmelerine karşılık saraylarda ödüllendirilecekler ve orada bir sağlık dileği ve selâm ile karşılanacaklardır. Orada ebedî kalacaklardır. Ne güzel karargâh ve ne güzel makamdır orası! De ki: ´Duanız (ibadetiniz) olmadıktan sonra rabbim sizi ne yapsın? (size haber verdiklerimi) yalanladınız. Bu yüzden cezalandırılmanız gerekecektir´.(Furkan/63-77)

Bu bakımdan durumu kendisine mübhem ve müşkil olan bir kimse nefsini bu ayetlerin mihengine vursun. Bu sıfatların varlığı güzel ahlâkın alâmetidir. Bütün bu sıfatların yokluğu ise, kötü ahlâkın alâmetidir! Bir kısmının bulunması, bir kısmının bulunmaması ise, güzel ahlâkın bir kısmının varlığına bir kısmının yokluğuna delâlet eder. Bu bakımdan kişi, bu sıfatların olmayanlarını elde etmeye ve olanlarını da korumaya çalışmalıdır.

Hadîsler


Mü´min bir kimse, kendi nefsi için sevdiğini kardeşi için de sever.47

Rasûlullah (s.a), mü´mini birçok sıfatlarla nitelendirmiştir ve bütün o sıfatlarla güzel ahlâka işaret ederek şöyle buyurmuştur:

Kim Allah´a ve son güne iman ediyorsa, misafirine ikramda bulunsun.48

Kim Allah´a ve son güne inanıyorsa komşusuna ikramda bulunsun.49

Kim Allah´a ve son güne iman etmişse hayrı söylesin veya sussun.50

Hz. Peygamber, mü´minlerin sıfatlarının güzel ahlâk olduğunu söyleyerek şöyle buyurmuştur:


Mü´minlerin iman yönünden en kâmilleri ahlâk yönünden en güzel olanlarıdır.51

Mü´min bir kimseyi susmuş ve vakarlı gördüğünüz zaman ona yaklaşınız. Çünkü öyle bir mü´min hikmeti telkin eder.52

İşlediği hayır kendisini sevindiriyor, işlediği kötülük kendisini üzüyorsa, muhakkak o mü´mindir.53

Hiçbir müslümana, kardeşine eziyet verici bir bakışla bakması helâl değildir.54

Hiçbir müslüman için başka bir müslümanı korkutmak helâl değildir.55

Sohbet edip yanyana oturan iki kişi ancak Allah´ın emanetiyle bir araya gelip otururlar. Öyle ise onların birisine kardeşinin istemediği bir sırrını ifşa etmek helâl değildir.56

Âlimlerden biri güzel ahlâkın alâmetlerini şöyle belirtmiştir: ´
Güzel ahlâk, kişinin çok hayâlı, eziyet vermeyen, sâlih, doğru sözlü, az konuşan, çok ibadet eden, az hata yapan kimse olmasıdır. Fuzulî konuşması pek az, hayır ve sılayı rahim yapar, vakarlı, çok sabırlı, çok şükredici, Allah´ın hükmüne râzı ve halîm olmasıdır. Şefkatli, iffetli, ince hisli olmasıdır. Lânet edici, küfürbaz, kovucu, gıybet yapıcı, aceleci, hasedci, cimri, gözüne ve diline sahip olma-yan değildir. Allah için sever, Allah için buğzeder, Allah için razı olur, Allah için öfkelenir. İşte güzel ahlâk budur. Hz. Peygamber´den (s.a) mü´minin ve münâfığın alâmeti sorulduğunda şöyle buyurmuştur:

Muhakkak ki mü´min bir kimsenin himmeti namaz kılmak, oruç tutmak ve ibâdet yapmaktadır. Münâfık bir kimsenin himmeti hayvan gibi yemek ve içmektedir.57

Hâtim el-Esamm şöyle demiştir:
´Mü´min bir kimse düşünce ve ibret almakla meşguldür. Münâfık bir kimse ise, hırs ve uzun emelle meşguldür. Mü´min bir kimse Allah´tan başka herkesten ümidini kesmiştir. Münâfık bir kimse Allah´tan başka herşeyde ummaktadır. Mü´min bir kimse Allah´tan başka herşeyden emindir. Münafık bir kimse Allah´tan başka herşeyden korkar. Mü´min bir kimse dinini değil, malını fedâ eder. Münâfık bir kimse ise malını değil, dinini fedâ eder. Mü´min bir kimse güzellik yapar ağlar, münâfık bir kimse kötülük yaptığı halde güler. Mü´min bir kimse yalnızlığı sever. Münâfık ise halk ile karışmayı sever. Mü´min bir kimse tohumu eker, bitmemesinden korkar. Münâfık bir kimse tohumu söker, başağı umar. Mü´min bir kimse siyaset için emreder, yasaklar ve ıslah eder, münâfık bir kimse ise riyaset için emreder, yasaklar ve ifsâd eder!´

Güzel ahlâkın denenmesinde kullanılan en iyi sistem, eziyete karşı sabır göstermek, cefaya karşı göğüs germektir. Bir kimse başkasının kötü ahlâkından şikayet ederse, onun bu şikayet edişi, kendisinin kötü ahlâklı olduğuna delâlet eder. Çünkü güzel ahlâk, eziyeti sineye çekmektir.

Hz. Peygamber (s.a) bir ara beraberinde Enes b. Mâlik olduğu halde yürüyordu. Bir bedevî arkasından yetişti ve onu şiddetle geri çekti. O ara Hz. Peygamber´in sırtında necran ma´mûlü bir kürk vardı. Kürkün kenarları kaba ve sertti. Enes der ki: "Hz. Peygamber´in boynuna baktım, bedevinin şiddetli çekişinden dolayı kürkün kenarı etine iz yapmıştı.

Bedevî şöyle dedi:


Ey Muhammed! Senin nezdinde bulunan Allah´ın malından bana ver!
Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a) dönüp bedevinin yüzüne baktı. Güldükten sonra ona mal verilmesini emretti.58

Kureyşliler Hz. Peygamber´i fazlasıyla eziyet edip dövdükleri zaman, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Ey Allahım! Kavmimi bağışla, onlar bilmiyorlar.

Denildi ki, Hz. Peygamber´in bu duası Uhud´da olmuştur ve bunun içindir ki Allah Teâlâ, Hz. Peygamber hakkında aşağıdaki ayeti inzâl ederek şöyle buyurmuştur:

Gerçekten sen pek büyük bir ahlâk üzerindesin. (Kalem/4)

İbrahim b. Edhem bir gün sahraya çıktı, bir askerle karşılaştı. Asker kendisine ´Sen köle misin?´ dedi. İbrahim ´Evet´ dedi. Asker ´Mâmur yerler nerede?´ dedi. İbrahim (kabristanı işaret ederek) ´İşte!´ dedi. Asker ´Ben mâmur yerleri istiyorum!´ deyince, İbrahim ´İşte mâmur yerler kabristandır´ dedi. Onun bu sözü askeri oldukça kızdırdı. Asker onun başına kırbaçla vurdu ve kendisini gerisin geriye şehre çevirdi. Arkadaşları karşılayıp hâdiseyi sorunca, asker kendilerine İbrahim´in söylediklerini haber verdi. Onlar askere dediler ki: ´Bu, Edhem´in oğlu İbrahim´dir´. Bunun üzerine asker, atından inip el ve ayaklarını öperek kendisinden özür diledi. Sonra İbrahim´den ´Sen neden askere ben köleyim de-din?´ diye soruldu. İbrahim "O benden ´sen kimin kölesisin´ diye sormadı, ´sen köle misin´ diye sordu. Ben de Allah´ın kölesi olduğum için ´evet´ dedim. Fakat o benim başımı kırbaçlayınca ben Allah Teâlâ´dan kendisi için cennet istedim". Bunun üzerine kendisine şöyle soruldu: ´Nasıl olur? O sana zulmetti, sen ona cennet istiyorsun´. İbrahim ´Ben onun eliyle bana dokunan eziyetten ötürü mükâfât göreceğimi biliyorum. Bu bakımdan benim ondan nasibimin hayır olup da onun benden nasibinin şer olmasını istemedim!´ dedi.

Ebu Osman Hayri59 bir ziyafete davet edildi. Davet eden zat onu deniyordu. Davet edenin evine vardığı zaman, kendisine ´Benim vaktim yoktur. Lütfen geri gidiniz´ dedi. Bunun üzerine Ebu Osman geri döndü, biraz ilerledikten sonra davet eden ikinci bir defa onu çağırarak ´Hocam, gel!´ dedi. Ebu Osman geri dönünce ilk söylediği gibi söyledi. Üçüncü bir defa onu çağırdı ve kendisine ´Vaktin icabı olarak geri dön, git!´ dedi. Bunun üzerine Ebu Osman g...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Güzel Ahlâkın Alâmetleri
« Posted on: 26 Nisan 2024, 08:53:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Güzel Ahlâkın Alâmetleri rüya tabiri,Güzel Ahlâkın Alâmetleri mekke canlı, Güzel Ahlâkın Alâmetleri kabe canlı yayın, Güzel Ahlâkın Alâmetleri Üç boyutlu kuran oku Güzel Ahlâkın Alâmetleri kuran ı kerim, Güzel Ahlâkın Alâmetleri peygamber kıssaları,Güzel Ahlâkın Alâmetleri ilitam ders soruları, Güzel Ahlâkın Alâmetleriönlisans arapça,
Logged
13 Ocak 2010, 20:41:39
akmina

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 477


« Yanıtla #1 : 13 Ocak 2010, 20:41:39 »

Allah razı olsun paylaştığın konu  çok   faydalı oldu .Bizlerede RABBİM güzel ahlak nasip etsin.İnşallah
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes