Konu Başlığı: Hz. Süleyman Sebe kraliçesi ile evlendi mi? Gönderen: Sümeyye üzerinde 05 Mayıs 2011, 17:25:19 d- Hz. Süleyman Sebe' Kraliçesi İle Evlendi Mi? Kur'an, Sebe' kraliçesinin müslüman olmasını söylüyor ve konuyu kapatıyır. Onunla ilgili daha başka bir bilgi vermeyi gereksiz görüyor. Hz. Süleyman'ın onunla evlenip evlenmediği meselesi önemsiz olduğu gibi, kesin bir şey söylemek te mümkün değildir. Çünkü elimizde bunu isbat edecek sağlam bir dayanak yoktur. Hz. Süleyman hakkında bilinen bir kanaatin yanlışlığına işaret etmek üzere bu başlığı koyduk. Bu konuyu kısaca açıklamak istiyoruz. Söylentiye göre Belkıs'ın babası bir cin imiş. Bu nedenle kendisinin kadın mı erkek mi olduğu belli değilmiş. Bacakları da eşek bacağı gibi kıllı, ayağı da katır tırnağı imiş. Hz. Süleyman işte bu söylentini doğru olup olmadığını anlamak için içi su gibi görünen billurdan, saydam bir sahanlık yaptırmış. Belkıs o sudan geçmek isterken eteklerini açmış, böylece onun bacaklarının kıllı olmadığını anlamış. Hemen yüzünü çevirip, köşkünün sahanlığının su olmadığını ona söylemiş. [317] Bu söylentilerin isbat edilmesi mümkün olmadığı gibi, bunları bilmenin bir faydası da yoktur. [318] Söylentiler baştan sona Kur’an’ın açık sözlerine de terstir. Çünkü Kur'an, farklı yerlerde cinlerden ve onların yapılarından, Hz. Süleyman'ın emrine verilen cinlerden bahsediyor, bunların arasında Belkıs'la ilgili bir şeye yer vermiyor. Bunun yanında Sebe' ülkesinin kraliçesi olan bir 'kadın'dan, onun Hz. Süleymanla olan ilişkisini anlatıyor. Onun bir cinnî olduğundan asla söz etmiyor. [319] Hz. Süleyman'ın bir peygamber olarak, dedikodular üzerine onun kadın olup olmadığını anlamak veya bacaklarının kıllı olup olmadığını görmek üzere, özel bir köşk yaptıracağı ve böylesine abes bir oyuna baş vurabileceği nasıl düşülebilir? Kaldı ki Kur'an, onun tabanında su var zannettiği köşkü, Yüce Allah'ın Hz. Süleyman'a verdiği bir üstünlük, mucize ve kudretinin delili olarak göstermektedir. Biz bütün peygamberleri böyle yakışıksız nitelendirmelerden tenzih ederiz. Kimilerine göre Hz. Süleyman müslüman olmasından sonra onunla evlenmiş, sonra da Yemen'e götürüp eski makamına tekrar bırakmış. Kimilerine göre, Hz. Süleyman ona evlenme teklif etmiş, ancak o kabul etmemiş. Fakat adamlarından biriyle, veya Hemedan hükümdanyla veya Habeşistandan bir hükümdarla evlenmeye razı olmuş. Kimilerine göre de o kimseyle evlenmeksizin Hz. Süleyman tarafından tekrar ülkesinin kraliçeliğine geri atanmış. [320] Bütün bunların doğru olup olmadığını bilmiyoruz. Bundan ötesi de zaten bize gerekli değildir. (En doğruyu Allah bilir.) Abullah b. Utbe, Belkıs'ın Hz. Süleyman'la evlenip evlenmediğini kendisinden sonra bir kişiye: Belkıs ile ilgili bu konu "Ben Süleymanla birlikte Allah'a teslim oldum" âyetiyle biter, bizim bundan öte bir bilgimiz yoktur' cevabını vermiş ve işi bir ölçüde dedikodudan kurtarmıştır. [321] Onun, kiminle nasıl evlendiğinden daha önemlisi, Hz. Süleyman'ın davetine uyarak, yanlış olan dinini terketmesi, Güneşe secde etme yanlışlığından, Allah'a secde etme mutluluğuna erişmesidir. Tahtında bir putperest iken Hz. Süleyman'ın yanından ülkesine muvahhid (Tevhide gönül vermiş) bir kimse olarak dönmesidir. Daha önceden şirk dininde kavminin öncülüğünü yaparken, müslüman olduktan sonra Tevhid Dinini yaşamada, tebliğ etmede kendi kavmine öncülük şerefine kavuşmasıdır. Önemli olan onun bir kadın olarak örnek yönetimi, örnek kişiliği ve güçlü bir saltanata sahip olmasına rağmen bir peygamberden gelen hak daveti anlayıp, Hakka teslim olmasıdır. Onun kiminle evli olup olmadığını bilmenin bir faydası yoktur ama, onun şirk dinini, atalar dinini, batıl bir inancı terketme ahlâkını bilmenin faydası vardır. Şüphesiz bu kıssa da bütün yöneticiler, insanların sorumluluğunu üzerine alanlar için ibretler, dersler bulunmaktadır. Allah (c.c.) bu kıssada bir çok mucizeler, acaiplikler anlatarak müslümanları Allah'ın yaratıcılığının, yerde ve gökteki hârika izlerini araştırmaya, ilim ve hikmetlerini artırmaya teşvik ediyor. [322] İşin bu yönü ise son derece önemlidir. [323] [317] İbni Kuteybe, Ab. Müslim, cl-Mearif, Kahira, Trh s:628. es-Sa'lebi, K. Enbiya, s:322-323. Ibni lyas, B. Z. fi V Dühur, s:157-158. Kurtubî, el-C li-A. Kur'an: 13/139. Akısı, R. Meâni: 19/208. [318] T. Cevheri, el-Cevâhir: 13/170 [319] İbni Esir bu konuyla ilgili rivayetleri sıraladıktan sonra: Bu anlatılanların hepsi de hurafedir, hiç birinin aslı yoktur' diye ekliyor. (el-Kamil fi't Tarih, 1/232) [320] Taberi, Tarih, 1/350. İbni Kuteybe, el-Mearif, s: 628. İbni Kesir, el-B. ve'n Nihâye 2/24. Kurtubî, el-C. lı-A Kur'an 13/139. E Razi, T. Kebir 24/201. es-Sa'lebi, K. Enbiya, s: 323. Âlusî, R. Meânı, 19/209 [321] Doç. A. Aydemir, İ.KG.Peygamberler, s 220 [322] T. Cevheri, el-Cevâhir: 13/168 [323] Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 173-176. |