> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > İhya-u Ulumiddin 1-2 > İlim Öğretme
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İlim Öğretme  (Okunma Sayısı 1323 defa)
24 Ocak 2010, 00:43:19
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 24 Ocak 2010, 00:43:19 »



İlim Öğretme´nin Fazileti

Ayetler:Dönüp kavimlerine geldiklerinde (Allah´ın yasak kıldığı şeylerden) kaçınmaları için onları uyarmaları gerekmez miydi?
(Tevbe/122)

Bu ayette geçen inzar kavramından ilim öğretmenin ve irşadda bulunmanın vâcib olduğu anlaşılmaktadır.Allah, kendilerine kitab verilenlerden, onu mutlaka insanlara beyan edecekleri ve hiçbir şekilde gizlemeyecekleri hu susunda söz almıştı.(Âlu îmran/187)Bu ayette, ilim öğretmenin farz olduğu açıklanmaktadır.Buna rağmen onlardan bir grup bildikleri halde hakikati gizlerler.
(Bakara/146)

Bu ayette de hak ilmi saklayıp öğretmemenin haram olduğu beyan edilmektedir. Nitekim başka bir ayette, ilmin gizlenmemesi gerektiği gibi, şahidlikten de kaçınmamak gerektiği bildirilmiştir:

Şehadeti gizlemeyin. Kim onu gizlerse bilsin ki kalbi günah kârdır.(Bakara/283)

Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur:
Allah Teâlâ peygamberlerden aldığı sözü (âlimlerden de) almadan herhangi bir âlime ilim vermez. Alman bu söz de ilmi halka açıklayıp gizlememeleridir.45

Allah´a çağıran, salih amel işleyen ve ´Ben müslümanlar danım´ diyenden daha güzel sözlü kim vardır?
(Fussilet/33)

Ey Râsûlüm! İnsanları Kur´anla, güzel söz ve nasihatla rabbinin yoluna (İslâm nizâmına) dâvet et. (Nahl/125)

Allah onlara Kitab´ı ve Hikmet´i öğretir. (Âlu İmran/48)

Hadîsler

Hz. Peygamber (s.a) Hz. Muaz´ı Yemene gönderirken kendi sine şöyle demiştir:

Allah´a yemin ederim ki, Allah´ın senin vasıtanla bir kişiyi doğru yola iletmesi, senin için dünya ve dünyanın içinde bu lunanların tümünden daha hayırlıdır.46

İlimden birşey öğrenip, öğrendiği şeyi halka öğreten bir âlime, yetmiş sıddık´ın sevabı verilir.47

Öğrenip amel eden ve öğrendiklerini öğreten bir kimse, gök ler âleminde hayırla yâd edilir.48

Kıyamet günü geldiğinde Allah Teâlâ âbid ve mücahid kul larına ´Cennete girin´ deyince, âlimler Allah´a şöyle derler: ´Ey âlemlerin rabbi! Âbidler ve mücahidler bizim kendile rine öğrettiğimiz ilim sayesinde ibadet edip cihad ettiler´. Bunun üzerine Allah Teâlâ âlimlere ´Sizler benim nez dimde meleklerimden bazıları gibisiniz. İstediğiniz kimse lere şefaat ediniz, şefaatiniz kabul olunacaktır´ der ve bu il âhî müjde üzerine âlimler, istediklerine şefaat ettikten, sonra cennete girerler.49

Bu fazilet, sadece başkalarına ilim öğreten âlimlere mahsus tur. İlmini başkalarına aktarmayan âlimin bu fazilete sahip ol ması sözkonusu değildir.

Hiç şüphesiz Allah Teâlâ verdiği ilmi insanların göğsünden söküp almaz. Ancak âlimlerin gitmesiyle (ölmesiyle) ilim gider. Çünkü her giden âlim, kendisiyle birlikte kendinde var olan ilmi de götürür. Bu öyle bir durum meydana getirir ki, halkın içinde sadece cahil kişiler öne geçerler. Bunlardan birine ilmî bir mesele sorulduğu zaman, ilimleri olmadığı halde fetva verirler. Kendileri dalâlette oldukları gibi, verdikleri fetva (cevap)larla halkı da dalâlete sevkederler.50

Bir ilmi öğrendiği halde, o ilmi ketmeden, (başkalarından esirgeyen) kimseyi, Allah Teâlâ kıyâmet gününde ateşten yapılmış bir gemle gemler.51

Hediyelerin en güzeli, ilmi dinleyip, anlayıp, bu ilmi olduğu gibi müslüman kardeşine öğretmendir. Bu, bir yıllık nafile ibadete denktir.52

Dünya lânetlenmiştir (kıymetsizdir), dünyanın içindekiler de lanetlenmiştir. Ancak Allahın zikri ile birlikte onu öğreten ve öğrenen bundan müstesnadır.53

Allah Teâlâ, melekler, göklerin ve yerin ehli, hatta yu vasında bulunan karıncalar, denizdeki balıklar; halka hayır yollarını gösteren kişi için rahmet dilerler.54

Bir müslümanın bir başka müslümana, dinlediği bir hadîsi olduğu gibi aktarmasından daha büyük bir yardımı ola maz.55

Mü´minin, dinlediği hayırlı bir kelimeyi başkasına öğretmesi vc onunla amel etmesi, bir senelik (nafile) ibadet ten daha hayırlıdır.56

Birgün Hz. Peygamber (s.a) evinden çıkıp mescide geldi. Mescide girdiği zaman, toplanmış iki grup gördü. Bu grup lardan biri dua ve zikir ile meşgul oluyordu. Öbürü ise, ilimden bahsc3diyor ve birbirlerine ilim öğretmeye çalışıyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber zikir halinde olanlara işaret ederek şöyle buyurdu: ´Bunlar Allah´tan is terler. Allah Teâlâ dilerse onlara verir, dilemezse vermez. (Sonra ilim üzerine konuşanlara işaret ederek şöyle bu yurdu): ´Bunlar ise, halkı eğitip, ilim öğretmeye çalışıyorlar. Ben de sizlere bir muallim (öğretici) olarak gönderildim´57. Daha sonra Hz. Peygamber ilim öğretenlerin meclisine gi derek onların aralarına oturdu.

Allah Teâlâ´nın benim vasıtamla gönderdiği ilim ve hidaye tin misali, bolca yağıp bir araziye isabet eden yağmurun mi saline benzer. Yağmur alan arazinin bir kısmı suyu kabul eder, bol bol otlar yetiştirir. Arazinin diğer bir kısmı ise, yağan suyu biriktirir. Biriken o sudan Allah Teâlâ halkı ya rarlandırır. Halk ondan içer, (hayvanlarını ve) arazilerini sulayarak ekin eker. Aynı arazinin üçüncü bir kısmı da (taşlık ve kaygan bir zemine sahip olduğu için) ne suyu üs tünde tutar, ne de (suyu emerek) mahsul verir.58

Hz. Peygamber, birinci grubu ilimden menfaat sağlayanlara; ikincisini başkalarına menfaat sağlayanlara, üçüncüsünü de bu iki faziletten de mahrum kalanlara benzetmiştir.

Ademoğlu öldüğü zaman bütün amelleri kesilir (defteri dü rülür). Fakat ölüp de defteri dürüldükten sonra bile üç şey devam eder: Yararı olan ilim, sadaka-i câriye, salih evlât. Böyle bir evlât, babası öldükten sonra babası için bol bol hayır işler, dualar eder.59

Hayra delâlet eden (hayır yolunu gösteren), o hayrı bizzat işlemiş gibi sevabına nail olur.60

Hiçbir şeyde hased (imrenme) doğru değildir; ancak iki kişinin hâline imrenmek bu hükmün dışındadır:

a) Allah Teâlâ´nın ilim ve hikmet öğrettiği kimsenin hali ki, bu kimse (aynı zamanda) öğrendiği ilmi halka öğretip müşkilleri hakkında bu ilimle hüküm verir;
b) Allah Teâlâ´nın kendisine mal vermiş olduğu kimsenin hâli ki, Allah ona elindeki malı hayra sarfetmeyi nasip etmiştir.61

Allah´ın rahmeti benim halifelerimin üzerine olsun! ´Senin halifelerin kimlerdir yâ Rasûlullah?´ diye sorulduğunda Hz. Peygamber şöyle cevap vermiştir: ´Benim sünnetimi ihya eden ve sünnetimi Allah´ın kullarına öğreten kimselerdir´.62

Ashab´ın ve Âlimlerin Sözleri

Hz. Ömer şöyle buyurmuştur: ´Bir hadîs rivayet eden ve rivayet ettiği bu hadîsle insanların ameline yardımcı olan kimseye, o had îsi yaşamasından dolayı sevap verildiği gibi, başkalarının yaşamasından hasıl olacak sevap kadar daha verilir´.

İbn Abbas da şöyle demiştir: ´Halka hayrı öğreten bir kimse için herşey af diler, hatta denizdeki balıklar bile...´

Bir âlim şöyle demiştir: ´Âlim kişi halk ile Allah Teâlâ arasına girer. O halde âlim kişiye düşen görev, bu işi nasıl yapacağını düşünüp bulmaktır´.

Rivayet edildiğine göre Süfyan es-Sevrî Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikâmet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında soru sormaz. İmam buna çok üzülür ve şöyle der: ´Bana ücreti karşılığında binek verin de bu beldeden hemen gideyim. Çünkü bu beldede ilim ölmüş´. Süfyan es-Sevrî bu hareke tiyle ilim öğretmenin ne denli büyük bir önem taşıdığını ve ilmin devam etmesinin bu vazifenin yapılmasına bağlı olduğunu ifade etmek istemiş ve kendisinin de bu vazifeye ne denli bağlı olduğunu bu şekilde göstermiştir.

Atâ b. Ebi Rebah şöyle anlatır: Said b. Müseyyeb´in evine gittiğimde onu ağlar bir halde buldum. Kendisine niçin ağladığını sorduğumda, bana şöyle cevap verdi: ´Ağlayışımın sebebi şu: Hiç kimse gelip benden ilmî bir mesele sormuyor´.

Selef-i sâlihînden bir zât şöyle buyurmuştur: ´Alimler kendi dönemlerinin ışıklarıdır. Her âlim kendi dönemini aydınlatır ve o devrin insanları ışıklarını ondan alırlar´.

Hasan Basrî der ki: ´Şayet âlimler olmasaydı, insanlar hayvan ların seviyesine inerlerdi! (İnsanları hayvanlık seviyesinden âlim ler çekip çıkarırlar, onları lâyık oldukları insanlık mevkiine ancak onlar yükseltirler).

İkrime ´Bu ilmin değeri vardır´ deyince, kendisine ilmin değeri sorulur. O da şöyle cevap verir: ´Onun değeri, onu koruyabilecek ve hiçbir şekilde zâyi etmeyecek kimselere öğretmektir´.

Yahya b. Muaz ´Âlimler ümmete, onların analarından ve baba larından daha merhametlidir´ dediğinde, kendisine bunun nasıl olabileceği sorulur; o da şöyle der: ´Çünkü babalar ve anneler ço cuklarını ancak dünya ateşinden korurlar. Oysa âlimler ümmeti âhiretin şiddetli ateşinden korurlar´.

Denildi ki: ´İlmin evveli sükût, sonrası dinlemek, daha sonrası hıfzetmek ve daha sonrası ise onunla amel etmektir. En sonu da onu insanlara öğretmektir´.

Yine şöyle denilmiştir: ´İlmini, bilmeyenlere öğret; bilmediğin ilimleri de bilenlerden öğren. Sen böyle hareket ettiğin takdirde, bilmediklerini öğrenir, bildiklerini de mükemmel bir hâle getirir sin´.

Muaz b. Cebel ilmi öğrenmenin ve öğretmenin fazileti hakkında şöyle demiştir: İlmi öğrenin; zira ilmi Allah için öğrenmek, öğrenene Allah korkusu verir. İlmi talep etmek ibadet tir. İlmi müzakere etmek teşbihtir, İlmî araştırma yapmak en bü yük cihaddır. ilmi, bilmeyen bîr kişiye öğretmek sadakaların en makbûlüdür. İlmi, ehlini bulup vermek ise, Allah´a en çok yaklaştırıcı davranıştır. İlim, yalnız kaldığı zaman âlimin en yakın arkadaşıdır; tenha yollarda ise en emin yoldaşdır. Dinde delildir. Genişlikte ve darlıkta sabrı öğre...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İlim Öğretme
« Posted on: 17 Nisan 2024, 02:07:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İlim Öğretme rüya tabiri,İlim Öğretme mekke canlı, İlim Öğretme kabe canlı yayın, İlim Öğretme Üç boyutlu kuran oku İlim Öğretme kuran ı kerim, İlim Öğretme peygamber kıssaları,İlim Öğretme ilitam ders soruları, İlim Öğretmeönlisans arapça,
Logged
24 Ocak 2010, 02:30:02
zahdem

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 2.060


Site
« Yanıtla #1 : 24 Ocak 2010, 02:30:02 »

ilk emri"oku"diye başlayan bir dinin mensubuyuz.
ilmi,inanan insanın yitik malı kabul eden peygamberin ümmetiyiz.fakat  ne acıdır ki,dünya müslümanları olarak ilme ne kadar uzağız

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes