> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > İhya-u Ulumiddin 3-4 > Açlığın Fazileti, Tokluğun Zemmi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Açlığın Fazileti, Tokluğun Zemmi  (Okunma Sayısı 1195 defa)
14 Ocak 2010, 18:24:45
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 14 Ocak 2010, 18:24:45 »



Açlığın Fazileti, Tokluğun Zemmi

Hadîsler
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:


Nefislerinize karşı açlık ve susuzluk (silahlarıy)la mücahede ediniz, çünkü buradaki sevap, Allah yolunda mücahede eden kimsenin sevabı gibidir. Allah Teâlâ nezdinde açlık ve susuzluktan daha sevimli bir amel yoktur.

İbn Abbas Hz. Peygamber´in şöyle buyurduğunu nakleder:


Karnını tıkabasa dolduran kimse gökler âlemine giremez!1
Hz. Peygamber´e insanların hangisinin daha faziletli olduğu sorulduğunda, şöyle buyurmuştur:

Yemesi ve gülmesi az olup avret mahallini örten bir elbiseyle yetinerek lükse ve sükseye kaçmayan kimse (insanların en faziletlisidir).2

Amellerin efendisi (en hayırlısı) açlıktır. Nefsin zilleti ise yün elbiseler giymektir.3

Ebu Said el-Hudrî Hz. Peygamber´den şu hadîsi rivayet eder:

Giyiniz, yeyip içiniz, fakat karınlarınızı yarısına kadar (doldurunuz); çünkü bu, peygamberliğin bir parçasıdır.4

Hasan Basrî Hz. Peygamber´in şöyle buyurduğunu rivayet eder:


Düşünce, ibâdetin yarısıdır; az yemekse ta kendisidir.5

Yine Hasan Basrî, Hz. Peygamber!in şöyle buyurduğunu rivayet eder:


Kıyâmet günü Allah Teâlâ nezdinde derece bakımından en üstününüz, en fazla aç kalanınız ve Allah´ın sıfatları hakkında en fazla düşüneninizdir. Allah nezdinde en sevilmeyeniniz ise çok uyuyan ve çok yeyip içeninizdir!6

Hz. Peygamber, kendi arzusuyla ve zaruret olmaksızın aç kalır, açlığı tokluğa tercih ederdi.7 Nitekim kendileri şöyle buyurmuştur:

Allah Teâlâ, meleklere karşı dünyada az yeyip içen kimselerle iftihar ederek şöyle buyurur:
´Ey melekler! Kuluma bakınız! Ben onu dünyada yemeye ve içmeye müptelâ kılmışım; o ise sabretmiş ve onları terketmiştir. Ey melekler! Şâhid olun ki (benim için) terkettiği her yiyeceğin yerine kuluma cennette birçok dereceler vereceğim´.8

Kalpleri, çok yeyip içmekle öldürmeyiniz; çünkü kalp, ekin gibidir. Ekinler çok sulandıklarında ölür!9

Âdemoğlu, karnından daha şerli bir kap doldurmuş değildir! Ademoğluna, belini doğrultmasını sağlayacak birkaç lokma yeter. Eğer mutlaka yemek istiyorsa karnının üçte birini yemek, üçte birini su ve üçte birini de nefes alıp verme için ayırsın.10

Usâme b. Zeyd ile Ebu Hüreyre´nin rivayet ettiği uzun bir hadîste açlığın fazileti şöyle zikredilmiştir:


Kıyâmet gününde insanların Allah´a en yakın olanları, dünyada O´nun için uzun süre aç, susuz ve mahzun kalmış olan kimselerdir. Bunlar, şöhretsiz muttakîlerdir ki bir yerde bulunduklarında tanınmazlar, yokluklarında ise aranmazlar. Onları ancak yeryüzünün bölgeleri tanır. Göklerin melekleri onların etrafını çepeçevre kuşatır. Halk dünyadan, onlar ise Allah´a ibâdet ve tâattan zevk alırlar... Halk, altlarına yumuşacık döşekler sererken, onlar alınlarını ve dizlerini sermiştir... Halk, peygamberlerin fiil ve ahlâkını zayi etmiştir, onlar ise korumaktadırlar. Yer küresi onlardan birini kaybettiği zaman ağlar. Cebbâr olan Allah Teâlâ, içerisinde bu kullarından bulunmayan memlekete gazap eder. Onlar köpeklerin leşlere daldığı gibi dünyaya dalmazlar; az yerler ve yamalı elbiseler giyerler. Üst ve başları toz toprak içerisindedir. İnsanlar onları gördüklerinde hasta zannederler; oysa onlarda hastalık yoktur. Onlar için, akıllarını kaybetmiş deniliyor; oysa onlar akıllarını kaybetmiş değildir. Fakat kalpleriyle kendilerini dünyadan uzaklaştıran ilâhî emre baktıklarından dünya ehline göre akılsız gezerler. Oysa halkın aklı başlarından gittiği zaman, onların akılları başlarında olacaktır. Âhirette şeref onlara aittir. Ey Usâme! Kendilerini herhangi bir memlekette gördüğün zaman bil ki, onlar o memleketin ahalisi için emniyet sübabıdırlar. Allah Teâlâ, onların içinde bulunduğu bir kavme azap etmez. Yer küresi, onlarla sevinmekte,

Cebbâr olan Allah onlardan razı olmaktadır... Bu bakımdan sen onları kendine arkadaş edin! Umulur ki onların yüzü suyu hürmetine kurtulmuş olasın. Elinden geldiğince karnın aç ve ciğerin susuz olduğu halde ölmeye çalış; çünkü bu şekilde konak ve derecelerin en şereflisini elde eder, pey-gamberlerle birlikte olursun ve ruhunun gelişiyle melekler sevinir, Cebbâr olan Allah da sana rahmet deryâlarını coşturur.11

Hasan Basrî´nin Ebu Hüreyre´den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:


Yün elbise giyiniz; fakat bol olmasın! Yediğiniz zaman da midenizin yarısını dolduracak kadar yeyin. (Böyle yaptığınız takdirde) gökler âlemine dahil olursunuz.12

Hz. İsa havârilerine şöyle demiştir:


Ey havâriler! Nefislerinizi aç, bedenlerinizi (lüks ve süslü elbiseler giymemek sûretiyle) çıplak bırakınız ki kalpleriniz Allah´ı (O´nun cemâlini) müşâhede edebilsin!

Bu söz, aynı zamanda bizim peygamberimizden de (Tâvus kanalıyla) rivayet edilmektedir.
Tevrat´ta şöyle bir ifadenin yazılı olduğu söylenir: Allah Teâlâ şişman âlime buğzeder.
Çünkü şişmanlık, gaflete ve çok yemeye delâlet eder; bunlar ise çirkin şeylerdir. Hele âlim için daha da çirkin olur. Nitekim İbn Mes´ud şöyle demiştir: Allah Teâlâ şişman kurra´ya (Kur´an okuyucusuna) buğzeder.

Mürsel bir hadîste Hz. Peygamber´den şöyle vârid olmuştur:


Şeytan, Ademoğlunun kanının dolaştığı yerlerde dolaşır. Bu bakımdan siz şeytanın dolaşma yollarını, açlık ve susuzlukla daraltınız.

Tok karnına yemek, beras (alacalık) denilen deri hastalığına yol açar.

Mü´min bir mideyle, münâfık ise yedi mideyle yer!13

Yani münafık, mü´minin yedi mislini yer veya şehveti, mü´minin şehvetinden yedi kat fazla olur. Bu bakımdan hadîsteki, mide mânâsına gelen mia kelimesi, şehvetten kinâyedir; çünkü yemeği kabul eden mide olduğu gibi, yemeğe yakışan da şehvettir. Yoksa hadîsin mânâsı münâfığın midesinin sayısı mü´mininkinden fazladır demek değildir.

Hasan Basrî´nin Hz. Aişe´den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:


-Cennetin kapısını çalmaya devam ediniz! Bunu yaptığınız takdirde size açılacaktır.

-Cennetin kapısını ne ile çalalım?

