๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hz.Süleyman => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 06 Mayıs 2011, 13:14:33



Konu Başlığı: Hz. Süleyman dan bahseden Kuran âyetleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 06 Mayıs 2011, 13:14:33
2- Hz. Süleyman'dan Bahseden Kur'an Âyetleri

 

Kur'an, yedi değişik sûrede onaltı yerde isim olarak Hz. Süleyman'dan bahsetmektedir. Bu âyetlerden ikisi O'nu pey­gamberlerin arasında saymakta, bir âyette Harût ve Marût ola­yıyla ilgili olarak ismi anılmaktadır. [5]

Şöyle ki:

 

Sâd: 38/30-34

 

30- "Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik (Süleyman) ne güzel kuldu! O, (Allah'a) çok döner (sesle çok tesbîh eder)di.

31- Akşam üstü kendisine safin (görkemli) hızlı koşan (saf kan Arab) atlan gösterilmişti.

32- "Ben, dedi, mal sevgisini, Rabb'imi anmaktan (ötürü) tercih ettim." Nihayet bu atlar perdenin arkasına gizlendi.

33- "Onları bana getirin" (dedi), bacaklarını ve boyunları­nı okşamağa başladı.

34- Andolsun Süleyman'ı denedik: Tahtının üstüne bir ce­set bıraktık, sonra (bize) yöneldi." [6]           

 

Neml: 27/15-44                                                           

 

15- Andolsun biz, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik de onlar: "Bizi inanan kullarından bir çoğuna üstün kılan Allah'a hamdolsun." dediler.

16- Süleyman, Davud'a mirasçı oldu (Davud'un peygam­berliği, ilmi ve hükmü Süleyman'a kaldı). Dedi ki: "Ey insanlar, bize kuşların dili öğretildi. Ve bize her şeyden (bolca) bir pay ve­rildi. İşte bu, açık bir lütûftur."

17- Süleyraan'ın cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordu­ları toplandı, hepsi bir arada düzenli olarak sevk ediliyordu.

18- Kannca vadisine geldikleri zaman bir karınca: "Ey ka­rıncalar dedi, yuvalarınıza girin ki Süleyman ve orduları, farkın­da olmadan sizi ezmesinler."

19- (Süleyman) Onun sözüne gülümseyerek dedi: " Rabb'im, bana ve anama, babama lütfettiğin nimete şükretmemi, senin beğeneceğin faydalı bir iş yapmamı gönlüme ilham eyle ve rahmetinle beni iyi kullarının arasına sok."

20- Kuşlan teftiş etti, (içlerinde hüdhüdü bulamadı) dedi ki: "Neden hüdhüdü göremiyorum, yoksa kayıplardan mı ol­du?"

21- "Ona çetin bir azap edeceğim, ya da onu keseceğim. Yahut bana (mazeretini bildiren) açık bir delil getirecek/'

22- Çok geçmeden (hüdhüd) geldi: "Ben, dedi, senin gör­mediğin bir şey gördüm ve Sebe'dan sana gerçek bir haber gelir­dim.

23- "Ben onlara hükümdarlık eden bir kadın buldum, kendisine (kralların muhtaç olduğu) her şey verilmiş ve onun büyük bir tahtı var."

24- "Onun ve kavminin, Allah'ı bırakıp güneşe secde ettik­lerini gördüm. Şeytan, onlara işlerini süslemiş de onları doğru yoldan çevirmiş, bu yüzden yola gelemiyorlar."

25- "Göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizledikle­rini ve açığa vurduklarını bilen Allah'a secde etmeleri gerekmez miydi?"

26- "Allah ki O'ndan başka Tanrı yoktur, büyük Arş'ın sa­hibidir."

27- (Süleyman): "Bakalım, dedi, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın?"         

28- "Bu mektubumu götür, onlara at, sonra onlardan biraz öteye çekil de bak, neye başvuruyorlar (ne yapacaklar)."

29- (Hüdhüd mektubu götürüp attıktan sonra Sebe' meli­kesi) danışmanlarına dedi ki: "Ey ileri gelenler, bana çok önem­li bir mektup bırakıldı."

30- "O Süleyman'dan (geliyor), Rahman ve Rahîm olan Al­lah'ın adıyla (başlamakta)dır."

31- "Bana karşı büyüklük taslamayın ve bana teslim (veya müslüman) olarak gelin (diye yazıyor)."

32- "Ey ileri gelenler, dedi, bu işimde bana bir fikir verin, (bilirsiniz ki) ben siz olmadıkça hiçbir işi (kendi başıma) kesip atmam."

33- Dediler ki: "Biz kuvvetliyiz, yaman savaşçılarız, ama emir senindir. Bak (düşün), ne buyurursan öyle yaparız."

34- Dedi ki: "Gerçekten hükümdarlar, bir ülkeye girdikle­ri zaman, orasını bozguna uğratırlar ve halkından onur sahibi olanları hor ve aşağılık kılarlar; işte onlar, böyle yaparlar."

35- "Ben onlara bir hediye göndereyim de, bir bakayım neyle dönerler."

36- (Elçi hediyelerle) Süleyman'a geldiği zaman: "Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Allah'ın bana vermekte olduğu, size verdiğinden daha hayırlıdır; hayır, siz, he­diyeleriniz ile sevinip övünebilirsiniz" dedi.

37- "Sen onlara dön, biz onlara öyle ordularla geliriz ki, onlar için karşı koymak mümkün değil ve biz onları ordan horlanmış-aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak sürüp çıkarı­rız."

38- (Elçinin gitmesinden sonra Süleyman:) "Ey önde gelenler, onlar bana teslim olmuş (müslüman)lar olarak gelmeden önce, sizden kim onun tahtını bana getirebilir?" dedi.

39- Cinlerden ifrit: "Sen daha makamından kalkmadan önce, ben onu sana getirebilirim, ben gerçekten buna karşı ke­sin olarak güvenilir bir güce sahibim." dedi.

40- Kendi yanında kitaptan ilmi olan biri, dedi ki: "Ben, (gözünü açıp kapamadan) onu sana getirebilirim." Derken (Sü­leyman) onu kendi yanında durur vaziyette görünce dedi ki: "Bu Rabbimin fazlmdandır, O'na şükredecek miyim, yoksa nankör­lük edecek miyim diye beni denemekte olduğu için (bu olağa­nüstü olay gerçekleşti) Kim şükrederse, artık o kendisi için şük-retmiştir, kim de nankörlük ederse, gerçekten benim Rabbim Caniy (her şeye ve herkese karşı ihtiyacı olmayan)dır, Kerim olandır.

41- Dedi ki: "Onun tahtım değişikliğe uğratın, bir bakalım doğru olanı bulabilecek mi, yoksa bulmayanlardan mı olacak?

42- Böylece (melike-kraliçe) geldiği zaman ona: "Senin tahtın böyle mi?" denildi. Dedi ki: "Tıpkı kendisi. Bize ondan önce ilim verilmişti ve biz müslüman olmuştuk."

43- Allah'tan başka tapmakta olduğu şeyler onu (müslü­man olmaktan) alıkoymuştu. Gerçekte o, küfre sapan bir kavim­dendi.

44- Ona: "Köşke gir" denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarım açtı. (Süleyman:) Dedi ki: "Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk zemi­nidir." Dedi ki: "Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (ar­tık) ben Süleyman'la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum."[7]   

 

En’am: 6/84

 

84- "Ve ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik, hepsim hi­dayete eriştirdik; bundan önce de Nuh'u ve onun soyundan Da­vud'u, Süleyman'ı, Eyyûb!u »Yusuf'u , Musa'yı ve Harun'u hida­yete ulaştırdık. Biz iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz."[8]

 

Sebe': 34/12-14

 

12- "Süleyman için de, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgâra (boyun eğdirdik); erimiş bakır ma­denini ona sel gibi akıttık. Onun eli altında Rabbmin izniyle iş görmekte olan bir kısım cinler de vardı. Onlardan kim bizim emrimizden çıkıp sapacak olsa, ona çılgın ateşin azabından tat­tırdık."

13- "Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuz büyük­lüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar yaparlardı. 'Ey Davud ailesi, şükrederek çalışın.' Kullarımdan şükretmekte olanlar azdır."

14- "Böylece onun (Süleyman'ın) ölümüne karar verdiği­miz zaman, ölümünü, onlara asasını yemekte olan bir ağaç kur­dundan başkası haber veren olmadı. Artık o, yere yıkıhp-düşün-ce, açıkça ortaya çıktı ki, şayet cinler ğaybı bilmiş olsalardı böy­lesine aşağılatıcı bir azab için de kalıp yaşamazlardı."[9]

 

Enbiya: 21/78-82

 

78- "Davud ve Süleyman da; hani kavmin hayvanlarının içine girip-yayıldığı ekin-tarlaları konusunda hüküm yürütüyor­lardı. Biz onların hükmüne şahidler idik."

79- "Biz bunun (hükmü) Süleymana kavrattık, her birine de hüküm ve ilim verdik. Davud ile birlikte tesbih etsinler diye, dağlara ve kuşlara boyun eğdirdik. (Bunları) yapanlar biz idik."

80- "Ve sizin için ona, zorlu-savaşınızda sizi korusun diye, (madeni) gıyim-sanatını' öğrettik. Buna rağmen siz şükredenler misiniz?"

81- "Süleyman için de, fırtına biçiminde esen rüzgâra (bo­yun eğdirdik) ki, kendi emriyle, içinde bereketler kıldığımız ye­re akıp giderdi. Biz her şeyi bilenleriz."

82- "Onun için denizde dalgıçlık yapan bundan başka iş(ler) de gören şeytanlardan kimseleri de (emrine verdik). Biz onların koruyucuları idik."[10]

 

Nisa: 4/163                                  

 

163-  "Nuh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, Torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'a Yunus'a, Harun'a, ve Süleyman'a da vahy ettik. Davud'a da Zebur'u verdik."[11]
[/color]




[5] Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 17.

[6] Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 17.

[7] Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 17-20.

[8] Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 21.

[9] Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 21.

[10] Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 21-22.

[11] Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 22.



Konu Başlığı: Ynt: Hz. Süleyman dan bahseden Kuran âyetleri
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 11 Mayıs 2014, 18:54:28
Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatühü;
Hazreti Süleyman hakkında bir kıssa da benden:
Süleyman’ın  hükümdarlığı
 
    Artık Süleyman (a) hem bir Melik, hem de resul olarak ülkesini yönetmeye başlamıştı. Babasından kalan hükümdarlıktan başka, Allah ona peygamberlik de vermişti. “Andolsun ki Davud ‘a ve Süleyman ‘a İLİM verdik.” (Neml/15).
    Tevrat'ta ise bu hususa şöyle değinilir.
         " Ya RAB Tanrı, babam Davut'a verdiğin söz yerine gelsin! Beni yeryüzünün tozu kadar çok olan bir halkın kralı yaptın. "
         " Şimdi bu halkı yönetebilmem için bana bilgi ve bilgelik ver. Başka türlü senin bu büyük halkını kim yönetebilir! "
         " Sana bilgi ve bilgelik verilecektir. Sana ayrıca öyle bir zenginlik, mal mülk ve ün vereceğim ki, benzeri ne senden önceki krallarda görülmüştür, ne de senden sonrakilerde görülecektir. " (2. Krallar,1/9-10-12)
    Hz. Sü­leyman, Tevrat’ta " Fırat Irmağı'ndan Filistiler bölgesine, oradan da Mısır sınırına dek uzanan bölgedeki bütün krallara egemendi. " (2. Krallar,9/26)diye tarif edilen, bugünkü İs­rail topraklarından daha da büyük bir araziye sahip devletin başına geçmişti. Ülkenin batısını teşkil eden topraklar Akdeniz’e sınırdı. Bu kıyılar deniz ticaretinin limanla­rını oluşturuyordu. Ayrıca Kızılde­niz kıyısında da limanlar mevcuttu.


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Süleyman dan bahseden Kuran âyetleri
Gönderen: kaan 7A üzerinde 22 Aralık 2014, 20:03:51
Andolsun biz, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik de onlar: "Bizi inanan kullarından bir çoğuna üstün kılan Allah'a hamdolsun." dediler."Süleyman için de, fırtına biçiminde esen rüzgâra (bo­yun eğdirdik) ki, kendi emriyle, içinde bereketler kıldığımız ye­re akıp giderdi. Biz her şeyi bilenleriz."


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Süleyman dan bahseden Kuran âyetleri
Gönderen: Damla üzerinde 30 Aralık 2014, 20:44:11
Hz suleyman  çok dusunceli biridir

Hz suleyman hayvanlarla da konusabilmekteydi.Hudhud adinda bir kus rehberi vardi.Onun gozcusu olup onlerindeki yerleri Hz suleymayn a bildirirdi.Bir gun Hudhud izin almadan kayboldu.Sahibi onu merak etti.Hudhud ortaya cikarak sebe halkindan onemli ve kesin bir haber getirmisti.
     Yani Hz Suleyman onemli bir peygamberdi.


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Süleyman dan bahseden Kuran âyetleri
Gönderen: Ceren üzerinde 30 Aralık 2014, 20:51:44
Aleykümselam.Rabbim razı olsun bizleri bilgilendirdiğiniz için kardeşim....


Konu Başlığı: Ynt: Hz. Süleyman dan bahseden Kuran âyetleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 19 Mart 2015, 15:45:56
s.a.. , yagmur kardesim güzel bir kissa paylasmissin masaallah..Güzel yorumlariniz için de cümleten Rabbim c.c razi olsun degerli kardeslerim..