๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hz.Süleyman => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 05 Mayıs 2011, 18:04:18



Konu Başlığı: Hz. Süleyman ve karıncanın konuşması
Gönderen: Sümeyye üzerinde 05 Mayıs 2011, 18:04:18
6- Hz. Süleyman Ve Karıncanın Konuşması




Hz. Süleyman'ın hayatında yer alan olağanüstü sahneler­den biri de onun karınca vadisinde bir karıncanın sözünü anla-masıdır.

Kur'an olayı şöyle anlatıyor:

"Süleyman'ın cinlerden, insanlardan ve kuşlardan (mey­dana gelen) orduları toplandı ve bunlar bölükler halinde şevke -dildiler.

Nihayet karınca vadisine geldiklerinde, bir karınca dedi ki: 'Ey karınca topluluğu, kendi yuvalarınıza girin, Süleyman ve orduları, farkında olmaksızın sizi kırıp geçirmesin.' (Süleyman) Onun bu sözü üzerine gülüp tebessüm elli ve dedi ki: 'Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih amelde bulunmamı bana ilham et ve beni rahme­tinle salih kullarının arasına kat.”  [192]

Âyetlerin ifadesinden anlaşılıyor ki Hz. Süleyman'ın ordu­su toplandı, saf saf, bölük dizildi. Her bölükte görevli olan her­kes düzenli bir şekilde yerini aldı. Sonra da intizam içerisinde Hz. Süleyman'ın emriyle belli bir hedefe doğru harekete geçti.

Ta ki karınca vadisinde geldiklerinde bir kannca diğerle­rini, Hz. Süleyman ve ordusu onları bilmeden ezerler korkusuy­la uyardı.

Kur'an bu kadarını diyor ve daha fazla ayrıntıya girmeden bu ilginç, hoş ve ibret verici bağış karşısında Hz. Süleyman'ın ta­kındığı takva ahlâkından örnekler veriyor. Onun bu armağana karşılık hakıyla şükredebilme ve salih amelde bulunma arzusu­nu bildiriyor.

Kur'an'ın bu konuyla ilgili bu kısa haberine rağmen İslami kaynaklarda bir hayli rivayet yer almaktadır. Öyleki karınca vadisinin neresi olduğu, karıncanın adı, büyüklüğü, rengi, Hz. Süleyman'ın sesini çok uzaklarda duyması, karıncanın kabilele­ri ve isimleri, Hz. Süleyman'la uzun uzadıya konuşması hakkın­da bilgiler sıralanmaktadır. [193]

Bunların bir kısmı asılsız uydurmalar, bir kısmı ise fayda­sız rivayetlerdir. Bu faydasız ve abartılı rivayetler arasında Kur'an'ın vermek istediği ibret dersi ve ilâhî mesaj maalesef kay­bolup gitmek, dikkatler daha çok bu olay etrafında uydurulan masallara çevrilmektedir. Bu rivayetlerle meşgul olanlar, bu âyetlerin ifade ettiği gerçekten uzaklaşıp, adeta hayal dünyasına dal­maktadırlar.

Kur'an, Hz. Süleyman'dan en çok  Neml  Sûresinde bahset­mektedir. Kur'an bu uzun kıssada, Hz. Davud'a ve Hz. Süley­man'a ilim verildiğini söyleyerek söze başlıyor. Sonra Hz. Süley­man'ın babasına mirasçı olduğunu ve ona kuş dilinin öğretildi­ğini ekliyor.

Sonra onun eşi görülmemiş ordusunu anıyor ve sözü ka­rınca vadisindeki karıncanın sözüne getiriyor. Bu noktadan son­ra hüdhüd kuşunun Sebe' halkından haber getirmesini Hz. Sü­leyman'ın onlarla ilgili bölümü anlatmaya devam ediyor.

Yukarıda da söylediğimiz gibi  Neml Sûresinde yer alan kıssalar genelde 'ilim' çevresinde odaklaşmaktadır. Nitekim Hz. Süleyman kıssasına da ona ilim verildiği söylenmekle başlanıyor, sonra bu olağanüstü ilmin onun hayatında görülen tabloların­dan örnekler getiriliyor. Kuş dilinin öğretilmesi, karıncanın ko­nuşmasının onun tarafından anlaşılması, hüdhüd kuşunun Hz. Süleyman'ın bilmediği bir bilgi elde etmesi, Sebe kraliçesinin tahtını uzak yerden göz açıp kapayıncaya kadar getirebilen ilim sahibinin anılması hep bu sûrede yer almaktadır.

Karınca vadisinde olanlar da Hz. Süleyman'a verilen ilmin ortaya konulmuş sahnelerinden biridir. Burada ona verilen mu­cizelerden birinin daha gerçekleştiğini görmekteyiz.

 Neml Sûresi, Allah'ın kullarına nimetlerini, evrene hakim olan ilâhî kanunları ve insanlar nimetlere şükretmeseler bile on­ların yeryüzünde halife olarak gönderildiklerini de söz konusu ediyor.

Bütün bunlar aslında başta Mekke müşrikleri olmak üze­re bütün insanları Allah'a kulluğa davet amacı taşımaktadır. Hz. Süleyman'dan verilen örnekler, kendisine olağanüstü nimetler; güç ve saltanat verilen bir kulun güzellikle şükredişinin ibret tablolarıdır.

Bu anlamda Hz. Süleyman ne bir hayali şahıstır, ne de bir masal kahramanıdır. O tarihte yaşamış canlı bir kişiliktir. Hayatı, takvası, şükrü, teslimiyeti, görevini yerine getirişi, tevazusu, salih amel işleyişi ile Kur'an'ın örnek olarak sunduğu bir kimsedir.

Bu çerçevede Kur'an, ona verilen harika bir özelliği anıyor ve onun şahsında Allah'ın yüce kudretine dikkat çekiyor. Hz. Süleyman'ın, karıncanın sözünü anlamasından sonra takındığı tavır da budur. O sahip olduğu bu ilginç kuvvetle şımarmadı, yolunu şaşırmadı; tam aksine mütevekkil (Allah'a güvenen) bir kul olarak nimet verenden gerçek şükür yapabilme gücünün ve hayırlı işler yapabilmenin kendisine ilham edilmesini istedi.

Burada karıncanın hangi dilde konuştuğu, nasıl konuştu­ğu ve Hz. Süleyman'ın bunun nasıl anladığı hiç önemli değildir. Zaten Kur'an bu konuda başka bilgi vermiyor.

Karınca, diğer arkadaşlarını merhametli bir sorumlu ola­rak, bilgiç bir tavırda, şefkatli bir şekilde tehlikeye karşı uyar­mış, Hz. Süleyman da bu sözleri Allah'ın verdiği ilimle anlamış, bundan hoşnut olduğu için tebessüm etmiştir.

Kimilerine göre, karıncaların kanatlı cinsleri bulunduğu için kuş cinsinden sayılırlar. Dolaysıyle kendisine kuşlann mantığı-dili öğretilen Hz. Süleyman onun konuşmasını bu ilimle an­lamıştı.

Karıncanın o sözünde bir gerçeğin daha altı çizilmektedir: O arkadaşlarına diyordu ki; 'yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu bilmeden sizi ezmesinler.

Süleyman (a.s.) ve onun sevk ve idare ettiği ordu düzenli, şuurlu, hedefini bilen kimselerdi. Nereye gittiklerinin, ne yap­tıklarının farkında idiler. Onlar bilerek kimseye haksızlık yapmayacak kadar dikkatli idiler. Karıncalar ise küçücük varlıklar­dı. Ordunun geçtiği yol üzerinde, otlar ve çakıllar arasında bu­lunuyor olabilirlerdi. Süleyman'ın ordusu bilerek onlara asla bir zarar vermezdi ama görmeden bir zararları olabilirdi.

Kur'an, Hz. Süleyman ve ordusuna ait bu hassasiyeti ha­rika bir söz üslubuyla vurguluyor. Böyle bir incelik karşısında etkilenmemek, Allah'ın yüce kudretini tefekkür etmemek müm­kün değildir.

Hz. Süleyman bu harika manzara karşısında bir mü'mine ve peygambere yakışan tavrı takınıyor. Karıncanın bu duyarlılı­ğı onu etkiliyor. Allah'ın kendisine verdiği bu bağışla duygulanı­yor ve tebessüm ediyor.

Elmalılı bu konuda diyor ki:

O Rabbinden iki şey istedi:


Birincisi kendini nefsine bı­rakmayıp doğrudan doğruya idare ederek nefsine düzen ve di­siplin koymasını istedi ve bunda iki amaç gözetti.

Birisi, 'verdiğin nimetlere şükredebilmeyi' diye gerek kendi­sine ve gerekse anne-babasına olan geçmiş nimetlere şükür, di­ğeri de 'razı olacağın salih amel' diye gelecek için hoşnutluğa uy­gun olacak şekilde iyi hizmetler yapmaya başarılı olmak; ki, bu­nun ikisi de dünyada Ahiret sevabının vesilesini istemektir.

ikincisi de 'iyi kullarının arasına rahmetinle kat' diye Ahiret sevabının kendisidir. Burada 'salah-salih'ten maksat tam bir iyi­liktir ki, hiç bir günah lekesi olmaksızın Rahman olan Allah'ın rahmetine kavuşmaktır. Hz. Süleyman'ın bu duasıyla ortaya koyduğu kutsal ruh hali, fazilet duygularının önderi olması ge­reken devlet adamlarına çok yüksek ilhamlar verecek dersleri içinde barındrmaktadır. [194]

Bir kulun salih amel işleyebilmesi de Allah'ın ona bir bağışıdır. Bunun için Hz. Süleyman, şükredebilmeyi ve Rabbini ra­zı edebilecek işleri, kulluğu, hayrı yapabilmek üzere yine O'nun yardımını istiyor.

Süleyman (a.s.) duasının sonunda şöyle diyor: "

Ve rahmetinle beni salih kullarının arasına kat." O Rabbinden son olarak bunu istiyor:

'Beni salih kulları­nın arasına kat'. Çünkü o biliyordu ki salih kulların arasına gir­mek Allah'ın sevdiği kullarına bir rahmetidir. Bu ilâhî rahmet kulun imdadına yetişir, onun salih amel işlemeye başarılı kılar. Hz. Süleyman bunu biliyordu ve bu kafileye katılarak Allah'ın rahmetine kavuşmak için O'na yalvarıyordu.

Allah'ın kendisine peygamberlik lütfettiği, emrine cinleri, kuşları, şeytanları .rüzgârı verdiği bir peygamber Rabbine böyle dua ediyor. Peygamber olsa bile bunca nimete hakkıyla şükredememekten, salih amelde bulunamamaktan endişe ediyor, kullu­ğunu eksik yapmaktan korkuyor.

İşte takvanın en zirve noktası, en hassas şekli budur.

Allah'ın nimetlerinin bol bol tecelli ettiği anlarda bile hep O'nun rızasını ve rahmetini dilemek müttakki (takva sahibi) bir kulun tavrıdır. Tıpkı karıncanın ne dediğini anlayan Hz. Süley­man'ın Rabbine bu ihsanı karşısında hakkıyla şükredebilme gü­cü istemesi gibi.

Burada bir değil iki mucize ile karşı karşıyayız. Birincisi, Hz. Süleyman'ın bir karıncanın diğerlerini uyardığını farketmesidır. Diğeri ise, karıncanın bu gelenlerin Hz. Süleyman ve ordu­su olduğunu anlamasıdır.

Birincisi Allah'ın Hz. Süleyman'a bağışladığı bir mucize­dir. Ancak karıncanın Hz. Süleyman'ı ve ordusunu tanıması, bu­nu da diğer arkadaşlarına söylemesi daha harika bir mucize olarak görünüyor. Bir karıncanın gördüğü bir tehlikeden kaçması, arkadaşlarını da kendi aralarındaki işaretlerle uyarması doğal bir olaydır. Fakat bir karıncanın bu gelen kalabalığın bir peygambe­re ait ordu olduğunu anlaması, bilinenin çok ötesinde daha olağanüstü bir olaydır. [195]

Hz. Süleyman'ın isteğini anlatan âyette inanmış insanlar için en yüce hedef gösterilmektedir: Allah'ın rahmetini hak ede­rek salih kulların arasında yer almak....

Bu yüce makama ulaşabilmenin yolu Allah'ın yardımıyla O'nun nimetlerine hakkıyla şükretmek ve sürekli salih amelde bulunmaktan geçmektedir. [196]



[192] Neml: 27/17-19.

[193] Doç. A. Aydemir, i.K.G.Peygamberler, s:198

[194] Elmalılı H.Yazır, H.D.K.Dili, 6/135.

[195] S Kutub, fi-2. Kur'an, 5/2637.

[196] Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 104-110.


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Süleyman ve karıncanın konuşması
Gönderen: Rüveyha üzerinde 03 Eylül 2014, 12:39:41
Esselamu Aleyküm,
Mevlam razı olsun..Ya ilahi bizler de nimetlerine hakkıyla şükretmeyi istiyoruz..Rahmetinle bizleri salih kullarının arasına kat.Bizleri şaşırtma inşaAllah.


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Süleyman ve karıncanın konuşması
Gönderen: Ceren üzerinde 03 Eylül 2014, 16:44:11
Esselamu aleyküm.Paylaşım dan dolayı Allah razı olsun.Ne kadar büyük hassasiyet,ne kadar büyük adalet.Küçük bir karıncanın bile hakkını düşünebilecek kadar.


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Süleyman ve karıncanın konuşması
Gönderen: Sefil üzerinde 06 Eylül 2015, 00:45:37
Ve aleykum selam ; İnşaallah bizlerde hassasiyetle davranan hayırlı kullardan oluruz


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Süleyman ve karıncanın konuşması
Gönderen: Damla üzerinde 06 Mart 2016, 18:59:28
#Esselamu aleykum..Her peygambere özellik verildiği gibi Hz.Süleyman a.s. a da hayvanlarla konuşabilme yeteneği vermiştir..Rabbim razı olsun..#


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Süleyman ve karıncanın konuşması
Gönderen: Mehmed. üzerinde 06 Mart 2016, 20:22:22
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah.  Rabbim bu olaydaki hikmeti anlamayı bizlere nasip eylesin. Rabbim paylaşım için razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Süleyman ve karıncanın konuşması
Gönderen: Büşra 8 üzerinde 06 Mart 2016, 21:22:21
Esselamu aleykum..Her peygambere özellik verildiği gibi Hz.Süleyman a.s. a da hayvanlarla konuşabilme yeteneği vermiştir