> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Tarihi Eserleri > Hz.Muhammedin İslam Daveti > Yahudiler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yahudiler  (Okunma Sayısı 850 defa)
28 Temmuz 2011, 15:46:24
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 28 Temmuz 2011, 15:46:24 »



İslâm'ın Yeni Muhalifleri: Yahudiler


Ehl-i Kitap'tan çoğu, hak ve doğru olan kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan dolayı, sizi imanınızdan vazgeçirip tek­rar küfre döndürmek isterler. Allah onlar hakkındaki emrini yerine getirinceye kadar siz şimdilik onları affedin; kendi hallerine bırakın. Şüphesiz Al­lah her şeye kadirdir. [78]

Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz hâlde niçin Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsu­nuz? Allah, yaptıklarınıza tamamıyla şahittir. [79]

Hz. Peygamber Medine'ye hicret ettiği zaman, Medine'de ve çevresinde ikamet eden birçok Yahudi topluluğu vardı. Kurayza, Nadir ve Kaynuka isimleriyle anı­lan topluluklara mensup bu insanlar, Ehl-i kitap oldukları için, bir peygamberin hangi şartlarda gönderileceğini ve dünyanın içinde bulunduğu şartları dikkate al­dıkları zaman da son peygamberin gelme zamanının yaklaştığını düşünebilen kimselerdi. Ehl-i Kitap olmaları nedeniyle son peygamberin kendi aralarından se­çileceğine tereddütsüz bir şekilde inanıyorlardı. İnançlarına göre, peygamber, hiç­bir kültürel gelişmişliğe sahip olmayan putperest Araplar veya benzeri toplumlar­dan birisi olmayacaktı; olamazdı. Peygamber çıkaracak gelişmişliğe, bilgiye sahip en uygun topluluk kendileriydi. Beklenen peygamber gelince Araplar karşısında­ki ezikliklerinin, güçsüzlüklerinin sona ereceği ve Araplara hükmedecekleri umu­du içinde hayatlarını sürdürüyorlardı. Fakat umdukları gerçekleşmedi. Beklenen peygamber Araplar arasından seçildi. Resulüllah'ın bir Arap olması, Yahudilerin geleneksel umutlarını söndürdü, son derece derin bir hayal kırıklığına uğradılar. Üstelik ezeli rakipleri olan Arap kabilelerinin kendilerinden önce peygambere manıp bağlanmaları bütün planlarını alt-üst etti. Yüzyıllardır övünegeldikleri şe­yi rakiplerine kaptırmanın ezikliğini yaşamaya başladılar. Resulüllah'ın risâletin 1 yıllarında Mekke'de ikamet ediyor olması, Medine Yahudileri için küçükte Hiç değilse artık tamamıyla politik nedenlerden dolayı kabul etme-en' Uğruluğunu tasdik etmedikleri peygambere coğrafi olarak uzaktılar ve bu. Araplar karşısında mahcubiyetlerini birazcık olsun azaltıyordu. Ama Resulüllah'ın Medine'ye hicreti, yüzyıllardır umutla bekleyip, siyasî nedenlerle iman etmedikleri peygamberle her gün pazarda sokakta karşılaşır duruma gelmeleri, du­rumlarını hepten içinden çıkılmaz bir hâle getirdi. Aralarından, üstelik ilmiyle meşhur şahsiyetlerinden bazılarının Müslüman olması ise yaşayageldikleri şok dalgalarına daha yenilerini ve daha güçlülerini ilâve etti. Bu sefer muhalefette aktifleşip, İslâm'a ve Peygambere düşmanlığın politikalarını oluşturmaya, İslâm'ın yanlış, peygamberin ise yalancı olduğunu ispatlamanın stratejilerini geliştirmeye çalıştılar. Böylelikle Müslümanlar Medine'de Mekke'deki müşriklerden daha fark­lı nitelikte bir düşman tipiyle karşılaşmış oldular. Bir ayet bu durumu konu edin­di ve şunları ifade etti: 'Eh-i Kitap'tan çoğu, hak ve doğru olan kendilerine apaçık bel­li olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan dolayı sizi imanınızdan vazgeçirip tekrar küfre döndürmek isterler. Allah onlar hakkındaki enirim yerine getirinceye ka­dar, siz şimdilik onları affedin; kendi hallerine bırakın. Şüphesiz Allah her şeye ka­dirdir.[80]

Medine'deki Yahudiler islâm karşısında en sarsıcı şoklardan birisini, en saygı­değer alimlerinden Abdullah b. Selâm'm Müslüman olmasıyla yaşadılar. Abdullah b. Selâm, Yahudilerin son derece saygı duydukları, ilmine güvendikleri bir şahsi­yetti. Hz. Yusuf un soyundan geldiği inancı ise Abdullah b. Selâm'm ilmi karizma­sını daha da pekiştirmişti. Abdullah b. Selâm'm Müslüman olması şu şekilde ger­çekleşti: O, Resulüllah'm Mekke'de bulunduğu yıllarda islâm davetinden haber­dar olmasına rağmen, Resulüllah Medine'ye hicret edinceye kadar İslâm'a hiç ilgi göstermemişti. Fakat Peygamberin Medine'ye gelmesiyle birlikte O'nu yakından tanımak için özel bir çabaya girişti. Resulüllah'la daha ilk karşılaşmasında, O'na karşı bir yakınlık hissetti: Bu yüz bir yalancı yüzü olamaz [81] dedi. Bu söz aynı za­manda, daha önceden Resulüllah'm peygamberlik iddiasında bulunan bir yalancı olduğu kanaatine sahip olduğunu göstermesi ve İslâm davetine mesafeli duruşu­nu açıklaması itibarıyla önemlidir. Sadece görünümden hareketle İmanı konusun­da bir karar vermeyi düşünmeyen Abdullah b. Selâm, uygun bir zamanı kollaya-rak bir gün Resulüllah'la karşılaştı ve cevabını ancak derin ilim sahibi Yahudi ilim adamlarının bilebileceği risâlete ilişkin bazı sorular sorarak Resulüllah'm peygam­berliğinin gerçek olup olmadığını anlamaya çalıştı. Cevabını bir Yahudi ilim ada­mının veya bir peygamberin dışında kimsenin bilemeyeceğini düşündüğü sorula­rına doğru cevaplar alınca Resulüllah'm yalancı olmadığı kanaati iyice pekişti. Ay­rıntılarından haberdar olmadığımız daha başka durumlar ve gelişmeler Abdullah b. Selâm'm Müslüman olmaya karar vermesine vesile oldu ve bu kararını Resulül-lah'a bildirdi. Ancak, Resulüllah'a Müslüman olduğunu bildirirken bir isteğini di­le gelirdi: 'Ey Allah'ın Resulü! Kavmim olan Yahudiler de yalan, iftira, haksızlık gibi kötü huylar çok yaygındır. Eğer benim Müslüman olduğumu öğrenirlerse hakkımda demedikleri kötülük, yapmadıkları iftira kalmaz- Fakat eğer benim hâlâ Yahudi oldu düşünürlerse o zaman da beni faziletlerimle övmekten geri durmayacaklardır, senden benim Müslüman olduğumu bildirmeden, beni onlara sormanı istiyorum' A di Bu isteğivle. hakkında koparılacak yalan ve iftira fırtınalarının sonunda, Re-ulüllah'ın kendisi hakkında olumsuz şeyler düşünmesini önlemeyi arzuluyordu. Resulüllah onun bu teklifini kabul etti. Bazı Yahudileri çağırarak onlara Abdullah b Selâm'm nasıl birisi olduğunu sordu. Yahudiler Abdullah b. Selâm'ı övdüler; onun en büyük alimleri, en iyileri ve en hayırlıları olduğunu anlattılar. Resulüllah 'O eğer Müslüman olursa ne aersiniz?' diye sorunca, böyle bir şeyin olamayacağını, onun son derece akıllı olduğunu, ilminin derin olduğunu söylediler. Bu arada sak­landığı yerden konuşmaları dinleyen Abdullah b. Selâm açığa çıkarak 'Ey kavmim/ Hakkımda neler dediklerinizi duydum. Haberiniz olsun ki ben Müslüman oldum. Be­ni bu kadar övdüğünüze, yanlış şey yapmayacağıma inandığınıza göre, beni takip edin. Allah'tan korkun ve yanlışlarda ısrar etmeyin. Hepimiz biliyoruz ki Muhammed, Allah'ın peygamberidir'. Hiç ummadıkları bir durumla karşılaşan Yahudiler şaşır­dılar ve bir anda, biraz önce övdükleri, yüceltip saygı ve sevgilerini ifade ettikleri Abdullah b. Selâm'ı aşağılamaya, hakaretler etmeye başladılar. Onun Yahudiler arasında önemli birisi olmadığını, hep yanlış işler yaptığını söylediler. Fakat Ab-. dullah b. Selâm'm Müslüman olması tamamıyla etkisiz olmadı. Sa'lebe b. Sa'ye Useyd b. Sa'ye, Esed b. Ubeyd gibi bazı Yahudi ilim adamları ve seçkinleri onun vesilesiyle Müslüman oldular. Müslüman olmamakta direnen diğer Yahudi din adamları ise 'Muhammed'e bizim kötülerimiz tâbi oluyor' diyerek cemaatleri üzerin­deki kontrol güçlerini devam ettirmenin çabasını yürüttüler.