-Açlık ve susuzlukla!14

Rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber, huzurunda geğiren Ebu Cühayfe´ye15 şöyle buyurmuştur:


Az geğir; çünkü kıyâmet gününde en çok aç kalacak olanlar dünyada fazlasıyla doyanlardır.16

Hz. Âişe şöyle der: Hz. Peygamber, hiçbir zaman doyasıya yeyip de karnını doldurmadı! Aç olduğu bir gün kendisine karşı şefkat ve merhametimden ağladım ve mübarek karnını elimle sıvazlayarak şöyle dedim:

- Canım sana fedâ olsun! Dünyadan, seni kuvvetlendirecek ve açlığını giderecek kadarını alsaydın ne olurdu?

- Ey Âişe! Benim ulu´1-azm arkadaşlarım, bundan daha şiddetli durumlara sabrettiler ve kendi halleriyle geçip gittiler; rablerinin huzuruna vardılar. Rableri onlara ikramda bulundu, sevaplarını artırdı. Bu bakımdan -eğer geçimde lükse ve refaha kaçarsam- bu durumun yarın (âhirette) derecemi onlarınkinden küçük düşürmesinden utanırım. O halde birkaç gün sabretmek, bana, yarın kıyâmette nasibimin azalmasından daha sevimli gelir. Nezdimde arkadaşlarıma ve kardeşlerime yetişmekten daha sevimli birşey yoktur.17
Hz. Âişe, sözünü şöyle tamamladı: ´Allah´a yemin ederim ki bu sözlerinin üzerinden bir hafta geçmeden Allah Teâlâ Hz. Peygamber´in ruhunu kabzeyledi´.

Enes´ten şöyle rivayet edilir: Birgün kızı Fâtıma Hz. Peygamber´e bir parça ekmek getirdi. Hz. Peygamber ´Bu nedir?´ diye sorduğunda Fâtıma ´Kendi ellerimle pişirdiğim bir ekmektir. Canım yalnız yemeye razı olmadığından bu parçayı da sana getirdim´ dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

Şunu bil ki, bu ekmek üç günden beri babanın ağzına giren ilk yiyecektir.18

Ebu Hüreyre şöyle der: ´Hz, Peygamber hiçbir zaman aile efradına, buğday ekmeğinden üç gün üst üste doyasıya yedirmemiştir. Dünyadan ayrılıncaya kadar da bu durum böyle devam etmiştir´.

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:


Âhirette doya doya yiyecek olanlar, dünyada açlık çekenlerdir. İnsanların Allah nezdinde en sevilmeyeni, karınlarını tıkabasa doldurup mideleri ekşiyenlerdir. Canının istediği bir yemeği terkeden hiçbir kul yoktur ki onu terkedişi kendisi için cennette bir derece olmasın!

Ashab´ın ve Âlimlerin Sözleri

Hz. Ömer şöyle demiştir:
´Tıkabasa yemekten sakınınız; çünkü çok yemek, hayatta ağırlık, ölümden sonra ise kokuşmaktır´.

Şakîk Belhî şöyle der: İbâdet bir sanattır. Bu sanatın dükkanı halvethane, aleti ise açlıktır´.

Lokman Hekim, oğluna şunları söylemiştir
: ´Ey oğul! Mideyi doldurduğun zaman fikir uyur; hikmet dilsizleşir. Azalarsa ibâ-detten bıkıp otururlar!´

Fudayl b. Iyaz nefsine şöyle derdi:
´Acaba neden korkuyorsun? Yoksa aç kalacağından mı korkuyorsun? Sakın korkma; çünkü sen Allah Teâlâ nezdinde bu dereceye erişecek kadar değerli değilsin. Bu dereceye ancak ve ancak Hz. Peygamber ile arkadaşları erişebilmiştir´.

Kehmes b. Ha...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Açlığın Fazileti, Tokluğun Zemmi
« Posted on: 23 Nisan 2024, 13:03:59 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Açlığın Fazileti, Tokluğun Zemmi rüya tabiri,Açlığın Fazileti, Tokluğun Zemmi mekke canlı, Açlığın Fazileti, Tokluğun Zemmi kabe canlı yayın, Açlığın Fazileti, Tokluğun Zemmi Üç boyutlu kuran oku Açlığın Fazileti, Tokluğun Zemmi kuran ı kerim, Açlığın Fazileti, Tokluğun Zemmi peygamber kıssaları,Açlığın Fazileti, Tokluğun Zemmi ilitam ders soruları, Açlığın Fazileti, Tokluğun Zemmiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes