> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > İhya-u Ulumiddin 3-4 > Açlığın Faydaları, Tokluğun Zararları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Açlığın Faydaları, Tokluğun Zararları  (Okunma Sayısı 1645 defa)
14 Ocak 2010, 18:30:03
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 14 Ocak 2010, 18:30:03 »



Açlığın Faydaları, Tokluğun Zararları

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Nefislerinize karşı açlık ve susuzlukla mücâhede ediniz; çünkü ecir buradadır.21

Soru: Açlık için bu büyük fazilet nereden geliyor ve sebebi nedir? Oysa açlıkta sadece mideyi boş tutma ve eziyetlere katlanma vardır. Eğer sebebi bu ise, insanoğlunun kendi kendisine vurması, etini kesmesi, zahmetli şeyleri yapması ve bunlara benzer hareketlerde bulunması gibi eziyet verici herşeyde büyük ecir bulunması gerekir!

Cevap: Bu söz, tıpkı içtiği bir ilâçtan fayda görüp de bu faydanın, ilâcın acılığından ve zahmet verişinden geldiğini zannederek acı ve hoşuna gitmeyen herşeyi yutan kimsenin davranışına benzer. Oysa bu davranış yanlıştır; çünkü görülen fayda, ilacın acılığından değil, içerisinde bulunan bir özellikten gelmektedir. Bu özelliği de ancak ve ancak doktorlar bilir. Bunun gibi açlığın faydalarının gerekçelerini de ancak âlimlerin yetişkinleri bilir. Şeriatın açlık hakkındaki medh u senâsına uyarak nefsini aç bırakıp da bunun faydasını gören kimse -bu faydalanmanın illet ve gerekçelerini bilmese dahi- ilâç içip de ondan fayda gören kimse gibidir; çünkü böyle bir kimse ilâcın faydasının nereden geldiğini bilmese de fayda bulmuştur. Eğer iman derecesinden ilim derecesine yükselmek istiyorsan, sana bu hususu izaha çalışacağız...

´Kalkın!´ denilince kalkıverin ki Allah iman edenlerinizi ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.(Mücadele/11)

Bu bakımdan deriz ki açlıkta on fayda vardır:

Birinci Fayda


Kalbin saflık kazanması, tabiatın nûrlanması ve basiretin açılmasıdır. Çünkü tokluk, hamâkata (ahmaklığa) yol açar, kalbi köreltir, beyindeki buharlaşmayı çoğaltır ve sarhoşluğa benzer haller meydana getirir. Bu buhar, fikrin kaynaklarını istilâ eder. Bu yüzden kalp, fikirlerde cereyan etme bakımından ağırlaşır; çabuk anlama ve kavrama özelliğini kaybeder. Bir çocuk, çok yediği zaman hâfızası dumûra, zihni fesada uğrar ve kıt anlayışlı olur.

Ebu Süleyman Dârânî şöyle demiştir: ´Elinizden geldiğince midenizi aç bırakmaya çalışınız; çünkü açlık, nefsi uysallaştırır ve kalbi inceltir. Bunun sonucunda insana, kesbî olmayan, semâvî ve vehbî ilim bahşedilir´. Nitekim Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Kalplerinizi az gülmek ve az yemekle diriltiniz; açlıkla temizleyiniz. Bu sayede kalpleriniz saflaşır ve incelir.22

´Açlık, çakan şimşeğe, kanaat ise buluta benzer... Hikmet ise yağmur gibidir´ denilmiştir.

Nitekim Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:


Karnını aç bırakan kimsenin düşüncesi büyüdükçe büyür; kalbi uyanık olur.23

İbn Abbas Hz. Peygamber´in şöyle buyurduğunu rivayet eder:


Kim tok olarak yatarsa, onun kalbi katılaşır. Herşeyin zekâtı vardır; bedenin zekâtı da açlıktır.24

Şiblî şöyle demiştir: ´Ne zaman nefsimi Allah için aç bırakmışsam mutlaka kalbimde, daha önce olmayan bir hikmet ve ibret kapısı açılmıştır´.
İbâdetlerden gayenin; Allah´ın marifetine ulaştırıp, hakkın tecellilerini gösterecek düşünce olduğu açıktır. Tokluk ise buna mânidir. Marifet cennet kapılarından bir kapıdır, anahtarı da açlıktır. Bu bakımdan açlığa yapışmanın cennetin kapısını çalmak olduğu bilinmelidir.

Bu sırra binaendir ki Lokman Hakîm oğluna şöyle demiştir: ´Ey oğul! Mideyi tıkabasa doldurduğun zaman fikir uyur; hikmet dilsizleşir. Azalarsa ibâdetten bıkıp otururlar´.
Ebu Yezid el-Bistâmî de ´Açlık buluttur. Kul ne zaman aç kalırsa kalp hikmet yağmuru yağdırır´ demiştir.

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Açlık, hikmetin nûru, tokluk ise Allah´tan uzaklaşmadır. Fakirleri sevmek ve onlara yaklaşmak da Allah´a yakınlaşmadır. Sakın tıkabasa yemeyiniz ki kalbinizdeki hikmetin nûru sönmesin! Çünkü az yiyerek yatıp uyuyan kimsenin etrafında huriler sabahlar.25

İkinci Fayda


Kalbin incelip yumuşaması ve saflaşmasıdır ki insanoğlu bu sayede münâcaattan zevk almaya ve zikirden etkilenmeye hazırlanır; zira kalbin huzuruyla birlikte sadece dil üzerinde cereyan eden nice zikir vardır ki kalp bundan ne zevk alır ve ne de etkilenir. Hatta sanki onunla kalp arasına, kalbin katılığından oluşan bir perde gerilmiştir. Bu perde bazı durumlarda incelir. O zaman kalp zikirden daha çok etkilenir ve münâcaattan da daha fazla zevk alır. Bu incelmeyi sağlayan en büyük ve en açık etkense midenin boş olmasıdır.

Ebu Süleyman Dârânî şöyle demiştir: ´Nezdimde ibâdetin en tatlı olduğu zaman, karnımın belime yapıştığı zamandır´.

Cüneyd-i Bağdâdî şöyle demiştir: ´Bir insan, kendisiyle göğsü arasına bir yemek torbası asar ve buna rağmen münâcaatın tadına ermek ister!´

Yine Ebu Süleyman Dârânî şöyle demiştir: ´Kişi acıktığı ve susadığı zaman kalbi saflaşır ve incelir. Doyduğu zamansa körleşir ve katılaşır´.

Bu bakımdan kalbin münâcaattan zevk alıp etkilenmesi, fikrin müyesser olmasının ve marifetin elde edilmesinin ötesinde bir hakikattir ki bu da ikinci faydadır.

Üçüncü Fayda

Şehvetin ve serkeşliğin kırılması, nefsin uysallaştırılması, fazla sevinç ve neşe hâlinin bertaraf edilmesi ve oburluğun sökülüp atılmasıdır. Oburluk, Allah´tan gafil olmanın ve haddi aşmanın kaynağı ve başlangıcıdır. Bu bakımdan nefis, açlıkla uysallaşıp kırıldığı gibi hiçbir şeyle uysallaşıp kırılmaz. Aç kalan nefis, sahibine karşı sakinleşir ve ondan korkar. Acizliğini ve zelilliğini anlar; zira kuvveti zayıflamış, elinden kaçan birkaç lokma yüzünden hileleri oldukça daralmış, içemediği bir yudum sudan dolayı da dünya kendisine zindan kesilmiştir. İnsanoğlu nefsinin zelilliğini ve âcizliğini anlamadıkça mevlâsının izzet ve kahrını göremez. İnsanoğlunun saadeti ancak daimi olarak nefsinin zillet ve acziyetini anlayıp, mevlâsının izzet, kudret ve kahrını bilmesindedir. Bu bakımdan insanoğlu daima aç, mevlâsına muhtaç ve mecbur olduğunu bilmeli ve bundan zevk almalıdır. Bunun içindir ki kendisine dünya ve hazineleri sunulduğunda Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Hayır, istemem. Bilakis bir gün aç, bir gün tok olmak iste-rim. Aç kaldığım zaman sabreder, mevlâma yalvarırım. Tok olduğum zaman da Allah´a şükrederim.26 (veya Hz. Peygamber´in dediği gibi...)27

Mide ile tenasül organı, cehennem kapılarından birer kapıdırlar. Bunun esası da tokluktur. Nefsi zelilleştirip şehveti kırmaksa cennet kapılarından bir kapıdır. Bunun esası da açlıktır. Cehennem kapılarından birini kapatan kimse, zorunlu olarak cennet kapılarından birini açmıştır; çünkü bu ikisi, tıpkı batı ile doğu gibi karşıttır. Bu bakımdan onların birine yaklaşmak, diğerinden uzaklaşmak demektir.

Dördüncü Fayda


Allah´ın belâ ve azabını ve bunlara düçar olanları unutmamaktır; çünkü tok olan kimse açları ve açlığı unutur. Zeki bir kul, insanların başına gelen belalardan âhiret azabını, bu dünyadaki susuzluğundan halkın mahşer yerindeki susuzluğunu, açlığından da cehennemliklerin açlığını hatırlar. Cehennemlikler darı (kuru diken) ve zakkum (cehennemde biten bir ağaç) yeyip, derilerinden akan sarı sularla erimiş bakır içerler. Bu bakımdan kulun, âhiret azabını ve elemlerini bir saniye dahi aklından çıkarmaması gerekir; çünkü korkuyu harekete geçiren etken, bu zihniyettir. O halde zillet, illet ve kıllet (açlık ve fakirlik) çekmeyen ve belâlara düçar olmayan kimse, âhiret azabını unutur. Ahiret azabı korkusu, böylelerinin nefsinde etkisini gösteremez ve kalbine galip gelemez. Bu bakımdan kul, şiddetli belâlara düçar olmalıdır ki âhiret azabını hatırından hiç çıkarmasın! Bu belâların en iyisi de açlıktır; çünkü açlıkta, âhiret azabını hatırlamanın dışında bir-çok faydalar vardır... İşte belâların peygamberlere, velî kullara ve derece bakımından onları takip eden kimselere verilmesinin se-beplerinden biri de budur.

Bu sırra binaen âhiret azabını hatırından hiç çıkarmasın! Nitekim hazineleri elinde bulunduğu halde ´niçin aç duruyorsun?´ denildiğinde Hz. Yusuf şöyle buyurmuştur: ´Karnımı doyurduğumda açları unutmaktan korkuyorum´. Aç ve muhtaç kimseleri hatırlamak, açlığın birçok faydalarından sadece biridir; zira bu hatırlama, insanoğlunu sakat ve yoksullara yedirmeye, Allah´ın kullarına merhamet göstermeye teşvik eder. Tıkabasa yiyen kimse ise aç insanın neler çektiğini bilmez.

Beşinci Fayda

Faydaların en büyüklerinden olan bu beşinci fayda, bütün günahların şehvetini kırmak, kötülüğü emreden nefse hâkim olmaktır; çünkü bütün günahların menşei şehvet ve kuvvettir.

Kuvvet ve şehvetlerin aslı (kaynağı) ise hiç kuşkusuz yiyeceklerdir, Bu bakımdan yemeklerin azaltılması her türlü şehvet ve kuvveti zayıf düşürür. Asıl saadet, kişinin nefsine hâkim olmasıdır. Şekâvet (bedbahtlık) ise, nefsin kişiye hâkim olmasıdır. Huysuz bir bineğin ancak aç bırakılmak sûretiyle zayıf düşürülüp zaptedildiği, doyurulduğu zamansa kuvvet alıp ürktüğü ve huysuzluk yaptığı gibi, nefis de kuvvetli olduğunda huysuzlaşır, zayıf olduğunda ise uysallaşır. Nitekim bir ihtiyar, kendisine İhtiyarlığına rağmen kendine (vücuduna) niçin bakmıyorsun?´ diyenlere şöyle cevap vermiştir: ´Çünkü nefis çabucak şımarıp azar. Onun huysuzluğu ve gururu çok kütüdür. Bu yüzden, huysuzluk yaparak beni bir tehlikeye düşürmesinden korkuyorum. Bu bakımdan onu çeşitli sıkıntılara sokmam, bana onun beni kötü şeylere...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Açlığın Faydaları, Tokluğun Zararları
« Posted on: 30 Nisan 2024, 16:45:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Açlığın Faydaları, Tokluğun Zararları rüya tabiri,Açlığın Faydaları, Tokluğun Zararları mekke canlı, Açlığın Faydaları, Tokluğun Zararları kabe canlı yayın, Açlığın Faydaları, Tokluğun Zararları Üç boyutlu kuran oku Açlığın Faydaları, Tokluğun Zararları kuran ı kerim, Açlığın Faydaları, Tokluğun Zararları peygamber kıssaları,Açlığın Faydaları, Tokluğun Zararları ilitam ders soruları, Açlığın Faydaları, Tokluğun Zararlarıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes