๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => İbretli Kıssalar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 13 Aralık 2009, 16:42:25



Konu Başlığı: Sohbetin Tadını Alırsa
Gönderen: Zehibe üzerinde 13 Aralık 2009, 16:42:25
Sohbetin Tadını Alırsa

İstanbul´un alındığı, Bizans´ın yıkıldığı yıllardır. Ama Akdeniz huzursuzdur hâlâ. Rodoslu çapulcular Bahr-ı Sefid´in çıbanıdırlar. Evet bu adada güzel üzüm yetişir ve nefis zeytin olur. Ama ada sakinleri bağla bahçeyle uğraşmaz. Ticaretten ve sanattan da uzaktırlar. İyi bildikleri tek iş vardır: ´Yol kesmek!´

O yıllarda Rodoslu haydutlar ticaret gemilerini yağmalar, sahil köylerini basarlar. Zahmetsiz kazandıklarını saza, şaraba yatırırlar. Liman kenarındaki batakhaneler eşkıya kaynar. Bu işrethanelere abone olabilmenin tek yolu vardır: Daha fazla soygun yapmak, daha fazla can yakmak.

İşte günün birinde, içinde Ebûl Vefa hazretlerininde bulunduğu hac kafilesi şakilerin saldırısına uğrar. Mübâreğin kaybedecek bir şeyi yoktur. Hepi topu üç beş ölçek hurma, birkaç testi zemzem. Ama korsanlar insan sarrafıdırlar. Müminlerin ona gösterdiği hürmeti gözden kaçırmazlar. Böylesi asil biri para etse gerekdir. Öyle ya, Osmanlı âliminin uğruna neler vermez ki?

Mübârek kendisini hapise tıkan zalimlere kızmaz. ´Bunda da bir hayır olmalı´ der, büker boynunu. Hatta acıma duygusu ağır basar. ´Ah!´ der, ´Ah bir hakikatleri görebilseler!´.

İnsan haydut da olsa insandır. Nitekim zindancı bu büyük velinin yüzündeki şefkati yakalar, veya o şefkate yakalanır. Cezayı göze alır, zincirlerini çözer, onu aydınlık bir koğuşa taşır. Uzun kış geceleri ocak başında sohbet ederler.

Mübarek kısa sürede Rumca öğrenir, muhafızlarla dost olur. Hastalarını tedavi eder, dertlerini dinler. Bir muhabbet köprüsüdür kurar gönüllere. Şövalyeler bu iltiması görmezden gelirler, zira bu rehineden yüklüce bir fidye beklerler.

Kahramanoğlu İbrahim Bey, bir Ebûl Vefa sevdalısıdır. Mübareğin Rodoslular´ın elinde olduğunu öğrenince beyninden vurulmuşa döner. İstenen meblâğı tez günde denkleştirir, koşar adaya.

Ebûl Vefa Hazretlerinin ayrıldığı gün zindancı bir hoş olur. Bu küflü dehlize böylesi bir bilge gelmemişdir. Ve bundan böyle zor gelir. Hapiste geçirdiği günler Ebûl Vefa Hazretleri´ne çok tesir eder. İstanbul´da Rumların kesif olduğu bir semte (Vefa´ya) dergahını kurar ve bu insanlara kapılarını açar. Bıkıp usanmadan hakkı tebliğ eder. Gülene de anlatır, sövene de. Kimi dergâha râm olur, kimi aleyhinde konuşur. Mübarek güler yüzlü ve nüktedandır. En çetrefil meseleleri basite indirger ve maharetle nakşeder zihinlere.

Ebûl Vefa´nın Fatih´e karşı hususi bir sevgisi vardır. Onu bir kere bile görmez ama geceler boyu dua eder. Genç Sultan´ı güçlü tasarrufu ile kuşatır ve ona manevi zırh olur. Fatih bu himmeti iliklerine kadar hisseder. Rüyalarını nur yüzlü veli süsler. Günün birinde dayanamaz, dergahın kapısını tıkırdatır. Ancak Ebûl Vefa Hazretleri ´Hayır!´ der, ´Görüşmesek daha iyi.´

Koca sultan yüzgeri giderken mübârek hıçkırmaktadır. Bir hüzündür çöker mekâna. Talebeleri muammayı çözemezler. Sıradan Rumlar´ın bile kıymet verilip, buyur edildiği bir tekkenin kapısı cihan padişahına neden açılmaz? Nitekim içlerinden biri dayanamaz. ´Bağışlayın ama efendim´ der, ´Hem hünkârı üzdünüz, hem kendiniz üzüldünüz. Bunun bir hikmeti olsa gerek?´

Mübârek ´Doğru söylüyorsun.´ der, ´Ama aramızdaki muhabbet vazifelerimizi unutturacak kadar fazla. Eğer o, sohbetin tadını alırsa sarayda duramaz, sultanlık çelik çomak oyunu gibi basit gelir gözüne. Korkarım tacı tahtı bırakır, dervişliğe kalkışır.´ (Hatırlayacaksınız Fatih´in dervişliğe olan meylini ilk keşfeden ve yüz vermeyen Akşemseddin´dir.)

Ebûl Vefa Hazretleri bulunduğu semtte çok sevilir. Mahalle halkı mübareğin naaşına sahip çıkar, dahası güzel bir camiyle adını yaşatırlar. İşte bu gün bile Unkapanı, Fatih, Süleymaniye arasında kalan muhit onun adıyla tanınır. Esnaf ona Fatiha okumadan dükkan açmaz, çocuklar okul yolunda bir lahza durur, mırıl mırıl dua okurlar.


Konu Başlığı: Ynt: Sohbetin Tadını Alırsa
Gönderen: Mehmed. üzerinde 09 Şubat 2016, 05:52:15
Esselamü aleyküm ve rahmetüllah. Muhabbet gönülden gönül de Allah ile olunca doyum olmaz. Rabbim paylaşım için razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Sohbetin Tadını Alırsa
Gönderen: Ceren üzerinde 14 Kasım 2018, 17:30:22
Esselamu aleykum. Allah yolunda allahın rizasini gözeterek muhabbet kuran ve hayra kavuşan kullardan olalim inşallah. ..


Konu Başlığı: Ynt: Sohbetin Tadını Alırsa
Gönderen: Sevgi. üzerinde 15 Kasım 2018, 00:51:43
Aleyküm Selâm
Güzel ahlak hepimizin hedefi olmalı... Bir müslümanın ahlakının güzelliği imanının güzelliğini ve mükemmeliğini gösterir... İbadetler bizim için Rabbimizle irtibat kurma fırsatıdır... Sabır, şükür ve ihlas müslümanın hayatını taçlandıran en güzel vasıflardır.
 Tüm güzellikleri biz kullarına ihsan eden güzel Rabbimizin muhabbetine doyulurmu hiç...! Rabbim gönlümüzü muhabbeti ile doldursun inşaAllah