๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Hz.Süleyman => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 04 Mayıs 2011, 14:47:51



Konu Başlığı: Dünya ve ahiret beraberliği
Gönderen: Sümeyye üzerinde 04 Mayıs 2011, 14:47:51
3- Dünya Ve Ahiret Beraberliği:


Hz. Süleyman'a dünyalık olarak her şey verildi. Pek çok kişinin hayal ettiği mal, zenginlik, hükümdarlık, hükmetme gü­cü, köşkler, çeşit çeşit eşyalar, süslü saraylar, emrinde çalışan güçler, onu istediği yere götüren rüzgâr, karıncanın dilini anla­yan bir ilim... İnsanların dünyalık olarak hoşuna giden daha pek çok şey verildi.

Bütün bunların Rabbimiz ona emanet olarak verdi, dene­me için armağan etti. Buna karşın Hz. Süleyman bütün bu ema­netleri hakkıyla korudu, israf etmedi, kötü yolda kullanmadı. Bunlarla kimseye tahakküm etmeye kalkmadı, mülkünü geniş­letme uğruna ve nefsinin aşırı isteklerini karşılama, doymaz iş­tahları tatmin için harcamadı.

Dünyalıklara sahip olmasına rağmen, dünyalıklar uğruna yaşamadı. Hayatının hedefi mal ve servet biriktirmek, saltanata ve iktidara kavuşmak ve bunlarla insanlar üzerinde hakimiyet kurmak değildi.

O, dünya hayatının geçici, insanın denenmesi için ona ta­nınan bir süreç, ona bağışlanan bir fırsat olduğunu biliyordu.

Onun için dünya Ahiret ayrımı yapmadı. Ne Ahiret hesa­bını unutanlar gibi, şükürsüz yaşadı, ne de Allah'ın nimetlerin­den meşru bir şekilde bile yararlanmaktan yüz çevirenler gibi yaptı. Orta bir yol izledi.

Allah'ın kendisi için nasip ettiği dünyalıklarla Allah'ın rı­zasını kazanmaya çalıştı, dünyadan da nasibini unutmadı.[368] Her ikisini de bir dengede tuttu. Çünkü biliyordu ki mü'minin haya­tında dünya-ahiret çatışması ve ayrımı yoktur. Mü'min, bütün bir hayatını Rabbinin çizdiği çizgide yaşamaya çalışır. O'nun rızası için çaba gösterir. Ahirette ise Rabbi dilerse ona bunun mü­kâfatını verir.

Hz. Süleyman, dünya Ahiret ayrımı yapmadığı gibi, Al­lah'ın bu kadar mülkü, zenginliği ve nimetleri imtihan için ver­diğinin şuuruyle, bu nimetlerle insanlara faydalı olmaya çalıştı. Bu nimetlerden diğer insanlar da istifade etsinler diye tedbirler aldı. Nitekim cinler ona, bu ikramlar için havuz büyüklüğünde sahanlar, yerinden kalkmaz kazanlar yapıyorlardı.

O bunun da ötesinde, kendisine verilen bu mülkü, Pey­gamberliğinin, ilâhî davetin uğruna, insanlara hidayeti ulaştırma amacına yönelik olarak kullandı.

Kendi elinin emeğini yiyecek kadar alçakgönüllü olan bu yüce peygamber, hükümranlığını Allah'ın adını yüceltme gayesi uğruna kullandı. Bunun tipik örneği de Sebe' kraliçenin müslüman olmasına sebep olmasıdır. [369]




[368] Kasas: 28/77.

[369] Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayınları: 196-197