Risâletin ileri yıllarında daha açık olarak görüleceği üzere, Yahudiler konum­larını bazı politik oyunlarla korumaya çalıştılar. Müslümanları iftira ve zihin ka­rıştırıcı görüş ve düşüncelerle yıpratmanın çabasını sürdürdüler. Müslüman kitle­nin zihnini bulandırmaya çalışmanın, Islâmî konularda fazla bilgisi olmayan hal­kın düşüncelerini alt-üst etmenin oyunlarını yürütmeye çalıştılar. Muhacirlerin Medine'ye hicret ettikleri zaman hava değişimine alışamamalarmı ve hastalanma­larını uğursuzluk olarak niteleyerek veya Medine'ye hicret ettikleri için kısırlaş­tıklarım ve artık çocuklarının olmayacağını söyleyerek zihinleri karıştırmaya ça­lışmaları bunun örneklerinden bazılarıydı. Bu propaganda ile bazı Müslümanları etkilemeyi de başardılar. Bu nedenledir ki Abdullah b. Zübeyr doğduğu zaman Müslüman kitle buna çok sevindi ve adeta bayram yaptılar. Abdullah b. Zübeyr muhacir Müslümanların Medine'de doğan ilk çocuklarıydı. Onun doğumuyla Ya­hudi iddialarının yanlış olduğu açığa çıkmış oldu.

ahudiler her olaydan ve durumdan kendileri için olumlu, Müslümanlar için pik örneklerinden birisi oldu. İkinci Akabe biati sırasında Medineli Müslümanla­rın temsilcisi ve yöneticisi (nâkib) olarak seçilen kişilerin baş sorumlusu tayin edilen Es'ad b. Zurâre, hicretin ilk günlerinde Muhacirin Medine'ye yerleşmesine büyük yardımları olmuş, Resulüllah'a bütün gücüyle destek vermiş bir Müslü-mandı. Fakat bir süre sonra hastalandı ve vefat etti. Yahudiler bunu fırsat bilip 'Eğer Muhammed peygamber olsaydı en yakın adamının hastalığını iyileştirirdi1 de­dikodusunu yaydılar. Bunu duyan Resulüllah çok kızdı. 'Ben ne başkası ve ne de kendim için Allah'ın dilediğinden başkasını yapamam [82] diyerek durumunu açıkladı. Ama Yahudi propagandası bütün gücüyle devam etti. Elbette ki bu propaganda bir süre sonra etkisini kaybetti, ama birilerinin zihinlerinde küçük de olsa bir iz bı­raktığı kesindi.

Yahudiler bir yandan Medine'de ikamet eden Arapların müşriklerini veya siya­sal, ekonomik, toplumsal şartlar nedeniyle Müslüman görünme ihtiyacı hisseden ancak gerçekte Müslüman olmayanlardan (münafıklardan) tanıdıklarım kendi saflarına çekerek bir muhalefet cephesi oluşturmaya çalışırlarken; bir yandan da Resulüllah'ı uğraştırmak, zor duruma düşürmek veya Müslümanların zihinlerini bulandırmak için garip, karışık sorular sormaya, kendilerinin belirlediği bu soru­larla gündemi kontrollerinde tutmaya çalışıyorlardı. Onların bu sorularından bir kısmı bizzat ayetler tarafından cevaplandı. Müslümanların aleyhine düşündükleri kötü niyetlerinin zararları kendilerine çevirilip, kendileri zor durumda kalmaları ve mahcup olmaları sağlandı. Bazı sorularının ise, Yahudiler...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yahudiler
« Posted on: 25 Nisan 2024, 14:30:10 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yahudiler rüya tabiri,Yahudiler mekke canlı, Yahudiler kabe canlı yayın, Yahudiler Üç boyutlu kuran oku Yahudiler kuran ı kerim, Yahudiler peygamber kıssaları,Yahudiler ilitam ders soruları, Yahudilerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes