> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > İhya-u Ulumiddin 3-4 > Evlenmeyi Terketmek Hususunda İnsana Düşen Vazifeler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Evlenmeyi Terketmek Hususunda İnsana Düşen Vazifeler  (Okunma Sayısı 652 defa)
14 Ocak 2010, 18:56:22
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 14 Ocak 2010, 18:56:22 »



Evlenmeyi Terketmek Hususunda İnsana Düşen Vazifeler
Müridin işin başlangıcında nefsini evlenmekle meşgul etmemesi gerekir. Çünkü evlenmek, insanı meşgul eden ve müridi seyr u sülûkten alıkoyan, kadınlara yakınlaşmaya götüren bir durumdur. Oysa Allah´tan başkası ile yakınlaşan bir kimse Allah´tan uzaktır! Sakın Hz. Peygamber´in çok evlenmesi müridi aldatmasın. Çünkü Hz. Peygamber´in kalbini dünyada olanların hiçbiri Allah´tan uzaklaştırmazdı. Bu bakımdan melekler hiçbir zaman demircilerle kıyas edilemez ve bu sırra binaen Ebu Süleyman Dârânî şöyle demiştir: ´Evlenen bir kimse dünyaya meyletmiştir´. Yine şöyle demiştir: Hiçbir mürid görmedim ki evlenip de eski halinde dursun!´

Bir ara kendisine şöyle denildi: ´Senin kendisiyle yakınlık kuracak bir kadına ihtiyacın var´. Cevap olarak ´Hayır! Allah nasip etmesin, evlenip kadına yakınlaşmak Allah´tan uzaklaşmak demektir´ demiştir. Yine şöyle demiştir: ´Çocuk, mal veya kadın, seni Allah´tan meşgul ediyorsa, o senin için uğursuzdur´. Bu bakımdan Hz. Peygamber´den başkası, Hz. Peygamber´e nasıl kıyas edilebilir? Oysa Hz. Peygamber´in Allah sevgisine dalması öyle bir raddeye gelmişti ki bazen sevgi içerisinde cayır cayır yandığını hissederdi. Öyle bir dereceye gelmişti ki bazı durumlarda bu sevginin bedenini paramparça etmesinden korkulurdu. İşte bu sırra binaen Hz, Peygamber, elini zevcesi Âişe´nin oyluk kemiği üstüne vurarak şöyle demiştir:

Ey Âişe! Benimle konuş!53

Hz. Peygamber bu sözü, içinde bulunduğu hâlet-i rûhiyenin ağırlığından Âişe´nin konuşmasıyla bir zaman için -az da olsa-kurtulmak maksadıyla söylemişti. Çünkü bedeninin buna tahammül edemeyeceğini düşünüyordu. Hz. Peygamber´in tabiatı, Allah ile yakınlaşmaktı. Halk ile yakınlaşmak ise geçicidir. Sadece bedenine acıdığı içindir. Sonra Hz. Peygamber, halk ile uzun zaman beraber oturmaya katlanamazdı. Canı sıkıldığı zaman şöyle derdi:

Ey Bilâl! Bizi rahata kavuştur!54

Bunu, gözünün nûru olan namaz için ezan okuması anlamında söylerdi. Bu bakımdan, zayıf bir kimse kendini bu şekilde ele alırsa aldanır. Çünkü anlayışlar, Hz. Peygamber´in fiillerinin sırlarına vâkıf olmaktan âcizdir. Bu bakımdan müridliğin şartı, marifette kuvvet buluncaya kadar, başlangıçta bekar olmaktır. Tabiî bu da şehvet kendisine galebe çalmadığı zaman sözkonusudur. Eğer şehvet kendisine galip gelirse, şehveti uzun bir açlık ve devamlı oruçla kırmalıdır. Eğer şehvet buna rağmen eksilmezse ve gözünü (haramdan) koruyacak derecede değilse -tenasül uzvunu koruyacak güçte olsa bile- evlenmek böyle bir kimse için daha evlâdır ki şehveti sükûnet bulsun! Aksi takdirde gözünü korumadığı müddetçe fikrini de koruyamaz. Böylece himmeti dağılır ve çoğu zaman güç yetiremediği bir belâya düçar olur. Zaten göz zinası da küçük günahların büyüklerindendir. Göz zinası, kısa bir zamanda fahiş olan büyük günaha (zinaya) götürür. Gözünü haramdan korumaya gücü yetmeyen bir kimse, tenasül uzvunu korumaya da güç yetiremez demektir.

Hz. İsa (a.s) şöyle demiştir: ´Haram bakıştan sakının! Çünkü haram bakış kalbe şehvet tohumunu eker. Fitne olarak bu durum yeter de artar bile!´

Said b. Cübeyr şöyle demiştir:
"Hz. Davud için fitne, ancak haram bakıştan gelmişti ve bu sırra binaen Hz. Davud (a.s) şöyle dedi: ´Ey oğul! Arslan ve yılanların arkasından git de bir kadının arkasında yürüme!´ Hz. Yahya´ya (a.s) şöyle soruldu: ´Zinanın başlangıcı nedir?´ Cevap olarak ´Bakmak ve temenni etmektir!´ dedi".

Fudayl b. Iyaz şöyle demiştir: "İblis der ki: ´O benim eski okumdur. O benim öyle bir okumdur ki onunla attığımda hedefi şaşırmam!´ İblis bununla ´haram bakış´ı kastediyor".
Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:

Haram bakış, İblis´in oklarından zehirli bir oktur. Kim Allah´tan korkarak onu terkederse, Allah Teâlâ ona öyle bir iman verir ki o imanın tadını kalbinde hisseder...55

Ben kendimden sonra erkekler için kadınlardan daha zararlı bir fitne bırakmadım.56

Dünya fitnesinden ve kadın fitnesinden sakının! Çünkü İsrail oğullarının fitnesinin başlangıcı kadınlar tarafındandı.57

Allah Teâlâ da şöyle buyurmuştur:

Mü´min erkeklere söyle: ´Gözlerini haram bakıştan kapatsınlar!´(Nûr/30)

Hz, Peygamber şöyle buyurmuştur:


Her insanın zinadan nasibi vardır. Gözler zina ederler. Onların zinası bakıştır. Eller zina ederler. Onların zinası tutmaktır. Ayaklar zina ederler. Onların zinası (harama doğru) yürümektir. Ağız zina eder. Onun zinası öpmektir. Kalp himmet eder veya temennide bulunur. Tenasül organı ise ya kalbi tasdikler veya yalanlar.58

Ümmü Seleme şöyle anlatır: İki gözü kör olan İbn Ümmi Mektum (Abdullah b. Kays), Hz. Peygamber´in huzuruna gelmek için izin istedi. Beri ve Hz. Peygamber´in Meymune adlı zevcesi Hz. Peygamber´in yanında bulunuyorduk. Bunun üzerine Hz. Peygamber ikimize ´Perdenin arkasına çekiliniz!´ dedi. Hz. Peygamber´e ´İbn Ümmi Mektum´un gözleri kör değil mi?´ dedik. Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

Siz ikiniz onu görmüyor musunuz?59

Bu hadîs-i şerîf, kadınların, âmâ olan erkeklerle matem ve düğünlerde âdet olduğu gibi beraber oturmalarının câiz olmadığına delâlet eder. Bu bakımdan âmâ olan bir kimseye kadınlarla tenha bir yerde bulunmak haramdır. Kadına da âmâ ile oturmak, ihtiyaç olmaksızın ona bakmak haramdır. Kadınların erkeklerle konuşması ve erkeklere bakması sadece umumî ihtiyaç için câiz kılınmıştır. Bu bakımdan kişi gözünü kadından tutmaya muktedir ise de tüysüz çocuklardan tutmaya muktedir olmadığından dolayı evlenmek kendisi için daha iyidir. Çünkü tüysüz çocuklar için fitne daha yaygındır. Zira kişinin kalbi bir kadına meylederse, onunla evlenmek sûretiyle mübah bir şekilde ona ulaşabilir. Şehvet ile tüysüz çocuğun yüzüne bakmak ise haramdır. Hatta kalbi tüysüz çocuğun suretinin güzelliğiyle etkilenip; tüysüz çocuk ile sakallı arasında fark olduğunu idrak eden kimsenin tüysüz çocuğa bakması helâl değildir.

İtiraz: Her his sahibi, şüphesiz güzel ile çirkin arasındaki farkı idrak eder ve asr-ı saâdetten bu yana da tüysüz çocukların yüzleri açık bırakılmıştır.

Cevap: Ben ayırmaktan, sadece gözün ayırmasını kasdetmiyorum. Kişinin aradaki farkı idrak etmesi, yemyeşil ağaçla kupkuru ağaç, saf su ile bulanık su arasındaki farkı idrak etmesi gibi olmasını kastediyorum. Üzerinde çiçek ve yapraklar bulunan ağaç ile çiçekleri dökülen ağaç arasındaki farkı idrak etmeyi kastediyorum. Çünkü kişi bunların birisine, hem gözü, hem de tabiatiyle meyleder. Fakat bu meylediş, şehvetten uzak bir meyildir ve bunun için de kişi çiçeklere, güllere dokunup öpmek istemez. Saf suyu öpmeyi düşünmez. Güzel bir genç de böyledir. Bazen göz ona meyleder. Onunla çirkin bir yüz arasındaki farkı idrak eder. Fakat bu öyle bir farkediştir ki onda şehvet yoktur. Bu, nefsin yaklaşması, dokunması ve meyletmesiyle bilinir. Ne zaman bu meyil kişinin kalbinde bulunursa ve kişi güzel yüz, güzel bitkiler, nakışlı elbiseler ve süslü tavanlar arasındaki farkı idrak ederse, kişinin o yüze bakması şehvet bakışıdır ve haramdır. İşte bu husus, halkın gevşeklik gösterdiği bir husustur. Bu gevşeklik, halkı bilmedikleri tehlikelere sürükler.

Âriflerden biri şöyle demiştir
: ´Ben ibâdet eden bir genç için yırtıcı bir canavarın, o gencin yanında oturan tüysüz bir çocuktan daha tehlikeli olduğunu sanmıyorum´.

Süfyân es-Sevrî şöyle demiştir: ´Eğer bir kişi, ayaklarının parmaklarından ikisiyle şehveti irade ederek bir tüysüz çocukla oynarsa bu yaptığı livata sayılır!´

Selefin birinden rivayet ediliyor ki şöyle demiştir: ´Bu ümmette üç çeşit lûtî olacaktır: Birincisi bakar. İkincisi el sıkar. Üçüncüsü de bu işi fiilen yapar!´

Durum bu iken, o halde yeni yetişen tüysüzlere bakmanın âfeti büyüktür. Bu bakımdan mürid, gözünü kapatmaktan, fikrini kontrol altına almaktan âciz olduğu zaman, kendisi için güzel olan, evlenmek sûretiyle şehveti kırmaktır. Zira bazı nefisler vardır ki onun şehveti aç bırakmakla kırılmaz.

Biri şöyle anlatıyor:
"Benim şehvetim, güç yetiremiyeceğim derecede bana galebe çaldı. Bu esnada ben çokça Allah´a yalvardım. Rüyamda bir şahıs göründü, bana ´Sen neden böyle sızlanıyorsun?´dedi. Ona durumumu anlattım. ´Bana doğru gel!´ dedi. Ona doğru gittim. Elini göğsümün üzerine koydu. O elin serinliğini ciğerimin ortasında ve bütün bedenimde hissettim. Sabahladığım zaman bendeki şehvet kayboldu. Bir sene şehvetten uzak kaldım. Sonra şehvet tekrar geldi. Yine Allah´a yalvardım. Rüyamda bir şahıs bana geldi ve dedi ki: ´Sendeki şehvetin gitmesini, buna karşılık senin boynunu vurmamı ister misin?´ Ben ´Evet! İsterim!´ dedim. Bunun üzerine bana ´O halde boynunu uzat!´ dedi. Ben de boynumu uzattım. O şahıs, nûrdan yapılmış bir kılıcı kınından çekti ve onunla boynumu vurdu. Sabahladığımda o şehvet benden gitmişti. Bir sene şehvetten uzak kaldım. Sonra o şehvet veya ondan daha şiddetlisi tekrar geldi. Bu sefer rüyamda bir şahıs kaburgamla göğsümün arasında durup bana hitap ederek şöyle diyordu: ´Allah senden razı olsun! Allah´ın kaldırılmasını sevmediği bir şeyi kaldırmak için Allah´a daha ne kadar yalvaracaksın´. Bunun üzerine evlendim, şehvet de kesildi ve çocuğum da oldu!"

Mürid, evlenmeye muhtaç olduğu zaman, evlenirken ve evliliğin devamında mürid...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Evlenmeyi Terketmek Hususunda İnsana Düşen Vazifeler
« Posted on: 26 Nisan 2024, 04:09:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Evlenmeyi Terketmek Hususunda İnsana Düşen Vazifeler rüya tabiri,Evlenmeyi Terketmek Hususunda İnsana Düşen Vazifeler mekke canlı, Evlenmeyi Terketmek Hususunda İnsana Düşen Vazifeler kabe canlı yayın, Evlenmeyi Terketmek Hususunda İnsana Düşen Vazifeler Üç boyutlu kuran oku Evlenmeyi Terketmek Hususunda İnsana Düşen Vazifeler kuran ı kerim, Evlenmeyi Terketmek Hususunda İnsana Düşen Vazifeler peygamber kıssaları,Evlenmeyi Terketmek Hususunda İnsana Düşen Vazifeler ilitam ders soruları, Evlenmeyi Terketmek Hususunda İnsana Düşen Vazifelerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes